TRAVMA PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞI VE DANIŞMAN YETERLİLİĞİ (original) (raw)
Related papers
"TRAVMA" NIN SANATÇININ YARATICI SÜRECİNE OLAN KATHARTİK KATKISI
II. Uluslararası Felsefe, Bilim, Sanat ve Eğitim Sempozyumu, 2017
Sanatsal imgeler, sanatçıya iç dünyasını anlatma fırsatını verir. Kimi zaman sanatçının dahi net olarak tanımlayamadığı içsel tepkiler, üretimlere kaynaklık eden ham madde ve veri kaynağına dönüşür. Çok sayıda teorisyen, sanat ve yaratıcılığın, insanın ruhsal yaşantısı ile olan bağıntılarını ele almıştır. Susan Sontag'a (2013) göre; sanat bir tür tedavi biçimidir ve tehlikeli duyguları uyandırıp bunları arıttığı için sağlık açısından yararlıdır. Sanatçı üretim gücünü nereden alır? Sanatçının yaşadığı travmalar üretimlerine ne ölçüde yansır? Geçmişte yaşanan, olumsuz olarak nitelenmiş yaşam deneyimleri, zihin ve ruh üzerinde organize edilmesi zor izlere dönüştüğünde "travma"nın varlığından söz edebiliriz. Bilinçaltı ya da bilinçdışı olarak adlandırılan bu anı depolarının, yaraların uyanması pahasına irdelenmesi, sanatçı için bir yüzleşmeyi de beraberinde getirecektir. Sanatçı içe dönük dünyasına fazlasıyla kulak kabarttığından, kendisi ve çevresi ile ilgili, derin sorgulamalara girip, duygusal bölünmeler yaşayabilmektedir. Bu bölünmeleri çözümleme itkisi sanatçıları yaratıcı çalışmalara yöneltir. Jung'a(2003)göre;''İnsan yaşamının esas gailesi, kendi tedavisidir, yani kendi eksikliklerini tamamlamak, çatışmalarını çözümlemek ve zedelenmişliklerinin ıstırabını azaltmaktır. Bunu başarmak, dünyayı, yeniden ve merkezinde kendisi olmak kaydıyla, yani, kendi dünyası olarak tamam etmektir. Yaratıcılık dediğimiz, hiç bitmeyecek, hiçbir zaman ufkuna ulaşılamayacak eylem de budur; dünyayı tamam etme eylemi". Çok açıktır ki; bu anlamda, yaratıcı eylem sanatçı için bir çeşit problem çözme faaliyetidir. Var olan üretim malzemesi, kişisel duygu ve düşünceler ile harmanlanmış yeni bir varlığa dönüşmüştür. ''BEN'' böylelikle kendini iyileştirmenin ve dönüştürmenin yolunu bulmuştur. Sanatçı her yeni çalışma ile kendini tekrar organize ederken, üretimleri, zorunlu hatta güdüsel üretimlere dönüşür. Temelde ruhu yoran, kimi yıkıcı duygular (korku, öfke, acı gibi...) üretim materyalleri olarak ortaya çıkar. Bu bağlamda; sanatçı gerçekliğe sırtını çevirmiş, salt kendine yönelik sorgulama ve çözümlemelerin sınırında sıkışmış değildir, kendi ile birlikte parçası olduğu toplumsal irdelemelere karşı da empatik yaklaşım içindedir. Sanatçı yapıtları da psikolojik sorunların çözümlenmeye çalışıldığı, ruh arazlarının sanat yoluyla iyileştirilmeye çalışıldığı patalojik sorunlar değildir. Kolektif duygu ve düşüncelerin bireysele yansıdığı kişisel ya da toplumsal travmanın sağaltıldığı katartik bir zeminidir. Bu çalışma, sanatçının kendi yaşam deneyimlerinin ışığında, kişisel duygu ve düşüncelerin sanatsal üretimlere nasıl yansıdığını irdelerken, ortaya çıkan çalışmaların sanatçıya içsel arınma anlamından nasıl katkılar sağladığının da cevaplarını aramaktadır.
