Kudsîzâde Kadrî ve Kelimât-ı Hikemiyye (original) (raw)
Related papers
2015 yılında Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Bitirme Tezi'mde yer alan Mehmed Zeki Pakalın'ın İslam Mecmuasındaki Osmanlıca makalesinin transkripsiyonu.
KUDSÎ'NİN ŞERH-İ KASÎDE-İ EMÂLÎ ADLI ESERİ
Qudsi’s Work Entitled Sherh-i Qaside-i Amali, 2017
Türk edebiyatında Arapça ve Farsça akâid-nâmelerin tercüme ve şerhleri önemli bir yekûn tutmaktadır. Çalışmamızda Kudsî’nin Şerh-i Kasîde-i Emâlî adıyla metnini neşrettiğimiz eser, Ali b. Ûşî’nin İslâm dünyasında çok okunan akâid-nâmelerden biri olan Kasîde-i Emâlî adlı eserinin şerhidir. I. Mahmud döneminde yaşayan Kudsî mahlaslı bir âlime ait olduğu iddia edilen bu eserin aslında III. Selim döneminde yaşayan Kudsî mahlaslı bir şaire ait olduğu eserlerinden hareketle ortaya çıkarılmıştır. Çalışmamızda öncelikle Alî b. Ûşî ve bahsi geçen kasîdesinin Türkçe tercüme ve şerhlerinden bahsedilmiştir. Ardından da Kudsî ve şerh metni tanıtılmıştır. Kudsî’nin eserde takip ettiği şerh metodu hakkında bilgiler verildikten sonra metnin latinize edilmiş şekli sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kudsî, akâid-name, Şerh-i Kasîde-i Emâlî, tercüme, şerh. Translation and commentaries of Arabic and Persian akâid-names in Turkish literature hold an important part. In our work, the work we have published Qudsi’s in the name of Sherh-i Qaside-i Amali is Ali b. Ushi’s a comment of the work of Qaside-i Amali which is one of the most read in the Islamic world. This work, which is alleged to belong to a Qudsi alias scholar living in the period of Mahmud I, it is revealed in motion from his works that a Qudsi alias poet living in the III. Selim period belonged to him. In our work, firstly Ali b. Ushi and mentioned Turkish translations and commentaries of the mentioned verses. Then the Qudsi and the commentary are introduced. The text was presented in latinized form after giving information about the comment method that Qudsi followed in the work. Keywords: Qudsi, akâid-name, Sherh-i Qaside-i Amali, translations, commentary.
Mar'Aşîzâde Ahmed Kuddûsî Ve İcâzetnâme-İ Kuddûsî Adli Eseri̇
International Journal of Language Academy, 2018
Mar'aşîzâde Ahmed Kuddûsî has been lived in the second half of the XVIII. century and the first half of the century XIX. His father's name is Naqshbandi murshid Eş-Şeyh Seyyid İbrahim Efendi who migrated from Marash to Bor. Ahmed Kuddûsî was born in the Hijri 1183-the comman era 1769 in the Bor borough of Niğde. After his study of science and mysticism, his father and Turhallı Mustafa Efendi gave him the Naqshibendi icâzetnâme. Kuddûsî went to Hijaz because of his love with the prophet and remained in the vicinity of Mecca and Medina for seventeen years. After returning to Bor, Kuddusi who practiced Naqshi for a while, passed on to Qadiriyya with a spiritual sign from the saints. The tomb of the Qadiriyya mentor Mar'aşîzâde Ahmed Kuddûsî, who passed away in 1849, is located in Bor borough of Niğde. The most wellknown work of the sufi poet who used Kuddusi name in his poems is his divan. İcâzetnâme-i Kuddûsî is a small collection of poetry formed with a poetical ode and a prose part. This work contains Kuddûsî's dhikr for spiritual guidance to all believers who are willing and accepting his mentions, until the day of resurrection. İcâzetnâme-i Kuddûsî is an extremely valuable and important work in terms of mystic history due to its content.
