Total Tiroidektomi Yapılan Hastalarda Post Operatif Komplikasyonların Yaş Gruplarına Göre Karşılaştırılması (original) (raw)

Tiroidektomi Uygulanan Hastaların Retrospektif Analizi

2018

Amac : Tiroid hastaligi toplumda cok yaygin gorulen bir hastaliktir. Bu hastaligin buyuk bir bolumunu noduler guatr olusturmaktadir. Benign ve malign lezyonlarda tedavi secenegi total tiroidektomidir. Bu calismanin amaci tiroidektomi ameliyati olmus hastalarin geriye donuk incelenerek yas, cinsiyet, ortalama operasyon suresi, ortalama yatis suresi, komplikasyon gelisimi, mortalite orani, patoloji sonuclariyla benign ve malign oranlari ve malignite turlerinin dagilimi degerlendirilecektir. Gerec ve Yontem: Mart 1992 ile Şubat 2004 tarihleri arasinda Ankara Ataturk Egitim ve Arastirma Hastanesinde tiroidektomi ameliyati olmus 1133 hasta ve Ocak 2008 ile Şubat 2013 tarihleri arasinda Samsun Egitim ve Arastirma Hastanesinde tirodektomi ameliyati yapilmis 1133 hasta geriye donuk olarak degerlendirildi. Bulgular: 2266 hastanin %16,2 si erkek , %83,8 i kadindi. Yas ortalamasi 44,6 (E:47,9 K:44) idi. Malign hastalarin yas ortalamasi 48,1(E:54,7 K:46,8) idi. Ortalama operasyon suresi 95,6 dk...

Toraks Travmalarında İleri Yaş Neleri Değiştirmektedir?

Southern Medical Journal, 2020

Amac: Yasam suresinin uzamasi, travmatik yaralanmayla basvuran yasli hasta sayisinda artisa neden olmustur. Geriatrik hastalarda sik gorulen kronik hastaliklarin, travma tablosunu agirlastiracagi, morbidite ve mortalite artisina sebep olacagi akla yatkin gorunmektedir. Calismamizda gogus travmasi ile takip edilen geriatrik hastalar, genc travma populasyonu ile mukayese edildi. Gerec ve Yontemler: Ocak 2018-Eylul 2018 tarihleri arasinda, toraks travmasi nedeniyle, iki farkli egitim ve arastirma hastanesine basvuran, tamami gogus bilgisayarli tomografi ile degerlendirilen ve iki gogus cerrahi tarafindan takip edilen hastalarin verileri incelendi. Altmis bes yasindan kucuk hastalar Grup I, 65 yas ve uzeri olan hastalar ise Grup II olarak belirlendi. Bulgular: Calismaya dahil edilen 277 hastanin 209'u (%75,5) Grup I, 68'i (%24,5) Grup II olarak belirlendi. Grup-I' de en sik travma nedeni yuksekten dusme iken 70 (%33,5), Grup II' de 36 hasta (%52,94) ile basit dusme idi v...

İstenmeyen Sonuçlar Gelişmesi Nedeniyle Dava Konusu Olan Tiroidektomi Olgularının Retrospektif Değerlendirilmesi

Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences, 2012

Çalışmada; dava konusu olan tiroid cerrahi girişimlerinin risk alanının belirlenmesi, başta genel cerrahi uzmanları olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına olguların verileri konusunda geri bildirimde bulunulması amaçlandı. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : 2006-2009 yıllarında Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nda tiroid cerrahisine bağlı olarak istenmeyen sonuçlar gelişmiş olgular hakkında düzenlenen bilirkişi raporları retrospektif olarak incelendi. Veriler SPSS 13,0 Paket Programı ile değerlendirildi. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Toplam 28 olgunun 23'ü (%82,2) kadın, 5'i (%17,8) erkekti. Ortalama yaş 41,3 bulundu. Olguların 13'ü (%46,5) multinodüler guatr (MNG), 3'ü (%10,7) toksik MNG, 2'si (%7,1) nodüler guatr, 2'si (%7,1) Basedow Graves, 2'si (%7,1) kronik lenfositik tiroidit, 2'si (%7,1) nüks guatr, 1'er (%3,6) olgu ise papiller karsinom, anaplastik karsinom, folliküler adenom nedeniyle ve dosyada belirtilmeyen nedenle opere edilmişti. Yirmi bir (%75,0) olguya subtotal tiroidektomi, 7 (%25,0) olguya total tiroidektomi uygulanmıştı. İstenmeyen sonuç olarak olguların 10'unda hipoparatiroidi, 7'sinde tek taraflı vokal kord paralizisi, 5'inde bilateral vokal kord paralizisi, 3'ünde hematom ve 1'er olguda hematom + bilateral vokal kord paralizisi, trakeostomi kanülü kenarından kanama ve özofagus yaralanması meydana gelmişti. Bilirkişi kararlarında 21 olguda uygulanan tedavinin tıp kurallarına uygun olduğu, 6 olguda tıbbi uygulama hatası bulunduğu, 1 olguda tıbbi uygulama hatası yönünden görüş bildirilemeyeceği ifade edilmişti. S So on nu uç ç: : İstenmeyen sonuç gelişen olguların bilimsel ortamlarda tartışılmasının riskin azaltılmasında faydalı olabileceği düşünülmektedir.

