Decentralization and Democratization İn Education A Conceptual Analysis(*) (original) (raw)

“DEMOKRASİ EĞİTİMİ”NİN İMKÂNSIZLIĞI ÜZERİNE

Özgür vatandaşlar için şu anda sahip olduğumuz tek ve en iyi okul, vatandaş girişimleridir." (Feyerabend, 1999:142) Özet "Demokrasi Eğitimi" üzerine yürütülen tartışmalar, genellikle bu eğitimin demokratik bir toplum için ne denli önemli olduğu ve nasıl daha iyi verilebileceği ekseninde yürütülmektedir.

The Concept of Democratization Concept an Evaluation on Arab Democratization

DergiPark (Istanbul University), 2017

Öz Demokrasi, sürekli tartışılan ve tartışıldıkça zenginleşip gelişen bir kavramdır. Batı'da seçimlerin yapılması gibi asgari değerlerinden başlayarak, gittikçe güçlenen birçok demokratik gelişme yaşanmıştır. Demokrasinin bu dinamizmine eşlik eden bir gelişme de, farklı demokrasi yaklaşımlarının ortaya çıkmasıdır. Dolayısıyla yaşanan bu gelişmeler, demokrasi yerine, dinamik evirilme süreciyle bağlantılı olarak sürekli gelişmeyi ifade eden "demokratikleşme" kavramını öne çıkarmaktadır. Batı'daki gibi bir demokratikleşme sürecinin, kavramın doğasına uygun şekilde Arap coğrafyasında da yaşanması mümkündür. Arap toplumu da insanlığın ortak bir değeri haline gelmiş olan demokrasinin zenginliğinden yararlanarak kendi toplumsal ve siyasi şartlarına uygun bir demokrasi pratiği yeşertebilirler. Bu süreçte en önemli etken, iç dinamiklerden çok dış dinamiklerin takınacakları tutumdur. Dış dinamiklerin tutumları olumlu olursa, burada da demokrasinin yeşerebileceğinin kanıtı, Müslüman bir ülke olarak demokratik düzene-Batı'daki gibi-uzun süreçler sonucu ve dış dinamiklerin katkısıyla ulaşmış olan Türkiye'dir. Arap Baharı sürecinde iç dinamiklerin ortaya koyduğu olumlu çaba da göstermiştir ki, dış dinamikler engellemezse Arap toplumları da demokratikleşebilecektir.

The Views of School Managers about Decision Making Authorities in the Field of Education and Decentralization  Yeşim EŞBERK BAŞYAYLA

The aim of this study is to find out the views of school managers about decentralization. With this study, we aim to contribute to the discussions on centralization, decentralization and school-based management. The universe of the study includes 423 school managers from state primary, secondary and high schools in the center of Antalya. The sample of the study includes 151 school managers from state primary, secondary and high schools in the center of Antalya. Convenience sampling method is used. The data are collected with the scale developed by Çınkır (2010) and called 'The Scale of Decentralization of Education'. Percent and frequency calculations are done in data analysis. According to the findings of this study the highest frequency in all dimensions is the unit of government. But from the holistic point of view of organization of schools, the highest frequency unit is school (387/ %28.4) Finally, there are some offers about the views of school managers on being involved in the decisions related to education. Extended Abstract Purpose and Significance: The governance mentality, in which decision making power or potency in every sense is centralized, is called centralization. Centralization can also be defined as the organisation that the top of organization has the authority, while the provincial units have the responsibility. Centralization has some advantages; unity and cooperation is provided in terms of income and evaluation of expenses. The supremacy of civilian management over the military forces, the impartiality of administration and public servants, balanced distribution of the sources and the expert staff are easily provided. The disadvantages of centralization are as follows; stationery (bureaucracy) increases; it is not suitable for democracy (participatory and pluralistic management). The officials in the centre can provide privileges to their zones/regions in terms of income

Decentrali̇zati̇on Poli̇ci̇es and Practi̇ces İn Educati̇on İn Australi̇a, Canada and Germany

