Vakıf Kurucusu Olarak Osmanlı Esnafı (original) (raw)

Vakıf Medeniyetinde İnfak Edebilmek

Medeniyet tarihimizde çok önemli bir yere sahip olan ve asırlar boyunca sosyal bünyemizde daima kaynaştırıcı ve birleştirici bir rol oynayan vakıfların önemi çok büyüktür. Yardımlaşma ve dayanışma bir medeniyetin 1 VGMA, 608/2, s. 335-339.

Kuruluş Dönemi̇nde Osmanli Vakiflari

Journal Of History School, 2020

Selçuklu Devleti toprakları üzerinde Anadolu'da birçok beylik kurulmuştur. Kurulan beyliklerden biri de Osmanlı Beyliği'dir. Bu beylik geçmişte kalan Türk ve İslam mirası üzerine büyük bir medeniyetin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Vakıflar da bu medeniyetin önemli bir parçasını oluşturmuştur. Başta padişahlar olmak üzere, üst düzey devlet adamları, ilim adamları, varlıklı ya da sıradan insanlar tarafından vakıflar oluşturulmuştur. Asporça Hatun Vakfı, Mekece Vakfı, Bursa'daki İmaret Vakfı, Gebze Külliyesi Vakfı ve Gazi Süleyman Paşa Evkâfı Osmanlı erken döneminde kurulan vakıflardan bazılarıdır. Kuruluş dönemi Osmanlı vakıflarının çok belirgin özelliklerinden biri vakfiyelerinin Arapça olarak kaleme alınmış olmasıdır. Kuruluş döneminde Türkçe olarak kaleme alınan en önemli vakfiye Orhan Gazi'nin Bursa'da yaptırdığı imaretin M.1360 tarihli vakfiyesidir. Asporça Hatun Vakfiyesi ise ilginç bir şekilde Türkçe ve Arapça karışık bir şekilde kaleme alınmıştır. Taş üzerine yazılmış vakfiyeler de vardır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında M.1553 senesinde içeriğinden iyi istifade edilmek üzere selâtîn vakfiyelerinin Türkçeye çevrilmesi emredilerek tercümeleri yapılmıştır.

Osmanlı'da Rekreasyon Kuruluşu Olarak Vakıfların Faaliyetleri

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Turizm Fakültesi Dergisi , 2019

Rekreasyon araştırmalarında medeniyetlerin sahip olduğu kültürel öğeler, daha çok tarihsel perspektifle incelenmiştir. Şenlikler, eğlenceler, bayramlar, çeşitli spor karşılaşmaları gibi etkinlikler, dönemlerine göre rekreasyon faaliyetlerden ziyade folklor kapsamında ele alınmıştır. Rekreasyon disiplininin gelişmesiyle, rekreasyon etkinlikleri düzenleyen kurumlar da incelenmeye başlanmıştır. Yabancı yazında, kurumsal etkinlikler "kamu rekreasyonu, ticari rekreasyon ve gönüllü organizasyon" olarak tarihsel kökleriyle birlikte incelenmiş, fakat yerel yazında rekreasyonun kurumsal tarihi üzerine bağlantılar kurulmamıştır. Oysaki tarihimizde rekreasyon kuruluşları olarak vakıflar, önemli bir yer işgal etmektedir. Dini duygularla gelişen vakıf geleneği, gezi, dinlence, eğlence, kütüphane gibi çeşitli rekreatif hizmetleri de sağlayarak, sosyal gelişime katkı sağlayan sivil toplum kuruluşlarıdır. Kamu ya da gönüllü kuruluş olarak nitelendirilebilecek vakıflar, düzenledikleri etkinliklerle sosyal gelişme ve kişisel gelişimin öncülüğünü yapmıştır. Bu çalışmada, Osmanlı kültüründe vakıfların sunduğu rekreasyon hizmetleri, kamu rekreasyonu kapsamında kavramsal olarak incelenmiş ve günümüz vakıfların rekreasyon etkinlikleri ile kıyaslanmıştır. In recreation studies, the cultural elements of civilizations are examined with more historical perspectives. Events such as festivities, entertainments, festivals, various sports competitions are addressed within the scope of folklore according to their periods rather than recreational activities. With the development of recreation discipline, institutions that regulate recreation activities have also begun to be examined. In the foreign literature, corporate events are examined in conjunction with their historical roots as public recreation, trade and volunteer organization, but there are no links to the institutional history of recreation in the local literature. However, as recreation establishments in our history, foundations occupied an important place. The tradition of foundation with religious emotions is non-governmental organizations that contribute to social development by providing a variety of recreational services such as sightseeing, recreation, entertainment and library. Foundations, which can be considered as public or voluntary organizations, pioneered social development and personal development with the activities they organized. In this study, the recreation services offered by foundations in Ottoman culturewere conceptually examined within the scope of public recreation, and they was compared with recreation services offerred by today's organizations.

