Kentleşme Politikalarının Tarım Alanları Üzerindeki Etkisi: Çilesiz Mahallesi Örneği (original) (raw)

The Effect of Urban Policies on Agricultural Lands: The Case of Çilesiz Neighbourhood

COMU Journal of Agriculture Faculty, 2022

Malatya, 6360 sayılı kanun ile büyükşehir olarak kabul edilen illerdendir. Merkez ilçelerinden biri olan Yeşilyurt, tarım üretiminin yaygın olduğu çeşitli mahalle ve köylerin birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Bahsi geçen tarım arazilerinin kontrolünün ve bölgedeki imar faaliyetlerinin kararının bir ilçe belediyesine bağlanması, arazilerdeki faaliyetleri kolaylaştırmıştır. Ek olarak doğum ve göç gibi sebeplerle yaşanan nüfus artışının ilçede yüksek bir konut talebi meydana getirmesiyle tarım arazileri, kentsel yayılmaya dahil olarak imara açılmıştır. Bu çalışmada devlet eliyle yürütülen kentsel politikaların etkisi ile gerçekleşen kentsel yayılmanın, tarım arazileri üzerindeki etkileri ele alınmaktadır. İmar rantının sebep olduğu kentsel değişim, Yeşilyurt İlçesine bağlı Çilesiz Mahallesinde yer alan tarım arazilerinin imar planları ve uydu görüntüleri üzerinden incelenmesi ve yapılan saha araştırmasında elde edilen verilerin ele alınması ile tespit edilmiştir. Bulgular doğrultusunda, bölgedeki tarım alanlarının dikkat çekici şekilde azaldığı tespit edilmiştir. Bu azalma ise başta tarımsal üretim olmak üzere çeşitli ekonomik kalemlere etki etmektedir. Çalışma, Malatya İlindeki tarımsal üretim için önem taşıyan toprakların kentsel gelişim/ rant uğruna feda edilmemesi gerektiğini ve sürdürülebilir politikalar bağlamında kent merkezlerine yakın konumlardaki tarım alanlarındaki üretimin devam etmesinin gerekliliğini öne sürmektedir.

Kentleşmenin Tarım Toprakları Üzerindeki Etkileri: Çanakkale Kenti Örneği

Kentsel alan, sosyo-ekonomik anlamda bünyesinde bulundurduğu kozlar nedeni ile özellikle 1950’li yıllarla birlikte tarımda makineleşme ve sanayi devriminin getirdiği teknolojik olanaklardan dolayı kırsal alandan nüfusu çekmesini hızlandırmıştır. Ancak kentlere gelen nüfus ‘barınma, dinlenme, çalışma ve ulaşım’ olarak belirlenen kentsel faaliyetlerini karşılayabilmek için, kentsel alanın fiziksel olarak kapasitesini zorlamaktadır. Kentler bu süreci kentsel alan üzerinde yapı yoğunluğunu artırarak yaşamaya başlamışlardır. Ancak dikey büyümesini tamamlayıp gittikçe doygunluğuna ulaşan kentler, yatay olarak çeperlerine doğru büyüme ve genişleme eğilimi göstermektedirler. Ülkemizde, özellikle son yıllarda görülen plansız kentsel ve sanayi yerleşimleri verimli tarım topraklarının elden çıkmasına neden olan faktörlerin başında gelmektedir ve böylece çok kıymetli tarım arazileri tarım dışı amaçlı kullanımlara terk edilmiş olmaktadır. Bu araştırmada; kırsal ve kentsel alanın çeşitli açılardan tanımlarının yanında birbirleri ile nasıl bir etkileşim süreci içerisine girdikleri, kentleşme hareketleri ile bağlantıları, kentleşmenin ne gibi olumsuz sonuçlar doğurduğu üzerinde durulmuştur. Kentleşmenin bu kadar hız kazandığı ve geri kalmış bir ülkenin en küçük bir kentinin bile ne kadar fazla nüfusu barındırdığı göz önünde bulundurulduğunda, kentlerde yaşayan nüfusun beslenme sorununun ne kadar ciddi boyutlarda olduğu gözler önüne serilmiştir. Çanakkale kent nüfusunun, yıllar itibariyle değişimine ve bu nüfus hareketlerinin kentleşmeyle birlikte kentsel tarım alanlarına ve kentsel tarım faaliyetlerine olan etkisi üzerinde durulmuştur. Urban area, socio-economic sense, under the trumps have in the 1950s with the years, especially because of the technological opportunities brought by the industrial revolution because of mechanization in agriculture and rural areas has accelerated the withdrawal of the population. However, the population of the cities 'housing, recreation, work, and transportation as' urban activities in order to meet the defined urban area as a physical challenge for the capacity. Cities have begun to experience this process by increasing the density of urban construction on an area. However, completing the vertical growth of cities increasingly reaching saturation, the growth and expansion of the walls tend to be horizontal. In our country, especially in recent years, unplanned urban and industrial settlements in the fertile agricultural lands are among the factors that lead to alienation and so much valuable agricultural land for non-agricultural use is abandoned. In this study, the definitions of various aspects of rural and urban areas next to each other how they enter into a process of interaction, the links with urban movements, such as the negative consequences of urbanization, born nor mentioned. Accelerated urbanization, and so the small town of a backward country, even considering how much more the host population, the population living in cities, how serious is the problem of feeding demonstrated. Çanakkale's urban population, change over the years, this population movements, urbanization and urban agriculture and urban areas focused on the impact of agricultural activities.

