Bilim ve Sanat Merkezi Öğrencilerinin Veri Okuryazarlıklarının İncelenmesi (original) (raw)
Related papers
DergiPark (Istanbul University), 2022
Bu çalışmanın temel amacı ortaokul öğrencilerinin beceri temelli fen sorularına yönelik görüşlerini incelemektir. Bu kapsamda karma araştırma deseni kullanılarak bir çalışma yürütülmüştür. Çalışmanın nicel bölümünde tarama deseni kullanılarak bir tutum ölçeği geliştirilmesi hedeflenmiştir. Belirtilen doğrultuda öncelikle 30 maddelik bir aday ölçek hazırlanmıştır. İlgili ölçeğin geçerlik ve güvenirliğinin sağlanması için gerekli uzman görüşü alınmış ve istatistiksel analizler yapılmıştır. Analizler sonucunda iki faktörden oluşan 19 madde içeren bir ölçek elde edilmiştir. Geliştirilen ölçek daha sonra 117 kişiden oluşan ikinci bir öğrenme grubuna uygulanmıştır. Elde edilen veriler frekans ve yüzde bilgileri dikkate alınarak tablolaştırılmıştır. Çalışmanın nitel bölümünde ise öğrencilerin beceri temelli sorulara ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla ikinci grupta yer alan 20 katılımcı ile yarı yapılandırılmış bir görüşme yapılmıştır. Formdan elde edilen veriler betimsel analize tabi tutulmuştur. Çalışma sonuçları katılımcıların yeni nesil soruları zor ve karmaşık bulduklarını işaret etmektedir. Bununla birlikte katılımcılar başarısızlık kaygısı hissettikleri için beceri temelli fen sorularını çözmeye karşı isteksiz olduklarını ifade etmişlerdir.
Biyoloji Öğretmenlerinin Sosyo-Bilimsel Konuların Öğretimine Yönelik Görüşlerinin İncelenmesi
Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2021
Sosyo-bilimsel konular (SBK), temeli bilimsel arastirma sonuclarina, uygulamalarina veya uygulama sonuclarinda ortaya cikan problemlere dayali olan ve cogunlukla sonuclari canli yasami, doga uzerinde etkili, toplumsal, ekonomik, politik ve ahlaki olarak tartismali konulardir. Bu anlamda, ogrencilerin bilimsel okuryazar olarak elestirel dusunme becerilerini kullanarak gelecekle ilgili karar verme surecinde aktif rol alicilar olarak SBK konularindaki egitimleri toplumsal boyutta son derece onemlidir. SBK ogretiminde ise fen bilimleri ve biyoloji ogretmenlerinin diger alanlara gore ogrenciler uzerindeki etkisi ve ogretim programlari icerigi acisindan daha fazla one cikmaktadir. Dolayisiyla bu arastirmada, Biyoloji ogretmenlerinin SBK konularinin ogretimini ogrencilerle nasil gerceklestirdikleri ve nelere ihtiyaclari oldugunu tespit etmek amaclanmistir. Calismada nitel arastirma desenlerinden biri olan olgu bilim (phenomenology) kullanilmistir. Calisma grubu, 2017–2018 akademik yili guz...
