Tekstil Boya-Terbiye İşletmelerinde Ürün Geliştirme Prosesinin Simülasyonla Modellenmesi-Model Tasarımı (original) (raw)

Bir Tekstil Fabrikasında Simülasyon Uygulaması

2016

Simulasyon gunumuzde pek cok farkli kullanim alaniyla birlikte isletmelerinde uretim sistemlerini analiz etmek ve gelistirmek icin kullanabilecekleri bir aractir. Sistemin modelini kurup bu model uzerinde gercek dunyadaki para ve zaman maliyetine katlanmadan denemeler yapmaya izin vermesi simulasyonun en one cikan ozelligidir. Bu calismada bir tekstil fabrikasinin uretim sisteminin mevcut durumu icin simulasyon modeli kurulmustur. Simulasyon programi olarak ProModel 9.2 kullanilmistir. Bu program ile kurulan model sayesinde fabrikanin dikis bolumunun bir gun icerisindeki uretimini bilgisayar ortaminda gorsel olarak takip etmek ve sonucunda sayisal analizler elde etmek mumkundur. Bu analizler sonucunda hedeflenen uretim miktarinin mesai saatleri icerisinde yetistirilemedigi, bazi makinelerin kullanim oranlarinin dusuk oldugu gorulmustur. Buna gore iki adet alternatif senaryo gelistirilmistir. Birinci senaryoda dikis bandindan iki makine cikarilmis ve makine kullanim oranlarinda %30‟l...

Tekstil Terbiye İşletmesinde İş Akış Diyagramı ile İş Etüdü

Çukurova Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2014

Tekstilde terbiye prosesi mamul kumaş prosesidir ve verimliliği büyük önem taşır. Kumaş mamul hale gelinceye kadar pek çok önemli işlemden geçer. Bu işlemlerin çokluğu bazı durumlarda verimsizliklere neden olur. Bu çalışmada boya terbiye işletmesinde PES/VIS/LYC kumaş üretim hattında bir iş etüdü tekniği olan metot etüdü yapılmıştır. Çalışma 1000 metre kumaş için etüt edilmiştir. Çalışma sonunda terbiye işletmesinde metot etüdü tekniği ile 22 adet operasyondan 6 adet tasarruf edilmiştir. Böylece 1 makine boşa çıkmıştır. Ayrıca, 30 metre mesafe, 96 dakika işlem zamanı tasarrufu sağlanmıştır. Çalışma sonunda Polyester/Viskon/Lycra® mamul kumaş yeni sistemle üretilmiş ve müşteri onayından geçirilmiştir.

Tekstilde İstatistiksel Proses Kontrol Uygulaması Örneği-Terbiye İşletmesi

Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dergisi, 2022

Öz Ülkemizin tekstilde ihracata yönelik bir konumda olması, bizi kalite kontrol konusunda daha dikkatli olmaya yönlendirmektedir. Tekstil endüstrisinde üretim ardı ardına gelen prosesler sonucu gerçekleşmektedir. Bir prosesin sonucu hammaddeden başlayarak iplik, dokuma, terbiye, boya ve en son hazır giyim ünitelerinde kendini göstermektedir. Her proseste kalite kontrolle ilgili çalışmaların dikkatlice ve eksiksiz yapılması, uygunsuzlukların proseste yakalanması, aksiyon ve önlem alınması önem arz etmektedir. Bu çalışmada bir tekstil işletmesinde apre işlemi uygulanan ipliği boyalı %70 pamuk %30 keten içeren gömleklik bir kumaş seçilmiştir. Bu kumaşa sırasıyla açma, yakma, yıkama, kurutma, ramözde kimyasal apre(silikon yumuşatıcı, buruşmazlık ve su iticilik), kalandır, kondense ve sanfor işlemleri uygulanmıştır. Bu kumaşın proses kontrollerinde yapılan toplam 1343 kontrolde 31 adet uygunsuzluk gözlenmiş olup yapılan pareto analizi ile bu uygunsuzluklardan en çoğunun kumaşın yaş beklemesi sonucu olduğu, diğerlerinin ise sırasıyla rotasyonlardaki dönmeme problemi, kamara ısı problemleri ve dikkatsizlik sonucu yırtılma olduğu ortaya çıkmıştır. Kalite kontrolde yapılan testlerde ise çekmezlik ve kir-yağ problemleri gözlenmiştir. Bu uygunsuzlukların sonuçlarının kalite kontrolde ortaya çıkması nedeni ile kumaş kalitesine direk yansıyan kök-neden uygunsuzluklar olduğu, dolayısı ile uygunsuzluğu kaynağında yani proses sırasında çözümleyerek ileri safhalara taşınmasının ve kalitede problemlere yol açmasının da önüne geçilebileceği sonucuna varılmıştır.

