Kuraklık Riskinin Bulanık Mantık Yardımıyla Türkiye Genelinde Değerlendirilmesi (original) (raw)
Related papers
Türkiye'de İklim Haberciliği: Kuraklık Haberleri Üzerine Bir İçerik Analizi
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, 2023
Bu çalışma, kuraklık haberleri üzerinden Türkiye'de iklim haberciliğinin uygulanma biçimine odaklanmaktadır. Çalışmayla, ana akım medyada yer alanlarla çevre gazeteciliği yapan gazeteleri karşılaştırarak Türkiye'de iklim haberciliğinin özelliklerinin ne kadar uygulandığı, kuraklıkla ilgili haberlerde iklim krizinin ve insan faaliyetlerinin etkisinin varlığına ne kadar atıfta bulunulduğunu tespit etmek amaçlanmıştır. Bu kapsamda 1 Haziran-31 Ağustos 2022 tarihleri arasında Türkiye'nin en çok okunan Hürriyet, Sabah, Sözcü gazetelerinin dijital platformlarında ve çevre haberciliği yapan Yeşil Gazete'de kuraklık ile ilgili yayınlanan 299 haber üzerinden içerik analizi gerçekleştirilmiştir. İçerik analizi kapsamında yazar, kaynak, fotoğraf, grafik, video, iklim krizine atıf, insan etkisine atıf, risk dili kullanımı, hiperlink kullanımı, bağlam ve kapsam kategorileri oluşturulmuştur. Analizin sonucuna göre Yeşil Gazete'nin iklim haberciliğinin özelliklerine göre kuraklıkla ilgili haberlerini kurguladığı görülmüştür. Hürriyet Gazetesi'nin yeterli olmasa da ana akım gazeteler içerisinde doğru bir iklim haberciliği uygulamasına yaklaşan bir yapı sergilediği anlaşılmaktadır. Sabah Gazetesi'nin her ne kadar kuraklık alanına geniş bir ilgi gösterse de içeriklerini kurgularken iklim krizine ve insan faaliyetlerinin etkisine yeterli atıfta bulunmadığı ve risk dilini çoğunlukla kullanmadığı tespit edilmiştir. Sözcü Gazetesi'nin ise kuraklıkla ilgili çok az habere yer verdiği ve bu haberlerde iklim haberciliğinin kıstaslarına uymadığı, daha çok kısa, enformasyon niteliği taşıyan içeriklerle haberlerini düzenlediği görülmüştür. Bu kapsamda ana akım medyada iklim içeriklerine yönelik bir ilgiden bahsedilebileceği, bununla birlikte iklim haberciliğinden söz edebilmek için gidermeleri gereken eksikler olduğu söylenebilir.
Küresel İklim Değişikliğinin Kaçınılmaz Sonucu: Kuraklık
Resilience, 2019
Küresel iklim değişikliğinin sebep olduğu önemli olaylardan biri de kuraklıktır. Tekrar edebilen, bir veya birden çok mevsime yayılan, azalan yağışlar ve artan sıcaklıklar nedeniyle oluşan ve su varlığına bağlı olarak tüm doğal kaynakları etkileyen bir doğal afet türü olarak tanımlanmaktadır. Ancak küresel iklim değişikliğine bağlı olarak dünya üzerinde aşırı artan sıcaklık ve azalan yağışlar kuraklığın sürekliliğini ve olası olumsuz etkilerini arttırmaktadır. Kuraklık ile mücadele süreci, bu afetin çok yavaş başlaması aylar ve hatta yıllar boyu kümülatif olarak çok geniş alanları etkilemesi sebebiyle diğer doğal afetlere göre çok daha zordur. İlk olarak tarım alanlarında etkisini gösteren bu afet türünün, tarım sektöründe gözlenen etkilerinin diğer sektörlerden çok daha farklı olduğunu söylemek mümkündür. Bu duruma temel oluşturan sebepler arasında çiftçilerin topraktan yeterli verimi alamaması, su havzalarının yeterince korunamaması ve kentlerin kırsal alana baskı yapması sonucu tarım topraklarının amaç dışı kullanılması gösterilmektedir. Türkiye konumu itibariyle küresel ısınmanın etkilerinden en fazla oranda etkilenecek ülkeler arasında yer almaktadır. Bu sebeple, kent planlamada ve sürdürülebilir afet yönetimi süreçlerinin ortak öznesi durumunda olan iklim değişikliği ve tarım sektörü etkileşimi politika ve stratejilerin geliştirilmesi sürecinde öncelik verilmesi gereken konulardan biridir. Alınacak önlemler ve geliştirilecek doğru stratejiler sayesinde kuraklığın etkisiyle meydana gelebilecek önemli ve canlı yaşamını direkt olarak etkileyen çevresel problemler ciddi şekilde bertaraf edilebilir. Yakın gelecekte olası bir kuraklık sonucunda etkilenecek bölgelerin önceden tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi için Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) gibi etkin yöntemlerin kullanılması atılacak adımlar arasında yer almaktadır. Bu çalışma kapsamında kuraklıkla etkin biçimde mücadele edilebilmesi adına CBS ve UA teknikleri kullanılarak geliştirilebilecek önlemler ve kentsel politikalar üzerinde durulmuştur.
