The Epidemiology of Malaria in Adana between 2002 and 2012 (original) (raw)
Related papers
The Epidemiology of Malaria in Bursa - 2009 - 2012
Türkiye parazitoloji dergisi, 2014
Objective: Malaria is a common disease in many tropical and subtropical areas, which may threaten life. In this study, we examined the epidemiology of malaria in Bursa province using the data provided by the Province Health Directorate, collected over 2009 to 2012. Methods: The data include a total of 29.683 blood samples taken by active and passive surveillance. Giemsa-stained thin and thick blood smears were examined with a 100X oil immersion objective using a standard microscope. Results: A total of 21 (0.07%) malaria cases were detected. Of these, 20 (95.2%) cases were male and 1 (4.8%) case was female, with highest rates occurring in June and September. All of the cases were imported, of whom 10 (47.6%) were caused by Plasmodium vivax and 11 (52.4%) by P. falciparum. All P. falciparum cases were found to be imported cases that traveled to African nations
The Epidemiology of Malaria in Bursa between 2013 and 2014
Turkish Bulletin of Hygiene and Experimental Biology, 2018
Bursa'da 2013-2014 yılları arasında sıtma epidemiyolojisi The epidemiology of malaria in Bursa between 2013 and 2014 Oktay ALVER 1 , Beyza ENER 1 ÖZET Amaç: Sıtma, enfekte Anopheles cinsi dişi sivrisineğin insanı sokmasıyla bulaşan sivrisinek kaynaklı enfeksiyon hastalığıdır. Bu araştırmada, Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü, Sıtma Kontrol Birimi'nden elde edilen veriler kullanılarak Ocak 2013-Aralık 2014 tarihleri arasındaki sıtma epidemiyolojisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Sıtmalı olguların, yaş grupları, cinsiyetleri, enfeksiyon tanısının konulduğu ay, parazit türü ve tespit edildiği yerleşim bölgesi (yerli veya importe) değerlendirmeye alınmıştır. Bulgular: İki yıllık dönemde toplam 7853 kan örneği incelenmiş olup bunların 12 (%0,15)'sinde sıtma paraziti rapor edilmiştir. Olgularda erkeklerin oranı %91,7 (11 olgu) ve kadınların oranı %8,3 (1 olgu) idi. Olguların yaş dağılım aralığı 20 ile 61 arasında değişiyorken yaş ortalaması 35,5±14,92'dir. Olguların 11 (%91,7)'inde P. falciparum, birinde (%8,3) P. vivax etken parazit idi. P. falciparum sıtması olgularının tamamının Afrika ülkelerinden (Gana, Tanzanya, Nijer, Gine, Kamerun, Gabon, Gambiya) Bursa'ya gelen importe olgular olduğu görülmüştür.
The Investigation of Malaria Cases in Manisa between 2008-2012
Objective: We aimed to determine the malaria prevalence in a 5-year period by using the data obtained from Malaria Control Center associated with the Manisa Province Public Health Office Infectious Diseases Department in Manisa between 2008 and 2012. Methods: The data were evaluated according to age, gender, type of parasite, and the places of travel. Results: In this study, six imported malaria cases were detected in blood samples from 86,955 patients by the Malaria Control Center, associated with the Manisa Province Public Health Office Infectious Diseases Department, with active and passive surveillance between 2008 and 2012. Positivity rate was 0.007%. Conclusion: Imported malaria cases, due to increasing international travel and migration, have a serious endemic potential based on unsuitable or insufficient prophylaxis, although malaria cases have decreased notably by successful eradication studies in Turkey. This paper was prepared especially in order to point out this subject, because all of the cases were imported. (Turkiye Parazitol Derg 2014; 38: 151-4)
Evaluation of Epidemiological Data of Malaria Between 2001-2011 in Sanliurfa, Turkey
Mikrobiyoloji Bulteni, 2016
