Masonluk Açısından Bakışla Atatürk'ün Özdeyişleriyle Görüşleri (original) (raw)
Related papers
Masonluk ile Bağlantılı Tarih Konusunda Eleştirel Görüşler
2006
Tarih sözcüğünün anlamlandırılıp, tarih bilgisinin genel olarak değerlendirilmesi... Masonluğun anlatılan tarihi ile bağlantılı birtakım eleştirel görüşler... Tarih bilgilerinden yapılmış birtakım kaçamaklar ve birtakım zorlamalar nedeniyle geciktirilmiş doğru tarih bilgisi üzerine çarpıcı bir örnek (Amerika kıtasının keşfi).
Atatürk Döneminde Masonluk ve Masonlarla İlişkilere Dair Bazı Arşiv Belgeleri
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018
Teşkilat üyeleri tarafından "evrensel bir kardeşlik birliği" olarak tanımlanan Masonluk, dünyanın en gizemli teşkilatlarından biri olarak görülmektedir. Türkiye’de de belli dönemlerde oldukça etkili olan ve bu teşkilatın, mensuplarınca "yüce bir davaya hizmet" adına yapılan faaliyetleri çoğu zaman tartışma konusu olmuştur. Osmanlı sultanı V. Murat’ın şehzadeliği döneminde localarına kayıtlı olduğu masonlar, Türkiye'de 1861'den itibaren Osmanlı Yüksek Şurası adı altında yapılanmaya başlamışlardır. Cumhuriyet döneminde, Türkiye Yüksek Şurası adı altında faaliyetlerine rahatça devam eden masonlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ü açıkça masonluğa davet etmişlerdir. Dahası, Konvan adı verilen Dünya Masonlarının Genel Kongresi Türkiye’de toplanmış, bununla birlikte Türkiye’de Masonluk karşıtı eylemler başlamıştır. Bu süreci, 1935'te Mason localarının ve derneklerinin ilgası izlemiştir. Bu çalışmada, Cumhur...
Masonluktaki İçsel ve İşlevsel Sorunlar… Farklı Bir Bakış
Her ne kadar Masonluk evrensel amacını bir “insanlık ülküsü” olarak nitelendiriyorsa da görülüyor ki, yüzlerce yıllık geçmişine karşın bunu gerçekleştirmek yolunda ilerleyemiyor. Çünkü Masonlukta birtakım içsel ve işlevsel sorunlar var. Bunlar tarih boyunca vardı, günümüzde geçmişe oranla farklı olsa da sürüyor. Yapılması gereken, önce bu sorunları içtenlikle eleştirmek suretiyle belirlemek… Bu yapılınca ortaya şöyle bir durum çıkıyor: Masonluğun, gerek içsel (kendi içindeki yapılanma ve çalışma tarzı) gerek işlevsel (kendi dışında hem bireysel hem kurumsal düzeydeki yapıp etmeler) bakımından bir değişim evresine girmesi gerek.
Prof. Dr. Kemal Özcan, “Atatürk Döneminde Masonluk ve Masonlarla İlişkilere Dair Bazı Belgeler” Yazısı Eleştirisi, 2019
Bilim Felsefesi, bilim insanının bir araştırmaya başlarken, ön yargısız, yansız ve bir sonuç hedeflemeden; yalnızca doğruları araştırmak üzere yola çıkması gereğini belirler. Bilimsel araştırma yönteminde, bilim insanının ön fikri olmadan, gerçeği araştırma yöntemi içinde hareket etmesi, özellikle toplumsal ve tarihsel süreçlerin araştırılmasında, değerlendirilmesinde hayati öneme sahiptir. Aksi takdirde, araştırma bilimsel olmayıp; kişinin siyasi görüşleri penceresinde, baştan belirlediği amaçlara ulaşmak için nedenler üretmek üzere yapılan, gerçek ve doğrulara kapalı, ideolojik bir çalışma olarak kalır. Bilimsel araştırmada, felsefesini çok sınırlı sözcüklerle açıkladıktan sonra, bilimsel anlamda güvenilir bir sonuca ulaşılabilmesi için, araştırmacının konu hakkında derinlemesine birikimi ve bilgisi olması gerekir. Mason Tarikatı üzerine yapılacak bilimsel araştırma ve çalışmalar; tarihsel ve toplumsal (sosyolojik) süreçler içinde, az önce kısa olarak aktarmaya çalıştığımız bilim felsefesine uygun olarak ve bilimsel yöntemlerle yapılması gerekir. Türkiye’de Akademisyenler ve Mason Tarikatı yazı dizimizimn ilki olan, YÖK Yüksek Lisans Tezlerinde Mason Locaları ve Masonluk çalışmamda, söz ettiğim yüksek lisans tezlerinin bilimsel nitelik taşımadığını; maddi vahim yanlışların yanısıra, konu hakkında derin bilgisizliğin sonucu olarak, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası kurumsal ve önde gelen üst dereceli, yönetici masonlar tarafından yönlendirildikleri, Mason Tarikatının ideoloji ve çarpık görüşlerini savunur durumlara düştüklerini ortaya koymuştum. Bu çalışmamda, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Tarih Bölümü – Genel Türk Tarihi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Kemal Özcan’ın “Atatürk Döneminde Masonluk ve Masonlarla İlişkilere Dair Bazı Belgeler” yazısını değerlendireceğim. Prof. Dr. Necmettin Erbakan, siyasi kimliğinin ötesinde, Makina Mühendisliği alanında uluslar arası boyutta önemli bir bilim insanıydı ve alanında çok önemli bilimsel araştırma ve sonuçlar ürettiği bilinen bir gerçektir. Necmettin Erbakan Üniversitesi akademisyenlerinin de, Üniversitelerine adını veren Necmettin Erbakan’ın bilimsel kimliğine yakışır araştırmalar ortaya koymalarını beklemek hakkımız olsa gerek. Prof. Dr. Kemal Özcan’ın yazısını, nesnel ve ön yargısız; kullandığı kaynak ve belgelerin bilimselliğini, çalışmasını da tarihsel ve toplumsal gerçekler açısından değerlendireceğim. Masonluk hakkında genel bilgi ve birikim düzeyini de değerlendirip, bağımsız kalabildiği ya da Mason tarikatı resmi görüşleri doğrultusnda etki ve yönlendirme altında kalıp, kalmadığını yorumlayacağım.
