Erken Çocukluk Dönemi Bağlamında Geleceğin Öğretmenlerinin Cinsiyetçi Tutumları (original) (raw)
Related papers
Okul Öncesi Öğretmenlerinin Cinsel Eğitime İlişkin Görüşleri
Çocuk, Edebiyat ve Dil Eğitimi Dergisi - ÇEDED , 2019
Okul öncesi eğitim çocuğun tüm yaşamında etkili olacak bilgi ve becerilerin kazanıldığı dönemdir. Bu dönemde çocuğa sunulan eğitimlerden biri de cinsel eğitimdir. Okul öncesi dönemde cinsel eğitimin nasıl sunulması gerektiği araştırmacılar tarafından tartışılan bir konu olmuştur. Okul öncesi dönemde cinsel eğitimin içeriği; çocukların cinsel içerikli soruları, bedenini tanıması ve istismara karşı korunması şeklinde gruplandırılmaktadır. Bu eğitimin sunulmasında okul öncesi öğretmenlerinin bilgi düzeyi, çocuklara ve ailelere yaklaşımı önemli görülmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda çalışmanın amacı, okul öncesi dönemde cinsel eğitime yönelik okul öncesi öğretmenlerinin görüşlerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubu 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Şırnak ilinin, Silopi ilçesinde okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan 41 okul öncesi öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmada veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan görüşme formuyla toplanmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz ve içerik analizi tekniğiyle analiz edilmiştir. Sonuç olarak okul öncesi öğretmenlerinin cinsel eğitimin içeriği ve kazandırılması hedeflenen beceriler konusunda kısmen yeterli oldukları ve cinsel eğitim sunma konusunda isteksiz oldukları belirlenmiştir.
Cumhuriyet International Journal of Education, 2020
Bu arastirma, ogretmenlerin cocuk cinsel istismarinin bildirimine yonelik tutumlarini etkileyen etmenlerin incelenmesi amaciyla yapilmistir. Arastirmanin calisma grubuna, 2019-2020 egitim-ogretim yilinda Afyonkarahisar merkez ilcelerinde Milli Egitim Mudurlugune bagli anaokullari ve ilkokullarda gorev yapan 213 sinif egitimi ve 207 okul oncesi ogretmeni dahil edilmistir. Arastirmada veri toplama araci olarak, ogretmenlerin kisisel bilgilerini belirlemek amaciyla "Genel Bilgi Formu" ve ogretmenlerin cocuk cinsel istismarinin bildirimine yonelik tutumlarini belirlemek amaciyla “Cocuk Cinsel Istismarinin Bildirimine Yonelik Ogretmen Tutum Olcegi” kullanilmistir. “Cocuk Cinsel Istismarinin Bildirimine Yonelik Tutum Olcegi” den elde edilen veriler sonucunda; ogretmenlerin cinsiyetlerine, ogretmenlerin mezun olduklari programa, okul oncesi ogretmenlerin meslekteki kidemlerine, ogretmenlerin cocuk ihmal ve istismari konusunda egitim alma durumuna, ogretmenlerin Milli Egitim polit...
Okul Yöneticilerinin Çocuk Cinsel İstismarını Bildirmeye Yönelik Tutumları
Turkish Studies-Educational Sciences, 2019
Bu araştırmada, okul yöneticilerinin çocuk cinsel istismarını bildirmeye yönelik tutumlarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırmanın katılımcılarını okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim kurumlarınd görev yapan 340 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri Choo, Walsh, Chinna ve Tey'in (2013) geliştirdiği, Akın ve ark. (2013) tarafından Türkçeye uyarlanan "Çocuğa Yönelik Cinsel İtismar Tutum Ölçeği"nin Türkçe Formu kullanılarak elde edilmiştir. Verilerinin analizinde betimsel istatistiklerin yanı sıra, t-testi ve ANOVA uygulanmıştır.
