Yoksullukla Başa Çikma Strateji̇leri̇, “Kaynaklarin Yoksulluğu” Ve Kadin Emeği̇ (original) (raw)

Yoksulluğun Ci̇nsi̇yeti̇: Türki̇ye’De Kadin Yoksulluğuna Teori̇k Bakiş

2022

Yoksulluk kavramı, zaman, mekân ve koşullar çerçevesinde ele alınması itibariyle farklı tanımlamalara tabi tutulmaktadır. Kır-kent, mutlak-göreli yoksulluk gibi tanımlamalar yoksulluğun boyutlarını farklı şekillerde ele almaktadır. Özellikle küreselleşme sürecinin getirmiş olduğu emeğin dolaşımı, işgücü piyasa yapısının dönüşümü gibi etkenler yoksulluğun kadınlaşması kavramını gündeme getirmiş, kavram yoksulluğa yönelik çalışmalarda kadını esas alan bakış açısının gelişmesini sağlamıştır. Yoksulluğun sadece ekonomik olanaklardan mahrumiyet olmadığı gerçeğinden hareketle kadın yoksulluğu kadının ekonomik, sosyal, siyasal alanlardan dışlanmasını içermekte ve yoksulluk yaşayan kadınların yoksulluk sarmalındaki durumunu daha görünür hale getirmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin hâkim olduğu toplumlarda kadın eğitim, sağlık gibi hizmetlerden yeterince yararlanamamakta işgücü piyasalarında emeği karşılığında tam kapasite ile çalışamamaktadır. Böyle bir ortamda kadın, yoksulluğun getirmiş olduğu yükü çok daha fazla hissetmektedir. Dolayısıyla yoksulluk gerçeği kadın ve erkeği aynı derecede etkilememektedir. Bu çalışmada, Türkiye'de yoksulluk kavramına cinsiyet temelinde bir yaklaşım sergilenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada öncelikle yoksulluk ve yoksulluk türlerine yönelik kavramsal tanımlamalar ve sonrasında ulusal ve uluslararası veriler aracılığıyla kadın yoksulluğuna yönelik bir değerlendirme yapılmaktadır. Son olarak Türkiye'de kadın yoksulluğuna ilişkin gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde yoksulluğun kadınlaşması değerlendirilmektedir. Çalışmada, Türkiye'de kadın yoksulluğu azalıyor olmasına rağmen yoksulluğu tetikleyen unsurların varlığını devam ettirdiği tespit edilmiştir.

Kavramsal Olarak Yoksulluk Ve Türki̇ye’De Yoksullukla Mücadele Poli̇ti̇kalarinin Etki̇leri̇

Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 2019

ÖZGünümüzde yoksulluk tüm dünyada çok önemli bir sorun haline gelmiştir. Yoksulluk hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için bir sorundur. Yoksulluğun üzerinde fikir birliğine varılan net bir tanımı yoktur. Genel olarak insanların yaşaması için gerekli olan mal ve hizmetlere sahip olamaması olarak tanımlanabilir. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı 2 dolarlık yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Yoksulluk tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de göz ardı edilemeyecek bir sorundur. 1980’li yıllar sonrasında Türkiye’de gelir dağılımı eşitsizliği ve yoksulluk artış göstermiştir. Türkiye’de yoksulluk oranları hanehalkı kullanılabilir fert gelirine, gelire dayalı kent ve kır ayrımına, hanehalkı tipine ve eğitim durumuna göre farklılıklar göstermektedir. Yoksullukla mücadele politikaları doğrudan ve dolaylı yöntemler olmak üzere ikiye ayrılır. Türkiye’de son yıllara kadar yoksullukla mücadelede dolaylı yöntemler hakim olmuştur. Fakat dolaylı yöntemlerin yetersiz olduğunun anlaşılması...

Kadin Yoksulluğu Olgusuna Sosyoloji̇k Bi̇r Yaklaşim: Elaziğ Örneği̇

2017

Gunumuzde pek cok kadin yeterli bir egitime sahip degildir ve kadinlarin cogu ucretsiz aile iscisi konumundadir. Calisan kadinlar ise dusuk ucretlerle ve sigortasiz islerde calismaktadirlar. Bu nedenlerden dolayi kadinlar magdur olmakta ve yoksul kadinlarin sayisi giderek artmaktadir. Yoksullar icinde kadinlarin sayisinin artmasi ve kadinlarin yoksulluktan daha cok etkilenmeleri nedeniyle kadin yoksullugu olgusu daha fazla onem kazanmistir. Kadin yoksullugu, yoksullugun bir kadin sorunu haline gelmesini incelerken; aile ici siddet, erken evlilikler, bosanma, esin evi terk etmesi, hane ici esitsizlikler, egitim eksikligi ve calisma gibi kadini ilgilendiren durumlari da ele almaktadir. Kadin yoksullugu uzerine arastirma yapmak amaciyla, orneklem grubu olarak 100 yoksul kadin belirlenmistir. Bu kadinlar uzerine Elazig’da bir alan arastirmasi planlanarak anket calismasi yapilmistir. Yapilan calisma sonucunda elde edilen veriler analiz edilmistir. Arastirma sonucunda kadin yoksullarin du...

