İşletmelerde Finansal Performansın Artmasında Halkla İlişkilerin Rolü ve Halkla İlişkiler Algısı (original) (raw)
Related papers
Cankiri Karatekin Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi, 2021
Öz Bu araştırma, İstanbul Sanayi Odasına kayıtlı ilk 500'e giren işletmelerin hangi halkla ilişkiler modellerini tercih ettikleri ve bu tercih edilen modellerin halkla ilişkiler performansı ve işletme performanslarını nasıl etkilediğini ortaya koymayı amaçlamıştır. Araştırma sonucunda halkla ilişkiler modellerinden olan kamuoyu bilgilendirme ve çift yönlü asimetrik modeli ile halkla ilişkiler performansı arasında pozitif ilişkiye ulaşılırken, basın ajansı modeli ve çift yönlü simetrik model ile halkla ilişkiler performansı arasında bir ilişkiye rastlanmamıştır. Ayrıca araştırmada yapılan analizler sonucu halkla ilişkiler performansının işletme performansını pozitif etkilediği görülmüştür. Araştırmanın verileri anket yolu ile toplanmış ve bu veriler SMART PLS ve SPSS 20 programları kullanılarak analiz edilmiştir.
Halkla İlişkilerin Başarısında Etkin Bir Faktör Olarak Kamuoyu Araştırmaları
Uluslararası Halkla İlişkiler Sempozyumu , 2009
GİRİŞ Halkla ilişkiler alanı zaman içerisinde gelişerek kapsam ve içerik boyutlarıyla da yeni anlamlar ka-zanmıştır. Halkla ilişkiler kavramına yüklenen anlam ne olursa olsun kurum, hizmet ya da ürünle ilgili olarak hedef kitlede yaratılacak olumlu kanaatler hep tanımlar içerisinde yer almıştır. Kurumun tanı-tılması, olumlu imaj yaratılması, hedef kitle ile ilişkilerin sağlıklı biçimde yürütülmesinin temel şartla-rı olarak, öncelikle kurumun tanınması, içe dönük olarak grubun bilinmesi ve dışa dönük olarak hedef kitlenin özelliklerinin tespit edilmesi önem kazanmaktadır. Günümüzde önemli bir etkinlik alanı kabul edilen halkla ilişkilerde, iletişimin diğer alanlarında olduğu gibi mesajın sağlıklı olarak hazırlanması, uygun zaman ve ortamlarda en etkili araçlarda verilmesi kurumun ve hedef kitlenin tanınmasına bağlı-dır. Genel olarak iletişimde olduğu gibi halkla ilişkiler açısından da sorunlara getirilecek çözüm öneri-leri günümüz toplumsal dünyasında iletişim ve iletişim yönetimi ile güven içinde üretilebilmektedir (Kruckeberg, 1993: 31). Etkili halkla ilişkiler çalışmaları birbiriyle bağlantılı dört adımda düzenlenmelidir: Planlama ve hede-fin tespiti, uygulama ve gözlemleme, değerlendirme ve son safha olarak değerlendirme üzerine geliş-menin sağlanması. (Gronstedt, 1997: 6) Günümüz hakla ilişkiler çalışmalarında başarının temel faktö-rü olarak gerekli verinin toplanması ön plana çıkmaktadır. Halkla ilişkiler çalışmalarının ilk aşaması olan araştırma ve gerekli bilgileri toplama sonraki aşamaları doğrudan etkilemekte, atılacak adımların isabetli olması ilk aşamanın gerekli veriyi sağlamasına bağlı olmaktadır. Günümüz modern dünyasının halkla ilişkiler uygulamalarında veri toplama aracı olarak alan araştırmaları ön plana çıkarken, halkla ilişkiler açısından kurumsal başarının sağlanması yapılacak araştırmaların bilimsel, tutarlı olması, elde edilecek verilerin doğru biçimde yorumlanması ile mümkün olmaktadır. Alan araştırmaları, araştırma konusunun seçiminden araştırma/anket formunun oluşturulmasına, araştırmayı yürütecek uzmanlardan anketöre, verilerin analizinden yorumlanmasına kadar her aşamanın bilimsel ilkeler çerçevesinde ha-reket edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmanın konusunu da halkla