Mar’aşîzâde Ahmed Kuddûsî ve İcâzetnâme-i Kuddûsî Adlı Eseri
Mar'aşîzâde Ahmed Kuddûsî has been lived in the second half of the XVIII. century and the first half of the century XIX. His father's name is Naqshbandi murshid Eş-Şeyh Seyyid İbrahim Efendi who migrated from Marash to Bor. Ahmed Kuddûsî was born in the Hijri 1183-the comman era 1769 in the Bor borough of Niğde. After his study of science and mysticism, his father and Turhallı Mustafa Efendi gave him the Naqshibendi icâzetnâme. Kuddûsî went to Hijaz because of his love with the prophet and remained in the vicinity of Mecca and Medina for seventeen years. After returning to Bor, Kuddusi who practiced Naqshi for a while, passed on to Qadiriyya with a spiritual sign from the saints. The tomb of the Qadiriyya mentor Mar'aşîzâde Ahmed Kuddûsî, who passed away in 1849, is located in Bor borough of Niğde. The most well-known work of the sufi poet who used Kuddusi name in his poems is his divan. İcâzetnâme-i Kuddûsî is a small collection of poetry formed with a poetical ode and a prose part. This work contains Kuddûsî's dhikr for spiritual guidance to all believers who are willing and accepting his mentions, until the day of resurrection. İcâzetnâme-i Kuddûsî is an extremely valuable and important work in terms of mystic history due to its content.
Muhyî ve Hakîkat-i Muhammedi̇yye Kasîdeleri̇
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2016
Bu calismada 16. yuzyil mutasavvif sâirlerden Muhyi ve eserleri uzerinde durulmaktadir. Calismanin giris bolumunde Muhyi’nin hayati ve eserleri hakkinda bilgi verilmis, eserlerinden hareketle onun edebi kisiligi ortaya cikarilmistir. Sonra Şeyh Bâyezid-i Rumi tanitilmis ve Bâyezid’in Muhyi uzerindeki etkisi uzerinde durulmustur. Birinci bolumde sâirin Cihân-numâ ve Temsil-i Şecer adli eserlerinde cizdigi dairelerin sekil ve icerikleri incelenmistir. Ikinci bolumde hakikat-i Muhammedi, nur-i Muhammedi konusu degisik âlimlerin bakis acisiyla ele alinmis, ucuncu bolumde Muhyi’nin bu konudaki yorumlarina yer verilmistir. Dorduncu bolumde Muhyi’nin “Hakikat-i Muhammediyye” konulu siirleri sekil ve icerik yonunden incelenmistir. Cihân-numâ dairesini serh ve izah eden uc siirin karsilastirmali metni sunularak calisma tamamlanmistir.
Kâsım er-Ressî ve Zeydiyye Kelâmı
Günümüzde Ehl-i sünnet dışında varlığını sürdüren İslâm mezhebinden biri de Şia ve onun alt gruplarından olan Zeydiyye'dir. Diğer itikâdî mezhepler gibi Zeydiyye de İslâmî ilimlerin her alanında düşünce geliştirmiş, İslâm düşüncesi-ne çok önemli katkılarda bulunarak, ilim ve kültür dünyasına pek çok alanda yeni yaklaşımlar kazandırmıştır. Dolayısıyla İslâm düşüncesine yaptıkları katkı-lardan istifade etmek ve bu katkıları günümüz ilim dünyasına sunmak büyük önem arz etmektedir. Çağdaş müslümanın inanç sorunlarına getirdiği yorum-larla çağımızın ilgi odağı olan Mu'tezîle'nin görüşlerinin günümüze taşınmasına vesile olan Zeydiyye mezhebi ve kurucusu kabul edilen Kâsım er-Ressî'nin görüşlerinin ele alındığı bu eserin, Zeydî ve Mu'tezîlî düşüncenin özelliklerini yansıtmanın yanı sıra, Kâsım er-Ressî'nin tanınmasına da büyük bir katkı sağla-yacağına inanmaktayız. Resul Öztürk tarafından kaleme alınan ve Kâsım er-Ressî ve Zeydiyye Kelâmı adını taşıyan bu çalışma önsöz, giriş, üç ana bölüm ve sonuç şeklinde tertiplen-miştir. Eserin önsözünde, İslâm düşünce tarihinde bir takım kültürel, siyasî ve sosyal nedenlerle müslüman düşünürler arasında görüş