Öğretmen Adaylarının Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Tutumlarının İncelenmesi
2015
Amac: Cinsel istismar, bagimli ve gelisimsel olarak olgunlasmamis cocuklarin tam olarak kavrayamadiklari, bilerek onay verme durumunda olmadiklari ve aile rollerine ait sosyal tabulari ihlal eden herhangi bir cinsel faaliyettir. Cinsel istismar son yillarda siklikla gorulen toplumsal sorunlardan biridir. Bu sorunun azaltilmasi icin onleme calismalarinin yapilarak gerekli tedbirlerin alinmasi ve toplumun bu konuda bilinclendirilmesi gerekmektedir. Erken cocukluk yillarindan itibaren ev ortami disinda cocuklar zamanlarinin buyuk bir bolumunu okul ortaminda ogretmenleri ile birlikte gecirmektedir. Cinsel istismara yonelik tedbirlerin alinabilmesi icin ozellikle ogretmen adaylarinin ogretmenlik egitimleri sirasinda bu konu hakkinda bilgilenmeleri ve olumlu tutum gelistirmeleri cok onemlidir. Bu noktadan hareketle arastirma, ogretmen adaylarinin cocuga yonelik cinsel istismar tutumlarinin incelenmesi amaciyla yapilmistir. Gerec ve Yontem: Arastirmanin calisma grubunu, Afyon Kocatepe Univ...
Çocuğa Yönelik Cinsel Şiddetin Engellenmesinde Okul Öncesi Öğretmenlerin Görev ve Sorumlukları
Cinsel istismar, henüz cinsel gelişimini tamamlamam ş , bağ ml ya da herhangi bir engeli dolay s yla onay verme durumunda olmayan bir çocuğun/ergenin bir erişkin taraf ndan, tehdit, korku, bask ya da kand rma yolu kullan larak, sosyal, dinsel ve hukuksal tabular ihlal ederek cinsel anlamda kullan lmas durumunu ifade eder. Çocuklar n cinsel istismara maruz kalmalar onlar için, hem bu suça teşebbüs eden sald rgan için hem de toplum için psikolojik ve sosyal sonuçlar , yasal ve ahlaki boyutlar ve yapt r mlar olan önemli bir sorundur. Bu sorun gelişen teknolojinin d ş tehlikelere karş s n rlar kald rmas yla ile daha da büyümektedir. Bunda ebeveynlerin istismar n gerçekleşebileceği mekân ve kişilere yönelik sahip bilgiye sahip olmas da etkili görülebilir. Örneğin, çocuk cinsel istismar hakk ndaki genel bir yanl ş inan ş, cinsel istismar n parklar, ss z sokaklar, karanl k yerler ve boş inşaat sahalar vb. yerlerde olduğudur. Oysaki evde, okulda, sokakta ya da yurtta cinsel istismara maruz kalm ş mağdur edilmiş çocuk say s oldukça yüksektir Snyder, 2000). Bireylerin bu gerçeklerin fark nda olmamalar mevcut tehlikelere karş tedbir almalar n engellemektedir. Çocuk st smar na yönel k get r len farkl bak ş aç lar , alan ç nde onu aç klayan farkl yaklaş mlar n ortaya ç kmas na neden olmuştur. Bunlardan t bbi yaklaş ma göre, ruhsal bir bozukluk ya da dengesizlik sebebiyle kişi çocuk istismar nda bulunabilmektedir. Yani ist smar davran ş , bu ruhsal bozukluk ya da dengesizliğin bir yans mas olarak vuku bulmaktad r. Benzer şek lde sosyal destek yaklaş m , duygusal ve madd boyutta çok az ya da h ç destekley c bağ olmayan, kend n toplumdan soyutlam ş bireylerin çocuklar istismar etmeye eğ l ml olduklar görüşünü savunur (Topçu, 2009: 183). Sosyolojik modellerden ekoloj k yaklaş m ve sosyal etkileşim yaklaş m ise, b rey n davran şlar n n onun sosyal çevre temel nde değerlend r lmes gerekmektiğini savunur Topçu, 2009:161). İhmal ve st smar n ortaya ç kmas ya da görülme s kl ğ n n temel nde b reyler n çevre le etk leş mler yer al r. et şk n ya da st smar geçekleşt ren b rey n geçm ş yaşam nda maruz kald ğ st smar oran ve b rey n yaşad ğ toplumsal çevre bu st smar davran ş n pek şt rmeye ne kadar meyilli ise, bireyde de o st smar etme davran ş n n oluşmas o kadar kolay olmaktad r. Dolay s yla st smar n kayda değer b