Öğrenci̇ Hemşi̇releri̇n Sağlikli Yaşam Bi̇çi̇mi̇ Davranişlari Gazi̇antep Örneği̇
Sakarya üniversitesi holistik sağlık dergisi, 2020
Bu kesitsel tanımlayıcı çalışma Gaziantep Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü öğrencilerinin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırmanın evrenini, Gaziantep Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümündeki 900 öğrenci oluşturmuştur. Örneklem Mart-Nisan 2017' de devamsızlık kullanmayan araştırmaya katılmayı kabul eden ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları II Ölçeğini tam olarak dolduran 507 öğrencidir. Çalışmanın verileri Sosyo-Demografik Form ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları II Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Veri analizi; frekans ve yüzde dağılımları, t testi, x² analizleri kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin %80.5"i hiç sigara kullanmadığı, %87.4"ü hiç alkol kullanmadığı tespit edilmiştir. Öğrencilerin %69.4"ü düzenli egzersiz yapamadıklarını, %66.5'i günde 3-4 öğün yemek yediklerini, %43.6'sının düzenli beslenmediğini, %64.1"i dinlenmek için özel bir zaman ayırdığını, %72'si günde 7-10 saat uyuduklarını, %85.8'i uyku sorununun olmadığını ifade etmiştir. Bulgulara göre, ölçekten alınabilecek maksimum puan 208, öğrencilerin ölçek puan ortalamalarının 126.37±19.64 olduğu, en yüksek puanın sağlık sorumluluğu ve beslenme, en düşük puanın stres yönetimi alt ölçeğinden alındığı görülmüştür. Sonuç: Hemşirelik öğrencilerin sağlıklı davranış biçimlerini iyileştirmek ve korumak için, okullardaki eğitim müfredatına yer verilmeli, öğrencilerin sağlıklı yaşam biçimi konusunda eksik kaldıkları konuları belirlemeleri, verilen sağlık eğitiminin, olumlu sağlık davranışlarına dönüşüp dönüşmediğinin, bilimsel çalışmalarla desteklemeleri ve gerekli iyileştirmeleri yapmaları gerektiği önerilmiştir.
2016
De g i s en ya s am standartlarina ba g li olarak modern fen e g itiminden beklenen, duyarli ve bilincli o g renciler yeti s tirilmesidir. Gelece g in bilincli o g rencilerini yeti s tirebilmenin on ko s ulu ise o g retmen e g itimidir. Bu nedenle, cali s ma fen bilimleri o g retmen adaylarinin sosyobilimsel durum temelli o g retim yakla s imi uygulamalarina yonelik goru s leri ve cali s malarina yansitmalarinin incelendi g i nitel coklu durum ara s tirmasidir. Ara s tirma sonucunda sosyobilimsel durum temelli o g retim yakla s iminin uygulamalara dayandirilarak, o g renci merkezli olarak yurutulmesinin o g retmen adaylarinin sosyobilimsel durum temelli o g retim yakla s imina yonelik yontem, teknik ve sinif ici uygulamalar konusunda daha deneyimli olduklari belirlenmi s tir. Sosyobilimsel durum temelli o g retim yakla s imi hakkinda daha pasif bir o g retimden gecen o g retmen adaylari goru s lerini belirtirken, aktif ve daha o g renci merkezli o g retim yontemlerini onermi s olmal...
Uşak Üniversitesi Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2016
Bu çalışmada okul öncesi bir eğitim kurumunda eğitim almakta olan okul öncesi dönemi 60-72 ay aralığında 15 çocuğa ve ebeveynlerine, bilim insanının temsili hakkında oluşan imajların tutarlılığını incelemek amacıyla, Çermik (2013) tarafından geliştirilmiş yarı yapılandırılmış anket formu uygulanmıştır. Ebeveynlere bir bilim insanını düşündüklerinde zihinlerinde oluşan ilk izlenimleri çizmeleri istenmiş ve yarı yapılandırılmış anket formunu doldurmaları istenmiştir. Çocuklara ise zihinlerinde oluşan bilim insanı figürlerini çizmeleri istenmiş ve sorulan açık uçlu sorular ile sözel ifadeleri not edilmiştir. Araştırmada bilim insanının temsilinde ebeveyn ve çocuk çizimlerinde erkek figürünün baskın olduğu tespit edilmiştir. Her iki inceleme grubunun sözel ve yazılı ifadelerinde ve çizimlerinde ilk akla gelen bilim insanının erkek olduğu, benzer mekânlarda, benzer materyalleri kullanan, benzer fiziksel özelliklere sahip kişiler olduğu fark edilmiştir. Ayrıca çizgi filmlerde, sinema ve dizilerde, reklamlarda genel olarak medyada sıklıkla rastlanan bilim insanının temsili ile katılımcı çizimlerinin örtüştüğü saptanmıştır. Bu durumdan yola çıkarak medyada var olan imajların popüler kültürün etkisi ile kişide yaş farkı ya da bulunduğu ortam gözetmeksizin zihnimizde aynı temsilere neden olduğu saptanmıştır.
