Dental Kök Hücreler Ve Süt Di̇şleri̇ni̇n Kök Hücre Çalişmalarindaki̇ Önemi̇ (original) (raw)
Related papers
Süt Keçiciliğinde Somatik Hücre Sayısının Önemi ve Süt Kalitesine Etkisi
2017
Bugun hayvanciligi gelismis ulkelerde, gerek uretici gerekse tuketiciye hizmet sunarak, ham maddeyi mamul maddeye donusturen fabrikalar, daha kaliteli urun talep etmektedir. Ozellikle, insan beslenmesinde ve pazardaki urun yelpazesinin genisligi de dikkate alinirsa sut, ayri bir onem arz etmektedir. Sut Somatik Hucre Sayisi (SHS) bugun tuketiciye kaliteli urun sunmak isteyen sut isleme sanayisine oldugu kadar sut ureticisi icin de cok buyuk bir onem arz etmektedir. Cunku bir sut ureticisi, gunluk olarak yaptigi sagim veya gubre temizligi gibi uygulamalarla sut SHS icerigi ve dolayisiyla meme sagligi ve sonucta da urettigi toplam sut miktari uzerinde etkili olabilmektedir. Amerika Birlesik Devletleri, ticari standart olarak keci sutlerindeki azami somatik hucre miktarini 1000 000/ml olarak kabul etmektedir. Keci sutlerindeki somatik hucrelerin %70’ini notrofil, %21’ini lenfosit ve %0,4’unun epitel hucreler olusturur. Inek sutune kiyasla keci sutu cok sayida sitoplazmik partikuller ve...
Heki̇mleri̇n İnsan Embri̇yonu Kök Hücresi̇ Araştirmalarindaki̇ Eti̇k Sorunlara Yöneli̇k Görüşleri̇
Mersin üniversitesi tıp fakültesi lokman hekim dergisi, 2023
Hekimlerin insan embriyonu kök hücresi araştırmalarında karşılaştığı etik sorunlara ilişkin görüşlerinin saptanmasıdır. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın evren ve örneklemini Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsat almış tüm kemik iliği nakli üniteleri ile Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezlerinde (ÜYTE) çalışan ve bu araştırmaya katılmayı kabul eden 123 hekim oluşturmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulmuş "İnsan Embriyonu Kök Hücresi Araştırmalarındaki Etik Sorunları Belirlemeye Yönelik Görüşmeci Anketi Soru Formu" aracılığıyla toplanmış olup, SPSS paket programında versiyon 15.00'de frekans, yüzdelik, ortalama, standart sapma ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Hekimlerin yaş ortalaması (X):38.88 ve Ss: 4. 37 yıl olup, %78'i evli ve % 65'i erkektir. Hekimlerin % 65.85'i üniversite hastanesinde çalışmakta ve %57.7'si kadın doğum ve IVF ünitelerinde görevlidir. "Bu tür tedaviler için, depolanmış embriyonlar yerine, kişinin kendi gamet hücrelerinden oluşturulmuş embriyonlardan elde edilen embriyonik kök hücrelerin kullanılması doğrudur" önermesine; katılımcıların % 49,6'sı katılıyorum, "İnsan embriyonu kök hücrelerinin bilimsel/araştırma amaçlı kullanılmalarının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum" önermesine ise %42,3'ü katılıyorum yanıtını vermişlerdir. Sonuç: Sonuç olarak hekimlerin insan embriyonu kök hücresi araştırmalarındaki etik sorunlara ilişkin görüşleri; onların çalıştıkları sağlık kurumu, yaşları ve cinsiyetlerine göre değişmektedir.
Necmettin Erbakan Universitesi Dis Hekimligi Dergisi (NEU Dent J), Necmettin Erbakan, 2021
Amaç: Çalışmada, önceki yıllarda pedodonti kliniğinde uygulanan daimi diş germi eksikliği mevcut olup gutaperka ve kök kanal dolum patı ile tedavisi tamamlanan dişler tespit edilmiştir. Vakaların günümüze kadar mevcut olan kontrol radyografileri ve sistemde kayıtlı klinik bilgileri incelenerek uzun dönem başarısının araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Program üzerinden yapılan araştırma sonucu 2015-2021 yılları arasında 84 hastanın 105 süt azı dişine daimi kanal tedavisi yapıldığı belirlenmiştir. Bu tedavilerden sistemde kayıtlı klinik bilgi ve radyografisi olan süt azı dişleri değerlendirmeye alınmıştır. Bu hastaların klinik ve radyolojik muayenesi sırasında ağrı, anormal mobilite, perküsyonda hassasiyet, şişlik, apse, fistül, internal ve eksternal patolojik rezorbsiyon, periapikal ve interradiküler radyolüsensi gözlenmeyen hastalarda kanal tedavileri başarılı kabul edilmiştir. Sonuçların istatistiksel olarak değerlendirilmesinde tanımlayıcı analizler kullanılmıştır. Bulgular: Tarama sonucunda 20 (%23.8) kişiye ait 22 (%20.9) süt azı dişine çekim yapıldığı kaydedilmiş ve başarısız tedaviler içerisinde değerlendirilmiştir. Sistemde kayıtlı verisi bulunan 47 süt azı dişinin kök kanal tedavisi klinik ve radyografik olarak değerlendirilmiştir. Buna göre 6. ayda %60, 1. yılda %26.6, 2. yılda %25 ve 3. yılda %30 başarı oranı görülmüştür. Sonuç: Çalışma sonucu görülen yüksek başarısızlık oranı sebebiyle alternatif kök kanal dolum materyalleri ve teknikleri değerlendirilmelidir. Alternatif teknikler ile birlikte daha uzun takip süreli prospektif çalışmaların planlanması önerilmektedir.
Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2015
Missing teeth are developmental abnormalities commonly seen in people, in which genetic and environmental factors are influential. It can be seen in the primary and permanent dentition. As well as aesthetic problems, chewing and speech disorders occurs, in patients with hypodontia. In children; who were admitted to Dokuz Eylul University School of Medicine's Dental Clinic; because of dental problems; between 4-18 years old; hypodontia was seen both in them and their families 4 patients and their families (parents/siblings). Therefore the cases and the genetic inheritance are discussed. In three cases the lack of lateral tooth in the upper jaw was detected in the young patients and their families. In the other case, the second premolars were deficient both in the young patient and his family. As a result, when dentists' faces a case with congenital missing teeth in an adult patient, it is important to inform the patient that their children might have the same problem as well.
Kök Hücre ve Kök Hücre Bağışına Yönelik İnsanların Görüşlerinin İncelenmesine Yönelik Bir Araştırma
4th International EMI Entrepreneurship & Social Sciences Congress, 2019
ÖZET Bu çalışma, kök hücre bağışına karşı farkındalığın incelenmesi amacıyla Konya ilinde tanımlayıcı olarak yapılan kesitsel bir araştırmadır. Bu çalışmada demografik özelliklerin kök hücre bağışları üzerinde farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Bu çalışmada araştırmacılar tarafından geliştirilen ve 20 sorudan oluşan Kök Hücre Bağışı Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmacılar tarafından gönüllülük esası çerçevesinde, basit tesadüfi örneklem yöntemi seçilerek anketler Mart-Nisan 2019 tarihleri içerisinde 250 kişiye uygulanmıştır. Anketlerden elde edilen veriler, SPSS 21 paket programında %95 güven aralığında ve %5 hata payı ile analiz edilmiştir. Testlerdeki istatistiksel anlamlılık değeri 0,05 olarak belirlenmiştir. Ölçeğin Cronbach's alfa değeri α=0,801, KMO değeri ise 0,751 olarak bulunmuştur. Araştırmada beş hipotez geliştirilmiştir. Analizler, parametrik test teknikleri kullanılarak yapılmıştır. Tanımlayıcı istatistiklerin yanında ikili karşılaştırmalar için Bağımsız Örneklem t testi, ikiden fazla grup karşılaştırmaları için ise One-way ANOVA testi kullanılmıştır. Katılımcıların genel anlamda kök hücre bağışına olumlu baktıkları ve ılımlı düşündükleri görülmüştür. Toplumun eğitim düzeyinin artmasının, kök hücre bağışının artması üzerinde olumlu bir etkisinin olabileceği düşünülmektedir. Kök hücre bağışı ve kan bağışı gibi toplum yararını gözetecek hizmetlerin zorunlu eğitime konulması, gelecek kuşakların daha bilinçli bir şekilde yetişmesine katkıda bulunabilecektir. Özel gün ve haftalarda kamu kurum ve kuruluşları (valilikler, belediyeler, Sağlık Bakanlığının ilgili kuruluşları, Kızılay, vb.) tarafından düzenlenecek etkinliklerde halka açık şekilde eğitim verilmesi ve sosyal sorumluluk projelerinin geliştirilmesi, daha büyük örneklem kitlesi ile benzer çalışmalar yapılması önerilmektedir. ABSTRACT This study is a cross-sectional study that was conducted as a descriptive study in Konya province to examine how people react to stem cell donation. In this study, it was examined whether demographic characteristics differ on stem cell donations. In this study, stem cell donation scale that was developed by researchers, which was consisted of 20 questions, was used. In accordance with the volunteerism basis of the participants, simple random sampling method was selected by the researchers and the questionnaires were applied to 250 people between March and April 2019. Data from surveys were analyzed in the SPSS 21 package program with a 95% confidence interval and a margin of error of 5%. The statistical significance value in the tests was determined as 0.05. Cronbach's alpha value of the scale was found as α=0.801 and the KMO was 0.751. Five hypotheses were developed in the research. The analysis was conducted using parametric testing techniques. In addition to descriptive statistics, Independent Samples t test for binary comparisons and one-way ANOVA test were used for more than two group comparisons. Looking at the results, it was seen that they viewed stem cell donation positively and thought moderately in general. It is thought that increasing the level of education of the community may have a positive effect on the increase in stem cell donation. Compulsory education of community-benefit services such as stem cell donation and blood donation will contribute to the more conscious upbringing of future generations. Public institutions and organizations (governorships, municipalities, relevant organizations of the Ministry of Health, Red Crescent, etc.) in special days and weeks to provide public education and development of social responsibility projects, carrying out similar studies with a larger sample mass are recommended.