DergiPark (Istanbul University), 2022

Eğitim olgusunun yapılandırılma biçimleri ülkelere göre farklılık göstermekte olup merkezi veya yerel unsurların baskın olduğu farklı modeller eğitim sistemlerini biçimlendirmektedir. Bu çerçevede okul tabanlı yönetim uygulamaları, eğitim otoritesinin yerel bir grup, veliler veya bir kurula ait olması gibi toplum kontrolü uygulamaları, otoritenin ebeveynler ve profesyoneller (öğretmenler ve müdür) arasında eşit paylaşıldığı dengeli kontrol uygulamaları gibi eğitimde farklı yerelleşme uygulamaları hayata geçirilmiştir. Araştırma konusunun ele aldığı ülkeler (Avustralya, Kanada ve Almanya) bağlamında ise eğitimde yerelleşmenin boyutları; bina-tesis-arazi işleri, fonların harcanması, bütçe planlama ve denetimi, personelin istihdamı, vergilendirme, yerel emlak vergisi toplama, kendi kendini kurma yetkisi, yıllık bütçeyi belirleme ve yönetme, okul politikası belirleme, okullar inşa etme, sendikalarla müzakere yapma, ders ve eğitim yönetimi gibi yetki ve sorumluluklara ulaşmaktadır. Aynı zamanda bu anlayış, müfredatın eyalet ve bölge düzeyinde belirlendiği esnek ve yerel odaklı süreçleri yoğun olarak içermektedir. Bu doğrultuda derleme çalışması şeklinde gerçekleştirilen bu araştırmada ele alınan ülkeler bağlamında elde edilen sonuçların, merkezi eğitim sistemlerinin karşılaştıkları zorlukların giderilmesi ve yerel şartların dikkate alınarak verimli eğitim süreçlerinin planlanması açısından katkı sunacağı düşünülmektedir.

The Views of School Managers about Decision Making Authorities in the Field of Education and Decentralization

Kuramsal Eğitimbilim, 2017

The aim of this study is to find out the views of school managers about decentralization. With this study, we aim to contribute to the discussions on centralization, decentralization and school-based management. The universe of the study includes 423 school managers from state primary, secondary and high schools in the center of Antalya. The sample of the study includes 151 school managers from state primary, secondary and high schools in the center of Antalya. Convenience sampling method is used. The data are collected with the scale developed by Çınkır (2010) and called 'The Scale of Decentralization of Education'. Percent and frequency calculations are done in data analysis. According to the findings of this study the highest frequency in all dimensions is the unit of government. But from the holistic point of view of organization of schools, the highest frequency unit is school (387/ %28.4) Finally, there are some offers about the views of school managers on being involved in the decisions related to education.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN DEMOKRASİ ALGISININ SİYASAL KATILMA AÇISINDAN İNCELENMESİ INVESTIGATION OF UNIVERSITY STUDENTS' PERCEPTION OF DEMOCRACY IN TERMS OF POLITICAL PARTICIPATION Mehmet PEKKAYA  Hüseyin ÇAVUŞOĞLU** Tuğçe BAYRAM

