-Türkiye ve Singapur İlkokul Fen Bilimleri Öğretim Programlarının Karşılaştırılması (original) (raw)
Related papers
Türkiye ve Singapur Okul Öncesi Eğitim Programlarının Matematik İçeriklerinin Karşılaştırılması
Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi, 2020
Bu çalışmada, Türkiye ve Singapur Okul Öncesi Eğitim Programlarının matematik içeriklerinin (kazanım ve göstergeler) benzerlik ve farklılıkları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma nitel olarak desenlenmiştir. Veri toplama tekniği olarak doküman incelemesi kullanılmıştır. Doküman olarak yürürlükte olan Türkiye ve Singapur Okul Öncesi Eğitim Programlarının matematik içerikleri kullanılmıştır. Verilerin analizinde içerik analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; Türkiye ve Singapur Okul Öncesi Eğitim Programlarının amaçlar bakımından benzer özellikler gösterdikleri; ancak Türkiye Okul Öncesi Eğitim Programının (TOEP) gelişimsel alanlar üzerine kurulduğu, Singapur Okul Öncesi Eğitim Programının (SOEP) ise öğrenme alanları üzerine kurulduğu görülmüştür. Ayrıca TOEP'te matematik içeriği kazanım ve göstergeler düzeyinde özet olarak verilmişken SOEP'te öğrenme alanlarına göre 6 farklı kılavuz hazırlanmıştır. Bu kılavuzlardan 64 sayfadan oluşan aritmetik kılavuzunda matematik öğretimine yönelik öğrenme hedefleri, stratejiler, öğrenme ortamını düzenleme ile gözlem ve değerlendirme bölümleri detaylandırılmıştır. İki programda da çocuklara sayı öncesi kavramlar, sayı hissi, şekil ve temel mekânsal kavramları geliştirmelerine yönelik kazanım ve göstergelere yer verilmiştir.
Singapur ve Türkiye Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programlarının Karşılaştırmalı Analizi
Batı anadolu eğitim bilimleri dergisi, 2024
Öz. Bu çalışmada Singapur (2020) ile Türkiye (2018) sosyal bilgiler dersi öğretim programları kazanım, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme boyutları açısından karşılaştırılmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler, belirlenen alt amaçlar çerçevesinde betimsel analiz yaklaşımla analiz edilmiştir. Singapur sosyal bilgiler dersi öğretim programı, öğrencilerin bölgesel ve küresel bir bakış açısıyla Singapurlu olarak kimliklerini anlamalarını, Singapur'un temel ulusal, bölgesel ve küresel meselelere bakış açısını anlamalarını başka bir deyişle bilgili, ilgili ve katılımcı vatandaşlar haline gelmelerini hedeflemektedir. Ayrıca Singapur sosyal bilgiler dersi öğretim programı, öğrencilerde saygı, empati ve farklılıkların takdir edilmesi değerlerini kazandırmaya, toplumda sosyal uyumu inşa etmeye ve etnik grupların toplum içinde entegrasyonunun ve ulusal kimliğin önemine odaklanır. Türkiye programı ise öğrencilerin millî bilince sahip birer vatandaş olarak yetişmelerini hedeflemektedir. Her iki programda içeriğin farklı şekilde tasarlandığı görülmüştür. Singapur programında içerik tematik yaklaşım, Türkiye programında ise genişleyen çevre ve sarmal program yaklaşımları esas alınarak hazırlanmıştır. Singapur programında öğrencilerin yaşamlarını ilgilendiren gerçek dünya sorunlarını araştırmaları için merakları ateşlenmeye çalışılmaktadır. Bu nedenle eğitim durumlarında öğrencilerin sorgulama ve özgün öğrenme deneyimleriyle, eleştirel ve yansıtıcı düşünme becerilerini geliştirmelerine ve çoklu bakış açılarını takdir etmelerine yardımcı olmak hedeflenmektedir. Ayrıca Singapur programında öğrencilerin öğrenmesini değerlendirmek için çeşitli performans görevlerinin ilköğretim üçten ilköğretim altıya kadar yılda en az bir kez yapılması zorunludur.
