ÇAMUR MALZEMENİN SÜREÇ SANATINDA KULLANIMI-USE OF CLAY MATERIAL IN PROCESS ART (original) (raw)

Çamur Malzemeni̇n Süreç Sanatinda Kullanimi

The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication, 2021

Art; It covers the use of search, seeking, change-transformation, production-consumption and application processes. The clay, which is in a very similar relationship in this very many structures of art; It offers both surface and three dimensions. In the process of shaping itself, clay is a material used in art production due to its plasticity. The solving process, which works by the artists who use these ceramic solution methods, shaped and dried from clay, with water, is also included in the work. The works of artists who present an ongoing or completed embroidery to the viewer; Video Art is directly related to postmodern art movements such as Installation, Performance and Conceptual Art. The clay material, which is at the center of this transitive relationship, has been discussed in terms of its processoriented use in contemporary art practices, unlike its use in ceramic art. The subject of this study; David Cushway, Clare Twomey, Caroline Tattersall, Juree Kim and Karin Lehmann&...

SERAMİK ÇAMURU İLE SANAT ÜRETİMİNDE DENEYİMİN ETKİSİ // IMPACT OF EXPERIENCE IN ART PRODUCTION WITH CERAMIC CLAY

Sanatta Yeterlik Tezi / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2024

Malzeme, nesne ve üreten ilişkisi, sanat ve tasarım disiplinlerinde kritik bir rol oynamaktadır. Sanatçının duyularıyla etkileşime geçmesinde ve onunla bir tür diyaloğa girmesinde malzeme seçimi önemlidir. Bu çalışma, dokunsal ve süreç odaklı bir malzeme olan seramik çamuruna odaklanarak, deneyimsel bilginin önemini bu malzeme üzerinden araştırmaktadır. Deneyim kavramı, sanatçının seramik çamuruyla etkileşiminin yaratıcı sürece olan katkısı üzerinden ele alınmıştır. Yapılan alan yazın taraması, çalışmaların üretim sonuçlarını anlamlandırma, sanatçıların üslupları, tasarım süreci ve işlevsellik üzerine odaklandığını göstermektedir. Buna rağmen, malzeme deneyimi ve fiziksel keşiflerin araştırma bağlamında yeterince ele alınmadığı görülmektedir. Bu durum, seramik alanında teknik ve malzeme üzerine çalışıldığını ancak bunların getirdiği içeriğin göz ardı edildiğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma kapsamında araştırmacının kendi tasarlama pratiğini bir sorgulama yöntemi olarak kullanmasıyla, deneyim kavramının sanat üretimindeki temel rolü incelenmektedir. Araştırmanın, deneyime dayalı bilginin sanatsal üretimdeki önemini ve seramik sanatının pratik ve teorik boyutlarını daha iyi anlamamıza katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Seramik çamuru, Sanat üretimi, Deneyim, Malzeme, Süreç __ The relationship between material, object, and maker plays a crucial role in the fields of art and design. The choice of material is important for artists to interact with their senses and engage in a kind of dialogue with them. This study focuses on exploring the importance of experiential knowledge by centering on ceramic clay, a tactile and process-oriented material. The concept of experience has been explored through the interaction of the artist with ceramic clay and its contribution to the creative process. A literature review reveals a focus on interpreting the outcomes of works, artists' styles, the design process, and functionality. However, it is observed that the experience of the material and physical explorations are not adequately addressed within the research context. This suggests that while technical aspects and material in the ceramic field are researched, the content they bring is often overlooked. Within the scope of this study, the researcher examines the fundamental role of the concept of experience in art production by utilizing their own design practice as a research method. It is believed that this research could contribute to a better understanding of the importance of experience-based knowledge in artistic production and the practical and theoretical dimensions of ceramic art. Key words: Ceramic clay, Art production, Experience, Material, Process

