Çizgilerle Türkiye'de Modern İç Mekân (original) (raw)

Çağdaş Türk Resmi̇nde İç Mekân

The Journal of Academic Social Sciences, 2019

With the developing and changing social structure and understanding of art in contemporary Turkish painting, the spaces in which paintings are studied have changed. There have been different periods in human history that have resulted from sociological, psychological, economic, cultural, scientific and technological changes. Throughout history, artists have perceived the space according to the art concept of the period and have reflected it in their paintings. In this article on 'interior space in contemporary Turkish painting', the process of historical change of the concept of interior space in the art of painting and the collection of the results in a source by analyzing the works of the artists who include the interior space in their works were found important in terms of contributing to the historical literature of painting. In this research, literature, albums, museums, catalogs and books were used and appropriate texts and sample pictures were determined. The interior paintings of the ten painters considered in Turkish painting after 1950 show modern and village house interior works in general..In some artists, paintings are integrated with the interiors of restaurants, entertainment venues and workshops. Generally, interior paintings are made with classical perspective. In almost all works, Expressive and Reflective theory is seen.

Türk Evi̇nde Sokağa Uzanan İç Mekânlar: Çikmalar

2019

Turk kulturunun ilk yasam bicimi gocebe hayattir. Gocebe hayatin getirisi olan ilk gecici mekânlari ise cadirlardir. Turk evi kulturunun ilk temellerinin atildigi bu gecici ilk ev mekânlarinin plan semalari incelendiginde Turk evinin plan semasi ile benzerlikler gorulmektedir. Gocebe hayat tarimin baslangici ve yer-lesik hayat gecilmesi ile buyuk oranda sona ermistir. Dis cevre kosullari Asya’nin steplerinin zor topografik yapisi nedeni ile kurulan cadir sistemlerinde merkeze donuk disa kapali ice donuk bir mekân kurulumu gorulmektedir. Bu kurulum sistemi Turk evinin plan yerlesimini de etkilemis yine odalar orta ana bir mekân cevresinde yerlesmis genel yapi olarak da ice donuk bir yasam sistemi olusturulmustur. Gecici ilk mekândan sonra yerlesik hayatin ilk yapilasmalari bir merkez veya meydana yonelik daginik ve duzensiz bir bicimde olusturulmustur. Merkezdeki dini yapi veya meydana en hizli sekilde ulasilabilecek kisa cikmaz sokak olarak adlandirilan yollar ile baglantilar kuru...