Türkiye'de saptanan sıtma olgularında tek etken Plasmodium vivax olmakla birlikte, son zamanlarda P.falciparum'un etken olduğu yurt dışı kaynaklı olgularda da artış görülmeye başlanmıştır. Şanlıurfa, iki büyük epidemiden birinin, 84.345 olguyla 1994 yılında yaşandığı ve sıtmanın endemik olarak görüldüğü Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunmaktadır. Bu bölgenin, Irak, İran ve Suriye gibi ülkelerle sınıra sahip olması, sınır ötesi geçişlerin yaşanmasına, dolayısıyla yurt dışı kaynaklı olguların artışına yol açmıştır. Ayrıca, Güneydoğu Anadolu Projesi nedeniyle meydana gelen iklim, sıcaklık ve nem değişikliği, sivrisinek popülasyonu için uygun üreme alanlarının artmasına neden olmuştur. Günümüzde, Şanlıurfa'da da yurt dışı kaynaklı sıtma olgularının dışında yerli bulaşa bağlı yeni sıtma olguları görülmemekle birlikte, bu bölgede sıtma epidemiyolojisine ait son yılları kapsayan bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı, 2001-2011 yılları arasındaki 11 yıllık dönemde, sıtma açısından hassas olan Şanlıurfa bölgesinde görülen sıtma olgularına ait epidemiyolojik verilerin retrospektif olarak değerlendirilmesidir. Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Sıtma Savaş Birimi'nden elde edilen veriler; olgularının görülme sıklığı, yıllar ve aylara göre dağılımı, demografi k özellikleri, parazitin türü ve kaynağı ve hastalığın
[Evaluation of malaria cases in Antalya between 2001 and 2011]
Türkiye parazitolojii dergisi / Türkiye Parazitoloji Derneği = Acta parasitologica Turcica / Turkish Society for Parasitology, 2012
Malaria is a mosquito-borne infectious disease that is transmitted by female Anopheles mosquitoes to humans when an infected mosquito bites a person. In this research, we examined the epidemiology of malaria using the data provided by the Malaria Control Unit of the Infectious Disease Divison of Antalya Health Directory, from the years 2001 to 2011. The cases were evaluated according to age groups, gender, months and parasite species. During this period, a total of 131.989 blood samples were evaluated and 66 malaria cases (0.0005%) were reported, and the highest rate of cases occurred during September. Seventy-four percent (49) of malaria cases were male, 26% (17 cases) were female. The species of malaria parasites were recorded in 86% of cases, of which Plasmodium vivax was the most common (57 cases), with P. falciparum accounting for 14% of cases (9 cases). All P. falciparum cases were found to be imported cases coming to Antalya from other countries. Most of the malaria cases (78...
Turkish Journal of Parasitology, 2019
Cite this article as: Objective: Cases with imported malaria have increased complication and mortality rates because of delayed diagnosis and treatment in non-endemic countries. This study aimed to investigate the incidence and clinical features of imported malaria in our clinic during the past 10 years. Methods: This retrospective study included 75 cases diagnosed as having imported malaria in our clinic between January 2008 and December 2017. The epidemiological data, laboratory findings, treatment data and clinical course of the cases were obtained from system records. Results: Patients were predominantly male (%98.6) with a median age of 51 (23-64) years. All cases were infected with Plasmodium falciparum, had a recent travel history to Sub-Saharan African countries and none had received chemoprophylaxis before travel. The incidence of imported malaria showed a declining trend after 2015. The most common findings were fever (100%), thrombocytopenia (84%) and anemia (72%). Although 8% of patients had presented with severe malaria, none of them died. Conclusion: Despite increasing incidence of imported malaria in our country in recent years, there is a decrease in this number in our region. Since Turkey is one of the countries with the highest prevalence of imported malaria in the world, patients with fever and thrombocytopenia should be questioned whether or not they had a history of travel to malaria-endemic area.
