Spontaneous Regression of Lumbar Disc Herniation: Three Case Reports (original) (raw)
Related papers
2010
OZ Lomber disk hernisinde spontan regresyon gorulmesi sik bildirilen ve iyi bilinen bir fenomen olmakla birlikte altta yatan mekanizma henuz tam olarak aydinlatilamamistir. Literaturde spontan regresyonun gerceklesme zamani hakkinda net bilgiler bulunmamaktadir ve farkli calismalarda farkli sonuclar bildirilmektedir. Bu yazida 25 gun sonra tam regresyon gosteren bir olgu sunulmaktadir. Bu olgu, regresyonun cok hizli gerceklesmis olmasi bakimindan onem arzetmektedir. ANAhTAR SOZcuklER: Disk, Herni, Manyetik rezonans goruntuleme, Spontan regresyon, Lomber disk hernisi ABSTRAcT Regresssion in herniated lumbar disc is a well known and frequently reported phenomenon, however its exact mechanism is still unclear. In the literature there is no clear information about the time of regression and different studies have reported occurrence in different times. In this article we are presenting a case that showed very rapid regression in 25 days.
Kafkas Journal of Medical Sciences, 2021
Aim: The aim of this study is to assess the correlation between the level of disc herniation and pelvic and lumbar vertebral incidences in patients operated for lumbar disc herniation. Material and Method: This retrospective study included those patients whose file records were analyzed. The demographic data and clinical findings of 59 patients diagnosed with single level lumbar disc herniation and underwent unilateral microdiscectomy were recorded. In the analysis of the variables, SPSS 25.0 (IBM Corparation, Armonk, New York, United States) was used. Results: The patients involved 28 men and 31 women whose median age was found as 43.31±4.27 (38-54) years. With regard to location, it was determined that in 28 (47.5%) patients, the herniated discs were located on the right and in 31 patients (52.5%), they were located on the left. In terms of levels, in patients with herniated discs at level L5-S1, the median pelvic index and L4 index were found to be significantly lower than those of patients with herniated discs at levels L4-5 and L3-4 (p=0.002, p=0.001), whereas in patients with herniated discs at level L4-5, the median L5 incidence was found to be significantly high (p=0.001). Conclusion: In this study, the pelvic index and L4 and L5 indexes were found to be significantly low in patients with herniated discs at level L5-S1. It is considered that future prospective and multicentered studies with long-term follow-up are necessary.
Spinal Kitle Taklidi Yapan L1-L2 Disk Herniasyonunun Spontan Regresyonu
Spinal Kitle Taklidi Yapan L1-L2 Disk Herniasyonunun Spontan Regresyonu, 2019
Guncel Manyetik Rezonans Goruntuleme (MRG) teknikleri kullanilarak herniye lomber disk ile kitlesel lezyonlarin ayirici tanisi genellikle yapilabilmektedir. Fakat bazi sekestre disk fragmanlari halen, diger neoplastik ve non-neoplastik lezyonlar ile karisabilmektedir. Sekestre disk herniasyonlari ile kitlesel lezyonlari ayirt etmede faydali olabilecek spesifik bir semptom veya muayane bulgusu bulunmamaktadir. Bu yazida, bel ve bacak agrisi sikayeti ile basvuran, MRG tetkiklerinde dura anteriorunda kontrast tutan lezyon tespit edilen bir hasta sunulmaktadir. Radyolojik tani spinal tumordu ve hastaya ameliyat planlandi. Preoperatif donemde hastanin semptomlarinda hafifleme belirtmesi uzerine MRG tetkiki tekrarlandi. Spinal kanalin on kisminda yer alan lezyonun tamamen kayboldugu goruldu. Lezyonun aslinda sekestre disk fragmani olduguna karar verildi. Sekestre disk herniasyonlarinin diger kitle lezyonlari ile ayirici tanisi ve spontan regresyonun ongorucu faktorleri tartisildi.
İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi
Herni sıklığı açısından kadın ve erkekler arasında fark saptanmadı (p=0.219). Herni sıklığı açısından dekadlara dağılım anlamlı farklılık göstermekteydi (p=0.029). Tüm dekadlarda en sık LDH L4-L5 seviyesinde bulduk. Olguların 94 (%63,9) iki veya daha çok segmentte herni saptadık. Yaş ile herni saptanan disk seviyesi sayısı pozitif korelasyon göstermekteydi (r=0.540, p=0.0001). Herniasyon saptanan disklerde high intensity zon bulgusunun sıklığı anlamlı olarak yüksekti (p=0.001). Sonuç: Yaptığımız çalışmada bel ağrısı yakınması ile lomber MR çektiren hastaların lomber MR'ları retrospektif olarak değerlendirildiğinde %50'den fazlasında lomberdiskopati bulguları tesbit ettik. Özellikle literatüre göre daha fazla oranda birden çok seviyede diskopati bulguları tesbit ettik.
Türk Osteoporoz Dergisi, 2017
Gebelikte bel ağrısı, gebeliğe bağlı gelişen postural ve hormonal değişiklikler sonrası ortaya çıkan ve gebelikte en sık görülen kas iskelet sistemi semptomudur. Gebelikte bel ağrısına neden olan durumlar; pelvik relaksasyon, lomber diskopati, spondilolistezis, koksidini ve postüral bel ağrısı olarak sıralanabilir (1). Sıklıkla ikinci ve üçüncü trimesterde ağrı belirginleşir. Bel ağrısı ile başvuran gebede önemli olan ağrının lokalizasyonu ve yayılımıdır. Siyatalji, spinal sinir kökü basısına işaret eder ve siyatik sinir trasesine uyan ağrı ile başvuran gebede ilk akla gelmesi gereken patoloji lomber disk herniasyonu (LDH) olmalıdır (2). Semptomatik LDH 1-25/10,000 gibi daha nadir olarak karşımıza çıkmaktadır. Gebeliğin LDH için bağımsız bir risk faktörü olduğu ve var olan disk herniasyonunu kötüleştirebildiği bildirilmektedir (1). Kalçanın geçici osteoporozu (KGO) ise kalça ağrısının spontan başlayıp, zamanla ortadan kalktığı ve femur başında geç beliren osteoporoz görünümü ile karakterize nadir görülen bir klinik tablodur (3). İlk 1959'da üçüncü trimesterde olan üç gebede "kalçanın geçici demineralizasyonu" olarak Curtiss ve Kincaid tarafından tanımlanmıştır. 1967'de Duncan yük taşıyan eklemlerde ardı sıra gelişen poliartiküler artralji için "gezici bölgesel osteoporoz" tanımını kullanmış, 1968'de Lequesne tarafından "KGO" şeklinde isimlendirme yapılmıştır. İdiyopatik bölgesel osteoporoz, geçici ağrılı osteoporoz, geçici osteopeni, algodistrofi gibi tanımlamalar kullanılsa da günümüzde en yaygın kullanılan KGO ve geçici kemik iliği ödemi sendromudur (4). Sıklıkla 40-60 yaşlarındaki orta yaşlı erkeklerde ve gebeliğin üçüncü trimesterindeki kadınlarda görülmektedir. Bilateral
Posterolateral Intertransvers Approach Lumbar Dics Herniation : Case In Far Report Lateral
2007
Ozet: Uzak laterallomber disk herniasyonlan (ULLDH) faset ekleminin lateralinde olu~masl nedeni ile medialde kalan klasik lomber disk herniasyonlarmdan aynlarak hem klinik bulgular hem de cerrahi yakla~lmda farkhhklar gosterir. ULLDH genellikle ust lomber sinir koku basl bulgulan verir ve goruntlileme tekniklerinden bilgisayarh tomografi, magnetik rezonans ile son zamanlarda magnetik rezonans single-shot fast spin-echo sekansm kullamml ile tam konma slkhgl artml~tIr. Posterolateral kas i<;inden ge<;en yakla~lm faset eklemin butlinlUgunu bozmamasl nedeniyle ULLDH'lanmn cerrahi tedavisinde tercih edilen bir tekniktir. Bu makalede adl ge<;en yakla~lmm uygulandlgl bir olgu sunuyoruz ve ilgili literatliru tartl~lYoruZ. Anahtar Sozciikler: Magnetik rezonans single-shot fast spin-echo sekans, posterolateral kas i<;inden ge<;en yakla~lm, uzak laterallomber disk hernisi Abstract: Far lateral lumbar disc herniations differ from classic herniations, which occur on the medial...