Başrolde Mimarlık: Yeşilçam Filmlerinde Mekân ve Modernite

2023

BAŞROLDE MİMARLIK Modern mimarlık ve sinema, yaklaşık aynı zamanlarda ortaya çıkan iki üretim olarak her zaman ortak, doğurgan bir ilişki içinde olmuştur. Sinema filmleri, mekânın kavranmasından kurgulanmasına, üretiminden sunulmasına kadar pek çok aşamada modern mimarlar için esin kaynağıdır. Benzer şekilde, modern mimarlık da sinemacılar için yansıtılmak istenen anlatının nesnelleşmesi yönünde en önemli araçlardan biri olarak görülmüştür. Son yıllarda modern mimarlık ve sinema arasındaki ilişki, modern mimarlık, tasarım ve sanat tarihi araştırmalarında da giderek önem kazanmaktadır. Sinema filmleri, yıkılmış olan modern mimarlık eserlerinin belgelenmesinde, hâlâ ayakta duran yapıların korunması, özgün durumlarının ve zaman içindeki değişimlerinin gözlemlenmesi için önemli veriler sunmaktadır. Fiziki belgelemeye sunduğu katkı yanında, sinema filmlerinin diğer bir önemi de bu yapıların kullanım ve ânı değerine ilişkin söyledikleridir. Sinema filmleri sunduğu hareketli görüntülerle, mimarlık tarihyazımının durağan ve ‘sessiz’ imgelerinden farklılaşır ve modern mimarlık mirasının sadece nasıl gözüktüğüne değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel anlamda nasıl kullanıldığı, kentsel yaşama nasıl bir izler bıraktığı ve kolektif bellekte nasıl hatırlandığı üzerine de birçok şey ortaya koyar. Bu kapsamda, Türkiye bağlamında modern mimarlık mirasının araştırılması, belgelenmesi ve korunması için Türk filmlerinin önemli bir kaynak olduğu dile getirilebilir. Özellikle 1950’li yıllardan sonra çekilen Türk filmleri, her geçen gün daha da fazla yitirdiğimiz modern mimarlık mirasımıza ilişkin bizlere çok fazla veri sunar. Çekilen film sayısında ciddi artışın yaşandığı ve özellikle set ortamında yapılan filmler yerine, gerçek mekân çekimlerinin önemsendiği bu dönemde kentsel alanlardan mahallelere, değişik ölçeklerdeki mimari yapılardan bu yapıların iç mekânlarına kadar kaybettiğimiz ya da daha iyi anlamaya çalıştığımız modern mimarlık kültürümüze ilişkin önemli bilgiler elde ederiz. Bu kitap projesi, Türk filmlerinin Türkiye bağlamında modern mimarlığın belgelenmesinde ve yorumlanmasındaki kurucu rolünün fark edildiği noktada başladı. Beş yıl boyunca seyredilen yüzlerce Türk filmi üzerinden, değişik ölçek ve işlevde pek çok modern mimarlık mirasına ilişkin görsel bir arşiv oluşturuldu. Bu arşiv malzemesinin bir kısmı kullanılarak çeşitli dergilere yazılar yazıldı. Arşivden üretilen yazılara ek olarak, Türkiye bağlamında modern mimarlık mirasına ilişkin daha önce yayınlar yapmış yazarlarla bu arşiv paylaşılmış ve araştırdıkları yapıları bu ‘yeni’ imgelerle yeniden yorumlamalarına çalışılmıştır. Arşivde hâlâ çok sayıda imge ve hareketli görüntü üzerine araştırma yapılmayı beklemektedir. Bu haliyle bu kitap, bir serinin ilk yayını olarak değerlendirilebilir. Daha çok konut, otel ve mağaza yapılarına odaklanan bu kitap için yazılarıyla desteğini esirgemeyen; Tuba Bülbül Bahtiyar, Esra Yaldız, Deniz Avcı Hosanlı, Hande Atmaca Çetin, Funda Uz, Zeynep Tuna Ultav, Hande Tulum Okur, Nur Ayalp ve Neslihan Dostoğlu’na çok teşekkür ederim. Benim açımdan birlikte olmaktan mutluluk duyduğum ve her birinden ayrı ayrı çok şey öğrendiğim bir süreç oldu. Son olarak, bu kitap projesinin gerçekleşmesini sağlayan ve kitabı hayal ettiğim noktanın çok ötesine taşıyan, Everest Yayınları Yayın Yönetmeni Saadet Özen ve dizi editörü Elmas Aksu başta olmak üzere, yaptığı titiz okuma ile kitaba çok önemli katkılar sunan Simlâ Sunay’a, sayfa tasarımıyla Yusuf Yıldız’a, kapak tasarımıyla Kardelen Akçam’a , düzeltmen Yılmaz Akan’a ve kişisel olarak tanışmamış olsak da kitabın yayımlanmasına yardımcı olan tüm Everest Yayınları emekçilerine teşekkür ederim.

Mekanın Ögesi Olarak Çağdaş Sanat

Sobider Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Sciences, 2019

Özet: Sanat, tasarım ve mimari birbirinden ayrı düşünülemeyen bir bütün halindedir. Bu bütünün her parçası birbiriyle ilişkili olduğu gibi birbiri içinde yer almakta ve etkileşmektedir. Mekan kavramına disiplinler arası yaklaşım çerçevesinde farklı anlamlar yüklenmiş ve sanatsal üretimin merkezi haline gelmiştir. Mekanın sanat ile olan ilişkisi onu içinde barındırmasının yanı sıra onunla bütünleşmesidir. Artık mekan sanatın sadece ögesi değil, bir parçası olmakta, hatta kendisi bir sanat eserine dönüşmektedir. Bu bağlamda mekan tasarımının bir eser olma özelliği ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada amaç, mekan-yapıt ilişkisini değil, mekanın bir yapıta dönüştürülmesini aktarmak, mekanın ögesi olarak çağdaş sanata değinmektir. İzleyici-yapıt deneyimini mekan ile bütünleştiren ve mekanın bir ögesi haline gelen örneklere yer verilerek literatüre katkı sağlamak hedeflenmektedir. Abstract: Art, design, and architecture are a whole that is not considered separate. Each part of this whole is interrelated, interconnected and interacting with each other. Within this scope, the interdisciplinary approach to the concept of space, different meanings have been assigned and space becomes the center of artistic production. The relationship of the space and the art become integrated with it besides holding it inside. Now, space is not only the element of art, but a part of it, and it is transformed into a work of art. In this context, becoming an artwork feature of the space design comes to exist. The purpose of this study is to convey the transformation of the space to artwork, not a space-work relationship, but to refer to contemporary art as the element of the space. It is aimed to give examples about audience-art work experience that integrated with space and became an element of the space and to contribute to the literature. Bu çalışma, 18-20.04.2019 tarihleri arasında Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi'nde gerçekleşen, 6. Uluslararası Güzel Sanatlar Sempozyumunda bildiri olarak sunulmuştur.

