Yürümenin Üçlemesi-II Var Olmanın Arsız Israrı: Körleşmeye Karşı Yürümek (original) (raw)

Afet Sarmalında Krize Körükle Gitmek

MİMARLIK, 2023

Vatandaşının barınma hakkını ve afetlerden korunmasını anayasa ile garanti altına alan sistemin, barınma hakkını kötüye kullananlara açık çek veren ve afetlere dönüşebilme potansiyeli yüksek uygulamalara cevaz veren bir yaklaşım olan imar affı ile yine yasalaştırarak kendisiyle çelişmesi, kanıksanmış bir davranış haline gelmiştir.” “On yıllardır bilimin ve hukukun savunmasını yapanlarca imar affı sarmalının ne denli büyük bir hata olduğu savları defalarca yaşanan afetlerle de ispatlanmışken; yeni bir imar affı beklentisinin dillendirildiği toplumda bu durumun neredeyse sevinçle karşılanabilmesini, kaderini siyasi gücün adeta tanrısal güç kullanan bir kontrolsüzlüğe evrilmesini ziyadesiyle kanıksamış bir toplumsal yapı oluşturma başarısına bağlamak şaşırtıcı olmayacaktır. Zira kentsel krizin çözümünde sadece fiziksel yapının iyileştirilmesi değil sosyo-ekonomik ve hukuksal sistemin de iyileştirilmesi gerekliliği apaçık ortada dururken yasa tanımazlığı yasallaştıran uygulamaların af adı altında toplumda sürekli bir kanunsuzluğa özendirme davranışı elbette kentsel kriz ve afetler çağında ağır sonuçlara neden olacaktır.

Kaçınma, Değişim, Gelişim Yeni Normalde Sürdürülebilir Hareketlilik İçin Bir Anlatı

Kaçınma, Değişim, Gelişim Yeni Normalde Sürdürülebilir Hareketlilik İçin Bir Anlatı, 2021

Kentlerin tarihinde önemli bir yere sahip olan afetler, salgın ve pandemiler kentleri geçmişte olduğu gibi bugün de şekillendirmeye devam etmektedir. 1848'de Londra'daki kolera salgınının kentsel temizlik konusunda ilk halk sağlığı politikasını gündeme getirmesi ve 1871'de Chicago'da çıkan bir yangının ilk gökdelenlere yol açması gibi Covid 19 salgını sonrasında da kentler pandeminin etkilerini en aza indirmek ve kentsel direnci artırmak için yeniden yapılanmaktadır. Bu yeniden yapılanmanın en bariz görünümlerinden birisi de temel erişim ve hareketlilik ihtiyacını çevreye zarar vermeden karşılayan, bağlı olduğu kaynakların yenilenebilir olduğu; yaşam kalitesinin artmasını sağlayan, işlerliği güçlü, toplumsal adaleti destekleme odaklı; eğitim, sağlık gibi temel sosyo-ekonomik araçları en üst düzeyde erişilebilir kılan sürdürülebilir hareketlilik kavramına yapılan vurgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Salgın, bir kez daha göstermiştir ki ulaşımı teknik bir sorun olmaktan uzaklaştırıp toplumsal ve mekânsal adalet ekseninde ele alacak ve araç için tasarlanmış mekânı yeniden insanı merkeze alarak kurgulayacak anlatılara geçmiştekinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Bu çalışma pandemi sonrası süreçte sürdürülebilirliği sağlarken güvenli ve sağlıklı hareketliliği temin edecek bir anlatı üzerine –Kaçınma, Değişim, Gelişim- olup yeni normalde atılması gereken somut adımları içermektedir

Odaklanmaya Doğru Bir Yürüyüş: Çalınan Dikkati Geri Kazanmak

Birikim, 2023

Johann Hari’nin yakın zamanda İngilizcede çıkan ve kısa süre sonra Türkçe çevirisini okuduğumuz Çalınan Dikkat: Neden Odaklanamıyoruz? başlıklı kitabı dikkat ve odaklanma sorunu yaşayan bireylerce, bu alanda çalışan profesyonellerce epey ilgi gördü. Kitapta Hari vaftiz oğlunda gördüğü teknoloji bağımlılığından yola çıkarak kendi üzerinden bir hat çizmeye çalışır. Vaftiz oğluyla her sohbet ettiği sırada, oğlunun bir süre sonra çevresindeki bir ekrana baktığını görür. Sonra kendisi özelinde okumalarının son yıllarda giderek azaldığını, bir merdivenden aşağı iner gibi performansının düşüşünü gözlemler. Bunun için bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) ile etkileşimi azaltmaya yardımcı olan stratejilerin yanı sıra BİT’ten periyodik bir kopuşu tarif eden dijital detoks kavramı ilk kurtarıcı olarak bu bireysel çabada karşılık bulur (Syvertsen ve Enli, 2020). Teknoloji kullanımının yol açtığı tutumlar, düşünceler, davranışlar ve vücut fizyolojisi üzerindeki olumsuz etkisi daha önce teknostres (technostress) kavramı ile dile getirilmişti yıllar önce (Weil ve Rosen, 1997). Bunun vuzuha kavuşması Covid-19 pandemisi sırasında daha somut bir şekilde gözlemlenebilir olmuştu. Teknostrese ve bireysel üretkenlik üzerindeki olumsuz etkilerine karşı koyabilmek için “dijital detoks” kavramı popüler kültüre ve teknoloji çalışmaları literatürüne geçer. Bugün aynı adla olmasa da teknolojik aletlerden uzaklaşma isteği ve dolayısıyla dijital detoksa artan talep esasen yanlış bir şeylerin olduğunu da haber veriyor gibi. BİT’i kullanma pratiklerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerektiğini imliyor ki bu esasen var olan bir ihtiyacın çözüm merkezi olarak şu an için talep görüyor. Bu yazı kitabın asıl meselelerini ele alacak olsa da kendi okumalarımla birlikte bende öne çıkan başlıklar özelinde kitabı tartışacaktır.