Sanayi̇leşme Ve Göç Olgusunun Kent Planlari Üzeri̇ne Etki̇si̇: Karaman Örneği̇

Journal of International Social Research

Sanayileşme ve kentleşme, sanayi merkezlerinin, konut-çalışma-dinlenme alanlarının yer seçimi kararlarının alınmasında belirleyici olmuş ve kent planlarını da bu yönde etkilemiştir. Sanayileşme ve göç olgusunun kent planlarına nasıl yansıdığı çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Karaman'ı son birkaç on yıl içerisinde sanayileşme ve göçün doğrudan etkilediği varsayımından hareketle, Karaman ili merkez ilçe örneğinde, sanayileşme ve göçün tarım, konut ve sanayi alanlarını ne miktarda değiştirdiği, çevre düzeni planı, nazım ve uygulama imar planları, tarım ve mera komisyonu kararları üzerinden bu alanlarda görülen değişikliklerin belediyeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Karaman ilindeki yetkili birimlerinden toplanan veriler ile TÜİK'ten elde edilen istatistikî verileri de kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma sonunda elde edilen bulgular, Karaman'ın sanayileşmenin etkisiyle kent merkezine yönelen bir göç hareketine maruz kaldığını ve kent planlarında belli ölçüde potansiyel sorunlara karşı önlemler alınmaya çalışıldığını göstermektedir. Ancak sanayileşme ve göç nedeniyle ortaya çıkan koşulların kent planlarına yönelik etkisinin çok sağlıklı yürütülemediği, birinci sınıf tarım arazilerinin bulunduğu bölgelere doğru kentsel yayılmanın olduğu, tarım arazisinin tarım dışı amaçla kullanıldığı ve sanayi, konut ve ticari alan olarak tahsis edildiği görülmektedir. Bir diğer sonuç, kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde dikey büyümenin gerçekleşmiş olmasıdır.

