Yaşlılar ve yaşlılığın değerlendirilmesi: Denizli İli üzerine niteliksel bir arastırma (original) (raw)

Pandemi Süreci ve Yaşlılık (Denizli İli Örneği)

Yaşlı sorunları araştırma dergisi, 2022

Covid 19 sağlık alanında ortaya çıkan bir sorun olarak hayatımıza girmesine rağmen sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel sonuçları ile yaşamı küresel ölçütte etkilemiş ve toplumsal hayatın tüm bileşenleri üzerinde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu süreçte birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de yüksek risk altında görülen, virüsün ölümcül etkisi bakımından kırılgan grup içerisinde bulunan 65 yaş üzeri bireylere yönelik kısıtlamalar getirilmiştir. Yaşlıların sokağa çıkmasını engellemek üzere kamusal düzeyde alınan tedbirler Mart 2020'den itibaren süresiz bir yasaklamaya dönüşürken artık yaşlılar kırılgan grup bireyleri olarak değil, virüs yayan tehlikeli insanlar olarak görülmeye başlanmıştır. Evlerine kapanan yaşlılar uzun süreli bu kısıtlama sürecinde belki de hayatlarının en yalnız dönemlerini yaşamışlardır. Covid 19 risk toplumu, bilişim toplumu, gözetim toplumu gibi sosyal, kültürel değişmelerin günlük hayatımızda, görünürlük kazanmasında etkili olmuştur. Bu durum yaşlıların gündelik pratiklerindeki yapabilirlik kapasitesini de büyük ölçüde etkilemiştir. Toplumsal yapıda ortaya çıkan tüm bu değişmeler kısıtlamalar altındaki yaşlı bireyler üzerinde fazladan bir baskı da yaratmıştır. Bu çalışmada yaşlıların toplumsal farklılıkları bağlamında pandemi sürecinden nasıl etkilendikleri üzerinde durulmaktadır. Çalışmada nitel araştırma metoduyla derinlemesine görüşme tekniği kullanılmıştır. Katılımcılar daha çok orta sosyoekonomik düzeyde yer alan 65-80 yaş arası bireylerdir. Çalışmada, yaşlıların bu dönemde gündelik yaşam deneyimleri içerisinde karşılaştıkları kısıtlamalar, yaşlılığa yönelik ayrımcılık, sosyal ilişkilerindeki farklılaşmalar, yaşadıkları korkular, yasağa tepkileri, yasakları içselleştirmeleri, evde nasıl vakit geçirdikleri, dijital dünya ile ilişkileri üzerinde durulmuştur. Araştırma bulgularımıza göre yaşlılar pandemi sürecindeki kısıtlamalara itiraz etseler de büyük ölçüde uyum sağlamışlardır.

Yaşlanma ve Yaşlılık Çalışmalarına Eleştirel Bir Bakış

Yaşlanma ve Yaşlılık Çalışmalarına Eleştirel Bir Bakış , 2019

Bu çalışma, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Alan Duben’in nörolojiden psikolojiye, sosyolojiden ekonomiye, hukuktan medya çalışmalarına ve yeni teknolojilerden sosyal politikalara kadar her biri kendi alanında uzman olan akademisyenlerin yaşlanma ve yaşlılık gerçekliğiyle kesişen çalışmalarını derlediği Yaşlanma Ve Yaşlılık: Disiplinlerarası Bakış Açıları başlıklı kitabın eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmesini içermektedir.

Türkiye’nin Covid-19 Sürecini Yaşlılar Üzerinden Düşünmek: Eleştirel Bir Söylem Analizi

Universal Journal of History and Culture, 2021

Dünya üzerinde ortaya çıkan ilk vakanın ardından salgından en çok etkilenen grubun yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar, kanser hastaları, kronik solunum yolu hastalığı olanlar ve sağlık çalışanları olduğu sürekli olarak kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bunun yanında yaşlarından dolayı birden fazla hastalığa sahip olan yaşlıların COVID-19’dan daha çok etkilendiği ve yaşlıları korumak için mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları gerektiği hem hükümet söylemleriyle hem de medya yoluyla sürekli olarak hatırlatılmıştır. Özellikle 11 Mart 2020’de ülkede ilk vakanın görülmesiyle vaka ve ölüm sayılarının yaşlılar üzerinden açıklanması, salgının tehlikeli boyutunu gözler önüne sermiş ve yaşlılar için “evde kal” çağrısı yapılmıştır. Bu çağrılar yaşlıların risk altında olduğunu hatırlatmak ve onları korumak için yapılırken zamanla halk tarafından bu söylemlerin yönü değişmiş ve yaşlıların özellikle sosyal medya yoluyla damgalandığı, ötekileştirildiği ve nefret söylemine maruz kaldığı görülmüştür. Bu ...

