Germenci̇k (Aydin) Jeotermal Alanlarinin Hi̇drojeoki̇myasal Açidan İncelenmesi̇ (original) (raw)
Related papers
Germencik (Aydın) jeotermal alanlarının hidrojeokimyasal açıdan incelenmesi
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi, 1999
Bu çalışma Türkiye'nin en önemli jeotermal alanlarından birini oluşturan Germencik jeotermal alanında yapılan hidrojeolojik, hidrojeokimyasal ve izotopik incelemeleri kapsamaktadır. Menderes Masifine ait gnays, kuvars şist gibi çatlaklı kayaçlar ile karstik mermerler jeotermal sistemlerin birinci haznesini, Neojen çakıltaşları ise ikinci haznesini oluşturmaktadır. Neojen yaşlı kırıntılı tortullar, özellikle, killi düzeyleri örtü kaya ve graben tektoniğine bağlı olarak yüzeye yaklaşmış olan mağma ise ısı kaynağını oluşturur. Yapılan hidrojeolojik ve hidrojeokimyasal çalışmalar alandaki jeotermal suların yüksek entalpili, çok az mağmatik katkı içerebilen meteorik kökenli, yaşlı (hemen hemen hiç trityum içermediklerinden en az 50 yıllık) sular olduğunu göstermiştir. İnceleme alanındaki jeotermal suların hidrojeokimyasal evrimlerini ve yeraltısuyu hidrodinamiğini aydınlatmak amacıyla beş sıcak su kaynağı ve yedi soğuk su kaynağı bir yıl süre ile her ay periyodik olarak örneklenerek kimyasal analizleri yapılmıştır. Çalışma alanındaki tüm sıcak sular sodyumlu, bikarbonat klorürlü su tipindedir ve kimyasal bileşimlerinde zamana bağlı belirgin değişimler gözlenmemiştir. Sıcak suların kaynak sıcaklıkları 50 °C-70 °C arasında değişmektedir. Uygulanan çeşitli jeotermometreler ve karışım modelleri alanda 150 °C-250 °C arasında değişen hazne sıcaklığı vermektedir. Alanda hazneye inmiş olan 9 jeotermal kuyuda ölçülen (200°C-232°C) hazne sıcaklıkları Na/K ve Na-K-Ca jeotermometrelerinden elde edilen değerlerle uyuşmaktadır. Aktivite diyagramlarına göre jeotermal suların ilişkide bulundukları kayaç ile tepkime sonucunda oluşabilecek yeni alterasyon ürünleri Ca ve Na montmorillonit, Na ve K feldispat, zoisit ve albit olarak saptanmıştır. This study contains hydrogeological, hydrogeochemical and isotopic investigations in the Germencik geothermal fields which are one of the most important geothermal fields of Turkey. First reservoir of the geothermal system is made up of the fractured gneiss and quartz schists, and karstic marbles of the Menderes Massif rocks. Neogene conglomerates are the second reservoir of the geothermal systems. Neogene aged clastic sediments, especially clayey levels form the cap rock of the system. Heat source may also be the magma closed to the surface along the active graben fault zones developed by extensional tectonic regime. It is understood from the hydrogeological and hydrogeochemical studies that the geothermal waters are high enthalpy, meteoric origin (may also be a little magmatic origin) and old waters (which have hardly any tritium isotopes). Meteoric waters recharge the reservoir rock and are heated at depth and move up to the surface through the tectonic lines by convection currents. Five hot water and seven cold water points were sampled periodically each month during the one year to determine the hydrogeochemical evaluation of geothermal waters and hydrodynamics of groundwaters for the study area. All the thermal water in the area are sodiumbicarbonate-chloride water type and do not reflect apparent variations on their geochemical compositions temporarily. The measured temperatures of the thermal spring vary from 50 °C to 70 °C. It is estimated from the various chemical geothermometry and mixing model applications that the reservoir temperatures of the system vary between 150 °C and 250 °C corresponding high enthalpy system. The estimated reservoir temperatures obtained by Na/K and Na-K-Ca geothermometers coincide with the temperatures measured (200-232 o C) directly in reservoir by 9 deep wells. Alteration minerals which may be formed by the reactions progressed between host rock and thermal fluid were found to be Ca and Na montmorillonite, Na and K feldspar, zoisite and albite on the activity diagrams.