Antalya'da Sıtma/Malaria in Antalya, Cedrus, (VI) 2018
Cedrus
Öz: Bu makalede, geçtiğimiz yüzyılın ortalarına kadar Antalya'yı etkisi altına almış sıtmanın, bu coğrafyada nasıl hâkim hale geldiği ve Antalya üzerindeki etkilerinin neler olduğu sorularına cevap aranmaktadır. Makalenin temel iddiası şudur: Antalya'da sıtmanın hâkimiyeti 16. yüzyılın ortalarında başlayan küçük buzul çağının ve bir dizi beşeri sebebin tetiklediği çevresel dönüşümün neticesinde artmıştır. 19. yüzyıla gelindiğinde ise ormanların tahribinin de etkisiyle sıtmanın Antalya'daki hâkimiyeti daha da güçlenmiştir. Öte yandan sıtmanın ve sıtma için uygun koşulları yaratan çevresel dönüşümün Antalya'da zirai ve iktisadi hayatı ilgilendiren, toplumsal ve kültürel örüntüleri belirleyen birçok sonucu da olmuştur. Abstract: In this article, answers to the question of how malaria became dominant in this geography and what effects it had upon Antalya exercising influence over Antalya until the middle of the past century are given. The main claim of the article is the dominance of malaria in Antalya increased in consequence of the Little Ice Age in the middle 16 th century and the environmental change that was triggered through a serious of human actions. By the 19 th century, the dominance of malaria had been strengthened through the destruction of the forests. On the other hand, malaria and the related environmental transformation that created these conditions for malaria also had many consequences in Antalya, that determined social and cultural patterns regarding both agricultural and economic life. Anahtar Kelimeler: Antalya • Sıtma • Küçük Buzul Çağı Keywords: Antalya • Malaria • The Little Ice Age
Turkish Journal of Parasitology
Dünyada yaygın olarak görülen sıtma türleri Plasmodium vivax (P. vivax) ve Plasmodium falciparum (P. falciparum)'dur. Her iki türün endemik olduğu ülkelerde P. vivax ve P. falciparum koenfeksiyonu da görülebilmektedir. Bu nedenle Türkiye'de görülen ve bu ülkelere seyahat öyküsü olan olgularda miks sıtma olasılığı mutlaka akılda bulundurulmalıdır. Bu olgu sunumunda Etiyopya'da P. falciparum sıtma tanısı konulan, ancak buna yönelik yetersiz tedavi uygulanan ve P. vivax sıtma tanısı atlandığı için hipnozoidlere etkili bir ilaç verilmediğinden nüks gelişen P. vivax/P. falciparum miks enfeksiyonu sunulmuştur. Olgu, sıtma tedavisinde doğru tanı konması, uygun doz ve sürede tedavi uygulanması ve hastalık seyrinin yakın takibinin öneminin vurgulanması amacı ile sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Plasmodium vivax/Plasmodium falciparum miks enfeksiyonu, import sıtma, tedavi, Türkiye
Turkish Journal of Parasitology
Sıtma dünyada önemli bir halk sağlığı sorunudur. Son yıllarda Türkiye'de yerli sıtma olgusu olmamakta ve sadece yurtdışı kaynaklı olgular görülmektedir. Burada, Ocak 2013-Aralık 2015 yıllarında kliniğimize başvuran beş Plasmodium falciparum (P. falciparum) sıtması olgusunun klinik ve laboratuar özellikleri geriye dönük olarak verildi. Olguların biri Afrikalı bir öğrenciydi. Diğerlerinin Afrika'ya seyahat hikayeleri vardı. Periferik yaymanın Giemsa boyamasında tüm olgularda yüzük formasyonu görüldü ve multipleks polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) (Bio-Rad, Amerika Birleşik Devletleri) ile P.falciparum üç olguda pozitif olarak saptandı. İki hastada P. falciparum PZR negatifti. Endemik bölgeye seyahati olan ateşli hastalarda sıtma öncelikli olarak düşünülmeli ve periferik yayma mutlaka incelenmelidir.