Yaşlı Yetişkinlerin COVID-19 Sürecindeki Yaşantıları: Nitel Bir Değerlendirme

Batı anadolu eğitim bilimleri dergisi, 2022

Öz. Aralık 2019'da tespit edilen ve ilk olarak Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan yeni koronavirüs (COVID-19) salgını özellikle 65 yaş üstü bireyleri etkiledi. Salgından korunma tedbirleri kapsamında birçok ülke, yaşlı yetişkinlerin başkalarıyla temaslarını kesmek için sokağa çıkma yasakları uyguladı. Türkiye de bu ülkelerden biridir. Bu süreçte insanlar pek çok zorlukla karşılaştılar. Bu çalışmanın amacı, COVID-19 sürecinde 65 yaş üstü bireylere yönelik sokağa çıkma yasaklarından dolayı yaşanan sorunları tespit etmek ve çözüm üretmektir. Katılımcıların konuya ilişkin görüşlerini belirlemek için nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma verilerini elde etmek için araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Katılımcıların belirlenmesinde ana kriter 65 yaş üstü bireylerdir. Katılımcılar ölçüt örnekleme yöntemine uygun bir şekilde belirlenmiştir. Nitel verilere içerik analizi uygulanmıştır. Araştırma Denizli'de 13 katılımcının (5 = kadın; 8 = erkek) görüşleri ile yapılmıştır. Araştırmaya göre 65 yaşın üzerindeki kişiler, kendilerinin ve çocuklarının COVID-19 ile enfekte olacağından endişe duymuşlardır. Dışarıda vakit geçirmeyi ve birine sarılmayı özlemişlerdir. Sağlık ve temizlik ile ilgili tedbirler alma konusunda hassasiyet göstermişlerdir. Yan yana olmadan aileleriyle iletişim halinde olmaya özen göstermişlerdir. Sosyal güvencesi olmayanlar bu süreçte kendilerine maaş ödenmesi gerektiğini düşüncesi içerisindedir. COVID-19 salgını devam ettiği sürece yaşlı yetişkinlerin gereksinimlerinin önemsenmesi onların ekonomik ve psikolojik açıdan önemlidir.

Türkiye'de Yaşlı Yoksulluğu Sorununa Yönelik Bir Değerlendirme

2019

Gerek gelişmekte olan ülkelerde, gerekse gelişmiş ülkelerde yoksulluk sorunu bulunmaktadır. Bu nedenle yoksulluk konusu çalışmaya ve çözüm üretmeye gerekli, hatta zorunlu bir sosyal sorundur. Yoksulluk toplumun tüm kesimlerini olumsuz yönde etkiler. Ancak bazı dezavantajlı gruplar yoksulluktan daha çok etkilenir. Yaşlılar da bu dezavantajlı grup içerisinde yer alan ve yoksulluk sorununu en ağır şekilde deneyimleyen nüfus gruplarından biridir. Yaşlılar, yaşlarından kaynaklı ayrımcılığın yanı sıra, birçok sosyal, kültürel ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadır. Hele bir de bu ayrımcılıklara ekonomik yetersizlikler eşlik ediyorsa, yaşamlarının yaşlılık evresinde insanlar kendilerini yoksulluğun merkezinde bulmaktadır. Yaşlı yoksulluğu ile mücadele amacıyla gerekli plan, program ve politikalar üretilmeli; yoksul yaşlıyla değil, yaşlı yoksulluğuyla ilgili çalışmalar yapılmalıdır. Yaşlı yoksulluğu ile ilgili sorun mikro bakış açısından ziyade makro uygulamalar ile kapsamlı bir şekilde ele alınmalıdır. Yaşlı bireylerin yoksullaşmasını tetikleyen ayrımcılıklar nelerdir, bu ayrımcılıklar ile nasıl mücadele edilmelidir ve yaşlı yoksulluğunun azaltılmasına yönelik nasıl çözüm önerileri getirilmelidir gibi soruların yanıtlarının verilebilmesi önemlidir. Anahtar Kelimeler: Yaşlı, yoksulluk, yaş ayrımcılığı, yaşlı yoksulluğu ile mücadele.

Kırsal Alanda Yaşayan Yaşlıların Yaşlılık Algıları: Osmaniye İli Kadirli İlçesi Örneği

