Kadem Kaynaa Romani Örneği̇: Gagauz Türkçesi̇ Söz Varliği (original) (raw)
Related papers
“Ana Sözü” Gazetesi̇ Örneği̇nden Hareketle Gagauz Türkçesi̇ni̇n Söz Varliğina Bi̇r Bakiş
2017
Bu calismada “Ana Sozu” gazetesinin son bes yili (2012-2016) icerisindeki haberlerde guncel olarak kullanilan Gagauz Turkcesine ait kelimeler ele alinmistir. Incelenen kelimelerin ozellikleri hakkinda bilgi verilmistir. Turkiye Turkcesine en yakin lehce olan Gagauz Turkcesinin soz varligi incelendiginde Turkiye Turkcesinden farkli kelimeler tercih edilerek ayni anlamda kullanilan ifadelere yer verildigini ve Turkcenin kendine has ozelliklerinden yararlanildigi gorulmektedir. Slav kulturunun etkisinde kalmasina ragmen kullanilan kelimeler icinde orijinaliteyi saglayarak Gagauz Turkcesine has kelimeler ortaya cikmistir. Bu durum dil icinde kultur devamliliginin canli tutulduguna dair fikirler sunmaktadir. Fonetik olarak da gorulen degisimlerin yaninda yabanci kelimelerle birlikte olusturulmus fiil ya da kelimeler de tespit edilmistir. Mensubu oldugu Hiristiyanlik dinine de Turkcenin imkânlariyla kullandiklari dilin soz varligina katarak yeni kelimeler turetmislerdir. En goze carpan oz...
Tehlikedeki Türk Dilleri: Gagauzca Örneği
Tehlikedeki Diller Dergisi: Türk dilleri, 2013
İlk bölümde, Türk dilleri grubu hakkında genel bilgi verilecektir, ikinci bölümde ise çeşitli bölgelerdeki tehlike altındaki Türk dilleri hakkında genel bir açıklama ve Gagauzcaya yakından bir bakış yer alacaktır. ‘Kaynaklar’ kısmına son yirmi yılda yapılan tehlike altındaki Türk dilleri alan çalışması projelerinin sonuçları da dahil edilmiştir.
Ağız Alanından Yazı Diline Geçiş: Gagavuz Türkçesi Örneği
Journal of Turkish Studies, 2013
large part of these written languages, and Russian are known to not develop due to exposure to intense pressure. Gagauz Turkish converted into a written language the last Turkish mouth area under the direction of the Soviet Union. 19th writing during the beginning of the century Tsarist Russia met Gagauz Turkish, were used the delivery of some of the religious and cultural monuments after hundreds of years.
2020
Bir dil ve toplum üzerine yapılacak tetkiklerde söz varlığı çalışmaları pek çok açıdan önemli veriler sunar. Dilin tüm sözcüklerini kapsayan söz varlığı; bu yönüyle bir toplumun diline, kültürüne ve tarihine ışık tutar. Söz varlığı incelemeleriyle bir dilin tarihsel süreçte geçirmiş olduğu değişimlere ve gelişmelere tanıklık edilirken, sözcüklerde yaşanan ses, şekil ve anlam değişiklikleri de açığa çıkarılır. Yine bu incelemeler sırasında dildeki sözcük türetme yolları gözlemlenebilir. Söz varlığı unsurları arasında yer alan alıntı sözcüklerin saptanmasıyla çalışmada temel alınan dilin daha çok hangi yabancı dillerin etkisi altında kaldığı gibi pek çok konuda çıkarımlarda bulunulabilir. O hâlde bir dilin söz varlığına yönelik yürütülecek çalışmalar o