Tercümanın tercüme sürecinde deneyimlediği aşamalar ve bu aşamalar esnasında devreye soktuğu yetiler (original) (raw)

Çeviri eşikleri: Yan metinsel unsurlarda çeviri süreçleri ve çevirmenin sesi

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2022

Bu çalışma, yan metinsel unsurların çeviri süreçleri ile ilişkisini açığa çıkarmakta ve çevirinin yalnızca metin odaklı bir olgu olmadığını ortaya koymaktadır. Gérard Genette'in Seuils [Eşikler] (1987) adlı eserinde eşikler olarak tanımladığı yan metinler; başlık, alt başlık, epigraf, sonsöz, eleştiri yazıları ve dipnotlar gibi eserin bütünlüğünü sağlayan unsurlardır. Eser ile okur arasındaki sınır bölgesini kaplayan, okurun esere geçişini sağlayan ve eserle olan ilişkisini düzenleyen bu unsurlar çeviri süreçleri bağlamında da etkin bir role sahiptir ve kitabın okurla olduğu gibi çevirmenle olan ilişkisini de belirlemektedir. Bu çalışma, çevirmen Ferda Fidan tarafından Fransızcaya kazandırılmış iki ayrı yazınsal metnin çeviriyle ilişkilendirilebilecek yan metinsel unsurlarını ele almaktadır: Enis Batur'un Acı Bilgi Fugue Sanatı Üzerine Bir Roman Denemesi (2000) ve Yusuf Atılgan'ın Anayurt Oteli (1973) adlı eserlerinde ve erek metinlerinde yer alan yan metinsel unsurların çeviri bağlamındaki etkisi, Genette'in yan metinsellik yaklaşımı temel alınarak araştırılmaktadır. Çalışmada öncelikle, Acı Bilgi [Amer Savoir] adlı eserin yan metinsel uzamının irdelenmesi sonucunda eser adı, kapak, epigraf gibi unsurların Roman Jakobson'un çeviri türleri sınıflandırmasında (1959) yer alan göstergelerarası çeviri türü ile ilişkisi açığa çıkarılmıştır. Ardından, Anayurt Oteli adlı eserin erek metninin [L'Hôtel de la Mère Patrie] dipnotlar, sonsöz, anı ve çevirmenle yapılmış söyleşi bağlamında ele alınması sonucunda, yan metinsel unsurların Theo Hermans'ın "Çevirmen'in Sesi" kavramı (1996) ile olan ilişkisi açığa çıkarılmıştır. Her iki örnek özelinde ele alınan ilgili unsurların eserin anlamını, üslubunu, kaynak ve erek kültürlerdeki konumunu belirleme işlevine sahip olduğu saptanmıştır. Yan metinsel unsurların çeviri süreçleri ile olan ilişkisinin iki ayrı inceleme nesnesi bağlamında açığa çıkarıldığı bu çalışmada, çeviri çalışmalarında yan metin odaklı bir yaklaşımın altı çizilmektedir.

Kamuda Çalişan Müterci̇m Tercümanlarin Yaşadiklari Temel Sorunlar Ve Bu Sorunlara Karşi Çözüm Öneri̇leri̇: Türki̇ye Örneği̇

Journal of International Social Research, 2018

Öz Çeviri eyleminin gerek yurt dışı gerekse de ülkemizde meslek olarak kabul görmeye başlamasıyla, çevirmenlerin de meslek erbabı olarak bazı temel haklarının olması gerektiği düşünülmektedir. Bununla birlikte çevirinin meslek şeklinde kabul edilmesi olumlu bir hareket olmasına rağmen, halen çevirmenlerin karşılaştığı bazı temel sorunlar bulunmaktadır. Bu çalışmada, ülkemiz örneğinde kamuda çalışan mütercim tercümanların yaşadıkları sorunlar ele alınmış ve bununla ilgili olarak bazı çözüm önerileri sunulmuştur. Bu maksatla kamuda çalışan sekiz farklı mütercim ve tercümana açık uçlu sorular yöneltilmiş ve bu şekilde sorunlar ankete dayalı betimleme yaklaşımıyla netleştirilmeye çalışılmıştır. Ülkemizde çalışan çevirmenlerin sıkıntılarını ele alan ilgili literatüre bakılırsa, çalışmaların henüz olgunlaşma sürecinde olduğu ve sınırlı kaldığı görülebilir. Bu açıdan söz konusu bu çalışmanın literatüre katkı yapması ve sorunların bir an önce çözüme kavuşturulabilmesi için işlev görmesi umulmaktadır.

Dijital Dönüşümün Mütercim Tercümanlık Bölümlerine Yansımaları Bağlamında “Çeviride Bilgi Teknolojileri ve Araçları” Adlı Bir Ders Önerisi

Digital transformation has radically affected current professions. The professions that keep up with this development have continued their progressive trend through new fields of application and relations with different disciplines. However, the professions that cannot keep up with developments have tended to lose their functions and popularity over time. Digital transformation is experienced in all areas of life as roomsized computers have evolved into desktops, laptops, handheld computers, and mobile phones. Therefore, many artificial intelligence systems have been developed to increase productivity, save money and raise the quality in professions. Even compared to the situation a year ago, artificial intelligence systems have been improving unpredictably, and investments are made in this field enormously. People who can keep up with these rapid changes can be more successful than others in their professions and lives. In this regard, one of the professions digitalization has affected is the translation profession. Historically, the first written translations can be traced back centuries ago when conditions were limited.