r bölümü ebeveynler n ya da çevren n çocuklar eğ tme ya da d s pl ne etme amaçlar doğrultusunda gerçekleşir (Tugay, 2008: 15). Konuyu ele alan önemli yaklaş mlardan bir diğeri ise sosyal öğrenme yaklaş m d r. Bu yaklaş m, istismar n gözlem ya da deneyim sonucunda öğren len b r davran ş olduğunu kabul eder. Buna göre, çocukluk y llar nda st smara maruz kalan çocuklar n, yet şk n b rer anne baba olduklar nda st smar eylem n gerçekleşt rme olas l klar yüksektir. Bu durum Ol ver ve Taylor taraf ndan Kuşaklar H potez olarak adland r lmaktad r. Özellikle istismarla ilişkili farkl düzeylerdeki travmat k yaşant lar, ler yaşlarda ş ddet çeren eğ l mler gösterme olas l ğ na da yol
Türkçe Öğretmeni Adaylarının Toplumsal Cinsiyet Algıları
Türkçe Öğretmeni Adaylarının Toplumsal Cinsiyet Algıları, 2019
ÖZET Bu araştırmanın amacı, Türkçe öğretmeni adaylarının toplumsal cinsiyet algılarını belirlemektir. Bu amaçla çalışmada Türkçe öğretmeni adaylarının toplumsal cinsiyet ile ilgili görüşlerinin; cinsiyet, yaş, sosyokültürel ve sosyoekonomik durum, ebeveynlerinin eğitim durumları ve meslekleri, katılımcı not ortalamaları ve sınıf düzeyleri değişkenlerine göre istatiksel olarak anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Araştırmada, nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini basit şeçkisiz örneklem yöntemiyle oluşturulan 137 Türkçe öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Çalışmada, Altınova ve Duyan (2013) tarafından geliştirilen "Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verilerinin analizi SPSS 21.0 istatistik paket programından yararlanılarak yapılmıştır. Verilerin analizinde frekans, yüzde, aritmetik ortalama, t-testi, crosstab, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) gibi istatiksel tekniklerden yararlanılmıştır. Araştırmada uygulanan "Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği"ne göre Türkçe öğretmeni adaylarının toplumsal cinsiyet algılarının yüksek olduğu belirlenmiştir. Türkçe öğretmeni adaylarının toplumsal cinsiyet algılarının cinsiyet değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde farklılaştığı belirlenmiştir. Katılımcıların görüşlerinin yaş, yaşanılan yer, aile ekonomik durumu, anne-baba eğitim durumu, anne-baba mesleği, not ortalaması ve sınıf değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Cinsiyet, toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet algısı, Türkçe öğretmeni adayları. ABSTRACT The research aims to identify Turkish teacher candidates' social gender perceptions. Fort his purpose, the opinions of turkish teacher candidates on social gender perception was searched to Show wether there is a significant statistical differences based on; gender, age, sociocultural and socioeconomic situation, parents education and jobs, participant's class levels and grade avarages. In this research, descriptive scanning model was used. The sample o this research consists of 137 Turkish teacher candidates who were formed by simple non-sampling method. The study employed "Perception of Gender Scale" developed by Altınova and Duyan. The analysis of the quantitative data of the study was performed by means of SPSS 21.0 statistical analysis software program. The statistical methods such as frequency, percentage, arithmetic mean, t-test, crosstab, one way analysis of variance (ANOVA) were utilized in the analysis of the data. Based on 'Social 1 Bu makale, Melike Kuluroğlu Sevinç tarafından hazırlanan ikinci yazar danışmanlığında hazırlanan yüksek lisans çalışmasının bir bölümüdür.