Türkiye’nin İller Bazında Kuraklık Değerlendirmesi
Toprak Su Dergisi, 2019
İklim değişikliğinin ülkemizde ne gibi sonuçlar doğurduğunun ve gelecekte ne gibi sonuçları olacağının bilinmesi bütün sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe de son derece önemlidir. Kurak dönemlerin belirlenmesi; tarımsal uygulamalar, sulama zamanının planlanması ile çölleşme ve erozyonla mücadele gibi konularda yapılacak çalışmalarda oldukça yararlı olacaktır. Ayrıca bir bölgede kuraklık periyodunun belirlenmesi o bölgede yaşanacak olası kuraklık riskine karşı önceden tedbir alınması açısından yarar sağlayacaktır. Bu amaçla yapılan bu çalışmada Türkiye geneli 81 ildeki meteoroloji istasyonlarına ait ortalama olarak aylık toplam yağış miktarları ve aylık ortalama sıcaklık verileri kullanılarak Bagnouls-Gaussen kuraklık indisleri hesaplanmış, illere göre kurak dönemler belirlenmiş ve il bazında Türkiye kuraklık haritası hazırlanmıştır. Elde edilen verilerle son 15 yıldaki değişim belirlenmeye çalışılmıştır. Buna göre son 15 yılda ülkemizde nemli alan %0.01 ve kurak alanlar %1.79 oranında azalma gösterirken yarı nemli alanlarda %1.25 ve çok kurak alanlarda %0.56 oranında artış olmuştur. Kuzeyden güneye doğru kuraklık artış gösterirken; Ege, Akdeniz ve Doğu Anadolu Bölgelerinin bir bölümü ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi çok kurak, Trakya'nın bir bölümü ile Karadeniz kıyıları ise yarı nemli sınıfta yer almıştır. Nemli sınıf sadece Karadeniz kıyılarında yer alırken iç bölgeler kurak özellik göstermiştir.
Afet Yönetimi, Su Yönetimi ve Kuraklık: Türkiye’nin Gelecek Dönem Kuraklık Durumu Değerlendirilmesi
2014
Drought, as a common interest area for disaster management and water management, is a natural, creeping and meteorological disaster. Drought which has four phase like meteorological, agricultural, hydrological and socioeconomic drought, is a disaster that experienced the most deaths between 1900 and 2014 due to the EMDAT data. Drought, which basically began to show itself on the differences between water demand and supply, is one of the most frequent disasters in Turkey due to the climatic structure of country as a result of the increasing effects of climate change, its frequency and impacts are increasing in the world and in Turkey. In this context, main purpose of this study is to understand disaster management, water management and drought, to determine the relationship between them and to propound the drought risk for Turkey in the future. Disasters are a part of human life that cannot be ignored. Whether natural or manmade/technological, humankind has to learn to live with them. First chapter analyse disasters and disaster management. In this context, risk and analysis of risk; incident, emergency and disaster concepts; disaster types, disaster management and its phases, sustainable development and disaster management, disaster management in Turkey and the position of disaster management in the management science are examined in this chapter. Humankind and all creatures needs water to survive. In this regard, water is one of the most important wealth in the world. But just 1% of the total water source in the world is fresh water. On the other hand the demand for water is increasing due to the industrialization, urbanization and population growth and this reveals that water has to be managed very well. Second chapter is about water and water management which is crucial for life. In this context; water potential in the world and Turkey; water security, quantity and quality, water pollution, water withdrawal by sector, generally accepted approach for water management, water management in Turkey and, climate change and water management topics are examined in this chapter. Third chapter is on a better understanding of drought. In this manner; the relationship of drought, disaster management and water management, phases of drought, drought mitigation, drought in the world and Turkey, drought risk for Turkey in the future and a model suggestion for Turkey against drought risk are main topics for this chapter. The main hypothesis of this study, which implies that Turkey is gradually losing its water resources and will be affected largely by climate change and as a result, it has a high probability to experience major droughts in the future, is proved in this chapter.