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi, 2005
Bu çalışma Dikili-Kaynarca jeotermal alanlarında yapılan hidrojeolojik ve hidrojeokimyasal çalışmaların değerlendirilmesini kapsamaktadır. İnceleme alanı içerisinde temeli oluşturan Tersiyer yaşlı Yuntdağ volkaniti-I jeotermal sistemlerin akiferidir. Bu birimi örten Demirtaş piroklastikleri geçirimsiz olduklarından örtü kayaç özelliğindedir. İnceleme alanı içerisinde soğuk yeraltı suları açısından akifer olma özelliği taşıyan önemli bir birim de alüvyondur. Çeşitli araştırıcılar tarafından yapılmış olan hidrojeolojik, hidrojeokimyasal ve izotop yapılan çalışmalarına göre jeotermal akiferin beslenme alanı Kozak Bölgesi'dir. Meteorik kökenli ve hemen hemen hiç trityum içermeyen termal sular en az 50 yıllık yeraltı dolaşımına sahiptir. İnceleme alanındaki sıcak sular iki ayrı hidrokimyasal fasiyeste olup, Dikili Ilıcaları Na-HCO 3-SO 4 , Kaynarca s ı cak suları Na-SO 4-HCO 3 tipi sulardır. Çeşitli kimyasal jeotermometrelerle hesaplanan jeotermal akifer sıcaklıkları Dikili için 120-150ºC, Kaynarca için ise 160-200ºC'dir. This study contains hydrogeological and hydrogeochemical studies of the Dikili-Kaynarca (İzmir) fields. In the study area, the oldest Yuntdağ volcanic-I is the aquifer of the geothermal systems. It is covered by Demirtaş pyroclastics that play a role of cap rock because of their impermeabilities. From the point of view hydrogeology, alluvium is the other important unit, which is the aquifer of cold ground waters among the geological formations in the study area. According to hydrogeological investigations, made by different researchers and isotopic data the recharge area of the geothermal aquifers is located in Kozak Region. The types of thermal waters are Na-HCO 3-SO 4 in Dikili Spa and Na-SO 4-HCO 3 in Kaynarca. Thermal waters are of meteoric origin and the low tritium activities of them indicate a minimum age of 50 years in subsurface. Aquifer temperatures of the geothermal systems obtained by the chemical geothermometers vary between 120 to 150ºC in Dikili geothermal area and 160-200ºC in Kaynarca.
Caferbey ve Sart-Çamur (Salihli) Jeotermal Alanlarının Hidrojeokimyasal İncelenmesi
DergiPark (Istanbul University), 2009
Sart-Çamur Kaplıcası ve Caferbey jeotermal alanları Gediz Grabeni'nin güneyinde, Salihli ilçesinin batısında yer almaktadır. Bu çalışmada, kimyasal ve izotopik veriler kullanılarak sözü geçen jeotermal alanların hidrojeokimyasal özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. İnceleme alanının içerisindeki Menderes Masifi'ne ait karbonatlı kayaçlar karstik ve çok çatlaklı olmalarından dolayı geçirimliliği yüksek olup, termal ve soğuk su kaynakları için akifer oluştururlar. İnceleme alanının güneydoğusundaki Menderes Masifi metamorfiklerine ait gnays ve kuvars-mikaşistler de jeotermal sistemlerin akiferi olma özelliği gösterirler. Bölgede geniş bir yayılım sunan alüvyon, soğuk suların akiferi olması açısından önemlidir. Sart-Çamur jeotermal alanındaki termal sular, 52 °C kaynak çıkış sıcaklığına ve yaklaşık 5 l/s debiye sahiptir. Caferbey jeotermal alanında açılan 1189 m derinlikteki kuyu 155 °C akifer sıcaklığına ve 2 l/s debiye sahip akışkan içermektedir. Sıcak akışkanın taşınımı fay ve kırık hatları ile sağlanmaktadır. İnceleme alanında yapılan çevresel izotop analizi sonuçları, Sart-Çamur Kaplıcası ve Caferbey jeotermal alanındaki termal suların meteorik kökenli ve su-kayaç etkileşimine sahip olduklarını göstermektedir. Su kimyası sonuçları da su-kayaç etkileşiminin varlığını desteklemektedir. Suların Uluslararası Hidrojeologlar Birliği'ne (IAH) göre sınıflanmasında Sart-Çamur Kaplıcası ve Caferbey termal suları sırasıyla Na-Ca-HCO 3 ve Na-HCO 3 su tipini göstermektedirler. Bölgedeki soğuk sular ise termal sulardan farklı fasiyes özelliklerine sahip olup, Na +2 , Ca +2 , HCO 3¯ ve SO 4-2 iyonlarının egemen olduğu sulardır. Termal suların yüksek bor ve arsenik derişimleri, bölgedeki sulama ve içme suyu Tuğbanur ÖZEN, Gültekin TARCAN 298 kaynaklarında kirletici faktörlerden biridir. Bu nedenle termal suların kullanımı sonrası re-enjeksiyonu hem rezervuarın beslenimi hem de çevreye olan olumsuz etkilerin giderilmesi açısından önemlidir. Termal suların çeşitli kimyasal jeotermometrelere göre hesaplanan akifer sıcaklıkları 80 °C ile 290 ºC arasında değişmektedir. İnceleme alanındaki tüm termal sular, karbonat minerallerini (kalsit ve aragonit) çökeltici özelliktedir. Bu nedenle, jeotermal suların kullanımı sırasında kuyularda ve iletim hatlarında kabuklaşma problemleriyle karşılaşılacağı tahmin edilmektedir.