ilişkilerde alan araştırmaları yapılırken dikkat edilmesi gereken ilkeler oluşturmaktadır. Halkla ilişkiler alanının gelişmesi ve daha sektörel bir yapıya kavuşması ile birlikte çalışmaların her aşamasının ayrı uzmanlık gerektirmesi kaçınılmaz olmuştur. Alan araştırması ile ilgili uzmanlık konularından birisini oluşturan konunun tespiti, araştırma formu ve verilerin der-lenmesi bu çalışma çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada önce halkla ilişkiler tanımlarına ve tanım-lar çerçevesinde araştırmalara değinilecek daha sonra ise alan araştırmaların farklı aşamalarındaki uygulamalarda dikkat edilmesi gereken konulara yer verilecektir. I. HALKLA İLİŞKİLER VE ALAN ARAŞTIRMALARI a. Halkla İlişkilerin Tanımı ve Kamuoyu Araştırmalarının Önemi Halkla ilişkilerle ilgili yapılan çok sayıda tanım vardır. İlk dönemdekilerden son dönümlerdekine ka-dar hemen tüm halkla ilişkiler tanımlarında hedef kitle unsuru özellikle vurgulanmıştır. Örneğin 1970'li yıllarda Harlow'un yaptığı geniş ve kapsayıcı tanımda halkla ilişkiler, bir kuruluş ve onun hedef kitlesi arasında karşılıklı iletişim süreci, anlayışı, kabulü ve işbirliğini kurmaya ve sürdürmeye yardımcı olan farklı bir idare işlevi olarak tanımlanmaktadır. Halkla ilişkiler, kavram olarak sorun yönetimini içerir; yönetimin kamuoyunu sürekli bilgilendirmesine ve onlara karşı duyarlı olmasına yardımcı olur. Yönetimin kamu çıkarına hizmet etme sorumluluğunu açıklar ve önemini vurgular. İdari yapının gündemi takip etmesine ve erken uyarı sistemi olarak hizmet vererek beklenmedik yöne-limleri tahmin etmesine yardımcı olarak değişikliklerden yararlanmasını sağlar ve araştırma, duyum ve etik iletişim tekniklerini temel araç olarak kullanır. Daha sonraki dönemde Griswol'un yaptığı tanımda ise halkla ilişkilere, hedef kitle davranışlarını ince-leyen, bir kuruluşun politikalarını ve prosedürlerini hedef kitle çıkarlarıyla birlikte tanımlayan, onun
İşletmelerde Halkla İlişkiler ve Afet Yönetimi
GÜNÜMÜZDE VE GELECEKTE STRATEJİK HALKLA İLİŞKİLER YÖNETİMİ, 2014
Halkla ilişkiler insanlar, toplumu aydınlatma tarzı olarak ele alınabilir. Toplumu aydınlatma faaliyetleri özel işletmelerin yanı sıra kamu işletmelerinde de icra edilmeye başlamıştır. Bu aydınlatma faaliyetinde insanlara ulaşmak için normal kampanyalar düzenlenmekte ve halkla ilişkiler faaliyetleri bu şekilde düzenli bir şekilde yapılmaktadır. Olağanüstü durumlarda ise insanlara ulaşmak ve etkilemek için başka mekanizmalar kullanmak gerekmektedir. Bunlar risk yönetimi, kriz yönetimi ve afet yönetimi gibi mekanizmalardır. Bu bölümde düzenli olarak kampanyalar kapsamında yürütülen halkla ilişkiler faaliyetlerine değinilecek, ardından kriz anında kurumsal iletişim tarzı üzerinde durulacaktır. Kriz anında yönetim tarzının nasıl oluşturulacağı ve afet yönetiminin bir bütün şekilde nasıl yapılacağı konuları ele alınacaktır. Bir maden afeti sonrasında oluşturulan kurumsal iletişim şekillerine örnek olarak 13 Mayıs 2014’de meydana gelen Soma maden kazası sırasında yürütülen halkla ilişkiler faaliyetleri ve eksik yönleri vurgulanacaktır. Kazanın meydana geldiği ocak aslında bir devlet işletmesidir. Bir özel firmaya işletmek üzere kiraya verilmiştir. Bu nedenle bu olay hem maden ocağının devletle ilişkisi bakımından, hem de facianın Türkiye kamuoyunda infiale sebep olmasından dolayı “kazanın kamusal bir işletmede meydana geldiği” şeklinde değerlendirilebilir.
Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Dergisi, 2019
Bu çalışmanın amacı, işletmelerin sosyal performansı ve finansal performansı arasındaki İlişkinin iki yönlü olarak incelenmesidir. İşletmelerin sosyal performansı finansal performansını mı etkilemekte yoksa finansal performansı sosyal performansını mı etkilemektedir? Ayrıca etkileşimin yönü nedir gibi soruların cevabı aranmaktadır. Çalışmada işletmelerin sosyal performansları, 2016 yılına ait Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative-GRI) sürdürülebilirlik raporlarının skorları ile ölçülmüştür. Finansal performansın ölçümünde ise Özsermaye Karlılığı Oranı (ROE-Return on Equity) kullanılmıştır. Ayrıca modelde kontrol değişkeni olarak işletme büyüklüğünü temsil etmek için aktif toplamı kullanılmıştır. Yapılan Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi sonucunda, kurumsal sosyal sorumluluk ve işletme performansının birbirini etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu makalemizi, " bilginin paylaştıkça çoğalacağına inanan " aşağıdaki sponsorlarımızın desteğiyle ücretsiz olarak okuyorsunuz İşletme sosyal sorumluluğu kapsamında işletmelerin sosyal performansları ile mali performanslarının karşılaştırılması ve Türkiye için bir araştırma HAKAN KILDOKUM T. Kalkınma Bankası 1. GİRİŞ "Ticaret", "ticari işletme" ve "kâr"; geçmişi yüzlerce yıl öncesine dayanan bu kavramlarla ifade edilmek istenen olaylar ve bu olayların içerisinde üstlenilen roller, insanlığın tarihindeki önemli kesitlerden birisini oluşturmaktadır. Uygarlıkların gelişiminde ve imparatorlukların kurulup dağılmasında önemli etkileri bulunan ekonomik olayların ve gelişmelerin temelinde yer alan söz konusu kavramlar, içinde bulunduğumuz ve başlangıcı 1800'lü yılların başlarına kadar uzanan kapitalist gelişmenin de odağında olmuşlardır. Bu çerçevede, günümüzde geçerli ekonomik sistem olan serbest piyasa sisteminin merkezinde ticari işletme ve bu kavramdan türeyen hukuki kurumlar yer almakta olup, bunlardan başlıcasını da, kontrol ettikleri kaynaklar ve sahip oldukları güçle giderek insanlığın kaderini elinde bulunduran şirketler ve özellikle sınır tanımaksızın büyüyen çok uluslu şirketler oluşturmaktadır. Üçüncü küreselleşme olarak adlandırılan ve sermaye hareketlerinin, gelişen teknoloji yardımıyla sanal dünyada ışık hızı ile hareket ettiği, giderek aşındırılan ulus devletin yerini, uluslar arası ticari aktörlerin ve bunların dağınık yerel kurumlarla olan bağlantılarının oluşturduğu karmaşık evrensel bir yapının almasına doğru gidildiği bu süreçte, tüm insanlığı oluşturan toplumların sorunlarının çözümünde, onunla iç içe yaşayan ticari işletmenin sorumluluğunun ne olduğu ve olması gerektiği sorusuna aranan cevap, bu araştırmanın hareket noktasını oluşturmaktadır. Kapitalizmin yaklaşık iki yüz yıllık geçmişinde, sistemli olarak işletme sosyal sorumluluğu kavramı