Kamusal Alan Bağlamında Kentsel Mekânlarda Çağdaş Sanat Yansımalar

2019

H alkin bir arada olabilecegi ve kulturel/sosyal paylasimlarda bulunabilecekleri alanlar kamusal alanlar olarak nitelendirilir. Kamusal alan kavrami kent unsurunun ortaya cikisiyla anlam kazanmistir. Bu anlam Sanayi Devrimi’nin sosyal, ekonomik ve kulturel bir yansimasi olarak kentlesme olgusuna da yeni degerler kazandirmistir. Surec icerisinde sosyal, kulturel ve ekonomik farkliliklarin sonucunda kentlerde, bireyden topluma sekillenen ve yeni anlamlar kazanan kamusal alanlar, kentsel kimligin olusmasinda etkin olan mekânlarin belki de en onemli bilesenidir. Bu calisma kapsaminda; ozellikle kente dair yasam alanlari olarak nitelenen kamusal mekânlarda yer alan cagdas sanat uygulamalarindan Alexander Calder’in mekâni kaplayan buyuk boyutlu heykel uretimi; Vito Acconci/Acconci Atolyesi’nin Mur Adasi’ndaki devasa mimari tasarimi; Frank Gehry ve Vlado Milunic’in unlu bina tasarimi; arlo Zauli’nin buyuk olcekli seramik uygulamalari; Banksy’nin neredeyse yasayan bir organizmaya donusen so...

Çağdaş Türk Resmi̇nde Müzi̇k Ve Dans İmgeleri̇

Journal of International Social Research, 2017

Çağdaş Türk resim sanatında, müzik ve dansı betimleyen pek çok esere rastlamak mümkündür. Batı etkilerini yansıtan tuvallerin yanı sıra özgün ve yerel değerleri aktaran resimler de gerçekleştirilmiştir. 19. yüzyılın son çeyreğinden, 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanan zaman diliminde, çeşitli grupların içinde yer alan, çoğunluğu Avrupa'da sanat alanında eğitim almış ve deneyim kazanmış olan ressamlar, tuvallerinde modern Türk yaşamını sergilerken, müzikal öğeleri de unutmamışlardır. Çeşitli yörelerin halk müziği, horon ve çayda çıra gibi halk dansları, diğer yandan balo sahneleri, caz müzisyenleri ve balerinler, resimlere konu olmuştur. Bu çalışmada, doğum tarihleri 1840'lar ile 1920'ler arasında olan, modern Türk resminin ilk ustalarının eserleri incelenmiştir.

Günümüz Türk Animasyon Sineması’na Modernleşme Kuramları Ekseninde Bir Bakış

2017

Türk Sineması'nın özellikle kendi anlatım diline kavuştuğu 1950'li yıllarından itibaren dönemin iktidarları-nın modernleşme politikalarının da etkileriyle farklı sinema türleri denenmiş, bunlardan biri olan animasyon türü de kendi sinema diline farklı evrelerden geçerek gelmiştir. Günümüzde sayıları gittikçe artan şekilde sinemalarda ve yerli çocuk kanalları başta olmak üzere TV kanallarında sıklıkla gördüğümüz animasyon yapımlardan yerli animasyon sinema filmlerine modernleşme kuramları ekseninde bakmak bu çalışmanın konusudur. Çalışma, günümüz animasyon filmlerine modernleşme kuramlarının gelenek-modern ikilemi ek-seni üzerinden RGG Ayas filmi özelinde bakmayı amaç edinmiştir. Çalışmanın kuramsal bölümünde litera-tür taraması, analiz bölümünde içerik ve söylem analizi yöntemleri kullanılmıştır. Çalışmada RGG Ayas'ta geleneksel öğelerin modern bir üslupla yorumlandığı görülmüştür. Ayrıca filmde Batılı ülkelerin ideolojileri ve kültürlerine ait unsurların da azımsanmayacak oranda yer aldığına dair veriler elde edilmiş ve bu veriler değerlendirilmiştir.