Alaşehi̇r (Mani̇sa) Jeotermal Alaninda Geli̇şen Hi̇drotermal Alterasyonlarin Karakteri̇sti̇ği̇
Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2018
Alaşehir (Manisa) jeotermal sahasında, Gediz Graben'de bulunan Paleozoyik yaşlı şist, gnays ve kristalize kireçtaşı yüzlek vermektedir. Batı Anadolu'da Gediz Graben'de yer alan Alaşehir, Erken-Orta Miyosen yaşlı KD yönlü grabenler ile Pliyosen yaşlı DB yönlü grabenlerin kesişerek üstüste geldiği bir alandır. Geç Miyosen boyunca kıtasal gerilim ve Pliyosen boyunca kaçış tektoniği ile kabuk daha da incelmiş ve ısı gradyanı artmış ve bugünün jeotermal sistemi oluşturulmuştur. Menderes Masifinde kırılgan, mermer, kalkerli şist ve kuvarsit rezervuar kayanın karakteristiğini ortaya koyar. Ayrıca şistler ve Neojen yaşlı kireçtaşları ve gölsel çökeller rezervuar kaya üzerindeki örtü kaya kısmını oluşturmaktadır. Bu çalışma, Alaşehir Bölgesi'ndeki kayaçlarda gelişen hidrotermal alterasyonun özelliklerini ve bunların termal su ile olan ilişkilerini belirlemektedir. Özellikle, jeotermal sahalarda yaygın olarak görülen hidrotermal alterasyon bölgeleri, keşif çalışmalarında oldukça önemlidir. Yüzey değişiklikleri ve sondaj numunelerinde gözlenen değişiklikler, jeotermal kapasitenin göstergesidir ve rezervuar sıcaklıklarını ön yorumlamak için de kullanılabilir. Çalışma alanının jeolojisi ve tektoniği göz önünde bulundurulduğunda yüzey alterasyonlarında ve sondajlarda görülen hidrotermal alterasyonlar da; krolitleşme, serizitleşme, silisleşme, karbonatlaşma gibi alterasyonlar mineralleri yaygındır ve bu alterasyonlar doğrudan faylarla ilgilidir.