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2020
Bu araştırmanın amacı Türkiye 5-8. sınıflar ile aynı sınıflar düzeyindeki Singapur matematik öğretim programlarının cebir öğrenme alanı bağlamında karşılaştırılmasıdır. Bu amaçla, ilgili programlar cebir öğrenme alanının alt öğrenme alanları ve işlendikleri sınıf düzeyleri ve içeriğin uygulama yönergeleri ve Bloom taksonomisinde yer aldığı basamaklara göre sınıflandırılması bakımlarından karşılaştırılmıştır. Araştırmada doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır. Dokümanların incelenmesinde her iki ülkenin öğretim programlarının aynı döneme ait ilgili tüm değişkenleri yan yana getirilerek karşılaştırılmıştır. Araştırmada veriler içerik analizi ve betimsel analiz yöntemleriyle analiz edilmiştir. Araştırma bulguları alt öğrenme alanları, kazanımların sayısı, içeriği ve sıralaması, özellikle uygulama yönergeleri ve Bloom taksonomisine göre sınıflandırılmış hali bakımından her iki programın farklılaştığı yönlerinin olduğunu göstermektedir. Singapur Matematik Öğretim Programı cebir öğrenme alanı bağlamında günlük hayat problemlerini alt öğrenme alanı düzeyinde ele almakta, ikinci dereceden denklemler ve fonksiyonlar gibi üst düzey konulara ortaokul düzeyinde yer vermekte, daha fazla kazanım içermektedir. Ayrıca Türkiye Matematik Öğretim Programını içerik olarak kapsamakla birlikte onun ötesinde konular içermekte, cebire temel teşkil eden değişken, eşitlik, eşitsizlik gibi bazı kavramların öğretim sürecinde farklılaşmakta, kazanımların uygulama yönergesinde direkt uygulama, yazılım, fonksiyon makinesi, tablo kullanımı, gruplarla çalışma ve oyun önerileri sunarak öğrenme öğretme sürecine açıkça rehberlik etmekte ve üst düzey bilişsel becerilere daha çok vurgu yapmaktadır. Anahtar sözcükler: cebir öğrenme alanı, matematik öğretim programı, karşılaştırmalı eğitim.
Fen Bilimleri Programlarının Karşılaştırılması: Türkiye ve Avustralya
Bu araştırmada Türkiye ile Avustralya’nın fen öğretim programlarının amaç ve içerik bakımından karşılaştırılması hedeflenmiştir. Ele alınan programların içerikleri öğrenme alanları, konu dağılımları ve programda yer alan kazanımların sayıları açısından incelenmiştir. Bu amaç esas alınarak araştırmada, Avustralya’da 2012-2013 ve Türkiye’de 2013-2014 öğretim yılından itibaren uygulanmakta olan fen bilimleri dersi öğretim programlarından yararlanılmıştır. Dolayısıyla her iki ülkeye ait öğretim programında yer alan amaç ve içerik araştırılırken, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi tercih edilmiştir. Araştırma sonucunda Türkiye fen bilimleri dersi öğretim programının Avustralya fen öğretim programından; çevre, toplum, teknoloji ve bu kavramların etkileşimine dayalı içeriğe daha fazla yer verildiği görülmektedir. Ek olarak; Avustralya fen öğretim programının ülkemiz öğretim programına göre daha az sayıda kazanım içerdiği ve mevcut içeriğin daha uzun sürede kazandırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Sonuç olarak; temelde iki ülkeye ait fen bilimleri programında amaç ve içerik bakımından benzer ve farklı noktaların vurgulandığı söylenebilir.
Türkiye eğitim felsefesi ile Singapur eğitim felsefesinin karşılaştırılması
KOCAELİ 1. GİRİŞ Eğitim ile felsefe birbirinden bağımsız değildir. Bu iki kavram birbiri ile ilişki ve etkileşim içindedir. Eğitim temele alınan felsefenin özelliklerini göz önünde bulundurmak zorundadır. Çünkü eğitim, insan hakkındaki görüşlerini, amaçlarını, hedeflerini, hedef davranışlarını, içeriği, eğitim ve sınama durumlarını belirlerken felsefeden etkilenir. Eğitim, insanları toplumda iyi ve sağlıklı bir hayat sürdürmesi için hazırlar. Bunun için de eğitim ortaya amaçlar koyar. Amaçlarını da ortaya koyarken felsefeden yararlanır. İnsanların hayat görüşleri, inançları, değerleri eğitim amaçlarına yansır. Eğitimin konusu insandır. Aynı zamanda felsefenin de. Felsefe ve eğitimin insana bakış açısı birbiri ile tutarlı olmalıdır. Sönmez'e (2002: 45) göre felsefenin insana bakış açısı; hedefleri, içeriği, eğitim ve sınama durumlarını etkileyebilir. Eğitim sisteminde hedefler, hedef davranışlar ve içerik belirlenirken felsefeden yararlanılır. Hangi felsefe temele alınmışsa hedefler, hedef davranışlar ve içerik o felsefeye uygun olmak zorundadır. Aksi takdirde hem hedefler istendik yönde gerçekleşmez hem de eğitim sistemi kendi içerisinde çelişkiye düşer. 