Çatısız Kuralsız, Yazmak ve Yürümek

2020

Çatısız kuralsız, yazmak ve yürümek https://www.5harfliler.com/catisiz-kuralsiz-yazmak-ve-yurumek/ 1/3 Çatısız kuralsız, yazmak ve yürümek ETİKETLER: Bu hafta seçtiğim 5'lik seriyi tamamlıyorum. Cuma fragmanları başka kadın yazarlarla devam edecek. 5. ve son fragman Agnes Varda'nın Çatısız Kuralsız'ı (Sans toit ni loi, 1985). Diğer dört filmde olduğu gibi burada da bir meseleyi, birini anlatırken onunla ilişki kurmanın bir biçiminin de keşfedilişine tanık oluyoruz. Sadece birini seyretmiyoruz, o biriyle nasıl bir ilişki kuracağımıza, onu nasıl tanıyabileceğimize dair bir bakışla da karşılaşıyoruz. Filmlerin kapısı başkalarının dünyasına açılır. Bu açılmayla başkalarının bakış açısını anlamak, başkalarını tanımak mümkün elbette, fakat bunun kendiliğinden ortaya çıktığını düşünmek gafletine de düşmemek gerekiyor. Kimi açılmalar, daha şiddetli bir kendine kapanmayla, ötekinin başkalığını yiyip yutmayla, tam da kendimi onun yerine koyduğum için tanıma, anlama, ona doğru açılma kabiliyetimi kaybetmemle sonuçlanabilir. Varda sineması bu açılan ve kapanan kapıları hep aralık tutmanın yollarını bulmuştu.

Edebî Bir Etkinlik Olarak Yürüme - Nihayet 39. Sayı

Yürümenin genel tarihi, binlerce kitapta, şarkıda, caddede ve serüvende bölük pörçük izine rastlanan, yazıya dökülmemiş gizli bir tarihtir. Yürüme, çoğu zaman, sadece pratik amaçlıdır; iki nokta arasında düşünmeden yapılan bir ulaşım hareketidir. Yürüyüşü bir araştırmaya, törene, bir meditasyona dönüştürmek yürümenin özel bir alt kümesidir… Yine de yürüme ve düşünce veya diğer anlamıyla felsefe neredeyse etle kemik gibi birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak görülür. Kanıtlar sıralanmaya başlandığında Antik Çağ felsefesinde Sofistlerden Aydınlanma Çağı düşünürlerine ve bugüne kadar uzar liste. Bu yazı boyunca birbirine ezelden bağlıymış gibi gözüken yürüme-düşünme birlikteliğini sorgulamaya, tarihine kısaca bir göz atmaya çalışalım.

"Yürü Bir Gerçeğe" Hakikat Sonrası'nı Anlamak

"Yürü Bir Gereğe" Hakikat Sonrası'nı Anlamak, 2023

belirlenmesinde etkili olan unsurlardaki değ bağlı olarak son yıllarda yoğun bir şekilde gün gelen bir sav ve buna bağlı olarak ortaya çıkm kavram. Bu kavram ve sav konusundaki temel m BÜLENT ÖZÇELİK Kayseri'nin Sarız ilçesine bağlı Kırkısrak köyünde doğdu. Liseyi Sarız' da okuyan Özçelik, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde tamamladı. Bir süre Almanya' da bulundu. Türkiye'ye döndükten sonra Phoenix Yayınevi'nde editör olarak çalıştı. Kapitalizmin Suç Tarihi (Phoenix, 2008) kitabını Almancadan çevirdi. Yüksek lisans ve doktora çalışmalarını Ankara Üniversitesi'nde tamamlayan Özçelik, 2013 yılından bu yana Nika Yayınevi'nde editör, 2015 yılından bu yana da Kapadokya Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.