INVESTIGATION AND PROPOSALS FOR THE CONSERVATION ON MASONRY MATERIALS OF KAYSERI SAHABIYE (SAHIP ATA) MADRASA/KAYSERİ SAHABİYE MEDRESESĠ (SAHIP ATA MEDRESESİ) DUVAR YAPIM MALZEMESİ ARASTIRMALARI VE KONSERVASYON ONERİLERI

Türkiyat Mecmuası, c. 26/2, 2016, 2016

Sahabiye Madrasa is one of the remarkable examples of masonry work of Anatolian Seljuk’s. It was constructed by Vizier of Seljuk’s Sahip Ata Fahreddin around 1267 therefore principal name of the madrasa is Sahip Ata Madrasa but however widely known as Sahabiye Madrasa. The present study initially concerns investigation on primal masonry materials of the building by terms of analytic methods and proposals for the conservation of the masonry works. The basic principle in the protection of immovable properties is; to develop methods using the data in order to transfer the property to the next generations as it, to stop any possible disfiguration of the property and its elements and to take precautions so as to maintain sustainability by doing research on the factors contributing to the disfiguration of the property and its elements. It has been observed that mortar consolidation regarding the Sahabiye Medrese has been done several times so far but there are no precautions taken against regarding the stone repairment of the most significant elements belonging to the property. The conservation studies concerning the historical artefacts should be evaluated as a whole and the protection act should be proposed by taking the whole property into consideration. There have been three types of mortar detected during the repairment process within Sahabiye Medrese but the original mortar has not been identified. In accordance with this data, the convenience could be investigated by comparing the mortar technique used at similar and modern properties.

GÖBEKLİ CAM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ VE MİMARİDE PENCERE CAMI OLARAK KULLANIMI THE PRODUCTION PROCESS AND ARCHITECTURAL USE OF " CROWN GLASS " AS WİNDOW GLASS

ÖZET 4000 yıl önceki icadından bu yana, şeffaflığı nedeniyle, ilgi gören camın, belli üretim aşamalarından geçerek kullanılması nedeniyle mimari strüktürde yer alması diğer yapı malzemelerine göre daha geçtir. M.Ö. 1. yüzyılda Suriye-Filistin bölgesinde üfleme tekniğinin bulunmasıyla cam lüks bir malzeme olmaktan çıkıp, günümüzde yaşamın birçok alanına girmiştir. Cam, günlük kullanım kapları ve süs eşyası üretiminin yanı sıra mimari yapı malzemesi olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Mimaride camın kullanımının henüz kesin bir tarihi belgesi olmamakla birlikte, arkeolojik veriler camın yapı malzemesi olarak ilk Roma Dönemi'nde, döküm tekniği kullanılarak uygulandığını göstermektedir. M.S. 4. yüzyılda geleneksel mimaride üfleme tekniğiyle yapılmış olan ve küçük boyutlu göbek camlarından üretilmiş ilk pencere örneklerine rastlanmaktadır. " Göbekli Cam " , yapım tekniği dolayısıyla ortası daha kalın olan ve mimaride kullanılan dairesel formda bir camdır. Çalışmanın konusu, göbekli camın yapım tekniklerini ve mimaride pencere camı olarak kullanımını kapsamaktadır. Bu kapsamda yaklaşık olarak 19. yüzyıldan itibaren üretimi durmuş olan göbek camlarının üretim teknolojisi, kullanım alanlarını gösteren fotoğraf ve çizim gibi görsel malzemeler ile desteklenerek tanıtılmaya çalışılmaktadır.