Tarım Reformu Uygulamalarının Göç ve Kentleşme Üzerine Etkileri: Karaman Örneği

Sürekli artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması için mevcut tarım alanlarının en yüksek düzeyde etkinlik ve verimlilikte kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Bu kapsamda, tarım reformu uygulamaları içinde yer alan arazi toplulaştırması (AT) çalışmaları öne çıkmaktadır. Son yıllarda AT çalışmaları oldukça yaygın bir kamu politikası ve yatırımı olmuştur. Bu araştırma ile, Karaman İli Merkez İlçeye bağlı Yollarbaşı, Burunoba, Akçaşehir, Ortaoba, Masara, Çoğlu, Salur, Kızık, Beydilli, Kisecik, Aşıran, Hamidiye, Sudurağı, Kılbasan, Davgandos ve Dinek’te tamamlanmış olan AT çalışmalarının performansı ölçülmeye çalışılmıştır. İlk olarak işletme sahiplerinin görüşlerine başvurulan alan çalışması ile AT’nin etkinliği araştırılmıştır. Buna göre; AT çalışmalarının maliyetleri azalttığı ve işletme sahiplerinin gelirlerini arttırdığına ilişkin algılarının olumsuz olduğu, AT sonrasında başka yerlere göç etme niyetlerinde AT öncesine göre azalma olduğuna ilişkin görüşlerinin yine olumsuz olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ancak işletme sahiplerinin AT öncesinde çalışmalara yönelik düşüncelerinin olumlu olduğu, AT sonrasında ise işletme sahiplerinin düşüncelerinin daha olumlu hale geldiği ve işletme sahiplerinin arazilerine ulaşım açısından AT çalışmaları sonrasında olumlu bir görüş içinde oldukları belirlenmiştir. Ayrıca AT sonrasında yeni oluşan parsellerin sayı ve biçim olarak önemli derecede düzeldiği sonucuna ulaşılmıştır. AT sonrasında çalışmaların yapıldığı birimlerden sadece Hamidiye, Masara, Ekinözü ve Salur’da bir nüfus artışı olduğu, diğer birimlerde ve genel olarak bütün AT çalışması tamamlanan birimlerde ise önemli oranda bir nüfusun başka yerlere göç ettiği sonucu elde edilmiştir. Son olarak ürün deseni ve ekili alan miktarları Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) aracılıyla araştırılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; ortalama işletme parsel sayısında azalma olduğu, işletme sahiplerinin halen geleneksel ürünleri yetiştirmeye devam ettikleri, sulama alanlarındaki artışa rağmen nadas uygulamasını sürdürdükleri görülmüştür. Çalışmanın sonunda çeşitli önerilere ve araştırmanın kısıtlarına da yer verilmiştir.

Kent İkli̇mi̇ Üzeri̇nde Yeşi̇l Alanlarin Etki̇leri̇

2019

Nufus artisi ve beraberinde yasanan carpik/plansiz kentlesmeyle arazi ortusu/arazi kullaniminda yasanan degisimler kent ikliminin de degisimine sebep olmaktadir. Bu degisimler kirsal ve kentsel alanlar arasinda sicaklik farkini artirmaktadir. Ozellikle yesil alanlarin azalmasi, butunluk ve yapisinin bozulmasi sogutma etkisinin zarar gormesine sebep olmaktadir. Iklim degisime uyum ve azaltma surecinde yesil alanlar onemli rol ustlenmektedir. Bu calismada son yillarda yogun yapilasmanin yasandigi Samsun Atakum ilcesinin AK/AO sinif farkliklarinin ve yesil alan leke konfigurasyonun arazi yuzey sicakligini nasil etkiledigi aciklanmaya calisilmistir. AK/AO siniflarini ve mevsimsel olarak yuzey sicakligini tanimlamak amaciyla Landsat 8 OLI uydu goruntuleri Arcgis yazilimi kullanilarak siniflandirmis ve sicaklik haritalari olusturulmustur. AK/AO her bir sinifi icin ve her bir yesil alan lekesi icin ortalama yuzey sicaklik degerleri tanimlanmistir. Ayrica yesil alan lekelerinin ortalama lek...

