Genel Hatlarıyla KKTC İdari Yargılama Hukukunda İstinaf Müessesesi (original) (raw)
Related papers
İdari Yargılama Hukukunda Islah
Türkiye Barolar Birliği Degisi, 2011
İdarenin eylem veya işlemlerinden zarar görenler açtıkları tam yargı davasında, dava dilekçesinde tazminat miktarını belirtmek zorundadırlar. Bu miktar kanunen idari yargı yerlerini bağlamamakla birlikte, Danıştay ve AYİM istemle bağlı olma kuralını katı biçimde uygulamakta; talep miktarındaki artışları dikkate almamaktadır. İlgililerin gerçek zararının karşılanabilmesi, ıslah kurumunun tam yargı davalarında uygulanmasıyla mümkündür.
İslam Yargılama Hukukunda İstinâbe
Mütefekkir, 2020
Mahkemeler, oteden beri kendileri icin tayin edilmis yargi cevresinde gorevlerini icra ederler. Bu nedenle gorev ve yetkisini asarak bir davaya bakamaz ve karar veremezler. Aksi halde bu karar, hukuken gecerli olmayacaktir. Bununla birlikte mahkemelerin bakmakta oldugu davalarin bir yonuyle yargi cevresinin disinda olmasi muhtemeldir. Bu durumda mahkemenin ne yapacagi, hukuki bir sorun olarak onumuzde durmaktadir. Bu arastirma, zikredilen soruya yanit aramakta ve bunu yaparken hem ogretiye hem de mahkeme kararlarina (kadi sicili) dayanmaktadir. Yargi cevresi disinda ikamet eden sahitlerin dinlenmesi veya davalinin isticvabi, keza yargi cevresi disindaki bir mahallin kesfi vb. durumlarda mahkemeler arasi hukuki ve adli yardimlasma gundeme gelir. Bu husus ogretide kitâbu’l-kādi ile’l-kādi basligi altinda ele alinmis ve burada kitâbu’l-kādinin mesruiyeti, sekil sartlari ve keyfiyetine iliskin gorusler dile getirilmistir. Sadece hukuk davalarinda kullanilan bu kurum, nâib ve hakem tayin...
İdari Yargılama Hukukunda Bekletici Mesele
İdare hukuku ve ilimleri dergisi, 2022
Kural olarak, uyuşmazlığa bakan mahkeme, uyuşmazlıkla ilgili sorunları kendisi çözümleyecektir. İdari yargılama hukukuna hakim olan re'sen araştırma ilkesi nedeniyle bir uyuşmazlığa bakan mahkeme, söz konusu uyuşmazlıkla ilgili tüm problemleri çözüme ulaştırarak bir karara varacaktır. Bununla birlikte "bekletici mesele" olarak ifade edilen kavram, bu durumun istisnasını oluşturmaktadır. Hem medeni yargılama usulünde hem de idari yargılama usulünde kullanılmakta olan bekletici mesele müessesesi; uyuşmazlığa bakmakta olan mahkemenin uyuşmazlık hakkında karar verilebilmesi için çözüme kavuşturulması gereken bir başka meselenin görev alanına girmemesi nedeniyle davanın görülmesini durdurması (ya da ertelemesi) ve ortaya çıkan problemin çözümünü beklemesi anlamına gelmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 165. maddesinde düzenlenen bekletici mesele hakkında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda (İYUK) bir düzenleme bulunmamaktadır. Çalışmamızda, İYUK'ta hüküm olmayan durumlarla ilgili olarak HMK'ya yapılan yollamanın anlamı ortaya koyulacak, sonrasında da bekletici mesele kavramı açıklanmaya çalışılacaktır. Bekletici mesele kavramı, idari yargılama hukukunda üç farklı şekilde karşımıza çıkabilecektir. Bunlardan ilki, diğer yargı kollarında görülmekte olan bir uyuşmazlığın karara bağlanabilmesi için idari yargının alanına giren bir meselenin çözüme kavuşturulmasının gerektiği durumlardır. İkinci halde, idari yargı mercileri tarafından görülmekte olan bir uyuşmazlıkta yine idari yargı kolunda bir başka görevli mahkemenin görev alanına giren bir meselenin çözümünün gerekmesi ihtimalidir (iç bekletici mesele). Üçüncü durum ise esas uyuşmazlık idari yargı alanında görülmekteyken diğer yargı alanları tarafından çözülmesi gereken bir meselenin ortaya çıkmasıdır (dış bekletici mesele). Konunun kapsamı düşünüldüğünde çalışmamızın gereğinden fazla uzamasını engellemek adına bekletici mesele konusu, yalnızca esas uyuşmazlığın idari yargıda görüldüğü durumlar açısından incelenecek olup, bu kapsamda sayılan üç durumdan ikinci ve üçüncüsüne değinilecektir.