Ana Dil Edincinin Derinleşmesinde Çeviri Uygulamalarının Olası Rolüne İlişkin Düşünceler

International Journal of Languages' Education

The education systems of many countries aim to reinforce mother language acquisition in individuals through school education from early ages since as a conceptual learning system, language serves us to identify and know outer world through concepts. From this aspect, language acquisition is a natural process beginning with family and becomes one of the primary activity fields in raising individuals through school education. Education systems include courses like "rhetoric and writing, composition, creative writing", which aim at speaking and writing competences that can be described as active language skills, together with mother language courses in their curriculum in order to promote and improve the acquisition of a mother language used as the official language. In this study, intensifying mother language competence means the skills of learners to reach an elaborated language sense in their mother language, in other words to be able to create options within the scope of expression forms that present content and to perform the most suitable ones for communicative situation. Along with other activities, translation practices may have a role in acquiring these skills. While working on this hypothesis, thoughts that illustrate this subject have been assessed with a descriptive method, the examples of concrete practice have been given in a designing way. From this point of view, the present study aims to discuss the possible effects of interlingual and intralingual transfer activities on the development of mother language competence.

Çeviri eşikleri: Yan metinsel unsurlarda çeviri süreçleri ve çevirmenin sesi [Thresholds of translation: The process of translation and the translator’s voice in paratexts]

Çeviri eşikleri: Yan metinsel unsurlarda çeviri süreçleri ve çevirmenin sesi [Thresholds of translation: The process of translation and the translator’s voice in paratexts], 2022

Bu çalışma, yan metinsel unsurların çeviri süreçleri ile ilişkisini açığa çıkarmakta ve çevirinin yalnızca metin odaklı bir olgu olmadığını ortaya koymaktadır. Gérard Genette’in Seuils [Eşikler] (1987) adlı eserinde eşikler olarak tanımladığı yan metinler; başlık, alt başlık, epigraf, sonsöz, eleştiri yazıları ve dipnotlar gibi eserin bütünlüğünü sağlayan unsurlardır. Eser ile okur arasındaki sınır bölgesini kaplayan, okurun esere geçişini sağlayan ve eserle olan ilişkisini düzenleyen bu unsurlar çeviri süreçleri bağlamında da etkin bir role sahiptir ve kitabın okurla olduğu gibi çevirmenle olan ilişkisini de belirlemektedir. Bu çalışma, çevirmen Ferda Fidan tarafından Fransızcaya kazandırılmış iki ayrı yazınsal metnin çeviriyle ilişkilendirilebilecek yan metinsel unsurlarını ele almaktadır: Enis Batur’un Acı Bilgi Fugue Sanatı Üzerine Bir Roman Denemesi (2000) ve Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli (1973) adlı eserlerinde ve erek metinlerinde yer alan yan metinsel unsurların çeviri bağlamındaki etkisi, Genette’in yan metinsellik yaklaşımı temel alınarak araştırılmaktadır. Çalışmada öncelikle, Acı Bilgi [Amer Savoir] adlı eserin yan metinsel uzamının irdelenmesi sonucunda eser adı, kapak, epigraf gibi unsurların Roman Jakobson’un çeviri türleri sınıflandırmasında (1959) yer alan göstergelerarası çeviri türü ile ilişkisi açığa çıkarılmıştır. Ardından, Anayurt Oteli adlı eserin erek metninin [L’Hôtel de la Mère Patrie] dipnotlar, sonsöz, anı ve çevirmenle yapılmış söyleşi bağlamında ele alınması sonucunda, yan metinsel unsurların Theo Hermans’ın “Çevirmen’in Sesi” kavramı (1996) ile olan ilişkisi açığa çıkarılmıştır. Her iki örnek özelinde ele alınan ilgili unsurların eserin anlamını, üslubunu, kaynak ve erek kültürlerdeki konumunu belirleme işlevine sahip olduğu saptanmıştır. Yan metinsel unsurların çeviri süreçleri ile olan ilişkisinin iki ayrı inceleme nesnesi bağlamında açığa çıkarıldığı bu çalışmada, çeviri çalışmalarında yan metin odaklı bir yaklaşımın altı çizilmektedir. [This study reveals the relationship between paratextuality and translation and suggests that translation is not only a text-oriented phenomenon. The paratexts that Gérard Genette defines as thresholds in Seuils [Paratextuality: Thresholds of Interpretation] (1987) are the elements that form a frame for the main text and constitute it. At the boundaries between the text and the reader, paratexts guide the reader to the text. These elements, provide the reader's transition to the work and regulate the relationship with the work, also have an active role in the context of translation processes and determine the relationship of the book with the translator as well as with the reader. This study deals with the paratextual elements of two different literary texts translated into French by the translator Ferda Fidan: Enis Batur's Acı Bilgi (2000) and Yusuf Atılgan's Anayurt Oteli (1973) and the target texts are investigated in the context of translation. Firstly, as a result of examining paratextual space of Acı Bilgi the relationship between the elements such as the title, the cover and the epigraph with the types of translation initiated by Roman Jakobson (1959), especially intersemiotic translation, was revealed. Then, as a result of examining the target text of the Anayurt Oteli in the context of footnotes, afterword, memoir and interview with the translator, the paratextual elements are related to Theo Hermans' concept of “Translator's Voice” (1996) was revealed. It has been concluded that the relevant elements discussed in both examples have the function of determining the meaning, the style and the position of the work in the source and target cultures. In this study, in which the relationship between paratextual elements and translation processes is revealed in the context of two separate study objects, a paratext-oriented approach in translation studies is underlined.]