Kök Hücre Algi Ölçeği̇ Geli̇şti̇rme Çalişmasi
Journal of International Social Research, 2019
Bu çalışmada öğretmen adaylarının kök hücre konusuna ilişkin algılarını belirlemek için kök hücre algı ölçeğinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında biyoloji öğretmen adaylarına uygulanan ölçeğe ait veriler SPSS 21.0 paket programında analiz edilmiştir. Doğrulayıcı faktör analizi için ise LISREL 9 paket programı kullanılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği açımlayıcı faktör analizinden sonra doğrulayıcı faktör analizi ile tespit edilmiştir. 5'li likert tipinde hazırlanan ölçeğin Cronbach Alfa değeri ,864 ve KMO değeri ise ,852 olarak hesaplanmıştır. Konu ile ilgili literatür incelenerek ölçek için 35 maddelik madde havuzu oluşturulmuştur. Aşamalı olarak yapılan uzman görüşleri sonucu gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra 30 maddeyi içeren ölçek formu ortaya çıkarılmıştır. Pilot çalışmanın sonucunda ölçekten madde yükü 0.30'dan küçük olan 8 madde çıkarılarak 22 maddeye indirgenmiştir. 152 öğretmen adayına uygulanan ölçeğin analizleri sonucunda 19 maddeye indirgenen ölçek formuna son şekli verilmiştir. Yapılan faktör analizi sonucunda ölçek maddelerinin iki faktör altında toplandığı sonucuna ulaşılmıştır. Buna göre maddelerin içeriğine göre faktörler "F1: Kök Hücre Tanımı ve Genel Özellikleri" ve "F2: Kök Hücrenin Tedavide Kullanım" olara k isimlendirilmiştir. Geliştirilen ölçek toplam varyansın %37,4'ünü açıklamaktadır. Geliştirilen ölçeğin öğretmen adaylarının kök hücre konusuna ilişkin algılarını belirlemede geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu söylenebilir.
Yüksek Lisans Tezi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, 2013
ETİK SORUNLAR AHMET KARAKAYA 110401007 TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. RECEP ŞENTÜRK İSTANBUL 2013 i BEYAN Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim. Ahmet KARAKAYA ii ÖZET İnsan embriyonik kök hücreleri uygun şartlarda insan vücudunu oluşturan tüm somatik hücre çeşitlerine dönüşebilme kapasitesine sahiptir. Yapılan bilimsel araştırmalar bu hücrelerin klinikte tedavisi mümkün olmayan birçok hastalığın tedavisinde kullanılabileceği ihtimalini taşımaktadır. Ancak insan embriyosu kullanılarak elde edilen kök hücre çalışmaları büyük tedavi umutlarının yanı sıra bir takım hukuki ve ahlaki sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada, insan embriyosu kullanılarak elde edilen kök hücre araştırmalarına dair etik tartışmalar incelenmiştir. Bu amaçla öncelikle konunun hukuki boyutu araştırılmış ve konu Türk hukuk mevzuatı çerçevesinde hayatın başlangıcı ve tüp bebek ünitelerinde oluşturulan fazlalık embriyolar üzerinden incelenmiş ve embriyonun hukuken belirsiz bir alana terk edildiği ve bütünlüklü bir yasal bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. Çalışmanın devamında ise semavi dinlerin; embriyonun bilimsel çalışmalarda kullanılması, insanlığın başlangıcı ve anne rahmindeki embriyonun ve tüp bebek ünitelerindeki fazlalık embriyoların ahlaki konumuyla ilgili yaklaşımları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Böylece hem dinlerin kendi içlerindeki farklı görüşlerin hem de İslamiyet'in diğer semavi dinlerle olan benzer ve farklı yaklaşımlarının ortaya konulması sağlanmıştır. Son olarak ülkemizin önemli fıkıh alimleriyle yapılan görüşmeler sonucunda, ulemanın konuya dair görüşleri değerlendirilmiş ve ulema arasındaki pozisyonların dünya literatüründeki pozisyonlar açısından tasnifi yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Embriyonik kök hücre, sağlık hukuku, embriyonun ahlaki konumu, semavi dinler, İslam, ulema iii ABSTRACT Under the proper conditions embryonic stem cells have the capacity of differentiating into all somatic cell types of human body. Scientific researches on human embryonic stem cells are holding the promises of new medical treatment for a range of currently incurable diseases which can not be treated by conventional techniques. On the other hand along with its great prospects for medical treatments, stem cell research using human embryos raises some legal and moral issues. In this thesis ethical debates regarding human embryonic stem cells are discussed. For this purpose first the legal aspect of the issue is researched in the framework of Turkish legal system through the beginning of life and excess embryos which are created in invitro fertilization (IVF) units. As a result it is clearly understood that human embryos are left in a zone of indeterminacy and the analysis in the thesis suggests a coherent reagularity in health legislation.