İdari̇ Yargılama Usulünde Kanun Yararına Temyi̇z
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020
Kanun yararına temyiz, İdari Yargılama Usulü Kanununda düzenlenen olağanüstü kanun yollarından biridir. İdari yargı yerlerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile kesin olarak verilmemiş olmakla birlikte kanun yolları aşamasında taraflarca başvuru yapılmaması sebebiyle kesinleşen nihai kararları, kanun yararına temyiz başvurusuna konu edilebilir. Kanun yararına temyiz incelemesi sonucu verilen kararlar, İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca başvuruya konu edilen mahkeme kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmamaktadır. Kesin hüküm kavramı çerçevesinde yorumlanan bu düzenleme, kanun yararına temyiz incelemesi sonucunda verilecek bozma kararının kendi hukuki sonuçları olmayacağı anlamını taşımamaktadır. İptal talebinin reddi yönündeki kararlar kesin hüküm niteliği taşımaz ve bu tip kararların kanun yararına bozulması hukuki sonuç doğurabilir. Kanun yararına bozma kararının uyuşmazlığın esasına ilişkin bir hukuka aykırılık saptaması durumunda, hukuka bağlı idarenin uymakla yükümlü olduğu bir yargı kararı ortaya çıkar. Başka bir ifadeyle bu hâllerde idare, kanun yararına temyiz sonucu verilen bozma kararına uymakla yükümlüdür ve bu yükümlülük, ilgililerce talep konusu edilebilir niteliktedir. Appeal for the sake of law is one of the extraordinary legal remedies regulated in Code of Administrative Judicial Procedure. Administrative courts’ definite final decisions and their final decisions that became definite at process of legal remedies may be subject to appeal for the sake of law. According to Article 51 of Code of Administrative Judicial Procedure; decisions made as a result of this legal remedy will not eliminate the legal consequences of administrative court’s decision. This article, which is interpreted within the frame of res judicata concept, does not mean the decision of reversal will not have its own legal consequences. Rejection of a nullity action is a decision but it does not constitute a res judicata. So reversal of these decisions may have legal consequences.If the decision of reversal detects a contradiction to law on the basis of dispute, a lawful administration will have an obligation to act as indicated in the decision. This obligation can be requested by those concerned.
Uluslararasi Kamu Hukuku Bağlaminda Israrli İti̇razci Doktri̇ni̇
Hacettepe hukuk fakültesi dergisi, 2022
Bu makale Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Araştırma ve Yayın Etiği kurallarına uygun olarak hazırlanmıştır. Bu çalışmada yer alan görüşler yazarın bireysel görüşü olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır.
Türkiye Adalet Akademisi Dergisi
İlk derece mahkemesi kararlarına karşı teminat ve bir üst kanun yolu olarak tasarlanan istinaf, ülkemizdeki ceza yargılama sistemini, iki dereceli bir sistemden, belli kararlar açısından üç dereceli bir sisteme geçişin zeminine taşımıştır. Böylece, ilk derece mahkemesi tarafından verilen hükümlere karşı, ilk başvurulması gereken kanun yolu, istinaf olarak belirlenmiştir. İstinaf mahkemeleri tarafından verilen kararlardan bir kısmı, kesin olarak, bir kısmı da belli koşullar altında, Yargıtay yolu açık olmak üzere verilmektedir. Bu şekilde oluşturulan sistemle, belli kararlar açısından iki dereceli, belli kararlar açısından da üç dereceli bir yargılama sistemi benimsenmiştir. Bu çalışmamızda, hangi kararların bölge adliye mahkemelerinde kesinleştiği, hangi kararların temyize tabi olduğu, bu şekilde farklı iki sistemin öngörülmesinin, bireylerin, hak arama özgürlüğünü ne şekilde etkilediği hususları ve bu konudaki çözüm önerileri değerlendirilecektir.