Türkiye’de İller Arası Bağlantısallığın Coğrafi Boyutu (original) (raw)

Türkiye’de İller Düzeyinde Ticari Açıklığın Gelir Üzerindeki Etkisi

DergiPark (Istanbul University), 2022

Bu çalışmada ekonomik entegrasyonun gelir üzerindeki etkisi iller düzeyinde incelenmiştir. Bu etkinin incelenmesi amacıyla ekonomik entegrasyonun göstergesi olarak ticari açıklık, il düzeyinde gelir için ise kişi başına düşen GSYH artışı kullanılmıştır. Ticari açıklık illerde ihracat ve ithalat toplamının GSYH'ye oranı biçiminde hesaplanmıştır. Türkiye'nin 81 ilinin 2008-2020 yıllarına ait veriler ile Uygulanabilir Genelleştirilmiş En Küçük Kareler (UGEKK) tahmincisine göre yapılan analizlerde ticari açıklığın kişi başına düşen gelir artışını etkilemediği görülmüştür. Ayrıca gelir üzerinde muhtemel etkileri dikkate alınarak modelde kontrol değişkenleri olarak eğitim düzeyi ve tasarruf oranı değişkenlerine yer verilmiştir. Eğitim düzeyi için illerde 15 yaş üstü yüksekokul veya fakülte mezunu nüfusun toplam nüfusa oranı ve tasarruflar için ise illerde bankalarda tutulan mevduatların il gelirine oranı dikkate alınmıştır. Sonuç olarak iller düzeyinde kişi başına düşen GSYH artışı üzerinde eğitim düzeyinin pozitif etkisinin olduğu, tasarrufların ise istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır.

Türkiye’de İller Arası Alınan Göç: Çok Boyutlu Panel Veri Analizi

İşletme Bilimi Dergisi, 2024

İnsanlık tarihi boyunca çeşitli nedenlerden dolayı, insanlar ikamet ettikleri yerleri değiştirmek durumunda kalmışlardır. Mevcut konumundan farklı bir yere gitme durumu, göç kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu çalışma, Türkiye’de 2008-2013 yılları arasında alınan göçü etkileyen sosyo-ekonomik değişkenlerin çok boyutlu panel veri modelleriyle analiz edilmesini amaçlamaktadır. İl, bölge ve zaman birimleri dikkate alınarak elde edilen üç boyutlu model yardımıyla tahminler gerçekleştirilmiştir. Sabit etkiler ve tesadüfi etkiler tahmincileri, gerekli dönüşümler yardımıyla elde edilmiş olup Hausman Testi ile uygun modele karar verilmiştir. Tesadüfi etkiler tahmincisinin etkin olduğu çalışmada istihdam oranı, bin kişi başına düşen hekim sayısı ve hastane sayısı değişkenleri istatistiksel olarak anlamlı ve işaretleri beklenildiği yöndedir. Bu sonuçlar bazında iller arası alınan göç üzerinde etkili olan sosyo-ekonomik değişkenler, geliştirilen göç politikaları arasında önem arz edeceği düşünülmektedir.

Coğrafyada Birtakım Geometrik İlişkiler

2005

Burada söz konusu olacak geometrik ilişkiler öncelikle belli bazı noktalar arasındaki uzaklıkların başka noktalar arasındaki uzaklıklar ile benzeşmesidir. Bir diğeri bazı noktalar arasında bir geometrik biçim kurulmasıdır; bu bağlamda özellikle üçgenler ve beşgenler dikkati çeker.

Türkiye'de Bölgesel Yakınsama, Göç ve Faktör Hareketliliği

Meltem İzmir Akdeniz Akademisi Dergisi, 2018

Bölgesel büyüme/gelişme yazınında, bölgelerarası gelir eşitsizliğinin evrimi ve boyutları hatırı sayılır bir yer kaplamaktadır. Yazında, ampirik çalışmaların çoğu, belirli koşullar altında ekonomilerin kendine özgü bir denge durumuna yakınsamasını tahmin eden neo-klasik büyüme kuramına dayanmaktadır. Dr. Seda Senem Alpaykut Bayrak, Türkiye'de bölgesel yakınsama, göç ve faktör hareketliliğini incelediği bu çalışmasında aşağıdaki temel soruları yanıtlayarak, Türkiye'nin illeri ve bölgeleri arasındaki bölgesel gelir eşitsizliğini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Türkiye'de gelir eşitsizlikleri artmakta mı, yoksa azalmakta mıdır? Yani, bölgesel gelir düzeylerinin yakınsama eğilimi var mıdır? İkinci olarak, 2000 sonrası güncel iç göç hareketleri bölgesel gelir eşitsizliklerini azaltmakta mıdır? Son olarak, iç göçün yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi bağlamında alt bileşenleri bölgesel gelir dağılımını nasıl etkilemektedir?