SINDIRGI–HİSARALAN (BALIKESİR) JEOTERMAL SAHASININ JEOKİMYASAL ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
tesisat.gen.tr
Çalışma alanı Balıkesir İli, Sındırgı ilçesi sınırları içerisinde yer alır. Sındırgı jeotermal sistemi KB-GD uzanan Simav grabeni içerisinde yer alan Mezozoik yaşlı Ofiyolitik birimleri kesen düşey faylara bağlı olarak oluşmuştur. Mezozoik birimler alanda, kireçtaşı, radiolarite ve serpantinitlerden oluşmaktadır. Birim üzerine uyumsuzlukla Neojen yaşlı kumtaşı, silttaşı ve killi kireçtaşlarının oluşturduğu seriler gelmektedir. Çalışma alanındaki tüm birimleri Üst Pliyosen yaşlı volkanik kayalar uyumsuzlukla örtmektedir. Sındırgı jeotermal sisteminin ana haznesini kireçtaşları oluşturmaktadır. Sıcak suların büyük çoğunluğu fay sistemi boyunca kaynaklar şeklinde yüzeye çıkmaktadır. Sındırgı jeotermal sistemininden örneklenen suların izotop ve kimyasal yöntemlerle değerlendirildiğinde, çalışma alanındaki sıcak suların kısa dolaşımlı meteorik kökenli olduğu, kaynakların sıcaklıkları 58.2-96.6 o C, elektriksel iletkenlikleri 597-1506 µS/cm arasında değiştiği belirlenmiştir. Jeotermal akışkan Na-HCO 3 su tipindedir. Ayrıca, önemli oranda As, Al ve Li içermektedir. Alanda yüzeye yaygın bir şekilde çıkan jeotermal sular tarvertenleri oluşturmaktadır. Örneği Türkiye'de başka bir alanda gözlenmemiş olan ve baca şeklinde yükselen güncel traverten oluşumları, mutlaka korunması gereken doğal bir mirastır. Sahada kuyu delinmesi yasaklanmalı. Sadece doğal boşalımları kullanacak, traverten oluşumuna engel olmayacak projeler geliştirilmeldir.
Gümüşler (Deni̇zli̇) Yerleşi̇m Alaninin Jeoloji̇k-Jeotekni̇k Özelli̇kleri̇
Gümüşler Beldesi, Denizli şehir merkezinin kuzeybatı kısmındadır. Denizli ve çevresi sismik olarak aktif bir bölgede yer alır. İnceleme alanı, yaklaşık 18 km 2 yüzölçümüne sahip olup genişleme tektoniğine bağlı bir morfoloji sunmaktadır. Gümüşler (Denizli) yerleşim alanında Neojen ve Kuvaterner olarak yaşlandırılan iki farklı birim gözlenmektedir. İnceleme alanındaki suların pH değerleri 6,5-7, sülfat içerikleri 150-200 mg/lt ve magnezyum içerikleri 75-100 mg/lt arasında değişmektedir. Elde edilen değerler betona uygunluk açısından kabul edilebilir sınırlar arasındadır. İnceleme alanındaki birimlerin likit limiti % 14-52 ve plastisite indisi % 1-24 arasında bulunmuştur. Menard Presiyometre cihazı kullanılarak elde edilen nihai taşıma gücü 120 kPa-4600 kPa, Menard Elastisite Modülü 6,7-316,7 MPa arasında değişmektedir. İçsel sürtünme açısı (φ) 13º-40º ve kohezyon (c) değeri genel olarak 1-3 kPa arasındadır.
Susurluk Yildiz (Balikesi̇r) Jeotermal Ruhsat Alaninin Jeoloji̇k Araştirma Raporu
2019
Susurluk-Yıldız jeotermal ruhsat alanınI kapsayan Güney Marmara bölgesine ait MTA (2013) tarafından hazırlanan 1/250 000 ölçekli diri fay haritası. 1 Şekil 2.1. Susurluk-Yıldız jeotermal ruhsat alanı ve yakın civarının morfotektonik haritası. 3 Şekil 2.2. Susurluk-Yıldız jeotermal ruhsat alanının morfotektonik haritası. 4 Şekil 2.3. Susurluk-Yıldız jeotermal ruhsat alanının morfotektonik haritası. 4 Şekil 2.4. Susurluk-Yıldız ruhsat sahasını kapsayan bölgenin jeoloji haritası (Ergül ve diğ., 1986). 7 Şekil 2.5. Bölgenin genelleştirilmiş dikme kesiti (Ergül ve diğ., 1986). 8 Şekil 2.6. Susurluk-Yıldız ruhsat sahası ve yakın civarının jeoloji haritası. 9 Şekil 2.7. Susurluk-Yıldız ruhsat sahasının jeoloji haritası. Şekil 3.1. DES Noktaları yer bulduru haritası Şekil 3.2. DES Noktaları yer bulduru haritası. Mavi renkli yıldızlar DES noktalarını göstermektedir. Şekil 3.3. DES Noktaları yer bulduru haritası. Sarı renkli yıldızlar DES noktalarını göstermektedir. Şekil 3.4. DES Noktaları yer bulduru haritası. Sarı renkli yıldızlar DES noktalarını göstermektedir. Şekil 3.5. DES profilleri yer bulduru haritası Şekil 3.6. P-1 Profili görünür özdirenç kesiti. Şekil 3.7. P-1 Profili görünür yerelektrik yapı kesiti. Şekil 3.8. P-2 Profili görünür özdirenç kesiti. Şekil 3.9. P-2 Profili görünür yerelektrik yapı kesiti. Şekil 3.10. P-3 Profili görünür özdirenç kesiti. Şekil 3.11. P-3 Profili görünür yerelektrik yapı kesiti. Şekil 3.12. P-4 Profili görünür özdirenç kesiti. Şekil 3.13. P-4 Profili görünür yerelektrik yapı kesiti. Şekil 3.14. P-5 Profili görünür özdirenç kesiti. Şekil 3.15. P-5 Profili görünür yerelektrik yapı kesiti. Şekil 3.16. P-6 Profili görünür özdirenç kesiti. Şekil 3.17. P-6 Profili görünür yerelektrik yapı kesiti. Şekil 3.18. P-7 Profili görünür özdirenç kesiti. Şekil 3.19. P-7 Profili görünür yerelektrik yapı kesiti. Şekil 3.20.