CERN European Organization for Nuclear Research - Zenodo, 2022

Sanayi Devrimiyle birlikte hem Dünya'da hem ülkemizde değişen yaşam koşulları, köyden kente göçü hızlandırmıştır. Göçlerin etkisiyle aile yapısında meydana gelen değişim, yaşlıların aile içindeki statüsünü önemli ölçüde değiştirmiştir. Toplum yapısındaki bu değişmelerin yanı sıra bilimsel gelişmelere bağlı olarak insan ömrünün uzaması, yaşlı nüfusun sayısal ve oransal olarak artmasında etkili olmuştur. Demografik Dönüşüm olarak ifade edilen bu durum; yaşlılık ve yaşlanma kavramlarına yoğunlaşmayı gerektirmiştir. Çünkü modern toplum yapısına dönüşüm, yaşlanmanın koşullarını değiştirerek yeni bir yaşlı kimliği ve yaşlanma algısı oluşturmuştur. Dolayısıyla araştırmada, Demografik Dönüşüm sürecinde kırsal alanda yaşayan yaşlıların kendi yaşlılıklarını anlamlandırmasını, başka bir ifadeyle yaşlılık algılarını belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Kadirli ilçesine bağlı 10 köyde yaşayan 65 yaş ve üzeri 622 (%41,0'ı erkek, %59,0'ı kadın) kişiyle bireysel görüşme yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre köylerdeki yaşlıların yaşlılık algısı, genellikle olumsuzdur. Diğer yandan bu yaşlıların yaşlılık algısı cinsiyete, yaş gruplarına, sağlık sorununa, gelir ve eğitim düzeyine, medeni duruma, ilk evlilik yaşına, vd. faktörlere göre değişme göstermektedir. Kadınların erkeklere, sağlık sorunu olanların olmayanlara, gelir ve eğitim düzeyi düşük olanın yüksek olana göre yaşlılık algısı daha olumsuz bulunmuştur. Dolayısıyla araştırmada, yaşamdaki olumsuzlukların yaşlıların yaşlılık algısını da değiştirdiği belirlenmiştir.

Yaş Üzüm Nakliyesi: Denizli Çal Bölgesi Örneği

Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi

All of the countries in the world search new systems to transport the fresh fruits and vegetables in technological and healthy conditions. By approaching transportation of fresh grapes which grow all of the regions in Turkey we introduce in the article the structure of transportation in Cal-Denizli region. We examine the subject such as depot of the goods synchronous of transportation and packing from mature of the production. It is produced that the vehicles are proper according to world scale on the other hand it is improper the depot of the production and packing in Cal. Particularly, it is seen that insufficient storage and unsuitable packing impress the export of the production negatively. Moreover, there is no transportation by air cargo. It is understood that the exportation from the region by road transportation dominantly. We propose in the result that air cargo should be used more often to develop to the transportation and to minimize the production loss in the fresh fruits and vegetables.

Türkiyede Yaşlılık ve Adli Yönleri

Y aşlılık literatürde kronolojik olarak üç bölüme ayrılmış ve "genç yaşlı (65-74)", "orta yaşlı (75-84)" ile "yaşlı yaşlı (85 ve üzeri)" olarak sınıflandırılmıştır. Öte yandan yaşlılığın nasıl tanımlanacağı tartışmalı bir durum olmakla beraber bugün yaşlılığın 65 yaş ve sonrası esas alınıp normal yaşamın son devresi olarak değerlendirilmesi birçok tanımsal soruna rağmen genel kabul görmüştür. 1 Turkiye Klinikleri J PM&R-Special Topics 2013;6(4) 75 Türkiye'de Yaşlılık ve Adli Tıp Yönleri Ö ÖZ ZE ET T Yaş lı lı ğın na sıl ta nım la na ca ğı tar tış ma lı bir du rum ol mak la be ra ber bu gün yaş lı lı ğın 65 yaş ve son ra sı esas alı nıp nor mal ya şa mın son dev re si ola rak de ğer len di ril me si bir çok ta nım sal so ru na rağ men ge nel ka bul gör müş tür. Bu bağ lam da yaş lan ma bi yo lo jik, psi ko lo jik ve sos yal ol mak üze re bir bir le riy le iliş ki li üç sü reç ve bu sü reç le re ait so run lar la de ğer len di ril mek te dir. Yaş lan ma ile kişi ler sa de ce be den güç le ri ni kay bet mek le kal ma yıp ay nı za man da emek li lik, ço cuk la rın ev den ayrıl ma sı ya da eşin ölü mü gi bi sos yal ge ri çe kil me ve bu na eş lik eden men tal so run lar la psi ko lo jik ba kım dan da kı rıl gan bir ha le gel mek te dir. Bu du rum yaş lı in san la rın et ra fın da bu lu nan ki şi ler tara fın dan kö tü ye kul la nı la rak ya sal so run la ra da yol aça bil mek te dir Bu der le me de ki ama cı mız bi yolo jik, psi ko lo jik ve sos yal sü reç ler de or ta ya çı ka bi le cek olan ad li tıp so run la rı nı da ir de le ye rek alan da ça lı şan kli nis yen le rin (psi ki yat rist, ge ri at rist, psi ko log, hem şi re, fiz yo te ra pist gi bi), ad li tıp ve sosyal hiz met uz man la rı ile hu kuk da nış man la rı nın far kın da lı ğı nı ar tır mak ve or ta ya çı ka bi le cek mağdu ri yet le rin ön le ne bil me si ne ışık tut mak ol muş tur.