Öz Geçmişten günümüze bireyler, demokrasi kavramına farklı anlamlar yüklemişler ve günümüzde demokrasi en çok konuşulan kavramların başında gelmektedir. Yüzyılların demokrasi anlayışında büyük farklılıklar olduğu söylenebilir. Demokrasinin tanımında değişiklik, toplumsal koşulların değişmesine ve toplumsal yapının karmaşık hale gelmesine bağlanabilir. Hem demokrasi hem de siyasal katılma, siyaset biliminin temel konularındandır. Bakıldığında demokrasi algısı ile siyasal katılma arasında yakın bir ilişki olduğu söylenebilir. Eski Yunan Uygarlığından günümüze demokrasi farklı biçimlerde uygulanmıştır. Benzer bir biçimde de eski çağlardan günümüze bireyler çeşitli düzeylerde siyasete katılmışlardır. Özellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra demokratik yönetimler ön plana çıkmış, temsili demokrasinin yaygın hale gelmesiyle siyasal katılmanın boyutlarında farklılıklar ortaya çıkmıştır. Demokrasi algısı ve siyasal katılmanın hangi düzeyde olduğu ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Üniversiteler, içinde yaşadıkları toplumsal yapının niteliklerini yansıtmaktadırlar. Ülkemizde önemli bir konuma sahip olabilecek üniversite öğrencilerinin, demokrasi algısı ile siyasal katılma arasındaki ilişkisi son derece önem arz etmektedir. Çalışmanın amacı, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) öğrencilerinin demokrasi algısını ve bu algıyı siyasal katılma açısından incelemektir. Bu bağlamda demokrasi kavramı ayrıntılı bir biçimde ele alındıktan sonra militan demokrasi ve liberal demokrasi kuramlarına değinilmiştir. En son bölümde ise siyasal katılma konusu ele alınmış, anket sonuçları değerlendirilmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre öğrenciler, faktörler arasında liberal demokrasiye yüksek; siyasal katılmaya ise oldukça düşük puan vermişlerdir. Liberal demokrasi ile geleneksel ve geleneksel olmayan katılım arasında oldukça zayıf bir ilişki; cinsiyet ile faktörler arasında ise bir ilişki saptanamamıştır. Seçmen kararlığı ile faktörler arasındaki ilişkiye baktığımızda liberal demokrasi ile seçmen kararlığı arasında farklılık görülmüştür. Kararsız seçmenler, liberal demokrasiye daha yüksek katılım göstermişlerdir. Fakülteler bazında bakıldığında, İlahiyat Fakültesi'nin siyasal katılma puanlarının diğer fakültelere göre yüksek olduğu görülmektedir. Yaş ile faktörler arasında 23 yaş ve üzeri grup, post modern katılıma daha yüksek puan vermiştir. Ailenin ortalama geliri 3000 TL ve üzeri olan öğrencilerin post modern katılıma yüksek; kendini sosyalist ile sosyal demokrat olarak tanımlayan öğrencilerin liberal demokrasiye yüksek; kendini İslamcı ile milliyetçi muhafazakâr tanımlayanların liberal demokrasiye düşük puan verdikleri saptanmıştır. Abstract In the past, day-today individuals have introduced different meanings to the concept of democracy, and today democracy is at the top of the most talked-about concepts. It can be said that there are great differences in the understanding of democracy for centuries. The change in the definition of democracy can be attributed to the change of social conditions and the complexity of social structure.Both democracy and political participation are the main topics of political science. It can be said that there is a close relation between democracy perception and political participation. Day-today democracy was applied in different forms from ancient Greek civilization. Similarly, in ancient times, day-today individuals participated in politics at various levels. Especially II. After World War II, democratic governments came to the forefront, and with the widespread representation of democracy, differences in the dimensions of political participation emerged.The level of democracy perception and political participation varies from country to country. Universities reflect the qualities of the social structure they live in. The relationship between perception of democracy and political participation of university students, who may have an important position in our country, is of great importance. The aim of the study is to examine the perception of democracy and the perception of ZBEU students in terms of political participation.In this context, since the concept of democracy is discussed in detail, the theories of militant democracy and liberal democracy have been mentioned. In the last part, political participation was discussed and the results of the survey were evaluated.According to the results of the research, students have high liberal democracy among the factors; whereas they have scored very low on political participation. A weak relationship between liberal democracy and traditional and non-traditional participation; There was no relationship between sex and factors. When we look at the relationship between voter commitment and factors, there is a difference between liberal democracy and voter commitment. Unstable voters, liberal democracy has shown higher participation. On the basis of faculties, it is seen that the political participation scores of the Faculty of Theology are higher than other faculties. Among the age and the factors, 23 years and over group, post modern participation gave higher scores. The average income of the family is 3000 TL and the post-modern participation of the students with over 3000 is high; liberal democracy is the highest score of the students who define themselves as socialist and social democrat; those who define themselves as Islamist and nationalist conservatives have been given low scores in liberal democracy.

Discussions on Secularization Process in Education and Moral Education in Republic Period

Kastamonu Eğitim Dergisi, 2018

Cumhuriyet döneminde 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu'yla başlayan eğitimde lâikleşme süreci 1929-1931 yılları arasında kademeli olarak okullarda din derslerinin müfredat programlarından çıkartılmasıyla tamamlanmıştır. Lâiklik ve din derslerine dair tartışmalar 1920'lerin sonunda ortadan kalkmış, ancak devam eden yıllarda bu sefer ahlâk eğitimine dair eleştiriler gündemdeki yerini korumuştur. Bu eleştirilere cevap olarak 1940'lı yıllarda ahlâk eğitimine dair bazı somut adımlar atılmaya başlanmış, 1949 yılında ise din dersleri yeniden müfredata konulmuştur.

Privatization as a format of decentralization, ıts relationship with competition and applications ın local administrations

2007

Özelleştirme, kimi yaklaşımlara göre, yerelleşme (desantralizasyon) düşüncesiyle ilişkilendirilmektedir. Bu düşünceden hareketle, özelleştirmenin, özellikle demokrasisi gelişmemiş ülkelerde çoğulcu demokrasiyi geliştirici bir araç olarak kullanılabileceği söylenebilir. Diğer taraftan, özelleştirme, kamu örgütlerinin etkinliği ve verimliliği bağlamında da ele alınan bir konudur. Ancak, örneğin yerel yönetimlerde bunun sağlanmasının tek yolunun, “mülkiyeti özel kesime aktarma” anlamında “gerçek” özelleştirme olmadığı; “kamu örgütleri arası rekabet” mekanizmalarının da denenebileceği ileri sürülmektedir; ki, bu rekabet yaklaşımı, özel sektörde kullanılan kimi tekniklerin yerel yönetim düzeyinde kullanılmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla bu yaklaşım, “geniş anlamda” özelleştirme kavramı içine dahil edilebilir. Bu çalışma, özelleştirmeyi, “geniş” anlamı içinde yerel yönetimler bağlamında incelemektedir.Privatization, according to some approaches, is related to the idea of decentralizat...