Arazi̇ Toplulaştirmasi Üzeri̇ne Çi̇ftçi̇ Algisi: Yeşi̇ldere Örneği̇ (Deni̇zli̇)

The Journal of Academic Social Science Studies, 2013

The purpose of this study is to evaluate the perception of farmers on the land consolidation activities aspect to the expected benefit. Based on FAOs technical guidelines and food requirements for the world, the need of land consolidation for agricultural land is increasing rapidly. For this reason, the consolidating lands through land exchanges to form plots that are better adapted to their proper use (e.g. plots are larger and/or better shaped), a new idea started to be implemented in different areas of the world, has been a pioneer. In this context, land consolidation means a comprehensive reallocation procedure of a rural area consisting of fragmented agricultural or forestry enterprises or their parts. For rural development, land consolidation is used in several countries in the Continental Europe. Land consolidation projects have been implemented in Turkey since 1961. Acıpayam-Yeşildere is one of them completed in 2008. The data collection phase, the "structured interview" method was used to determine the differences and the similarities in the information obtained between the 31 farmers in order to make comparisons after the land consolidation. The interpretation of the obtained data, descriptive analysis was used to reduce the masses to identify and understandable manner. Due to a decrease in the presence of the land and no harvesting, land consolidation created the negative

Türkiye’de Kentsel Tarım Düzenlemelerine Yönelik Stratejiler

2021

Kentler gıda yetiştiriciliği için büyük bir potansiyele sahiptir. Birçok faydası nedeniyle kentsel tarım, son yıllarda popüler bir ivme yakalamıştır. Dünya genelinde birçok devlet kentsel tarımı gıda sisteminin bir parçası olarak görmüş ve bu faaliyetleri teşvik etmek için çeşitli düzenlemelerde bulunmuştur. Türkiye'de kentsel tarım bilinçli olarak yapılan bir aktivite değildir. Çoğu planlamacı ve akademisyen tarafından kent ve tarım kavramları yakın zamanda birbiriyle eşleştirilmiştir. Ancak Türkiye'de kentsel tarımın belediye imar ve politikalarına dâhil edilmesi konularında herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Gerek ulusal gerekse yerel mevzuatlarda "Kentsel Tarım" kavramına yer verilmemiştir. Kent içinde yürütülecek tarımsal faaliyetlerin önündeki en büyük engel yasal düzenlemeler konusundaki eksikliklerdir. Türkiye'de kentsel tarımla ilgili yasal herhangi bir mevzuat bulunmamaktadır. Bu durum kentsel tarımın başarısını gölgelemekte ve yaygınlaşmasını engellemektedir. Kentsel tarımın yasallaştırılması, kentsel gıda tedariki için önemli bir adımdır. Kentsel tarım için yasal bir çerçeve oluşturmak, gıda hakkının korunmasına ve uygulanmasına yönelik önemli bir stratejidir. Çalışmanın yöntemi kapsamında dünya genelinde uygulanan kentsel tarım politikaları ve yasal düzenlemeler incelenmiş, bunlar arasından uluslararası düzeyde ön plana çıkmış başarılı uygulamalar doğrultusunda Türkiye'de kentsel tarım ile ilgili yasal düzenlemelerin oluşturulmasına yönelik çeşitli stratejiler geliştirilmiştir. Kentsel tarım ile ilgili stratejilerin ve yasal çerçevenin geliştirilmesine odaklanan bu çalışma ileride Türkiye'de kentsel tarımla ilgili yapılacak olası ulusal, bölgesel ya da yerel mevzuat çalışmalarında bir rehber niteliği taşıyabilir.