Tiroid operasyonu sonrası gelişen Hipokalsemik Tetanide Preoperatif ve Postoperatif etkenler - Araştırma Makalesi - 3.isim

Ozet: SSK Ankara Egitim Hastanesi /.Gene/ Cerrahi kliniginde 1996-2000 ytlfan arasmda nodU/er guatr ve ti-roid karsinomu nedeniyle opere edilen; ya$ ortalamasJ40.2 ±12.8 alan 309'u kadm, 66's1 erkek 375 has-tanm; cinsiye, ya$, tiroid harmon duzeyi, ameliyat oncesi ve sonras1 kan kalsiyum duzeyleri, tiroid ultraso-nografisi, tiroid sintigrafisi, yapilan ameliyat, patoloji bulgulan, hastanede kali$ suresi ve gefi$en kompli-kasyonlar degerlendirilip; hipokalsemik tetani uzerine etkili preoperatif ve post operatif etkenler litareWrle kar$1fa$tlnfml$tlr. Summary: In SSK Ankara Teaching Hospital Department of /st. General Surgery 375 patients from 1996 to 2000, medium age of 40.2 ± 12.8, 309 female and 66 male operated for nodular goitre or thyroid carcinoma; investigated for age, sex, thyroid hormone levels, preopertive and postoperative blood calcium levels , with thyroid ultrasonography and synthygraphy, type of operation, results of pathology, duration of hospitalisation and complications.Reasons that cause postoperative complications especially hypocalcemic tetany reported and compared with medical literature.

Tiroid cerrahisi yapılan geniş bir hasta serisinin değerlendirilmesi: 462 olgunun analizi

Journal of Medical Updates, 2013

Klini¤imizde tiroid cerrahisi yap›lm›fl genifl bir vaka serisini klinik ve histopatolojik olarak de¤erlendirmek, sonuç ve komplikas-yonlar›n› literatürle karfl›laflt›rmakt›r. Yöntem: Ocak 2006-Haziran 2012 aras›nda tiroid operasyonu yap›lan toplam 462 hasta yafl, cinsiyet, cerrahi operasyon geniflli¤i, operasyon süresi, komplikasyonlar›, histopatolojik sonuçlar› ile retrospektif olarak de¤erlendirildi. Bulgular: Near-total tiroidektomi 161 (%34.84) olguya, Dunhill prosedürü 156 (%33.76) olguya, subtotal tiroidektomi 91(%19.69) olguya, total tiroidektomi ise 54 (%11.68) olguya uyguland›. Histopatolojik incelemede, 435'inde (%94.1) benign ve 27'sinde (%5.8) malign tiroid kitlesi saptand›. Benign tiroid lezyonlanlar›; Hashimato tiroiditi 25 (%5.41), kronik lenfositik tiroidit 40 (%8.65), granülomatöz tiroidit 2 (%0.43), folliküler adenoma 33 (%7.14) ve nodüler hiperplazi 335 (%72.5) olguda raporland›. Malignite teflhisi konulan 27 (%6.2) hastan›n 26's›nda papiller karsinom, bir hastada ise folliküler karsinom tespit edildi. Malign olgular›n 8'ine tamamlay›c› tiroidektomi, 3'üne ise boyun diseksiyonu uyguland›. Postoperatif dönemde 39 (%8.44) olguda komplikasyon geliflti. Tek tarafl› kal›c› vokal kord paralizisi 14 (%3.03), iki tarafl› kal›c› vokal kord paralizisi 2 (%0.43) olguda saptand›. Sonuç: Tiroid kitlelerinin malign-benign ayr›m›nda ultrason eflli¤inde ince i¤ne aspirasyon biyopsisi tetkiki daha s›k yap›lmal› ve gereksiz tiroidektomiden kaç›n›lmal›d›r. E¤er malign flüpheli tiroid kitlesi mevcut ise öncelikle near-total veya total uygulanmas› daha do¤rudur.