SELÇUKLU DÖNEMİ ÇİNİLERİNDE KULLANILAN FİGÜR TÜRLERİ VE ÇAĞDAŞ SERAMİK SANATINA YANSIMALARI

I. ULUSLARARASI ARDAHAN ANADOLU SERAMİKLERİ SEMPOZYUMU KİTABI, 2023

Figüratif anlatımın görülmeye başladığı Paleolitik çağdan bu yana, insanın kendisi ile ilişki içinde olduğu biçimleri farklı yüzeylere aktarma isteği hep var olmuştur. Süreç içinde insanın aktarımda bulunduğu yüzeyler değişime uğramış, mağara duvarlarında başlayan figüratif anlatım dili kilin şekillendirilmesiyle birlikte boyut kazanmıştır. Figüratif anlatım birçok uygarlığın dinsel, sanatsal veya kültürel değerleriyle şekillenerek kendini ifade etmek için kullandığı bir araç olmuştur. Anadolu medeniyetlerinde de figüratif anlatı, yaşam pratiklerinin içine dâhil olmuş, kullanım eşyalarından stilize edilmiş kadın heykelciklerine kadar birçok üretim pratiğinde figür dili yaygın biçimde kullanılmıştır. Müslümanlığın Anadolu topraklarında benimsenmesinin ardından figüratif anlatı yerini motifsel anlatıya bıraksa da Anadolu Selçuklu döneminde üretilen çini ve seramiklerde figüratif öğelerle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu dönemde ortaya koyulan eserler incelendiğinde insan, hayvan ve fantastik figürlerin çini yüzeylerde farklı çini bezeme yöntemleri ile kullanıldığı görülmektedir. Yapılan çalışmada, Selçuklu dönemi çinilerinde kullanılan figür türleri araştırılarak, çağdaş seramik sanatında bu figürleri yorumlayarak eser üreten sanatçılardan örnekler verilmiş ve teknik/biçimsel anlatım dili değerlendirilmiştir.

Sac Parça Üreti̇mi̇nde Bi̇zmut Kalay Kalip Malzemesi̇ Kullanimi

2018

Az sayida sac parca gerektigi durumlarda mevcut seri imalat sac parca uretim yontemleri kullanildiginda kaliplarinin uretilmeleri uzun zaman almaktadir. Bu parcalara duyulan ihtiyac ise kisa surede uretilmeleri yonundedir. Ayrica mevcut seri imalat yontemlerinde maliyetlerde yuksektir. Bu sebepler ile bircok az sayida parca uretim yontemi gelistirilmistir. Bu yontemler ile parcalarin sadece form verme kaliplari yapilmaktadir. Kesme kaliplari yapilmayip bunun yerine form kaliplarindan cikan parcalar lazer kesim islemleri ile son hallerine getirilmektedir. Mevcut seri uretim yontemlerine gore parca uretim zamani cok artmak ile birlikte kalip uretim zamaninin azalmasi nedeni ile toplam sure kisalmaktadir. Ayrica kalip maliyetleri de dusuktur. Bu calismada cok sayida gelistirilen yontemlerden birisi olan bizmut kalay malzemesinin sac kaliplarinda kullanilmasi ornek bir parca imalati ile tanitilmistir. Bu yontemde bizmut kalay malzemesi yuzde yuz geri donusumlu ve dusuk sicakliklarda eri...

USE OF BAKED CLAY IN TRADITIONAL ARCHITECTURE AS AN ELEMENT OF BOTH TANGIBLE AND INTANGIBLE CULTURAL HERITAGE|SOMUT VE SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS ÖĞESİ OLARAK PİŞMİŞ TOPRAĞIN GELENEKSEL MİMARİDE KULLANIMI