An Analysis On Moral Decision-Making Attitudes Of The Faculty Of Sports Sciences And School Of Physical Education And Sports Undergraduates
Bu çalışmanın amacı, spor bilimlerinin farklı bölümlerinde okuyan öğrencilerin cinsiyet, yaş, bölüm, sınıf ve branşlarının özelliklerine göre sporda ahlakı karar alma tutumlarını incelemektir. Yöntem: Çalışma grubunu Türkiye genelindeki Spor Bilimleri Fakülteleri ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksek okullarında farklı sınıflarda (1.Sınıf=259; 2.Sınıf=240, 3.Sınıf=192; 4.Sınıf=214) okuyan 905 öğrenci (499 erkek ve 406 kadın; 18-20 yaş aralığında 320 kişi, 21-23 yaş aralığında 380 kişi, 24-26 yaş aralığında 120 kişi, 27-29 yaş aralığında 37 kişi ve 30 yaş ve üstü 48 kişi) oluşturmaktadır. Bulgular: Çalışmada yer alan öğrencilerden 393’ü bireysel spor branşında, 512’si ise takım sporu branşında lisanslı olarak spor yapmaktadır. Öğrencilerden 391 kişi Antrenörlük Eğitimi Bölümü’nde, 313 kişi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü’nde, 52 kişi Rekreasyon Bölümü’nde ve 149 kişi ise Spor Yöneticiliği Bölümü’nde okumaktadır. Veri toplama aracı olarak “Altyapı Sporlarında Ahlaki Karar Alma Tutumları Ölçeği” kullanılmıştır. AMDYSQ’nun Cronbach Alpha katsayısı 0,76, test-tekrar test güvenirlik katsayısı 0,855 olarak bulunmuştur. Sonuç: Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, ahlaki karar alma tutum puanlarının kadınlarda erkeklerden, takım sporu ile uğraşan sporcuların bireysel sporlarla uğraşan sporculardan daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Yine istatistiksel açıdan farklı yaş grupları arasındaki anlamlı farka bağlı olarak “Yarışma severliğin” yaş ilerledikçe daha çok benimsendiği, “Hileyi benimsemek” ve “Adilce kazanmayı korumak” alt boyutlarında farklı bölümlerde okuyan öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Spor Bilimleri, Ahlaki Karar Alma, Fair Play, Yarışma, Adil Olma, Hile
Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi
Amaç: Bu araştırma, Türkiye’nin Orta Karadeniz Bölgesi’nde bulunan bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin uzaktan eğitim süreci ile ilgili görüşlerinin betimlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma, bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencileri ile 15 Ocak- 15 Şubat 2021 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışma örneklemini 868 lisans öğrencisi oluşturmuştur. Veriler literatür doğrultusunda araştırmacılar tarafından hazırlanan, öğrencilerin sosyodemografik özellikleri ve uzaktan eğitim süreçlerinin değerlendirmesini içeren anket formu kullanılarak, çevrimiçi ortamda toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 20 paket programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 20.6±2.32, bölümlere göre çalışmaya katılım oranı; Ebelik %20.4, Beslenme ve Diyetetik %18.9, Hemşirelik %17.2, Sağlık Yönetimi %14.2, Sosyal Hizmet %12.7, Dil ve Konuşma Terapisi %9.0, Ortez ve Protez %5.0, Odyoloji %2.8’dir.Öğrenc...