Yaşli Hastalarda Cerrahi Sonrasi Mortaliteye Etki Eden Faktörler

Ajci, 2010

Bu çalışmada yaşlı hastalarda cerrahi sonrası mortaliteyi etkileyen faktörleri belirlemektir. Durum Değerlendirmesi: Yaşlı hastalarda cerrahi sonrası morbidite ve mortalite genç hastalara göre daha yüksektir. Yüksek morbidite ve mortalitenin sebebi yandaş hastalıklara ve malnutrisyona bağlanmaktadır. Yaşın tek başına olumsuz bir faktör olmadığı ileri sürülmektedir. Eylül 2003-Eylül 2004 tarihleri arasında ameliyat edilen 65 yaş ve üstü 297 hasta çalışmaya dahil edilerek hastalara ait ameliyat öncesi, s ı rası ve sonrası bilgiler kaydedildi. Hastaların yaş ortalaması 72 idi. En sık uygulanan ameliyatlar safra kesesi ve yolları (%22,6), fıtık (%18,9), kolon ve rektum (%17,5), üst gastrointestinal sistem (%15,8) cerrahisi idi. Morbidite elektif ve acil ameliyatlar için sırasıyla %15,3 ve %27,7, mortalite ise %2,6 ve %13,9 idi. Tek yönlü analizde beslenme durumu, ASA skoru, albümin düzeyi, kreatin düzeyi, hemoglobin değeri, laparotomi varlığı, operasyonun acil yapılması, operasyon sonrası faktörlerden ise reoperasyon varlığı ve komplikasyon varlığı mortaliteyle ilişkili olarak saptandı. Çok yönlü analizde ise sadece beslenme durumu, albümin düzeyi ve kreatin düzeyi mortaliteyle ilişkili olarak bulundu. Yaşın tek başına mortalite üzerine bir etkisi saptanmadı. Yaşlı hastalarda cerrahi mortaliteyi etkileyen en önemli faktörler beslenme durumu, ameliyat öncesi albümin ve kreatin düzeyidir. Yaşlı hastalarda ameliyat öncesi bu faktörlerin göz önünde bulunarak önlem alınması ile mortalite oranın düşürülebileceğini düşünmekteyiz. (Anatol J Clin Investig 2010:4(1):32-35).

Tiroidektomi Sonrası Görülen Hipokalsemilerde İnsidans ve Risk Faktörleri 1 36 Olgunun Retrospektif İncelenmesi

Turkiye Klinikleri Journal of Case Reports, 1990

Tiroidektomilerden sonra görülen majör komplikasyonlardan biri olan hipokalsemi etyolojisinde paratiroid bezlerinin kan akınımın, parathormon, kalsitonin ve plazma abiümirtin, mı al tübüler kalsiyum reabsorbsiyonundaki değğişikiiklerin rolü halen tartışmalıdır. Hacet tepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda 1980-1987 yıllan arasında çeşitli tiroidektomi ameliyatları yapılan 1036 hastada ameliyat sonrası %2.79 oranında hipokalsemi gelişmiştir. Ameliyat sonrası hipokalsemi hipertiroidide %5.35, ikincil ameliyatlarda %5.71, subtotal lobektomilerde %1.69, total lobektomilerde %9.27 oranında görülmüştür. Yapılan literatür incelemesi ve araştırmamızın sonuçlarına göre genellikle, total tiroidektomi yapılmasının, subtotal tiroidektomiye göre hipokalsemi oluşma oranını artırdığı gömlmcktedir.

Tiroidektomi Operasyonlarında Menstruel Siklusla Postoperatif Bulantı-Kusma İlişkisi

Journal of Contemporary Medicine, 2015

Tiroidektomi operasyonlarından sonra yaklaşık %63-84 oranında bulantı-kusmaya rastlanır. Kadınlarda, bulantı-kusma insidansı erkeklerden 2-3 kat fazladır. Yöntemler: On sekiz kırk dokuz yaş arası 150 kadın hasta çalışma kapsamına alındı. Hastaların son menstruel periyodunun ilk günü 1. gün sayılarak operasyona alındığı güne göre hastanın periyodu hesaplandıktan sonra, periyodunun 1-8. günleri arasında olan 50 hasta folliküler dönem (Grup F), 9-16. günler arasındaki 50 hasta ovulatuar dönem (Grup O), 17.gün ile menstruasyon arasındaki 50 hasta luteal dönem (Grup L), olarak gruplandırıldı. Tüm gruplara aynı standartta genel anestezi uygulandı. Ekstübasyon anında ve ekstubasyonun ardından 5, 15, 30. dakikalarda, 1.,3.,6. ve 24.saatlerde Aldrete derlenme ve Abromowitz emezis skorları çalışma gruplarından haberdar olmayan anestezi asistanı tarafından not edildi. Bulgular: Her grupta toplam 50 hasta olacak şekilde toplam 150 hasta çalışma kapsamına alınmıştır. Çalışma grupları yaş, cinsiyet, VKİ gibi hasta özellikleri açısından benzerdiler.Abramowitz Emezis skorlamasına göre bulantı-kusma ciddiyeti değerlendirildiğinde, toplam kusma atağı gözlenen hasta sayısı Grup M'de (n=47, %97) Grup O (n=33, %66) ve Grup L'ye (n=22, %44) göre daha fazla bulunmuştur. Sonuç: Sonuç olarak, tiroidektomi operasyonu geçiren fertil çağdaki kadınlarda menstrual siklusun folliküler döneminde daha fazla bulantı ile kusma atağı gözlendi.