Tekstilde Tasarım Olgusu

Tekstil ve mühendis, 1992

~nsanoglu yapadzgz siirece gevresi ile ilipki igindedir ve siirekli bilgi alir. Zaman iginde aldzgz bu bilgilerigereksinimleri do~rultusunda kullanzr. Bu bilgileri kutlanzrken ise tasarzm olgusundan yararlanzr. Tasarzm guniimiizde her alanda etkinligini hissettiren vazgegilmez bir olgu halinegelmiptir. ASPECT OF DESIGN IN TEXTILES Man has always been in touch with his surroundings and has also been a receiver of knowledge from it. He uses this knowledge in the direction of his needs. He makes use of design when applying this knowledge into form. Design has become an aspect which we cannot do without, in almost every area of activity.

PROTOTİPLEMENİN MODA TASARIMI ÖĞRENCİLERİNİN MODEL TASARIMI VE ÜRÜN GELİŞTİRME BECERİLERİNE ETKİSİ

Bu çalışmanın amacı, prototiplemenin moda tasarımı eğitiminde öğrencilerin model tasarımı ve ürün geliştirme becerilerine etkisinin değerlendirilmesidir. Çalışma, moda tasarım alanında çalışanlara Türkçe kaynak oluşturması bakımından önemli bulunmaktadır. Seçilen odak grup üzerinde belirli bir konunun irdelenmesi ve etkinin değerlendirilmesinden dolayı çalışmada tanımlayıcı araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evreni, moda tasarımı alanında öğrenim gören öğrencilerin lisans ve lisansüstü stüdyo çalışmalarıdır. Örneklem olarak araştırmacı tarafından yürütülen derslerdeki prototipleme çalışmaları seçilmiştir. Araştırmacı, uzun yıllardır lisans düzeyinde Drapaj I ve Drapaj II derslerini, doktora düzeyinde ise Yaratıcı Kalıp Uygulamaları derslerini yürütmektedir. Ayrıca, yurt dışında asiste ettiği benzer derslerdeki çalışmalar ile ortak olduğu projelerin kazanımları da çalışmanın verilerine katkı sağlayacaktır. Bulgular kısmında, farklı boyutlardaki prototiplemenin, karar verme, tasarım, üretim süreci ve sonuç bakımından model tasarımı ve ürün geliştirme becerilerine etkileri, örnek görseller eşliğinde tartışılmıştır. Araştırma sonucunda, prototiplemenin model tasarımı ve ürün geliştirme becerilerine getirdiği katkılar özetlenmiştir.

Şimşek, C., “Tekstil ve Üretim Atölyeleri- Kuzey (Boya) Atölyesi”, Laodikeia (Laodicea ad Lycum), Laodikeia Çalışmaları 2, İstanbul, 2013, 392-399.

Frigya Bölgesi'nin batı ucunda yer alan Lykos Laodikeia'sı kitabı, Erken Kalkolitik Dönem'den (MÖ 5500) itibaren ilk verilerin ele geçirildiği Tunç, Demir Çağları, Hellenistik, Roma, Erken Bizans ve sit alanlarındaki yapıları anlatan kapsamlı bir yayındır. Bu nedenle kitabın başında Antik kentin gezi güzergahına uygun "gezi parkuru" bölümü verilmiştir. 2003 yılından itibaren Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Heyeti tarafından sürdürülen sistemli kazı çalışmalarıyla, antik kentle ilgili birçok veriye ulaşılmıştır. Laodikeia konumu itibariyle, Roma İmparatorluk ve Erken Bizans Dönemi'nde Batı Anadolu'nun en zengin kentlerinden biridir. Kent, Roma İmparatorluk Dönemi'nde ticarette elde ettiği ününü, Erken Bizans Dönemi'nde Hıristiyanlığın Lykos Vadisi'nde yayılması ve Anadolu'nun en eski yedi kilisesinden birine sahip olmasıyla sürdürmüştür. MS 7. yy'da terk edilişiyle birlikte 1300 yıl talan edilen kent, Pamukkale Üniversitesi'nden Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarıyla tekrar hayat bulmuştur. LAODIKEIA