Çok Değişkenli Kuraklık Frekans Analizi ve Risk Değerlendirmesi: Kahramanmaraş Örneği
Doğal Afetler ve Çevre Dergisi
Kuraklık, mevsimsel veya daha uzun süreli yağış eksikliğinin bir sonucu olarak neredeyse tüm iklim bölgelerinde meydana gelen doğal bir afettir. Küresel ısınma, yağış yetersizliği, düşük yağış miktarı ve süresi, düşük bağıl nem ve diğer faktörlerin tümü, kuraklığın yaygınlaşmasına sebep olmaktadır. Bu çalışmada, Kahramanmaraş ilinin çok değişkenli kuraklık frekans analizi ve risk değerlendirilmesi kopula fonksiyonları kullanılarak yapılmıştır. Kuraklık parametreleri (süre ve şiddet), SPI (Standartlaştırılmış Yağış İndeksi) indeksi yöntemi ile elde edildikten sonra, her bir parametreye en uygun marjinal dağılımlar bulunmuştur. Son olarak, elde edilen en uygun marjinal dağılımlara bağlı olarak, en uygun kopula fonksiyonu hesaplandıktan sonra, Kahramanmaraş ilinin kuraklık parametrelerinin şartlı dönüş olasılıkları ve süreleri elde edilmiştir. Bu çalışma sonucunda, en yüksek şartlı kuraklık şiddeti dönüş periyodu Kahramanmaraş merkezde görülürken, en düşük dönüş periyoduna ise Elbistan...
Kuraklık, Türkiye'de en zararlı ve en az anlaşılan doğal afetlerden biridir. İklimin doğal bir parçasıdır, fakat rastgele ve seyrek bir şekilde oluştuğu düşünülür. Bazen tek bir mevsim sürse ve sadece küçük bir alanı etkilese de, eski iklim kayıtları kuraklığın bazen yıllarca devam ettiğini ve kilometrelerce kare alanı etkileyebildiğini göstermektedir. Böylece kuraklık dünyada binlerce ölüme ve milyonlarca dolar zarara sebep olmaktadır. Kuraklık risk yönetimi, zarar azaltma programlarının ve su kaynakları ile ilgili politikaların önemli bir parçasıdır. Kuraklığa hazırlıklı olmak, kuraklığı önlemek ve kuraklık zararlarını azaltmayı vurgulamak yerine ülkemizde kuraklık şu anda daha çok reaktif, kriz yönetimi yaklaşımlarla yönetilmektedir. Son zamanlarda kuraklıkla ilişkili afetlerin önemi algılansa da doğal afetler ile ilgili araştırmacılar ve kamu yetkililerince yeterli ilgi gösterilmemektedir.
Uzun ve Kısa Süreli Periyotlarda Kuraklık Analizi: Bursa Örneği
Doğal Afetler ve Çevre Dergisi, 2018
Insan yasaminda dogal afetler onemli yer alir. Kuraklik, iklimsel ve bolgesel ozelliklere bagli olan ve tum canli yasamini olumsuz etkileyen bir afettir. Kurakligin belirlenmesi ve gerekli tedbirlerin alinabilmesi icin bolgenin ayrintili analizi gerekmektedir. Arastirmacilar, kurakligi saptamak icin farkli kuraklik indislerini kullanmislardir. Standart Yagis Indisi (SYI), farkli zaman olceklerinde hesaplarin yapilabildigi ve literaturde en sik kullanilan kuraklik indislerinden biridir. Bu calismada, Bursa ilinde uzun sureli yagis verisi bulunan Bursa, Iznik, Keles, Mustafakemalpasa ve Uludag istasyonlari 1969-2015 donemi icin incelenmistir. Yagis verilerinin egilimi olup olmadigi lineer regresyon analiziyle belirlenmistir. Yagis verileri standardize edilerek gidisler analizine gore degerlendirilmistir. Son olarak da ulkemizde ve dunyada yaygin olarak kullanilan Standart Yagis Indisi (SYI) yontemi ile 1, 3, 6, 9, 12, 24 ve 48 aylik zaman periyotlari icin kuraklik analizi yapilmistir....
Bulanık Mantık : Bulanıklılık Kavramı
Bulanık mantık ve bulanık mantık tabanlı uygulamalar son yıllarda hem üniversite çevrelerinde hem de üretici firmalar tarafından ilgiyle izlenen bir konu haline geldi. Uluslararası dergiler bu konuya daha fazla yer ayırmaya başlamış, hatta sadece bu konuya yönelik araştırmalara yer veren dergiler de yayına konmuştur. Üniversitelerde konuya yönelik araştırma grupları oluşturulmuş, firmalar özel çalışma grupları kurmuşlardır. Bu makalede bulanık mantık konusu anlaşılabilir, basit bir anlatımla ele alınıp bulanıklılık kavramı açıklanmaya çalışılmıştır. Makale, bulanık mantık konusunda hiç bir bilgisi olmayanlar dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bu nedenle bazı ayrıntıların üzerinde biraz daha fazla durularak konunun anlaşılması kolaylaştırılmaya çalışılmıştır.