10 th International Terracotta Symposium, 2016

The baked clay has been a material both as building material in building culture; and also used for producing equipment and objects utilized for performing cultural practices in living culture for centuries. The subject of the conservation of baked clay in traditional architecture has been included within the discussions on both the conservation of tangible and intangible heritage; and necessitates different conservation methods with regard to its different aspects. The baked clay brick, which has been one of the main building materials of the traditional dwelling architecture of Anatolia for centuries, is used for constructing masonry walls and upper structures like vault and dome as a part of structural system. The use of brick in buildings, which is not structural, can be investigated as floor and roof covering material, infill material in timber skeleton sytems and material of ornamentation. The use of baked clay in the construction process of traditional buildings is a part of the conservation process of traditional dwellings, a part of tangible cultural heritage. The baked clay objects need to be evaluated in linked with the conservation methods of intangible cultural heritage with regard to their roles in performing cultural practices constituting the living culture of traditional environments. The baked clay is particularly used for producing cooker and sacs to make bread which are used in the production activities within dwellings, for keeping and storing certain foods. This study aims to discuss the place of the use of baked clay in traditional architecture within tangible and intangible cultural heritage and its conservation. Pişmiş toprak, Anadolu geleneksel konut mimarisinde, hem yapı kültürü içinde yapı malzemesi olarak, hem de yaşama kültürünün yansıdığı kültürel pratiklerin uygulanması için gerekli olan araç, gereç ve eşyaların yapımında yüzyıllardır kullanılan bir malzemedir. Geleneksel mimaride pişmiş toprağın korunması konusu, kullanım biçimine bağlı olarak, hem somut hem de somut olmayan kültürel mirasın korunması tartışmaları içinde yer almakta; farklı yönleriyle farklı koruma yöntemlerini de gerektirmektedir. Anadolu’da geleneksel konut mimarisinin, yüzyıllardır temel yapı malzemelerinden birini oluşturan pişmiş toprak tuğla, taşıyıcı sistemin bir parçası olarak, yığma duvarların inşasında, tonoz ve kubbe üst örtü sistemlerinde kullanılmaktadır. Yapılarda, taşıyıcı sistemin parçası olmayan tuğla kullanımı, döşeme ve çatı kaplama malzemesi, ahşap karkas yapı sistemlerinde dolgu malzemesi ve bezeme malzemesi olarak incelenebilmektedir. Pişmiş toprağın geleneksel konutların inşa sürecindeki kullanımı, somut kültürel mirası olan geleneksel konutların korunması sürecinin bir parçasıdır. Pişmiş toprak eşyalar, geleneksel çevrelerin yaşama kültürünü oluşturan kültürel pratiklerin uygulanmasında ki rolleri açısından somut olmayan kültürel mirasın korunma yöntemleriyle ilişkili değerlendirilmelidir. Pişmiş toprak, özellikle, konut içi üretim etkinliklerinde kullanılan, pişirmeye yönelik ocak ve sacların yapımında, yiyeceklerin saklanması ve depolanmasına yönelik kapların üretiminde kullanılmaktadır. Bu çalışma, geleneksel mimaride pişmiş toprak kullanımının, somut ve somut olmayan kültürel miras içindeki yerleri ve korunmasını tartışmayı amaçlamaktadır.

ÇAĞDAŞ SANATTA BİR ÜRETİM YÖNTEMİ OLARAK SERAMİK MALZEMENİN TAHRİBATININ ARAÇSALLAŞTIRILMASI

Bu makalede; sanatsal yaratım sürecinde yok ediş seramik malzeme özelinde incelenmiştir. Seramik kullanarak yaratma sürecinde yok etme konusunu kapsayan bir bellek oluşturmak amaçlanmıştır. Bu amaçla Ai Weiwei’in “Han Dynasty Urn with Coca-Cola Logo paint” ve “ Dropping a Han Dynasty Urn”, Manuel Salvisberg’in “Fragments of History”, David Cushway’in “Fragments”, Monika Patuszyńska’nın “Bastards” serisi, Carl Andre’nin “Equivalent VIII”, Claire Twomey’in “Consciousness/Conscience” ve “Trophy” isimli işleri incelenmiştir. Konunun Türkiye’deki örnekleri belirlenmiş ve üç seramik sanatçısının işleri üzerinden örneklenmiştir. Burçak Bingöl’ün “Self-Conscious” ve “Yaşanacak Altın Çağların Sonuncusu”, İnsel İnal’ın “Kendi Şehrini Yarat”, Mustafa Ural’ın “Aşkın Halleri" eserleri seçilmiştir. Bu eserler yorumlanarak sanatçıların çıkış noktaları ve tahribat ile olan ilişkileri açıklanmıştır.