Türk Düşünce Si̇stemi̇ndeki̇ İki̇li̇ Yapinin Sosyoloji̇k Yansimalari (original) (raw)

Türk Sosyoloji̇si̇ni̇n Yeni̇ Çalişma Mecralari

2012

Important historical periods can be discerned throughout the developmental process of Turkish sociology, from the foundation years of the Turkish Republic to the present. However, the most decisive and fundamental transformation in this developmental trend has arguably occurred in the last twenty years. The expansion of interdisciplinary studies, especially in the tradition of the social sciences, has created a convergence between sociology and other disciplines. This situation has enabled the emergence of new topics of study in the field of sociology on one hand, while preparing the ground for proliferation and diversification of the courses taught in sociology departments. New social facts, prompted by societal change, have entered the field of sociological research. The developmental process of Turkish sociology has been characterized by new societal dynamics and social phenomena, whereby the fields of sociological study have accordingly changed dependent on this developmental pr...

Türki̇ye’De Sosyoloji̇ni̇n 100 Yillik Bi̇ri̇ki̇mi̇ Üzeri̇ne Bazi Tespi̇tler

Istanbul Journal of Sociological Studies, 2015

Bu makalede, 100 yıllık Türk sosyoloji tarihi ile ilgili olarak bazı çıkarımlar, değerlendirmeler ve sınıflandırmalar yapılmaktadır. Türkiye'de sosyolojinin kazandığı genel özellikler, eğilimler ile sosyologların araştırma alanlarının, yönelimlerinin neler olduğu tespit edilmeye çalışılmaktadır. 100 yıllık Türk sosyoloji tarihi ile birlikte Batı'dan aktarılan ve benimsenen ekollere, yaklaşımlara, paradigmalara değinilmekte; temel etkene, süreklilik ve kopuşlara yer verilmektedir. Yine bu makalede, Doğu toplumlarının ve Türk toplumunun Batılı toplumlardan farklılığı üzerine görüşler, kuramlar üreten sosyologlara dikkat çekilmektedir. Türk sosyoloji tarihinde görüş ve kuramları ile öne çıkan bazı sosyologların kendileri ile özdeşleşmiş görüş ve kuramları birer cümle ile hatırlatılmaktadır.

‘Yapi-Fai̇l’ Bağlaminda İli̇şki̇sel Di̇n Sosyoloji̇si̇ Paradi̇gmasi Ve Sanal Di̇ni̇ Cemaatler

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 2020

Bu çalışma sosyoloji tarihinde yapı-fail ilişkisinin tarihsel anlamda günümüze kadar geçirdiği süreci, din sosyolojisi disipliniyle bağlantılı olarak ele almaktadır. Ayrıca çalışma, özel sosyoloji disiplinleri arasında yer alan din sosyolojisi disiplininin artık, küreselleşme ve modernleşme süreçlerinin bir sonucu olarak yaşanan iletişimsel gelişmeler ışığında, toplumsal araştırmalarda karma teorilere yönelmesini ele almaktadır. Bu bağlamda çalışma karma teori olarak ifade edilen ilişkisel sosyoloji ile din arasındaki etkileşimi sanal dini cemaatler bağlamında konu edinmektedir. Çalışmanın amacı ilişkisel sosyolojinin teorik olarak toplumsal ilişkilerden yola çıkmasının, bir yapı olarak dini ve kurumlarını açıklamadaki yöntemini ele almak ve bu durumu yapı-fail ilişkisinin tam anlamıyla çözemediği toplumsal sorunlardan olan sanal bir ortamda kurulan cemaatler üzerinden anlamaktır. Makale tarihsel dokümantasyon yöntemiyle ele alınmış ve makro bakış açısıyla oluşturulmuştur.

Türk Düşünce Sistemindeki İkili Yapının Sosyolojik Yansımaları Sociological Reflections of Bilateral Structure in Turkish Thought System