Osmanlı Vakıfları Üzerine Bir Değerlendirme

TARİH ARAŞTIRMALARI-I , 2022

Vakıf kurmanın en önemli amacı, sürekli olarak sadaka verebilme isteğidir. Bu istekten kaynaklanan ve git gide değişen şartlar üzerine sadaka için mal vakfederek sadaka vermeyi devamlı hale getirmek hedeflenmiştir. Bu amaçla Osmanlı’da kurulan vakıflar, hukuki temeller üzerine kurulmuş ve sürekli olarak devlet denetimine tabi tutularak uzun ömürlü müesseseler olmayı başarmıştır. Vakıflar sayesinde devletlerin gelişmesi sürmüş, toplumların refahı artmış, israf engellenmeye çalışılmıştır. Bu müesseselerinin resmi belgesi olan vakfiyeler, tarih araştırmaları için önemli bilgiler içeren kıymetli belgeler olmuştur. Bazen diğer kaynaklarda olmayan bilgilere buralarda ulaşmak mümkün olmaktadır. Vakfiye, vakfeden tarafından (vâkıf) oluşturulan ve kadı tarafından tescil edilen hukuki bir belgedir. Geçmişten günümüze kadar var olan vakıfların çalışma düzenleri taş, deri, kâğıt gibi şeylere yazılmıştır. “Vakıf kütükleri, tapu tahrir defterleri ve şer‘iye sicillerinde yer alan sûretlerin dışında vakfiyeler rulo yahut kitap şeklinde kaleme alınmıştır. Asıl vakfiyenin tanzim ve tescilinden birkaç yıl sonra taşa, mermere veya kayalara kazılarak yazılmıştır.” Vakfiyeler, Arapça olarak yazılmaya başlamış; Selçuklular gibi Arap olmayan Müslüman milletler de genellikle teamüllere uymuştur. İlk Türkçe vakfiye, Anadolu’da Germiyanoğulları dönemine ait olup 1428 tarihinde yazılmıştır. Bu metinler sayesinde dönemin sosyo-ekonomik, siyasi ve kültürel hayatıyla ilgili malumat sahibi olunmaktadır. Defter şeklinde metinler olduğu gibi varaka halinde de olabilmektedir. Giriş bölümünde, Allah’a şükür; Peygamber’e (SAV) salat ve selam ile ayet ve hadisler de bulunur. Dua bölümü, dua ve beddua olarak ayırılmıştır. Son bölümde olan beddua, vakfın bekası için manevi bir tehdit maiyetindedir. Üç bölümden oluşan bu belgelerde özellikle şu hususlar yer alır: Vakfedilecek şeylerin neler olduğu ve bu malların nasıl idare edileceği, gelirlerin kimlere ve nasıl kullanılacağı, vakfın nasıl yönetileceği, şuhûdul halin mührü ve kadının hükmü. İslam devletlerinin inkişafında etkili olan vakıf müessesesi, sadece Müslüman ülkelerini değil; birçok açıdan neredeyse tüm dünyayı etkilemiştir. 19. asra gelindiğinde İslam ülkelerini işgal eden Batılı devletler, emperyalist politikalarını rahatça uygulayabilmek adına, engel olarak gördükleri vakıf yapılarına karşı olumsuz görüşler beyan etmiş ve bu kurumlardan kurtulmanın yollarını aramıştır. Vakıfların, ekonomiye ve topluma zarar verdiği düşüncesini yaymışlardır. Oysa bu önyargılar tam olarak incelenememiş olan arşiv belgeleriyle desteklendiğinde, aslında Avrupalıların da yakındığı ve çekindiği kadar İslam âlemine getirisi olmuştur