ULUSLARARASI HAKEMLİ İNSAN VE SANAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2021
Ahlaki değerler kavramı insanlık tarihi boyunca sorgulanan ve üzerinde tartışmaların devam ettiği dinamik bir konu olmuştur. Örgün ya da yaygın eğitim yoluyla insanlara kazandırılmak istenen ahlaki değerler, çoğunlukla toplum hayatında yaşanan ahlaki sorunlar nedeniyle sıklıkla sorgulanmaktadır. Ahlaki ölçütlerin zaman içerisinde toplum yapısında meydana gelen değişimle birlikte çeşitlenmeye başladığı ve bunun sonucunda ahlak eğitimine bakış açılarının değiştiği görülmektedir. Bu durum ahlak eğitiminde kuramsal bir çerçeve çizilmesini zorlaştırmıştır. Özellikle son yıllarda evrensel ahlaki değerlerin neler olduğu ve bireye nasıl kazandırılması gerektiği konusu eğitim kurumlarının üzerinde çalışma yaptığı konulardan biri olmuştur. Yapılan bu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin evrensel ahlaki değerlere ne ölçüde sahip oldukları, bilişsel, duyuşsal ve davranışsal açıdan cinsiyet ve sınıf değişkenleri dikkate alınarak mevcut durumlarını belirlemektir. Bu doğrultuda araştırmada nicel araştırma yönteminden betimsel model kullanılmıştır. Çalışma, Kocaeli ili Gölcük ilçesinde MEB’e bağlı beş devlet ortaokulunda toplamda 562 öğrenciye Evrensel Ahlaki Değerler Ölçeği uygulanmıştır. Çalışma sonucunda kız öğrenciler ile 5. sınıflar lehine evrensel ahlaki değer puanları toplamında anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Çalışma kapsamında ortaokul öğrencilerinin 5,6,7 ve 8. sınıflar düzeyinde bilişsel, duyuşsal ve davranışsal anlamda sınıf seviyesi arttıkça ahlaki değer puanlarının azaldığı belirlenmiştir
Ders Kitaplarında Cinsiyetçilik ve Öğretmenlerin Cinsiyetçilik Algılarının Saptanması
fe dergi feminist ele, 2010
Bu araştırma, ilköğretim okullarında 1-5. sınıflarda okutulmakta olan ders kitaplarını cinsiyetçilik açısından incelemek ve bu okullarda görev yapan öğretmenlerin cinsiyetçilik algılarını saptamak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, öğretmenlerin eğitim uygulamalarında ve algılarındaki cinsiyetçiliği belirlemek için, araştırma ekibi tarafından 63 sorudan oluşan bir anket hazırlanmıştır. Sözkonusu anket, 60 seçmeli soru, 2 açık uçlu soru ile 1 öğretmenin önerilerinin tespit edildiği sorulardan oluşmaktadır. Ders kitapları resim ve metinleri cinsiyetçilik açısından değerlendirilmiş, bu değerlendirme yapılırken kız ve erkek çocukları sayısal değerleri, bulundukları mekanlar, iletişim halinde gösterildikleri bireyler ve cinsiyetlere önerilen meslekler açısından ele alınmıştır. Yapılan araştırma sonucunda öğretmenlerin toplumsal yapıda, okul ortamında, sınıf içi değer ve uygulamalarında ve ders kitaplarında cinsiyetçilik algısına sahip oldukları görülmüş ve ders kitaplarının resim ve metin analizlerinde cinsiyetçi tutumlar saptanmıştır. Öğretmenlerin cinsiyetçilik algıları, kız-erkek öğrencilere karşı tutumları, kişisel yaşamlarında cinsiyetçilik içeren değerleri, toplumsal cinsiyet algıları, iş yerinde yaşanan mobbing algıları ve ön kabulleri saptanarak ölçülmüştür. Anahtar Sözcükler: Ders kitaplarında cinsiyetçilik, cinsiyet ayrımcılığı, eğitimde cinsiyetçilik. Gender Differences in Textbooks and Teachers' Gender Perceptions This research has been made to determine sex perception of teachers who are working in primary schools and examine the text books which are thought in primary schools from the point of view of gender. With this purpose, a questionarre was given to teachers for data collection. At the same time, textbook pictures and passages were evaluated to determine the number of boys and girls, the place they had been, the people they had been on contact and adviced jobs for different sexes. As a result of the research in the social structure at the school, the teachers and the passages and pictures in textbooks were determined to have gender bias. Comittees who struggle against sex perception should choose textbooks and the teachers should be conscious about this subject. The struggle against sex perception should include all the society.