1.1. EĞİTİM FELSEFESİ Eğitim felsefesi, farklı kişiler tarafından çeşitli boyutlarda tanımlanmaktadır. Erden (1998, s.27), eğitim felsefesinin konu alanını, eğitimle ilgili tüm kuram, uygulama ve öğeleri, bunlar arasındaki ilişkileri ve ilişkiler arasındaki tutarlılığı bütüncül bir yaklaşım ile irdeleyerek değerlendiren bir disiplin olarak görür. Fidan ve Erden (2001, s. 42)'e göre ise eğitim felsefesi, "eğitime yön veren, amaçları şekillendiren ve eğitim uygulamalarında yol gösteren bir disiplin veya sistemli bir fikir ve kavramlar bütünüdür." Daha geniş bir tanım ise Değirmencioğlu (2000, s. 84) tarafından yapılmıştır. Ona göre eğitim felsefesi, "eğitim uygulamalarını eleştirici bir yaklaşımla değerlendirmek, uygulamaların dayanağı olan teorik temelleri incelemek ve eğitim uygulamaları için ülke gerçekleri ve ihtiyaçları, toplumun, kültürün ve insanın niteliği ile tutarlı eğitim teorileri ortaya koymaktır." Eğitim felsefesi, genel anlamda felsefi sorunları tartışmaz, eğitimi ilgilendiren felsefi sorunlarla uğraşır. Eğitim felsefesi hayatın, kökleri derinde, farklı çıkarlardan gelen, birbirleriyle çelişen taleplerini dikkate alarak, eğitimin sürekli olarak ne yapması gerektiğini bulmaya çalışan kararlı bir çaba şeklinde de tanımlanmaktadır. Felsefe, eğitim ve eğitim felsefesi aynı şekilde 6 ideal hayatı amaçlar ve bunu daha sonra da gerçekleştirmeye çalışır (Büyükdüvenci, 1987, s. 265). Eğitim felsefesini bazıları, felsefenin bir dalı, uzmanlaşma alanındaki bir şekli olarak ele almıştır (Bilhan, 1991, s. 97). Bazıları ise tamamen eğitim sorunlarının ortaya çıkardığı, eğitimin bir dalı olarak kabul etmektedirler. Kilpatrick, eğitim felsefesini, eğitimin ne yapması gerektiğini belirlemeye çalışan bir çaba olarak görürken; Dewey, çağdaş sosyal hayatın güçlüklerini, bunlara uygun zihni ve ahlaki alışkanlıkların kazanılması sorunlarını çözmeye yarayan bir dal olarak görüyor.Brauner ve Burns ise eğitim felsefesini, bir bakıma felsefi düşüncenin eğitim hareketlerine uyarlanması olarak kabul ediyorlar (Ergün, 2009, s. 88). Eğitim sistemi kurulurken öncelik hedeflere verilir. Hedeflerin neliği konusunda bir karara varabilmek için felsefeye başvurulur. Hangi felsefe temel alınırsa, o felsefenin ileri sürdüğü ölçütlere uygun hedefler, davranışlar, içerik ve sınama durumları geliştirilir. Hedeflere yeni hedefler katmada felsefe etkili bir biçimde işe koşulur. Temel alınan felsefeye göre belirlenmiş hedeflere, ters düşmeyecek çelişki yaratmayacak yeni hedefler eklenir.Eğitim ile ekonomik, politik ve toplumsal sistemlerin dayandığı felsefenin aynı olması gerekir;çünkü eğitim sistemi, ekonomik politik ve toplumsal hedefleri her bireye mal etmek, toplumu ve kişiyi bu hedefleri gerçekleştirecek nitelikte yetiştirmek üzere düzenlenmiştir. Eğer eğitim sistemi, ekonomik, politik ve toplumsal hedeflerle çelişirse uzun süre varlığını koruyamaz. Bu noktada felsefenin değerlendirme aracı olarak rolü ortaya çıkar. Eğitim ortamında kullanılacak teknikler de eğitim felsefesine göre belirlenir. Örneğin, Daimici, Esasici bir eğitim felsefesi temel alınmış ise, eğitim ortamında genellikle "tümden gelim"; politeknik eğitim temel alınmış ise "diyalektik" süreçkullanılır. Bu bağlamda, eğitim durumunun tutarlılığı, sınama durumları felsefeyle denetlenir. Eğertemelde esasicilik varsa, öğrencinin öğretmenin söylediklerini, kitabın yazdıklarını aynen söyleyip söylemediğini, varoluşçuluk da ise öğrencinin "sınır durumuna" gelip gelmediğini ölçecek niteliktesorular sorulur (Kaygısız, 1997). Özetlemek gerekirse; Ch.J. Bruner ve H.W. Burns ise eğitim felsefesini, bir bakıma felsefi düşüncenin eğitim hareketlerine uyarlanması olarak kabul ediyorlar. Eğitim felsefesi, eğitimi engelleyen sorunları, eğitime yön veren kavram, düşünce ve ilkeleri açıklamaya çalışmaktadır. Ergün'e (1996) göre; eğitim felsefesi, eğitim politikalarına ve uygulamalarına yön veren varsayım, inanç, karar ve ölçütleri inceler, tutarlık ve anlam yönünden kontrol eder. Eğitim sistemlerinin temeline konan insan anlayışlarını değerlendirir. Eğitimde kullanılacak 7 20