Niçin Masonluk Değil Adlı Kitap ve Eleştirisi
Niçin Masonluk Değil?, 1984
Türkiye’nin ünlü gazeteci yazarlarından İlhami Soysal’ın 1980’li yıllarda, karşı olduğu konular üzerine “Niçin Değil?” ortak başlığı altında yayımlanmış olan dokuz kitabının sonuncusu, Masonluk üzerine… Kapsamında önce “mason” ve “Masonluk” üzerine tanımlar veriliyor. Bu bağlamda gerek doğrudan Masonluk ile bağlantılı bazı kitaplardan gerekse sözlüklerden alıntılar aktarılıyor. Ardından birtakım ayrıntılara giriliyor, Masonluğun tarihçesi üzerine özellikle seçilmiş örnekler geliyor. Konu Türkiye’deki Masonluğa gelince, onun da tarihçesi özetleniyor. Mason olan kimi ünlülerin isimleri sıralanıyor, listeler düzenleniyor. Masonluğun ülke çapında kendi içindeki sorunlar, özellikle ayrışma üzerinde duruluyor. Bütün bunlardan sonra da Masonluğun niçin uygun görülmediği anlatılıyor. Ancak bu çalışma sadece söz konusu kitabın aktarımından ibaret kalmıyor. İlhami Soysal’ın anlatımlarında birçok yanlış var. Bunların her biri teker teker ele alınarak, bunların üzerine topluca değil, her birinin geçtiği paragrafın hemen arkasından bir eleştiri ya da yanlışın yerine doğrunun belirtilişi bulunuyor. Bu eleştiriler, neredeyse özgün kitabın yarısı kadar yer tutuyor.
Mason Tarikatı ve Emperyalizm I (Eski üyenin kalemiyle)
Mason Tarikatı ve Emperyalizm I , 2019
ÖNSÖZ YERİNE MASON, MASONLUK MASON TARİKATININ TOPLUMSAL TEMELLERİ VE KURULUŞU MASONLUĞUN DİNİ KÖKENİ VE ÖĞRETİSİ MASONLUKTA KADIN KONUSU YA DA KORKUSU MASON TARİKATININ ÖRGÜT YAPISI MASON TARİKATININ YAYILIŞI
Masonluktaki Ritler Konusunda Bir Derleme
Masonlukta rit, “Masonluğun öğretimini bir dereceler dizgesi içinde toplayan ve belirli bir şekildeki uygulamalarla verilmesini sağlayan bir yöntem.” olarak tanımlanabilir. Bu sözcük geçtiği zaman, bir yüksek ya da filozofik dereceler sistemi dile getiriliyor demektir. Tarih boyunca Masonlukta çok sayıda rit görülmüştür. Bunlardan pek azı günümüze kadar gelebilmiştir. Şimdilerde ancak on kadar mason ritinin varlığından söz edilebilir. Bazı mason ritleri, derecelerinin sayısı ve bu derecelerdeki masonlara verilen sıfatlar (unvanlar) bakımından diğerlerinden hayli farklıdır. Ancak bu farklılıklara karşın, birçok mason ritinin öğretim kapsamı bakımından birbirlerine pek benzer olduğu da görülür. Bu da bir ritin derece sayısının, o riti temel niteliğini yansıtmadığının göstergesidir. Bazı ülkelerde, öteden beri sadece bir tek ritin uygulandığı görülür. Türkiye de onlardan biridir. Aynı anda birden çok ritin uygulandığı ülkeler de vardır. Masonluktaki ritler öncelikle Avrupa’da doğmuş olmakla birlikte, çoğunun geliştirilmesi ve günümüze yansıtılması Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşmiştir. Onu İngiltere ve Fransa izler. Günümüzdeki en yaygın mason ritleri şunlardır: Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti, York Riti, İngiliz Masonluğu Sistemi, Memfis-Mizraim Riti, Fransız Riti.