Madalyonun İki̇ Yüzü: Yeni̇ Kalkinma Paradi̇gmasi Ve Yoksulluğu Azaltma Strateji̇leri̇

Balkan Sosyal Bilimler Dergisi, 2012

This article, treats the relationship between the poverty reduction strategies origined by World Bank and new development paradigm. In the places where poverty reduction strategies come to order and put into practise, in parallel, coming to order of development concept and conduct economic processes is the main problematic of this article. In this article, this relation will be questioned and will be tried to debate in terms of transformation in social policy. In this article, in the places where new development approachs put into practise, concurrently, settling of poverty oriented social policy apprehensions will be suggested as two sides of a coin and the economic and social programs complete each other. In this article, literature review will be used as main method and primary and secondary texts will be used in the process of research to answer the question. Also reports and other documents will be included as well as academic studies.

Yoksulluk ve Türkiye’de Yoksullukla Mücadele Politikaları

Yoksulluk tarihte ve günümüzde insanlığın yaşadığı en önemli ve yaygın problemlerden biridir. Bundan dolayı her dönemde hem halk kesiminin, hem yöneticilerin, hem de araştırmacıların ilgi alanı olmuştur. Yoksulluk kısaca ve genel bir ifade ile, kişilerin temel ihtiyaçlarını karşılayamamaları şeklinde tarif edilebilir. Yine yoksulluk, istihdamdan, barınmadan, sağlık hizmetlerinden, eğitimden ve sosyal hayatın ihtiyaçlarından mahrum olma şeklinde ifade edilmiştir. Yoksulluk hem bireysel hem de toplumsal etkiler oluşturan bir problemdir; sadece belirli gelir ve ihtiyaç maddelerinden mahrum kişiyi değil toplumsal hayatı da çok yönlü etkiler. Yoksulluk sosyal çalkantılara ve çatışmalara, ayrıca kayıt dışı ve yeraltı ekonomisinin gelişmesine yol açabilir. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığını, suç oranlarını artırır. Doğal çevreyi olumsuz etkiler; yaygınlaşıp kalıcı bir hale dönüştüğünde sosyal ahlak, sosyal sorumluluk, sosyal dayanışma duygularını yıpratır. Bundan aile birliği, toplum ve toplumun geleceği zarar görür. Bu şekilde bir kısır döngü oluşmakta, yoksulluk yoksulluğu arttırmakta ve sorun giderek kemikleşmektedir.

Kadin Yoksulluğuyla Mücadelede Mi̇kro Kredi̇: Bi̇leci̇k Örneği̇

2020

Gittikce artan gelir dagilimindaki esitsizlikler ozellikle toplumun en dezavantajli grubu olan kadinlarin yoksullugu siddetli bir sekilde hissetmelerine neden olmaktadir. Genelde yoksulluk ve ozelde kadin yoksullugu sonucunda toplumsal sorunlara elverisli bir toplumsal yapi ortaya cikmaktadir. Ilk defa Dr. Muhammed Yunus tarafinda 1970’li yillarin ortalarinda Banglades’te uygulama alani bulan mikro kredi, son yillarda kadin yoksullugunu giderme amaciyla cok sayida ulkede bir arac olarak kullanilmaktadir. Bilecik ilinde mikro krediden yararlanan kadinlara yonelik yapilan bu calisma sonucunda mikro kredinin kadin yoksullugunu azaltmada etkili bir arac oldugu bulgusuna ulasilmistir.

Kadin Yoksulluğunun Çok Boyutlu Anali̇zi̇: Antalya Alt Bölgesi̇ Örneği̇

Pamukkale üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2020

Bu çalışmanın temel amacı Antalya, Burdur ve Isparta illerinden oluşan TR61 Bölgesi'nde yaşayan kadınların yoksulluklarını, gelir temelli yaklaşımlardan ziyade, literatürde Alkire-Foster Yöntemi olarak yer alan çok boyutlu bir yaklaşımla ölçmektir. Bu amaçla ölçüm için gerekli olan veri seti TÜİK'in 2017 yılına ait Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması anket verilerinden elde edilmiştir. Çalışmanın yapılmasındaki temel motivasyonlarından birisinin, özellikle ulusal literatürde kadın yoksulluğunun çoğunlukla parasal yaklaşımlarla ele alınmış olması nedeniyle oluşan boşluğu gidermek olduğu belirtilebilir. Yapılan hesaplamalar sonucunda TR61 Bölgesi kadınlarına ait çok boyutlu yoksulluk oranının %2,9 olduğu görülmektedir. Ayrıca bu bölgede yer alan kadınların en fazla yoksunluk yaşadığı göstergelerin başında, kronik rahatsızlıklar ve hane fiziki şartları elverişsiz olan konutlarda yaşama göstergelerinin geldiğini söylemek mümkündür.

Bşanmış Kadınların Yaşam Öyküleri ve Yoksullukla Başetme Biçimleri

Kriz Dergisi

Yoksullu¤un kad›nlar gibi dezavantajl› nüfus gruplar› üzerinde daha olumsuz etkiler yaratt›¤› bilinen bir durumdur. Dahas›, yoksulluk döngüsünü k›rmak için bafla ç›kma stratejileri bulma görevini genellikle kad›nlar üstlenmektedir. Kad›nlar bir yandan yoksulluktan daha fazla etkilenirken di¤er yandan yoksullukla bafl eden birincil aktörler olarak ön plana ç›kmaktad›r.