Türkiye, Çin (Hong Kong), Japonya ve Güney Kore fen öğretim programlarının karşılaştırılması
2015
Gelişmişlik ölçütlerinden biri sayılan eğitim düzeyinin çağdaş standartlara uyum sağlayabilmesi için farklı ülkelerin eğitim programlarının incelenmesi ve faydalı görülen yanlarının ülkelerin kendi eğitim programlarına entegre etmesi önemli bir çaba olarak görülmektedir. Bu sebeple bu çalışmanın amacı PISA 2012 sınavında düşük başarı gösteren Türkiye ile yüksek başarı gösteren Çin (Hong Kong), Japonya ve Güney Kore fen öğretim programlarını belli ölçütlere göre karşılaştırmak, başarı gösteren bu ülkelerle Türkiye fen öğretim programları arasındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koymaktır. Karşılaştırmalı eğitim çalışması olan bu çalışmada nitel bir çalışma olup, nitel araştırma modellerinden doküman incelemesi metodu kullanılmıştır. Karşılaştırmalı eğitimin yaygın kullanılan yaklaşımlarından olan yatay ve dikey yaklaşımların kullanıldığı bu çalışmada ilgili ülkelerin hâlihazırda uygulanmakta olan fen öğretim programları ile Türkiye’nin 2005 ve 2013 yıllarında uygulamaya giren fen...
İlkokul 1. Sınıf Ana Dili Dersi Öğretim Programlarının Karşılaştırılması: Türkiye ve İngiltere
International Primary Education Research Journal, 2022
Ana dili dersi tüm öğretim programlarının merkezinde yer alan temel derslerden biridir. Öğrenciler eğitim ve öğretim süreçlerinin tamamında anadillerini kullanmaktadır. Ayrıca öğrencilerin günlük hayatlarında da ana dili çok önemli bir yere sahiptir. Bu kapsamda okullarda verilen ana dili eğitimi için hazırlanan ana dili öğretim programları büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, PISA’da önemli bir başarı elde etmiş İngiltere’de birinci sınıf düzeyinde kullanılan 2013 İngilizce öğretim programı ile Türkiye’de birinci sınıflarda kullanılan 2019 Türkçe öğretim programının karşılaştırılarak benzerlik ve farklılıklarının ortaya koyulması ve analiz edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Verilerin analizinde doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın kaynaklarını 2014 yılında hazırlanan İngiltere Ulusal Müfredatı ile 2019 Türkçe Öğretim Programı oluşturmaktadır. Çalışmada her iki ülkenin öğretim programları; yapısı, amaçları ve hedefleri/kazanımları bakımından incelenmiş ve karşılaştırılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre; öğretim programları yapısal olarak farklılık göstermektedir. Ayrıca öğretim programları amaçlar ve hedefler açısından benzerlikler göstermektedir. Çalışma sonucunda öğretim programlarının olumlu bulunan özellikleri program geliştirme süreçlerinde program geliştirme uzmanlarına örnek teşkil edebilir.
Mediterranean Journal of Humanities, 2014
Uluslarası ortak dil (lingua franca) olarak İngilizce bilimde, teknolojide, ticarette, küresel organizasyonlarda en çok kullanılan dil olarak öne çıkmıştır ve bu bağlamda önemi artık yadsınamaz bir noktadadır. İngilizce'nin bu önemini gün geçtikçe daha iyi kavrayan devletler artık eğitim politikalarına da bunu yansıtma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu noktada ülkelerin hazırlamış oldukları İngilizce öğretim programlarının özellikleri, İngilizce öğretimine verdikleri öneme dair bizlere ipuçları vermesi açısından önemlidir ve bu çalışma için bir çıkış noktası olmuştur. Dolayısıyla da İngilizce öğretim programlarına küresel bir bakış açısı kazandırmak bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu amaçla OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) tarafından son olarak 2012'de yapılan PISA'nın (Uluslarası Öğrenci Değerlendirme Programı) okuma testi sonuçları temel alınmış, İngilizce'yi yabancı dil olarak öğreten, PISA'daki okuma testinde en yüksek puanı alan ilk dört ülke olan Çin (Şangay), Kore, Finlandiya ve Japonya ile ortalamanın altında kalan Türkiye'nin İngilizce öğretim programları karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Doküman incelemesi yoluyla elde edilen verilerin çözümlenmesi sonucunda, ülkelerin İngilizce öğretim programlarındaki hedeflerin genellikle benzerlikler gösterdiği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra içerik, eğitim durumları ve sınama durumları bakımından da programlar arasında benzerliklerin ve birtakım farklı uygulamaların söz konusu olduğu görülmüştür.