Salihli Şehrinin Mekânsal Gelişimi ve Çevresindeki Tarım Arazilerine Etkisi

Şehirler, varlığını sürdürebilmek için çevrelerindeki doğal ve beşeri kaynaklara sıkı bir şekilde bağlıdır. Şehirlerde yaşayan nüfusun, yaşamını devam ettirebilmesi için ise gıdaya gereksinim duymaktadır. Gıda üretimi de genel olarak tarım arazilerinde yapılmaktadır. Kuruluşu 16. yüzyılın başlarına dayanan Salihli şehrinde, yaşayanların sayısı geçmişten beri hızla artmıştır. Nüfusun artmasıyla birlikte şehrin alanı, çevresindeki verimli olan tarım arazileri üzerine doğru büyümüştür. Bu durum günümüzde tarım arazileri için sorun oluşturmaya başlamıştır. Söz konusu çalışmada Salihli şehrinin gelişimi, ilçe belediyesinden temin edilen imar planlarının çalışmaya göre düzenlenmesiyle ortaya konmuştur. Şehrin, hangi arazi sınıfları üzerinde geliştiğini takip edebilmek için Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı arazi sınıfları kullanılmıştır. Sonuç itibariyle Salihli şehri, kurulduğu zamandan beri mekânsal gelişimini sürekli tarım arazileri üzerine sürdürmüştür. Şehrin çevresindeki verimli olan I., II. ve III. sınıf tarım arazilerinin 1283 hektarı, mekânsal gelişim sonucunda yok olmuştur. Şehir, güneyindeki topoğrafya engelinden dolayı gelecekte de gelişimini söz konusu araziler üzerine doğru devam ettireceği tahmin edilmektedir.

Kentsel Sitlerin Kentsel Peyzaja Katkıları: Giresun Zeytinlik Mahallesi Örneği

Mavi Atlas, 2015

Özet Mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat değerleri ile kentsel sit alanları, kentlerin kimliğini ön plana çıkarmakta peyzaj potansiyel değerini artırmaktadır. Hızlı kentleşmenin bir sonucu olarak Türkiye'de tarihî, kültürel ve doğal değerlere sahip olan birçok kentin özgün dokusunun yok olmasına rağmen ayakta kalabilen mahalle örneklerine de rastlanmaktadır. Bu araştırmada, kentlerin bir parçası olan tarihî, geleneksel, doğal, sanat ve estetik değerlere sahip mahallelerin sürekliliği sağlanarak kuşaktan kuşağa aktarılması ve bu alanların kentsel peyzaj planlamalarındaki öneminin vurgulanması amacı ile Karadeniz Bölgesi'nde yer alan ve Giresun kentsel sit alanı olarak ilan edilen Zeytinlik Mahallesi örneği ele alınmıştır. Kentsel sit alanlarında yer alan yapısal materyallerin, binaların koruma ve restorasyonuna önem verildiği kadar, çevresinde bulunan bitkisel materyalin de korunması ve sürdürebilirliğine önem verildiği takdirde kentsel peyzajın kalitesi üzerine olumlu katkılar sağlayacağı belirtilmiştir.

Türki̇ye'De Kentleşme Poli̇ti̇kalari

The Journal of Academic Social Science Studies, 2015

Özet Kentleşme Türkiye'nin temel sorunlarından birisidir. Zira düzenli ve planlı bir kentleşme kentte yaşayanların yaşam standartlarını yükselttiği gibi temel ihtiyaçların da kolaylıkla karşılanmasını sağlar. Bu nedenle gerek beş yıllık kalkınma planlarında gerekse siyasi partilerin programlarında konuya yer verilmektedir. Ayrıca konuyla ilgili sivil toplum örgütleri de tüzüklerinde konuya az ya da çok değinmektedirler. Kentleşme ile ilgili bir bakanlık bulunmasına ve kentleşme politikası ile ilgili hedeflere hükümet programlarında da yer verilmesine karşın günümüzde kentleşme politikalarının başarılı olduğu pek söylenemez. Bu başarısızlığın siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik ve hukuksal boyutları bulunmaktadır. Biz bu makalede konuyu; onuncu kalkınma planı, hükümet programı, TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin programları, sivil toplum kuruluşları, Şehircilik Bakanlığı stratejik planı, AB ilerleme raporları (2004 ve 2014) ve medya da yer alış biçimiyle ele alacağız.