Okul Yöneticilerinin Öğrencilerin Cinsel İstismarına Yönelik Görüşleri
Eğitim Yönetimi Araştırmaları (e-kitap), 2017
Çocuk istismarının bir boyutu olan cinsel istismar, bir çocuğu herhangi bir cinsel eylemi gerçekleştirmek, cinsellik içeren görüntüler üretmek için bu tür davranışları sahneletmek ya da taklit ettirmek amacıyla çocuğu istihdam etmek, kullanmak, ikna etmek, kandırmak, teşvik etmek ya da zorlamaktır. Çocuğu eğitip‐öğretmenin yanı sıra güvenliğini de sağlaması beklenen, hatta sunduğu eğitim hizmetiyle cinsel istismar dâhil, çocuk istismarının önüne geçmek için etkin olması gereken eğitimciler maalesef bizzat istismarcı olabilmektedirler. Buradan yola çıkarak, bu araştırma eğitimcilerin öğrencilere uyguladığı istismar olgusu üzerine, okul yöneticilerinin görüşlerini almak amacıyla yapılmıştır. Maksimum çeşitlilik tekniğiyle belirlenen çeşitli düzey ve tür okullarda görev yapan 10 okul müdürüne cinsel istismarın tanımı, okulda cinsel istismarın engellemesi, cinsel istismar vakalarında atılması gereken adımlar, cinsel istismarın gizli kalmasının nedenleri ve okulda cinsel istismarın etkilerini azaltmak konusundaki görüşlerini almak amacıyla 12 yarı‐yapılandırılmış görüşme sorusu yöneltilmiştir. Betimsel analiz yaklaşımıyla çözümlenen görüşmeler sonucu 21 tema ve 90 koda ulaşılmıştır. Okul müdürlerinin cinsel istismarı tanımlarken cinsel davranışın ne olduğu konusunda benzer fikirlere sahip oldukları ancak kurbanların cinsiyeti veya rızası olup olmaması konusunda ayrıştıkları görülmüştür. Okulda cinsel istismarın önlenmesi konusunda ise öğretmenlere yönelik tedbirler daha fazla olmak üzere, az da olsa öğrenciye yönelik tedbirler de paylaşılmıştır. Okul müdürleri cinsel istismar vakasıyla karşılaştıklarında derhal resmi kurumlara bilgi verilmesi gerektiğini belirtmişlerse de kendi değerlendirmelerini ya da uyarılarını yaptıktan sonra resmi makamlara bildirdiklerini belirten okul müdürleri de olmuştur. Cinsel istismarın gizli kalmasının sebebi olarak toplumsal baskı her görüşmede işaret edilmiştir. Son olarak okulda cinsel istismarın etkilerini azaltmak konusunda çok az tema ve kod olması dikkat çekicidir. Bulgular ışığında uygulayıcı ve araştırmacılara öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: cinsel istismar, öğrenci, öğretmen, okul müdürü