Kültürel Mirasımızın Ticarîleştirilmesi Sorunu (original) (raw)

Kültür Varlıklarının Müzeleştirilmesi Üzerine

bab Journal of FSMVU Faculty of Architecture and Design, 2023

Many cultural assets are functionalized to mobilise the selected or desired histories within themselves in the service of agenda. The private and official administrations that are responsible for the preservation of the historical structures, also intend to to create public service from these out-of-use buildings by means of museumization. In this context, the historical buildings are used in the name of commodifying the culture for touristical aims, and manipulated to justify the fictionalisation of the past as well. Thus, these sort of populist conversions responding to the agendas and expectations of political powers aims at presenting both touristic and political incomes. Today, museumization still seem to provide the convenience of telling any historical theme that is desired to be told at a historical place. But, the inconvenient historical buildings for museum use may not always meet the expected results after these conversions. Because every museumizated cultural asset cannot easily assume and adopt this new function. Even, some conversions defined as "reluctant museums" may also cause political polemics because of the unconvenient exhibitions organized within them. Here, designers are also under the pressure of spoiling the aura of the historical spaces during the museumization processes with their interventions. This article deals with the museamization of cultural assets, the problem of contextlessness, the life of museumization, the spatial organization, and exhibition approaches. Pek çok kültür varlığı, seçilmiş ya da arzu edilen tarihi, bünyesinde gündemin hizmetine sunmak için seferber edilmektedir. Eski eserlerin korunmasından sorumlu özel ve resmi idareler de kullanım dışı kalmış bu yapılardan müzeleştirme yoluyla kamu faydası üretmeyi amaçlar. Bu bağlamda, tarihi yapılar, kültürü turistik amaçlar için metalaştırmak adına kullanılırken, geçmişin kurgulanmasını haklı çıkarmak için de manipüle edilirler. Nitekim, iktidarların gündem ve beklentilerine cevap veren bu tür popülist dönüşümler, hem turistik hem de siyasi rantlar sunmayı hedefler. Günümüzde müzeleştirme, tarihi bir mekanda anlatılmak istenen herhangi bir tarihi temayı anlatmanın kolaylığını hala sağlıyor görünmektedir. Ancak müze kullanımına elverişsiz tarihi mekanlar, bu dönüşümlerden sonra her zaman beklenen sonuçları vermeyebilir. Çünkü, müzeleştirilen her eski eser bu yeni işlevi kolaylıkla üstlenip benimseyemez. Hatta “isteksiz müzeler” olarak tanımlanan bazı dönüşümler, içlerinde düzenlenen uygunsuz sergilemeler nedeniyle siyasi polemiklere de sebep olabilir. Burada, tasarımcılar da müzeleştirme süreçlerinde yaptıkları müdahalelerle tarihi mekanların aurasını bozma baskısı altında kalmaktadır. Bu makale, kültür varlıklarının müzeleştirilme biçimlerini, bağlamsızlık sorununu, müzeleştirmenin vadesini, mekansal organizasyonu ve sergileme yaklaşımlarını ele almaktadır.

Türkiye’de Kültür Ürününün Metalaşması Işığında Mimari Miras

1. Uluslararası Lisansüstü Araştırmaları Sempozyumu Yapılı Çevre, 2010

Bu çalışmada, son 50-60 yıl içerisindeki gelişmeler ışığında ve kültür ürününün metamorfozu / metalaşması üzerinden, Türkiye’deki mimari mirasta baş gösteren görünüşe odaklanma sorunsalı değerlendirilecektir. Çalışma, önce teorik altyapı için Adorno, Horkheimer ve Haug gibi kültür ürünün metamorfozu / metalaşması konusu ile ilgili yazarlardan yararlanmaktadır. Bu teorik altyapının değerlendirmesi ve günümüzdeki konumunun ortaya konmasının ardından, Türkiye ve özellikle İstanbul’dan Sepetçiler Kasrı, Sütlüce Kültür Merkezi gibi tekil yapılar, Süleymaniye’deki ‘yeni-eski’ inşaatlar gibi geniş çaplı projeler ve Park Otel gibi uzun soluklu ‘vaka’lar incelenmektedir. Konunun yerel çerçevesini oluşturan faktörlerinden bazıları üzerine incelemeler yapmış olan Tekeli, Boysan, Tanyeli ve Yapıcı gibi yazarların katkıları da analiz edilmektedir. Ardından, teorik zemin ve örneklerden yola çıkarak, Avrupa’da çoğu ülke için bir fırsat olarak görülebilecek zengin mimari birikimin, kontrol dışı, kendi varlığını tehdit eden ve çağdaşlaşmayı da engelleyen bir sürece sürüklenmesinin sebep ve sonuçlarını değerlendirmeye odaklanılmaktadır.