ve bu kavram çevresinde yapılan tartışmalar, sözü edilen sürecin son kırk yıllık dönemine rastlamaktadır. Ancak, hüküm süren serbest piyasa anlayışının klasik yorumuna ters düşen bir felsefeye dayanan işletme sosyal sorumluluğu kavramının, yukarıda sorulan soruya verilecek cevabı içerip içermediği konusu, bu yöndeki teorik tartışmaların henüz bir çözüme ulaşamamış olması nedeniyle belirsizlik taşımakta ve şüphe götürmektedir. Bu araştırmada amaçlanan ise, yukarıda geniş anlamda çerçevesi çizilen işletme sosyal sorumluluğu kavramı ve bunun etrafındaki tartışmaları ele almak, günümüz ticari yaşamında bu kavramın etkilendiği ve etki ettiği faktörleri belirlemek, bundan hareketle doğası gereği birbiriyle uyum içinde olamayacağı düşünülen işletme sosyal performansı ve işletme mali performansı arasındaki ilişkiyi, teorik temel ve pratiğin buna uygunluğunu saptamaya dönük araştırmalar açısından incelemek ve konuya ilişkin olarak bir Türkiye değerlendirmesi yaparak, söz konusu ilişkiyi Türkiye'de faaliyet gösteren işletmeler açısından test etmektir. İşletme sosyal performansı ve mali performansı arasındaki ilişkinin Türkiye'de faaliyet göstermekte olan ve hisse senetleri İMKB'de işlem görmekte olan işletmeler esas alınarak araştırılmasında, işletme sosyal performansı kavramına ilişkin yukarıda çizilen çerçeveye uygun olarak aşağıdaki temel varsayımlar oluşturulmuştur:-Varsayım 1: İşletme sosyal performansı ile işletme mali performansı arasında olumlu yönde bir ilişki vardır.-Varsayım 2: İşletme sosyal performansı ile işletme büyüklüğü arasında olumlu yönde bir ilişki vardır. Yukarıda belirlenen varsayımların test edilmesi amacıyla, ana kitle olarak belirlenen İMKB şirketleri arasından, işletmelerin çevreye, çalışanlarına, müşterilerine ve genel olarak olumlu
Otel İşletmeleri̇nde Halkla İli̇şki̇leri̇n Rolü Ve Önemi̇ (Konya’Da Bi̇r Araştirma)
2018
Turizm sektoru icerisinde yer alan en onemli isletmelerden birisi otel isletmeleridir. Kuresellesen dunyada konaklama isletmeleri hem yerli hem de yabanci turistlere hizmet etmektedir. Dolayisiyla konaklama isletmelerinin yurt icinde ve yurt disinda iyi bir imaja sahip olmasi son derece onem arz etmektedir. Bu sebeple iyi bir imajin olusabilmesi halkla iliskiler aktivitelerine baglidir. Insan iliskilerinin yogun bicimde yasandigi otel isletmeleri icerisinde halkla iliskiler faaliyetleri, pozitif imaj olusturmanin tek yoludur. Otel isletmeleri, belirli bir kesimi etkileyebilmek, duygu ve dusuncelerini topluma kabul ettirebilmek ve cevrenin kendisine olan davranislarini pozitif yonde gelistirebilmek hedefiyle halkla iliskiler faaliyetleri yurutmektedir. Bununla birlikte halkla iliskiler faaliyetleri, otel isletmesini kendisine hedef edindigi kesime ulastiran bir sistemdir. Bu anlamda halkla iliskiler faaliyetlerinin bircok yonu ve bitmeyen fonksiyonlari bulunmaktadir. Bu sebeple otel ...