Diyadin (Ağri) İlçesinde Jeotermal Seracilik
The Journal of Academic Social Science Studies, 2015
Gelişen günümüz modern tarım teknolojileri kullanılarak jeotermal enerji potansiyeline sahip alanlarda olumsuz iklim koşulları kısmen kontrol altına alınarak seracılık Akdeniz ve Ege kıyılarının dışına çıkmış ve kıyıdan uzak iç kesimlerde de önemli bir ekonomik faaliyet özelliği kazanmaya başlamıştır. Öyleki Doğu Anadolu Bölgesinin en doğusunda yer alan Diyadin ilçesinde de jeotermal enerjinin varlığı ve kullanılmasıyla seracılık önem kazanmaya başlamıştır. İlçe merkezinin 5 km kuzeydoğusundaki TDİOSB (Tarıma Dayalı İhtisas (sera) Organize Sanayi Bölgesi) sınırları içerisinde yer alan sahada 2014 yılında 20 dekar alan üzerine kurulu bir adet sera jeotermal enerji ile ısıtılarak işletmeye açılmıştır. Tarım Bakanlığıyla ortaklaşa yürütülen Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sera Bölgesi (TDİOSB) projesi ile 1297 dekar alanda daha seracılık faaliyetlerinin yapılması planlanmaktadır. Söz konusu projenin uygulanmaya başlamasıyla birlikte seralardaki üretim çeşitlilik kazanarak artacak ve seracılık yöre ekonomisine daha fazla katkı sağlayarak yörenin en önemli sosyal sorunları olan işsizlik ve bundan kaynaklanan göçü önemli ölçüde azaltacaktır.
DÜ Müh. Fak. Fen ve Müh. Dergisi, 2005
Bu çalışma Dikili-Kaynarca jeotermal alanlarında yapılan hidrojeolojik ve hidrojeokimyasal çalışmaların değerlendirilmesini kapsamaktadır. İnceleme alanı içerisinde temeli oluşturan Tersiyer yaşlı Yuntdağ volkaniti-I jeotermal sistemlerin akiferidir. Bu birimi örten Demirtaş piroklastikleri geçirimsiz olduklarından örtü kayaç özelliğindedir. İnceleme alanı içerisinde soğuk yeraltı suları açısından akifer olma özelliği taşıyan önemli bir birim de alüvyondur.
Stati̇k Yüklü Radyal Kaymali Yataklarda Hi̇drodi̇nami̇k Yağlamanin Anali̇zi̇
Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi
Hidrodinamik yağlamalı kaymalı yataklarda basınç dağılımı, sürtünme katsayısı, yağ film kalınlığı, yağ debisi, vb. gibi değerler yatak tasarımı ve optimum enerji verimliliği açısından büyük öneme sahip tasarım kriterleridir. Bu çalışmada basınç dağılımını ifade eden Reynolds Yağlama Diferansiyel denklemi sonlu farklar metodu ile çözülerek her bir basınç noktası için iteratif çözüm yapılmıştır. Çalışmada kurgulanan algoritma ile muylu hızını değişimi ile basınç değeri, yağlayıcı katman kalınlığı, sürtünme katsayısı ve yatak kapasitesi belirlemek mümkündür. Hazırlanan MATLAB programı ile elde edilen sonuçlar benzer çalışmalarla kıyaslanmıştır.