TEKRARLAYAN TRAVMA VE İKİNCİL MAĞDURİYET KONULARININ ADLİ SÜREÇLERDE DEĞERLENDİRİLMESİ
6.Uluslararası TURKCESS Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi Tam Metin Kitabı, 2020
ÖZET Travma, kişinin doğal baş etme becerilerini felce uğratan olağandışı bir durumdur. Aynı zamanda yaşanan olayın kişinin yaşamına ve/veya vücut bütünlüğüne yönelik bir tehdit olarak algılanmasıdır. Travmaya maruz kalan kişi yaşadığı olaya bir anlam veremez. Suç eyleminin mağdur üzerinde yarattığı en önemli etkilerden birisi de travma yaşantısıdır. Özellikle ağır suç eylemlerine maruz kalanlarda bu tablo daha da belirginleşir. "Tekrarlayan Travma terimi mağdurların önceki travmatik deneyimlerini hatırlatan bir olay veya etkileşim nedeniyle travma semptomlarının yeniden ortaya çıkmasını tanımlar. İkincil mağduriyet ise mağdurun yasal haklarını kullanma esnasında adli süreçte hissettiği ihlaller ya da olumsuz sosyal / toplumsal tepkiler ile mağduriyetlerinin keskinleşmesidir. Ceza adaleti sistemindeki kimi prosedürler suç mağdurlarında ikincil mağduriyete yol açabilmektedir. Bu nedenle haksızlığa uğrama algıları daha da artabilir. Adli süreçte ikincil mağduriyete sebep olacak etkenlerin saptanması için hangi prosedürlerin riskli olduğu iyi araştırılmalıdır. Böylelikle mağdurlar için gerekli tedbirler alınabilir ve hakları korunabilir Bu çalışmanın amacı ceza adalet sistemi içerisindeki bazı süreçlerin mağdurlar üzerindeki olası etkilerine dikkat çekmek ve çocuk mağdurlara yaklaşımlarla ilgili öneriler sunmaktır.
ÇOCUKLARIN YAŞADIKLARI TRAVMA İZLERİNİN ÇİZİMLERİ ARACILIĞIYLA BELİRLENMESİ
Detay Anatolia Akademik Yayıncılık, 2023
Felaket durumlarında çocuklar tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi birçok kayıp- lara uğrayabilirler. Yakınlarını, günlük rutin programlarını gerçekleştirdik- leri mekanların yanı sıra güven hissi ve normal yürüyen her şey ile ilgili daha önce sahip oldukları temel varsayımlarını bir anda kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler. Bir anda gerçeklikten kopabilir ve kendilerine iha- net ettiklerini düşündükleri her şeyden (doğa, ebeveynler ve toplum gibi) uzaklaşabilirler. Bu geri çekilme bir psikolojik sok halinde kendini gösterebi- lir, ciddi bir reaksiyon halini alabilir veya tam tersi olarak bas etme mekaniz- malarını işletebilirler.
DİSSOSİYASYON VE RUHSAL TRAVMA
Bu çalışmada dissosiyasyon kavramı incelenmiş, dissosiyasyon bozukluklarının tanı ölçütleri ve alt grupları örnek vakalarla sunulmuştur. Dissosiyatif bozukluğun sebebi olduğu düşünülen ruhsal travma konusuna kısaca değinilmiş ve dissosiyasyon ve ruhsal travma ilişkisi psikiyatri profesörü İlhan Yargıç’ın kaleme aldığı gerçek bir olgu sunumu ile tartışılmıştır. Çalışmanın sonunda dissosiyatif kimlik bozukluğunun tedavisi ve tedavinin aşamaları ele alınmıştır.
PSİKOLOJİK SERMAYENİN TÜKENMİŞLİK ÜZERİNE ETKİSİ: GÖRGÜL BİR ARAŞTIRMA
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2017
Bu araştırmada çalışanların duygusal kaynaklarının tükenmesi ile ortaya çıkan ve işlerine duyarsızlaşmaları, başarı hislerinin azalmasıyla kendini gösteren tükenmişliğinin üzerinde psikolo-jik sermayelerinin etkisini incelemek amaçlanmıştır. Maslach Tükenmişlik Envanteri ve Psikolojik Sermaye Ölçeği kullanılarak 215 öğretmenden elde edilen veriler yapısal eşitlik modeli yöntemiyle analiz edilmiştir. Ulaşılan sonuçlar tükenmişliğin kişisel başarı hissi azalması boyutu üzerinde psikolojik sermayenin iyimserlik boyutunun ve tükenmişliğin duyarsızlaşma boyutu üzerinde psikolojik sermayenin psikolojik dayanıklılık boyutunun aksi yönde etkisinin olduğunu göstermiş-tir. Araştırmanın tüm sonuçları alan yazını bağlamında tartışılmıştır.
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK, ETİK ve ETİK KARAR VERME KAVRAMLARI ÜZERİNE BİR DERLEME
Uluslararası Anadolu Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Bu çalışmada psikolojik danışmanlık, etik ve etik karar verme kavramları ile ilgili bir derleme çalışması yapılmıştır. Etik kavramı ve psikolojik danışmanlık mesleğinin etik kurallarını incelemek amacıyla Amerikan Psikolojik Danışmanlar Birliği (ACA, American Counseling Association), Amerikan Okul Danışmanları Birliği (ASCA, American School Counseling Association), Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği etik yaklaşım ve kodları ele alınmıştır. Etik ikilemler açıklanmış ve araştırmacıların gizlilik, ikili-çoklu ilişkiler ve yetkinlik üzerine çalışmalar yaptığına ulaşılarak bu kavramlar üzerinde durulmuştur. Araştırmacıların etik ikilemlerin çözümüne yönelik geliştirdiği etik karar verme modelleri incelenmiştir. Son olarak çalışma ile ilgili sonuç ve öneriler belirtilmiştir.