Somut Olmayan Kültürel Miras Neden ve Nasıl Korunmalı ve Nasıl Müzelenmeli-Sorunlar, Çözümler ve Ülkelerden Örnekler

20. yüzyılın ikinci yarısından, yani 1950-60'lardan itibaren başlayan tartışmalar sonucunda, 17 Ekim 2003 tarihinde, Paris'te yapılan 32. UNESCO Genel Kurulu Toplantısı'nda "Dünyada Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi"nin benimsenmesi oylamaya sunulmuştur. Bu sözleşmenin amacı; bütün dünyada yaşatılmakta olan halk bilgisi yaratmaları, bilgi ve sanatsal ifadeleri yaşatmada kullanılacak uluslar arası bir çerçeve oluşturmaktır. Oylamadan sonraki basın açıklamasını yapan ve aynı zamanda toplantıya başkanlık eden Cezayirli temsilci Muhammed Bedjaoui, ilk şekli imzalanan ve üye ülkelerin incelemeleri sonucunda son şekline kavuşacak olan anlaşmanın içeriği hakkında yaptığı açıklamada; "Bütün karmaşık yapısına rağmen, somut olmayan kültürel miras kavramı, toplumların kültürel kimliklerini anlamada bir anahtar kavram olarak herkesin benimsediği ve sonuçta kendini kabul ettiren bir kavram olmuştur" demiştir (Brown; 2004: 1). Türkiye adına söz konusu toplantıya Kültür Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve UNESCO Türkiye temsilcileri yanında, halk bilimi uzmanı olarak Prof. Dr. Öcal Oğuz katılmıştır. Söz konusu toplantıda imzalanan sözleşme, halk bilimi araştırmaları ve müzecilik alanında çok yeni gelişmelerin oluşmasını sağlayacak niteliktedir. Çünkü adı geçen sözleşmeye konu edilen "Somut Olmayan Kültürel Miras" esası itibariyle halk bilimi alanının araştırdığı ve incelediği konulardan oluşmaktadır. Bildirimiz ana hatları bakımından iki temel kavramdan, yani "somut olmayan kültürel miras " ve "müze" kavramlarından hareketle, söz konusu mirasın neden ve nasıl korunması ve nasıl müzelenmesi gerektiği sorunlarının tartışılması, bu konudaki sorunlar, bunlara çözümler ve çeşitli ülkelerde bu iki ana kavram üzerinde yapılan tartışmalar hakkında olacaktır. Burada belli bir ülke veya grup yaklaşımını teklif etmekten çok, farklı toplumların konuya yaklaşımlarını sergilemek ve bu suretle somut olmayanın ne olduğu, neden ve nasıl korunması gerektiği ve neden müzelenmesi gerektiğini açıklamak asıl amaçtır. Bildirimizin sonunda ise, bizim tekliflerimiz bir sonuç olarak sunulacaktır. Prof. Dr. Öcal Oğuz'un Milli Folklor Dergisi'nin 60. sayısında "Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi" (Oğuz; 2003: 247-253) hakkında yazdığı ilk yazı ve daha sonra

Somut Olmayan Kültürel Miras Unsurlarının Turistik Ürün Olarak Geliştirilmesine Yönelik Alternatif Öneriler

UNESCO, 2003 yılında gerçekleştirmiş olduğu genel konferansında “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesini” imzalamıştır. Türkiye ise bu sözleşmeye 2006 yılında 5448 sayılı “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesinin Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” ile dâhil olmuştur. Bu çalışmanın temel amacı somut olmayan kültürel miras unsurlarının turistik ürün olarak mevcut kullanımı üzerinde durmak ve alternatif ürün geliştirme örnekleri verebilmektir. Bu amaçla birinci bölümde kültür ve somut olmayan kültürel miras kavramları üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise Türkiye’nin somut olmayan kültürel miras sözleşmesine dâhil olma süreci ve Türkiye’nin SOKÜM envanteri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın üçüncü bölümünde, turizm kavramı tanımlanmış ve dünyada ve Türkiye’de turizmin mevcut durumu hakkında bilgi verilmiştir. Bu bölümde ayrıca kültür ve turizm ilişkisine değinilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise somut olmayan kültürel miras unsurlarının turistik ürün olarak değerlendirilmesine ilişkin örnek çözüm önerileri sunulmuştur.

Kültürel Miras Yönetimi

Grafiker, 2019

kültürel mirasa ilişkin yönetmelik ve uygulamalar; kültürel mirasın yönetimi, mirasa ilişkin dünyadan farklı uygulama örnekleri ve alandan dersler; kültürel miras ve yaratıcılık ilişkisi; mekân bağlamında kent ve kültürel miras ilişkisi; kültürel miras ve eğitim odaklı girişimler; kültür ve sürdürülebilirlik ilişkisi; müzecilik, yaşayan müzeler ve etnografya müzeleri; miras yönetimi bağlamında kültür turizmi gibi konuları ele almaktadırlar. Kültür bilimi ve yönetimi alanındaki çalışmalarıyla alanda saygın yerleri olan araştırmacılar tarafından kaleme alınan ve bu kitapta yer verilen makalelerin Türkçeye kazandırılarak kültür bilimi alanına katkı sağlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla makalesinin Türkçeye çevrilmesine izin veren makale yazarlarına ve çevirmenlere katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

"Kültürel Mirasın Envanterlenmesi Projesi İçin İlk Düşünceler ve Bir Model Önerisi," Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Kültür Sektörü Çalışma Grubu İçin Not, Ocak 2001, 7 s.

Kültür mirasını oluşturduğu düşünülen maddi ve maddi olmayan varlıklar hakkındaki temel bilgilerin, uluslararası standartlar gözetilerek, ülkenin kullanılabilir mali ve beşeri kaynaklarının ve sağlayabileceği uluslararası desteğin elverdiği bir çerçeve içinde, koruma, kullanım, tanıtım ve bilimsel araştırma amaçlarını uyumlaştıran bir tasarımla, sistematik olarak toplanması, erişilebilirlikleri ve güncellenmeleri sağlanarak kamunun bilgisine açılması envanterleme çalışmasının özünü oluşturur. Tüm Türkiye'de 60-65 bin tescil işlemi içeren bir Kültür Bakanlığı "envanter"inin varlığı, kuşkusuz kültürel mirasın korunması için anlamlı bir bilgi temeli oluşturmaktan uzaktır.