Çukurova Tarimsal Ürün Deseni̇ni̇n Geleceğe Yöneli̇k Modellenmesi̇

VII. UZAKTAN ALGILAMA VE CBS SEMPOZYUMU UZAL-CBS2018, 2018

Gerçek dünyada karmaşık yapıdaki ilişkilere sahip sistemlerin ya da süreçlerin, incelenebilir, anlaşılabilir ve analitik olarak yönetilebilir şekilde sadeleştirilmiş sunumları olarak tanımlanan modeller, son yıllarda alan kullanım/arazi örtüsü değişimlerine yönelik çalışmalarda yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Mekânsal , çok ölçekli ve dinamik modelleme yaklaşımlarının kullanımıyla oluşturulan alan kullanım/arazi örtüsü değişim modelleri, geleceğe yönelik alternatif senaryoların ortaya konmasında etkin araçlardır. Bu kapsamda çalışma, Çukurova'da en değişken alan kullanım sınıflarından biri olan tarımsal alanlarda ürün deseninin alan kullanım/arazi örtüsü değişim modelleri ile geleceğe yönelik modellenebilirliğinin test edilmesi amaçlamıştır. Konumsal alan kullanım/arazi örtüsü değişim modelleri kentleşme, ormansızlaşma, tarımsal alanlardaki artış ya da azalış vb. genel arazi örtüsü/kullanımı değişimlerinin modellenmesinde oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Bununla birlikte tarımsal ürün desenindeki değişkenlik, bu alanlarda tahmini güçleştirmektedir. Çalışmada, mekânsal olmayan analiz modülü ve belirgin konumsal analiz modülü olmak üzere iki temel araca sahip CLUEs modeli kullanılmıştır. İlk aşamada, bütün arazi örtüsü sınıfları için alansal değişimi hesaplarken ikinci aşamada, raster temelli sistem içerisinde arazi kullanım taleplerini/dağılımları arazi kullanım değişimleri analizlerine entegre edilmiştir. Çalışmada doğal alan, mısır, pamuk, diğer tarım, orman, su ve yerleşim olmak üzere yedi adet alan kullanımı/arazi örtüsü sınıfı belirlenmiştir. Araştırma alanında en dikkat çeken alan kullanım/arazi örtüsü değişimleri, mısır ve yerleşim alanları sınıflarında yaşanan artış ile diğer tarım sınıfındaki azalmadır. Alan kullanım/arazi örtüsü dokusunun modellenmesinde arazi kabiliyet sınıfları, barajdan olan uzaklık, yükseklik, derinlik, eğim, lagünden ve akarsu kollarından olan uzaklık, nüfus, ortalama sıcaklık, ortalama yağış, yollardan olan uzaklık, tuzluluk ve yerleşimlerden olan uzaklık olmak üzere üzere 12 adet yersel değişken kullanılmıştır. Her bir arazi örtüsü/alan kullanımı ile yersel değişken arasındaki ilişkiler regresyon analizi ile hesaplanmış ve doğrulu ROC analizi ile değerlendirilmiştir. Çalışma sonuçları değerlendirildiğinde, kullanılan yersel değişkenler ile oluşturulan modelin tarımsal ürün deseninde yaşanan değişimleri açıklamada yetersiz olduğu görülmüştür. Bu durumun en önemli nedenlerinden birisi Türkiye gibi belirli bir tarım politikası olmadığı ve tarımsal ürün deseninin günübirlik seçimler ile sürekli olarak değişkenlik gösterdiği alanlarda modelleme çalışmalarının efektif bir şekilde gerçekleşmesinin zorluğudur.

Tekstil Tasarımında bir Ar-Ge Örneği: Ehl-i Hiref Teşkilatı

2017

Ozet Turkiye’de sanayilesmenin oncusu olan tekstil sektoru; yuksek ihracat potansiyeli, sagladigi istihdam ve milli gelirden aldigi payla ulke ekonomisine onemli bir katki saglamaktadir. Tekstil ve hazir giyim markalari; kalite, moda ve trend belirleme gucunde ve ileri teknoloji kullaniminda etkilidir ancak kuresel rekabet kosullari altinda, 150 milyar dolarlik ihracat hacmi asilamamistir. AB ulkelerine fason uretim yapan sektorun dusuk katma degerli uretimden kurtulup katma degeri yuksek, yenilikci, bilgi ve ileri teknoloji iceren urunlere yonelmesi gerekmektedir. Sektor, “Sanayi 4.0” firsatini yakalamak ve ihracat kapasitesini artirmak icin tasarim, moda ve inovasyon konularinda kendi Ar-Ge’sini kurmak zorundadir. Tekstil tasarim tarihimizde ilk orgutlu Ar-Ge modeli olarak, Istanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafindan Eski Saray’da kurulan ve oncu uretim yapan Ehl-i Hiref (Saray Meslek Ustalari) teskilatini tanimlayabiliriz. Sarayin siyasal denetiminde; devletin yeni...