Adıyaman Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2019
Amaç: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte olan çalışma, lomber disk hernisi olan hastaların sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını ve öz-bakım gücünü incelemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Bir üniversite hastanesinin Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı’nda lomber disk hernisi tanısı ile yatan 240 hasta çalışmaya dahil edildi. Araştırmanın verileri Kişisel Bilgi Formu, Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği II (SYBDÖ) ve Öz- Bakım Gücü Ölçeği (ÖBGÖ) kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde PASW 18 paket programı kullanıldı. Bulgular: Araştırmaya katılan hastaların yaş ortalaması 50.88±14.05 yıl, %73.8’i kadındı. Katılımcıların lomber disk hernisi tanısı konulma zamanı ortalama 5.8 yıldı ve %39.02’si bel ağrısı şikayeti ile hastaneye başvurdu. Lomber disk hernili bireylerin Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği puan ortalaması 125.09±21.05 ve Öz-Bakım Gücü Ölçeği puan ortalaması 73.32±24.36 olarak belirlendi. Yaş, beden kitle indeksi, sosyoekonomik durum ve kronik hastalık varlığını...
The Use of Complementary and Integrative Health Practices in Disc Herniation Patients
Spatula DD, 2017
Bu çalışma disk herni nedeniyle ağrı yaşayan bireylerin tamamlayıcı ve integratif sağlık uygulamalarını (TİSU) kullanma durumlarını belirlemek amacı ile tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Gereç-Yöntem: Araştırma Ocak 2014-Haziran 2014 tarihleri arasında toplam 185 hasta ile yürütülmüştür. Çalışmada etik kurul onayı ile bireylerden yazılı bilgilendirilmiş olur alınmıştır. Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formu ile toplanmıştır. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 50.6±14.3 olup, %68.6'sı bel, %24.9'u boyun, %13.5'i sırt ve %35.3'ü bacak ağrısından şikayetçidir. Hastaların %74.1'i mevcut ağrıları için TİSU yöntemi kullandığını, TİSU kullananların %78.1'i TİSU kullanmadan önce sağlık personeline danışmadığını, %88.6'sı kullandığı TİSU yönteminin sağlık personeli tarafından sorgulanmadığını ve %73.0'ı TİSU kullandığını sağlık personeline söylemediğini ifade etmiştir. En sık kullanılan üç yöntemin sırasıyla; masaj uygulaması %57.4, dua etme %52.2 ve sıcak uygulama %28.7 olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Disk herni tanılı hastaların TİSU yöntemlerini sıklıkla kullandığı ve bu durumu sağlık personeli ile paylaşmadığı saptanmıştır. Sağlık personeli hastaların TİSU yöntemlerine olan eğilimlerinin farkında olmalı ve hastaları TİSU yöntemlerinin fayda ve riskleri açısından bilgilendirmelidir.
Traumatic Abdominal Wall Hernia; Report of 3 Cases
Journal of Surgical Arts
Traumatic abdominal wall hernia is a rare type of traumatic injury and its observed in less than 1% of all trauma cases. In daily practice, it is a kind of injury that generally not be considered in the initial evaluation of trauma patients. In this paper, 3 traumatic abdominal wall hernia patients who were not treated by emergency surgery have been presented, and current literature is reviewed.