ayrılıklarının ortaya çıktığına dikkat çeken yazar, bu çerçevede İslâm düşüncesinin ana damarını oluşturan Sünnî anlayışın yanında önemli bir yorum şekli olarak Şia'yı ve onun alt grupla-rından olan Zeydiyye'yi zikreder. Zeydiyye'nin, Ehl-i sünnet, Mu'tezîle ve Şia üçgeni içerisinde orta bir yerde durduğunu belirten yazar, bu eserinde Zeydiy-ye'nin kelam konularına getirdikleri yorumu ve bu yorumun en önemli temsil-cisi olan Kâsım er-Ressî'yi ve kelâmî görüşlerini anlatmayı hedeflemektedir. " Zeydiyye Mezhebi ve Kelâmî Görüşleri " başlığını taşıyan giriş kısmında konu üç alt başlıkta ele alınmakta ve her bir başlık kendi içinde müstakil olarak incelenmektedir. Bu bölümde ana hatlarıyla Zeydiyye mezhebi ve kelâmî görüş-leri ile mezhebin önemli âlimleri ele alınarak, Ressî'nin görüşlerini ve onun Zeydiyye kelâmına katkılarını anlamada bir zemin oluşturulması hedeflenmiştir. 1 Dr., Drammen/Norveç Din Görevlisi,
Bâcûrî’nin Kaside-i Bürde (Bânet Su‘âd) Hâşiyesi ve Yekgûş’un Bu Hâşiyeye Dair Hulâsası
ESKİ TÜRK EDEBİYATI ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2024
Ka‘b b. Züheyr tarafından yazılan Kaside-i Bürde (Bânet Su‘âd), İslâm milletlerinin edebiyatını derinden etkileyen kurucu manzumelerinden biridir. Farklı dönemlerde hakkında şerh, hulâsa/muhtasar, hâşiye, nazire ve tahmisler yazılan bu kasidenin Osmanlı sahasında da büyük bir önemi vardır. Ulema ve üdeba sınıfına mensup olanlardan tutun din ve devlet adamlarına varıncaya kadar farklı konumlardaki birçok şahıs, Kaside-i Bürde ile ilgili eserler kaleme almıştır. Hakkında çoğunlukla şerhlerin yazıldığı Kaside-i Bürde için hulâsa/muhtasar ve hâşiye türünden müstakil eserler de yazılmıştır. Hulâsa/muhtasar ve hâşiye mahiyetinde telif edilen eserlerden biri de Hulâsa-i Hâşiye-i Bâcûrî adıyla kaydedilen eserdir. Bu eserdeki Hâşiye, Bâcûrî’ye/Beycûrî’ye (1277/1860) aittir. Ezher şeyhlerinden olan Bâcûrî, farklı ilimler hakkında yazdığı şerhleriyle meşhur olmuş bir fıkıh ve kelâm âlimidir. Müellifin ilmî derinliği daha çok şerhlerinde tezahür etmiştir. Bâcûrî, şerh özelliği taşıyan birçok eser kaleme almıştır. Eserdeki Hulâsa ise Abdulkadir Bilgiç’e (1880-1957) aittir. Yekgûş mahlasıyla şiirler yazan Abdulkadir Bilgiç’in bir Dîvân’ına ve tertip ettiği bir Mecmûa’sına ulaşılmıştır. Mecmûa’da tespit edilen Hulâsa-i Hâşiye, toplam 30 sayfa olup iki bölüm olarak tertip edilmiştir. İlk 27 sayfada Kaside-i Bürde’nin 58 beytinin tahlili yapılmış, 28-30. sayfalarda ise Ka‘b b. Züheyr’in kıssası anlatılmıştır. Bu çalışmada Hulâsa-i Hâşiye’nin metni günyüzüne çıkarılmış, Arapça yazılan kısımlar tercüme edilmiş, Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınan bölümleri transkripsiyon yoluyla verilmiş ve müellifler tanıtılarak eser hakkında bir inceleme yapılmıştır.
Ahmed Kuddûsî'Ni̇n Eli̇fnâmeleri̇
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Kuddûsî, 19. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu'da yetişmiş mutasavvıf şairlerin en önemlilerinden biridir. Oldukça hacimli olan Divanı, Prof. Dr. Ahmet Doğan tarafından yayımlanmıştır. Bu çalışmanın konusu olan elifnâmeler, bu divanın gazeller bölümü içerisinde 16, 264, 310 ve 495 numaraları ile yer almaktadır. Bu makalede elifnâmeler hakkında genel bir bilgi verilmiş daha sonra bu dört elifnâmenin metin ve dil içi çevirileri verilmiştir. Gerekli görülen yerlerde açıklamalar yapılmıştır. Şekil ve muhteva açısından incelenen bu elifnâmeler sonuç bölümünde değerlendirilmiştir.