Türkiye’de Yakınsama ve Bölge İçi Eşitsizlikler: İlçe Düzeyinde Sosyo-Ekonomik Gelişme Endeksi Aracılığı İle Bir Değerlendirme

Planlama dergisi, 2020

According to one of the assumptions of the neoclassical growth theory, regional inequalities will disappear in the long run. The reason for this is that capital tends to go to less developed regions with higher return rates and labor tends to migrate to developed regions with higher wage levels. It is assumed that these two trends together will cause a convergence between the regions. Other schools of thought, questioning the position of the neoclassical paradigm, tend to argue that growth will increase inequalities as a spatially selective and cumulative process. Regional convergence studies have been one of the topics being studied around the problem of regional development in Turkey since the early 1990s. Convergence studies so far have yielded different results. The reason for this is the use of different spatial scales, different time intervals, and different variables. This study aims to contribute to the convergence discussions by working at a different spatial scale for a different period with a different variable. It uses district level as a territorial unit, years of 1985 and 2004 for time period and development index for variable. Another aim of the study is to understand whether there is any spatial autocorrelation between the districts in terms of development level by calculating Moran's I index. According to the findings of the study, sigma convergence was not observed at the district level. Beta convergence was observed between undeveloped and underdeveloped districts, while divergence was observed among developed districts. This situation led to the emergence of a polarized structure consisting of un(der)developed and developed districts. Other findings of the study are as follows: there is a high level of spatial correlation between districts in terms of development level, however only clusters of developed districts are observed and the district level is the right scale for the implementation of regional development policy in Turkey due to inequalities within provinces (or inter-districts inequalities).

Türkiye’de İllerin Mutluluğu

Ankara Üniversitesi SBF Dergisi

Bu çalışma, Türkiye'de bireylerin mutluluğuna etki eden faktörleri tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla, mümkün olduğu ölçüde geniş tutulan bir model oluşturulmuş ve bu model hem Türkiye genelinde hem de iller düzeyinde sınanmıştır. Modelde yerli literatürde içerilmeyen cinsiyete ve gelire bağlı toplumsal baskı, borçluluk, devlet hizmetlerinden memnuniyet, bireyin yakın çevresiyle ilişkilerinden duyduğu memnuniyet gibi değişkenlerin kullanılmış olması ve söz konusu modelin 81 il bazında yinelenmiş olması çalışmanın temel katkılarıdır. Çalışmamızda sıralı lojistik regresyon modeli kullanılmıştır. Model sonuçlarına göre, Türkiye'de bireylerin genel olarak benzer faktörlerden mutlu ya da mutsuz olduklarını söylemek mümkündür. Evliliğinden, işinden, sağlığından, gelirinden, sosyal hayatından ve kamusal hizmetlerden memnun olan, üniversite mezunu, yakın sosyal çevresi ile olumlu ilişkiler kuran, iyimser ve kadın bireylerin daha mutlu oldukları görülmektedir. Buna karşın evliliklerinden memnun olmayan, işsiz, borçlu, suça maruz kalan, cinsiyetinden ve gelirinden dolayı üzerinde baskı hisseden bireylerin daha mutsuz oldukları tespit edilmiştir. Modelin illere uygulanması bir takım ek bilgiler sunmaktadır. Bu sayede, değişkenlerin istatistiki olarak anlamlı ya da anlamsız oldukları illerin dağılımlarını, bazı durumlarda yığılmalarını izlemek mümkün olabilmektedir. Diğer taraftan, Türkiye geneli analizde bulunan örneğin pozitif bir ilişkinin il düzeyinde negatif olabildiği (ya da tersi) gözlenebilmektedir. Bu durum, analizlerin il düzeyine de genişletilmesi gerekliliğine işaret etmektedir.

ULUSLARARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA BELEDİYELER

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022

Uluslararası ilişkilerde, yerel yönetimlerin varlığı daha sık gündeme gelmektedir. Küreselleşmenin etkisi, teknolojik yenilikler, kentlerin dış paydaş odaklı iş birliği içinde olması ve tanınırlığı süreci tetiklemiştir. Sadece bu etkenler değil aynı zamanda 5393 sayılı Belediye Kanunu ile belediyelere verilen uluslararası organizasyonlara katılma, proje ve ortaklık geliştirme yetkisi de sınır aşan iş birliklerini arttırmıştır. Kanundaki yeniliklerin de etkisiyle uluslararası ilişkiler sadece devletler arasında gerçekleştirilmekle kalmayıp belediyeler de bu ilişkilerin geliştirilmesinde etkili bir araç olmuştur. Bu makalenin amacı, belediyelerin sınır aşan etkinlikleriyle uluslararası ilişkilerdeki etkisini ortaya çıkarmaktır. Yöntem olarak içerik analizi yapılmış, belediyelerin dış paydaşlarla geliştirdiği küresel sorun temelli çalışmalar, kardeş şehir ilişkileri, proje ve etkinlikleri incelenerek uzman mülakatları gerçekleştirilmiştir. (Bu makale araştırma ve yayın etiğine uygun şekilde hazırlanmış ve intihal taramasından geçmiştir.)

Türkiye’de İl Düzeyinde Sanayi, İnşaat ve Gayrimenkul Sektörlerinin Gelişimi ve İllerin Ağ İlişkileri ile Karşılaştırmalı Analizi

6. Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı Sempozyumu, 2015

Bildiride, son dönemde ekonomik büyümede yükselen değer olarak görülen inşaat sektörü ve geri planda kalan imalat sanayi sektörlerinde yaşanan gelişme, ekonomik dalgalanmalardan etkilenme düzeyleri ve bu sektörlerle illerin ağ ilişkileri arasındaki ilişkinin çözümlenmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, imalat sanayi ve inşaat sektörlerinde öne çıkan illerin ağ ilişkilerinin de farklılık gösterip göstermeyeceği bildirinin temel araştırma sorusudur. Bildiride, iki sektörün iller düzeyinde 2008-2013 yıllarına ait işgücü verilerinde yaşanan değişim ile illerin bağlanılırlık/erişilebilirlik düzeyleri arasındaki ilişki analiz edilmektedir. Sektörlerin bu yıllar arasındaki hem GSYH hem de istihdam yönünden büyüme oranları iller düzeyinde değerlendirilmekte, elde edilen bulgular ile illerin bağlanılırlık/erişilebilirlik düzeyleri karşılaştırılmaktadır. İllerin bağlanılırlığının analizinde ise havayolu, demiryolu, karayolu yolcu ve yük verileri 2012 yılı için ağ analizi ile değerlendirilirken, erişilebilirlik için yine ulaşım verileri ve harcama verileri (katmadeğer vergisi (KTV), özel tüketim vergisi (ÖTV)) kullanılmaktadır.

Facebook Aracılığıyla Türkiye'de Belediye-Vatandaş Etkileşiminin Ölçülmesi: Büyükşehir ve İl Belediyeleri Bağlamında Ampirik Bir Analiz

Günümüzde devletler vatandaşların tercihlerine dayalı daha rasyonel kamu politikaları geliştirmeye ve daha iyi kamu hizmeti sunmaya yönelik bir baskı altındadırlar. Bu nedenle, son dönemde gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde gerçekleştirilen reformlar vatandaş-temelli kamu yönetimini inşa etmeyi hedeflemektedir. Kamu kurumu-vatandaş etkileşimini sağlamak vatandaş-temelli kamu yönetimini inşa etmenin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. Kamu kurumu-vatandaş etkileşimi, vatandaşların politika oluşturma ve hizmet sunma süreçlerine dâhil edilmesini ve kamu kurumları ile vatandaşlar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesini gerektirmektedir. İnternet alanındaki son gelişmeleri yansıtan sosyal medya, bu ilişkinin geliştirilmesinde yeni fırsatlar sunma potansiyeline sahiptir. Çünkü, sosyal medyanın doğasında, ortak içerik üretimi ve iki yönlü iletişim vardır. Bununla birlikte, sosyal medyanın kamu kurumu-vatandaş etkileşimini destekleyip desteklemediğini analiz eden ampirik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda, bu çalışma bir ölçüm seti kullanarak, bir sosyal medya aracı olarak Facebook aracılığıyla Türkiye'deki belediyelerin vatandaşla etkileşim düzeylerini ölçmeyi ve belediyeleri bu açıdan tasnif etmeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın bulgularına göre, Türkiye'de Facebook'ta belediyelerin vatandaşla etkileşim düzeyi oldukça düşüktür. Bu bulgu, ilgili literatürdeki diğer çalışmaların bulguları ile uyumludur.