dile her açıdan büyük bir katkı sağlar. Dil, çeşitliliği ve zenginliği yönünden değerlendirilmiş olur. Söz varlığının tespiti hususunda ise bir toplumun diliyle oluşturulmuş sözlü ve yazılı edebiyat ürünlerinin önemi muhakkaktır. Zira, bu ürünler meydana geldiği topluma ayna tutar, toplumun kullandığı dilin kendine özgü niteliklerini yansıtır. Bu çalışmada, Gagauz şair ve yazar Mariya Mercanka’nın “Kadem Kaynaa” adlı romanı söz varlığı açısından irdelenmiş, irdeleme sonucunda ulaşılan dilsel veriler ışığında Gagauz Türkçesi ve Gagauz kültürüyle ilgili yapılan saptamalar ortaya konmuştur. Romanın taranmasıyla tespit edilen ad türündeki sözcükler konularına göre, fiil türündeki sözcükler ise yapılarına göre sınıflandırılarak ele alınmıştır. Sınıflandırılan sözcüklerin her biri incelemeye tabi tutulmuş, standart Türkiye Türkçesi ve tarihsel Türk dili alanında mukayese edilmiştir. Tarihsel dönemlerle karşılaştırma yapılırken Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü, Dîvânu Lugâti’t Türk ve Kutadgu Bilig esas alınmıştır. Kökenleri bakımından değerlendirilen sözcüklerin köken tespitinde farklı dillerde hazırlanmış sözlüklerden yararlanılmış, tahlilinde ise etimolojik sözlüklere başvurulmuştur. Ayrıca romandan derlenen sözcüklerin Trakya Ağızları Sözlüğü ve Derleme Sözlüğü’nde bulunanları da gösterilerek yorumlanmıştır. Bunun sonucunda Gagauz Türkçesinde kullanılan sözcüklerin Balkan Türk ağızlarıyla özellikle ses bakımından gösterdiği örtüşmeler dikkati çekmiştir. Son olarak bu çalışma ile Gagauz Türkçesine ait pek çok deyim, atasözü, ikileme ve kalıp söz ortaya çıkarılmıştır.
Sûfî Dilinde Karikatüristik İfade Sorunu: Kaygusuz Abdal Örneği
Özet Kaygusuz Abdal, XIV-XV. asırlarda Anadolu'da yaşamış bir sûfîdir. Yaşadığı top-lumun önemli bir şahsiyeti olarak Kaygusuz Abdal, eserlerinde, içerisinde bulun-duğu sosyal çevrenin sorunlarını şiirleri ve nesirleri ile işleyen bir sûfîdir. O, sımâtiye adı verilen ve yemeği konu edinen şiirleri ile toplumun duygu ve dü-şüncelerini yansıtmıştır. Sımâtiye, Türk Edebiyatı'nda sembolik bir anlatım tarzı olarak birçok şair ve yazarın ilgisini çekmiş ve bu tarz eserler verilmiştir. Bu ma-kalede ilk kez Kaygusuz Abdal'ın sımâtiyeleri sembolizm bağlamında incelenmiş-tir. Abstract Kaygusuz Abdal is a dervish who lived in Anatolia in the XIV-XV. century. Being an important section of the social structure Kaygusuz Abdal, always tried to express feelings of his society with his poems and proses. He has attracted the attention of a number poets and writers as a narrative and symbolic style in Turk-ish literature. Kaygusuz Abdal through his poetry-Sımâtiye-has reflected the community's thoughts and feelings. Sımâtiye committed on different subjects on the basis of food culture. However for the first time sımâtiye by Kaygusuz dealt with in this article has emerged an example of this style as the first poetry.