Osmanlı Bursa'sında Ermeni Kökçü Esnafı Hirfet Vakfı

In the late 18th century Armenian madder producers established an artisans' waqf for the needs of their guild in Bursa. Their artisans' waqf founded by the consent of all guild members at first with 1000 and then 1500 gurush capital provided credit for whoever wished, aiming a profit rate of 12.5 % for a period of sixty years. In Bursa Sharia Court, the accounting records of the waqf established under the title of " The artisans' waqf of Armenian Christian madder producers for the needs of guild of madder producers in Bursa " for a period between the years 1760 and 1824 are the primary sources of this research. By giving the example of an artisans' guild of Armenian madder producers of Bursa, the study examines legal, social and economic aspects of such subjects as being an Armenian in Ottoman state, the rights of an Armenian to establish a waqf as a non Muslim subject, being resident of Bursa, working as member of madder producers' guild related with one of the popular jobs of that time which is dyeing. Besides, by questioning the purpose of the above mentioned guild, the identities of debtors and perpetuity and change in waqf functions, we reached a conclusion that such concepts like common values, affinity, belonging to a group were the reasons for the debtors to choose their credit sources. Thus, these personal and social ties gave an opportunity for concerned waqfs to last for a long time. Following about sixty year's adventure of " The artisans' waqf of Armenian Christian madder producers " as a minor sample, we conclude that social and economic aspects of establishing a waqf could be more evident than its religious/ benefactor ones. Artisans' Waqf of Armenian Madder Producers in Ottoman Bursa Öz 18. yüzyıl sonlarında Ermeni kökciyan esnafı, Bursa'da loncalarının çeşitli giderlerini karşılamak amacıyla bir hirfet vakfı kurmuştur. Esnafın ittifakla önce 1000, sonra 1500 kuruş sermaye ile kur-duğu bir çeşit para vakfı olan hirfet vakfı, yaklaşık altmış yıl boyunca yıllık %12,5 kâr elde ede-cek şekilde taliplerine kredi vermiştir. Evkâf-ı nasârâ-yı kökciyân-ı Ermeniyân berâ-yı mühimmât-ı hirfet-i kökciyan der Brusa başlığı altında kurulan söz konusu vakfın, 1760-1824 tarihleri arasın-da Bursa Şer'iyye Sicilleri'nde yer alan vakıf muhasebe kayıtları, araştırmanın birincil kaynağıdır. Çalışmada, Bursa'da mukim Ermeni kökçü esnafı örneğinde Osmanlı tebaası bir Ermeni olmak, bir gayrimüslim olarak vakıf kurmak ve vakıftan istifade etmek, Bursa'da ikamet etmek, boyacılık mesleğinin bir kolu olan kökçülük mesleğiyle iştigal etmek gibi konular, hukukî, sosyal ve iktisadî yönleriyle ele alınmıştır. Ayrıca söz konusu hirfet vakfının amacı, borç alanların süreç içindeki deği-şim ya da devamlılığı sorgulanırken yakınlık, ortak değerler ve gruba aidiyet mefhumlarının, Erme-ni esnafının kurduğu vakıflardan borç almanın ve bu vakıfları yaşatmanın sebebi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yaklaşık altmış yıllık serencamını takip edebildiğimiz Bursa'da Ermeni kökçü esnafının kurduğu hirfet vakfı gibi küçük bir örnek dahi vakfetme eyleminin toplum yararı ve iktisadi ihtiyaç boyutunun zaman zaman dinî/hayrî boyutundan daha belirgin karşımıza çıkabileceğinin göster-gesidir.

Bir Finansman Kaynağı Olarak Vakıflar: Osmanlı Örneği

2018

Osmanli Devletinde egitim ve saglik hizmetleri ile dini ve kulturel faaliyetlerin finansmani icin merkezi butceden dogrudan bir kaynak ayrilmiyordu. Devlet butcesinden herhangi bir kaynak ayrilmadigi halde zikredilen hizmetlerin finansmani, gunumuzde ucuncu sektor olarak adlandirilan, daha cok bagimsiz iktisadi birimler seklinde teskilatlanmis olan vakiflar araciligiyla gerceklestiriliyordu. Oyle ki, vakif gelirlerinin Osmanli mali sistemi icindeki orani XVI. yuzyilin baslarinda yaklasik %12'lik bir paya sahip iken, bu oran XVII. yuzyilin baslarinda %20'lere kadar yukselmisti. Dolayisiyla vakiflarin, kâr imkani bulunmayan ya da kâr marjinin dusuk olmasi nedeniyle iktisadi acidan yatirimin cazip olmadigi egitim, saglik, kulturel ve dini faaliyetlerin finansmaninda onemli bir rol oynadigi soylenebilir. Her hayri muessesenin bir vakfiyesi bulunmakta ve bu vakfiyede muessesenin calisma sekli ile hayir faaliyetlerinin yurutulmesi icin yapilacak masraflari karsilayacak yapilar, va...

Osmanlı Dönemi Konya Vakıfları

KONYA VAKIFLARI, 2021

One of the institutions of Turkish history is waqf. They served a function in the social, cultural and economic life of Turkish history and they have also contributed to the religious, judicial and social aspects of life. If one man donates some or all of his moveable and real properties in the name of Allah for requirements of people, that is called as waqf in Islam. The waqf institution has carried out its its existence from past to present under various names as it contributes to the religious, social, economic, judicial and cultural aspects of human life. The conception of helping and solidarity is existed on the basis of waqf. In this study, 565 waqfs are analyzed based on the sources of archival records of General Directorate of Foundations of Turkey, Konya Şer'iye registry and the catalogue of waqfs in the Ottoman Archives at the Turkish Presidency. We have underlined the following subjects in our study: the characteristics and social status of the founders of these waqfs, the current status of the moveable and real properties that were donated, the conditions of the waqfs, their managers and their contributions for religious and social life.