Sınıf Öğretmeni Adaylarının Elektrik Kavramına İlişkin Bilişsel Yapıları
Necatibey Eğitim Fakültesi Elektronik Fen ve Matematik Eğitimi Dergisi, 2017
Özet-Bireylerin bilgileri nasıl yapılandırdıklarını anlama eğitim araştırmacılarının önemli ilgi alanlarından birisi olmuş ve bu kapsamda öğrenenlerin bilişsel yapılarını ortaya çıkarmaya çalışan birçok araştırma yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının elektrik kavramı ile ilgili bilişsel yapılarını tespit etmektir. Bu kapsamda veri toplama aracı olarak bağımsız kelime ilişkilendirme testi kullanılmış ve veriler içerik analizi yapılarak çözümlenmiştir. Ayrıca katılımcılardan, elektrik uyarıcı kelimesi ile ilişkili cümleler oluşturmaları istenilmiş ve oluşturulan cümleler önceden belirlenen kategoriler dikkate alınarak analiz edilmiştir. Çalışmanın örneklemini, eğitim fakültesi 3. sınıfta öğrenim gören toplam 35 sınıf öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Elde edilen bulgular, katılımcıların uyarıcı kelime olarak sunulan elektrik kavramına ilişkin zihinlerinde yer alan kelimelerin 9 kategori altında toplandığını ortaya koymuştur. "Elektrik devre elemanları" olarak belirlenen kategorinin ön plana çıktığı görülmüştür. Öğretmen adaylarının elektrik kavramıyla sıklıkla ilişkilendirdikleri kelimelerin ampul, ışık, akım, direnç, anahtar ve pil olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öğretmen adaylarının elektrik kavramını, temel düzeydeki bilgiler çerçevesinde ilişkilendirdikleri ve ileri düzeyde bilgiye dayalı kelimelerle/kavramlarla ilişkilendirmedikleri görülmektedir. Anahtar kelimeler: bilişsel yapı, kelime ilişkilendirme testi, sınıf öğretmen adayı, elektrik Genişletilmiş Özet Giriş Bireylerin bilgiyi nasıl yapılandırdıklarını anlama, eğitim araştırmacılarının önemli ilgi alanlarından birisi olmuş ve bu kapsamda öğrenenlerin bilişsel yapılarını belirlemeye yönelik
Yükseköğretim ve Bilim Dergisi, 2017
Doğu düşünce dünyasında, masal, hikaye, destan, kıssa vb. mitik anlatım tarzlarıyla ibretlik olayların anlatımı yaygındır. Bu söylemlerle, dinleyenlerine, ahlaki öğütlerin verilmesi ve böylece eğitilmesi amaçlanır. Gerçeküstü olayların anlatıldığı bu söylemlerde, güçlü olan insanları, sıkıntı ve zorluklar karşısında saadetin beklediği ifade edilir. Bu tür anlatılarda, bir yandan umut yaşatılırken diğer yandan sabırlı olmak, zorluk anında dürüstlükten vazgeçmemek, güçlü olmak gibi mesajlar dinleyiciye verilir. Ancak günümüzde gerçeküstü olaylar yani mitik kurgular, çizgi film, animasyon ve bilgisayar oyunlarında canlandırılmaktadır. Bu oyunlarda ise en acımasız silahlarla, en acımasız savaşların yapıldığı ve en güçlü olanın kazandığı anlatılmaktadır. Saldırgan, acımasız ve gücü ele geçirmek için her yolu deneyebilen gençlerin yetişmesine neden olan bu oyunlar, eğitim açısından araştırılması gerektiği gibi oluşturduğu düşünme biçimi açısından da araştırılmalıdır. Bu makalede geçmişte anlatılan hikayelerdeki gerçeküstü olayların düşünülme biçimiyle, günümüz gerçeküstü olaylarının canlandırıldığı bilgisayar oyunlarındaki düşünme biçimi, dini ve ahlaki değerlerin öğretimi açısından karşılaştırılacaktır.