Kars Karapapak Ağzi Söz Varliğindan Örnekler
International Journal of Language Academy, 2020
Günümüz dil çalışmaları içerisinde söz varlığı araştırmalarının önemli bir yeri vardır. Türkçenin söz varlığının belirlenmesine ve korunmasına katkıda bulunan ağız araştırmaları da bugün üzerinde önemle durulan bir çalışma alanıdır. Günümüzde ölçünlü dilde bulunmayan ya da kullanılmayan birçok anlatım birimi, ağızlarda varlığını devam ettirmektedir. Bu açıdan ağızlar, Türkçenin tükenmeyen hazineleri olarak değerlendirilebilir. Anadolu ağızları, Türkçenin zenginliğinin bir göstergesi, yansımasıdır. Dilin en temel işlevi, iletişimi sağlamaktır. İşte bu iletişim dünyası içerisinde insana/topluma/kültüre ait unsurlar, dilin aracılığı ile kuşaktan kuşağa aktarılır ve toplumun sözel belleğini oluşturur. Bu sözel belleğin bir kısmı ölçünlü dile yansırken bir kısmı da ağızlarda bir sonraki kuşağa aktarılarak devam eder. Ancak bu unsurların bazıları, çeşitli sebeplerle kullanımdan düşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Kültürel bellek içerisinde yöreden yöreye değişen kullanımlar da söz konusudur. Türkçenin bir rengi olan Karapapak ağzı, zengin söz varlığıyla dikkat çekici bir özellik taşımaktadır. Eski Türkçenin izini bugüne süren, Türk kültürünün, Türk yaşam biçiminin söze/söyleme dönüştüğü bu anlatım birimleri, bugün çeşitli sebeplerle kaybolmaya yüz tutan dil görünümleridir. Bu çalışmada Dîvânu Lugâti't-Türk taranarak tespit edilen, günümüzde Kars Karapapak ağzında kullanılan, Eski Türkçenin izlerini taşıyan birtakım sözcükler üzerinde durulmuştur. Ayrıca Kars Karapapak ağzının söz varlığında yer alan deyim, atasözü ve iletişim değeri taşıyan anlatım birimlerinden örnekler verilmiştir. Çalışmaya dâhil edilen deyim, atasözü ve kalıplaşmış söz örnekleri, derleme yöntemiyle elde edilmiştir.
Dil Araştırmaları, 2021
Gagauz Türkleri bugün Moldova, Ukrayna, Kazakistan, Azerbaycan, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’de dağınık olarak yaşamaktadırlar. 1979 ve 1989 nüfus sayımlarında Beyaz Rusya, Özbekistan’da da Gagauzların yaşadığı tespit edilmiştir. (Güngör-Argunşah, 1998: 12)Yoğunluklu olarak yaşadıkları bölge ise Moldova’ya bağlı Gagauz Yeri Özerk Bölgesi’dir. Gagauz Türkçesi yönlere göre Güney Batı grubuna, kavimlere göre ise Oğuz grubuna dâhil olup Türkiye Türkçesi’nin Rumeli ağızlarına en yakın olan Türk lehçesidir. Peçenek, Oğuz, Kıpçak ve Selçuklu Türkleri tarafından Türkleştirilmiş Dobruca bölgesi’nde Hristiyanlaşmış bir Türk ailesinden gelen Balık, burada bir Oğuz (Gagauz) devleti kurmuştur.(Güngör-Argunşah, 1998: 32-33) 130 yıl yaşamış olan ve bir daha kurulamayan bu devlet, 1389’da Sultan I. Bayezid’in akınlarıyla Osmanlı Devleti yönetimine girmiş ve İstanbul Patrikhanesine bağlı olarak bağımsız bir ekzarhlık halinde kurulmuş olan bağımsız Oğuz Devleti de ortadan kalkmıştır. (Manov, 2001: 25) Tarih sahnesinde Uz ismiyle anılan toplumun da Gagauzlar olduğu varsayılmaktadır. 17. yy.da Bulgaristan’ı gezen Evliya Çelebi Bulgaristan’ın kuzeydoğusuna “Uz Eyaleti” demektedir. (Manov, 2001: 10) Bu eyaletin bir Gagauz devleti olduğu kanısı yaygın olmakla birlikte kesinlik yoktur. Bunlar dışında başka güçlerin bayrağı altında yaşayan Gagauzların dili, dış etkilere çok fazla maruz kalmış, gelişme güçlükleri çekmiş, konuşma dili boyutunda kalmış ve yazı dilini çok geç oluşturabilmiştir. Bu süreçte Gagauz Türkleri ve Türkçesinin en büyük sorunu varlıklarını sürdürebilmek olmuştur. Gagauz Türkçesi kelime dağarcığında, cümle yapısında ve öğe diziliminde kendisine en yakın yazı dili olan Türkiye Türkçesiyle ortaklıklar olduğu gibi farklılıklar da dikkati çekmektedir. Türkiye Türkçesi ölçünlü dilinde de kimi zaman heyecan veya onarım gibi sebeplerle devrik cümle kuruluşlarına rastlanmaktadır. Bu durumun Gagauz Türkçesinin en önemli ayırt edici özelliklerinden olan devrik cümle kuruluşlarıyla paralel olup olmadığı veya –varsa- kuruluş sebebinin farklılıkları tespit edilmeye çalışılacaktır. Biz bu çalışmamızda Gagauz Edebiyatından seçtiğimiz metinlerde cümle yapılarını ayrıntılı olarak inceleyecek, tamlamalar, birleşik cümleler, heyecan cümleleri gibi değişik yapıları ele alarak Türkiye Türkçesi ölçünlü dilinin öge dizilişiyle Gagauz Türkçesinin öge dizilişini mukayese edeceğiz.
Sözdizimsel Bakımdan Dīvānu Lugāti’t-Türk’teki Kökteş Fiiller
2017
Today we can access to information in Dīvān Luγāt at-Turk about almost all of the common structures in dialects. Also we find the oldest information in this source as well about cognate verbs which is seen as a common feature of today’s Turkic languages. Many of studies on cognate verbs touched on examples of this structure in historical periods. All examples in Dīvān Luγāt at-Turk were not given in these researches. Generalization was preferred by using more sampling method. The extent of changes in usage areas of cognate structures complement elements was not handled much. In this study, cognate verbs examples which shows a different aspect of predicate and complement connection in Turkish language syntax (with another name as “verbs with internal objects”) in Dīvān Luγāt at-Turk yaqiγ yaq -, bitig biti -, bar i γ bar -, asin as -, asin asna -, tugun tug -, tosak tosa -, burma burus -, qopuz qopuza -, yuk yukla -, tupi tupir - etc. will be detected and evaluated within the framewo...
Dîvânu Lugâti’t Türk’te Araç Gereçlere Ait Söz Varlığı
Abstract Turkish language has been a resource for very important literal works during its long history. It is surely beyond doubt that, Dîvânu Lugâti't-Türk is one the most important literal work. This valuable work written by Kaşgarlı Mahmut is the most important langauge relic after Orkhon Inscriptıions. Kaşgarlı Mahmud wrote it between 1072-1077 according to principles of Arabian lexicography. This literal work which includes nearly 8000 words is the first dictionary and grammer of Turkish. Although it is written to teach Turkish Language to Arabic people, the dictionary gives very important clues by rich words existence related to written time period. Kaşgarlı Mahmud walked around inch by inch between turkic tribes and recorded their common language, traditions and daily lives. On this basis he is not just linguistic scientist and lexicographer, he is also folklorist. Also he did not pass over Japan that called Cakarta, and put it at the end of his Dictionary. Dîvânu Lugâti't-Türk have been mentioned great numbers of literal works due to its rich vocabulary. It is not so easy to analyse the large volume literal works. This rich content still needs to be analysed and researched. In this work, instruments that subjected to word existence have been researched thereby collecting under the different headings. By this means, important informations will be obtain related to instruments used at home, farm, clothes, childs playings etc. which belongs to Turkish communities in XI. Century. Key Words: Dîvânu Lugâti't-Türk, Words Existence Of Instruments, lexicology.