Gelecek Vizyonlar Dergisi, 2018

Özet Dil, bir milletin düşünceye ait temellerini ve düşünce altyapısını oluşturan sistemdir. Türkçede yardımcı unsur ve esas unsur adı verilen ikili bir yapı bulunmaktadır. Türklerin sosyal hayatına, yaşama şekline ve toplumun diline ait unsurlara bakıldığında ikili yapının yansımaları dikkati çekmektedir. Somut örnekler ve bulgular bu düşünce tarzının yansıması olarak karşımıza çıkar. Türk düşünce sistemindeki ikili yapıya göre Türk'ü ve Türk milletini oluşturan unsurlar, dilde olduğu gibi esas unsur ve yardımcı unsur olarak iki kısımdan oluşur. İkili yapı aileden devlete kadar topluma ait bütün kurumlarda etkisini gösterir. Bu çalışmanın amacı Türk düşünce sistemindeki ikili yapının sosyolojik yansımalarını toplum nezdinde tespit ederek ortaya koymaktır. Çalışma, nitel araştırma modeline göre desenlenmiştir. Araştırma verilerinin oluşturduğu örneklem dokümanları seçilmiş literatüre dayanmaktadır. Bununla birlikte çalışma, bir doküman incelemesi niteliği taşımamaktadır. Veriler, yazarların zaman içerisinde yaptıkları kodlamalara dayanmaktadır. Çalışma, sabit bir doküman üzerinden değil, Türk tarihinin, dilinin ve edebiyatının önemli motiflerine ve vurgularına işaret eden literatüre dayanılarak yürütülmüştür. Teori oluşturmaya yönelik bir çalışmadır. Çalışma sonucunda; Türk'ün yaşayışında ve dünya görüşünde ikili yapının var olduğu tespit edilmiştir. Bu yapının çeşitli sebeplerle bozulması, dili konuşan milletin düşünme yapısının bozulmasına, değişmesine ve yok olmasına etki edebilir. Bir milletin varlığını sürdürmesini sağlayan en önemli unsur, konuştuğu dile özgü düşünce kodlarının ve sistemlerinin davranışa ve toplum-devlet ilişkilerine yansımasıdır. Türklerde de bu ikili yapının dil ve dil bilgisi kurallarında olduğu gibi sosyal yaşantının da her alanına yansıması doğaldır. Anahtar Kelimeler: Düşünce sistemi, ikili yapı, dil-düşünce ilişkisi, sosyolojik yapı, dil-toplum ilişkisi, yardımcı unsur. Abstract Language is the system that constitutes the foundations and thought infrastructure of a nation. There is a dual structure in Turkic called auxiliary element and main element. When the elements of the social life of the Turks, the way of life and the language of the society are looked at, the reflections of the dual structure attract attention. Concrete examples and findings emerge as a reflection of this way of thinking. According to the bilateral structure in the Turkish thought system, the elements that make up the Turkic and Turkish nation consist of two parts as the main element and the auxiliary element as it is on the ground. The dual structure is influenced by all institutions belonging to the collective from the family to the state. The aim of this study is to determine the sociological reflections of the dual structure of the Turkish thought system in front of the society. The study was designed according to the qualitative research model. The sample documents formed by the research data are based on the selected literature. However, the study does not constitute a document review. The data is based on the coding of the authors over time. The study was carried out not on a fixed document, but on the literature that emphasized the important motifs and accents of Turkish history, language and literature. It is a study of theory. In the results of working; It has been determined that there are dual structures in Turkic life and world view. The corruption of this structure for various reasons can affect the spoken language of the nation's thinking structure to deteriorate, change and disappear. The most important factor in maintaining the existence of a nation is the reflection of language-specific codes of thought and systems to behavior and society-state relations. It is natural for the Turks to reflect on their social life as well as the duality of language and linguistic knowledge.

Türk Sosyoloji̇si̇ Üzeri̇ne Kisa Bi̇r Bakiş

Istanbul Journal of Sociological Studies, 2016

Sociology producing solutions for the problems of the modern societies in the West provides formulas for the modernization and the torment coming along with the modernization in Turkey. Starting with the Tanzimat Reform era in the Ottoman period, the modernization had to call the Christian West-which had been 'the other' for centuries and a historical actor that we had to struggle against-as 'the great powers' and put great effort in catching up with them. However, the intellectuals in the Tanzimat Reform era, Constitutional era, and early Republican era avoided from calling this process as the 'Westernization'. In the early Republican period, Turkish sociology began to measure the Turkish modernization while discussing the concept of the sociology and Turkish Revolutions. Following the declaration of the Republic, the intellectuals began to prepare a scientific ground for the Republic and the revolutions and set an ideological ground for the Turkish revolution. The topics for discussion were firstly explaining why we fell behind by describing the West and us, and then what we succeeded with the Turkish revolution. In this period, the modernization was minimized to industrialization and development, which made becoming 'Western' possible in a pragmatist and short way. The politics was the hot discussion topic which left no occasion to discuss the problems of the Turkish civil society that has quickly embraced the technology and the concepts which were not created by them. In the post-1980 period, Turkish sociology leaned toward the cultural problems of modern society triggered mostly by the capitalism on account of the global economic dynamics. The West was re-modernizing in a different manner and Turkish sociology was struggling to keep up with it. Globalization replacing the modernization was the topic for discussion in Turkish sociology. With the questioning of modernization and nation-state and pre-nation identities becoming visible in the public area, the sociology-the science of nation-statestarted to discuss the transnational and the national components. This article studies how Turkish modernization took its shape in the historical transformation process of Turkish sociology trapped between universality and locality, within the frame of magazines where the intellectuals expressed themselves better both within and outside the academic arena.

Türki̇ye’De Kadinlarin Si̇yasette Eksi̇k Temsi̇li̇ni̇n Sosyoloji̇k Boyutlari

Journal of International Scientific Researches, 2017

Sociological Dimensions of Missing Political Representation of Women in Turkey The political or state institution is usually shaped by the social structure. From time to time Even if is experienced practices contrary to the social structure, they are often unsuccessful. It is a fact that today women in Turkey are underrepresented in politics. This has originated the structure of the Turkish society which has formed in the historical process to a great extent. In the ancient Turks of Central Asia women are considered to be relatively more visible in politics than in later periods. At least, ıt is known that all the assumptions of the kagan are also with his wife. However, during migration from Central Asia to Anatolia at the end relation to many cultures and civilizations, ıt is thought to be a contraction woman in social life and accordingly the political appearance. Aside from this discussion available to be assessed differently from the point of view of the topic, in that period, ıt is certain that there is a decline in women's political activities throughout the World. This issue can be handled economically, educationally, religiously and culturally. On the other hand, ıt can be explained only by knowing the nature of the social structure. İn the Ottoman Empire Beginning women's rights movements that are Western influenced. Hawever, women were able to obtain the right to vote and to be elected in the first period of the Republic. On the other hand, they have never reached the desired level of representation due to the reasons caused by the traditional structure of Turkish society. More economic freedom achieved by women entering business life and the increase in education level of women, although it did provide a partial improvement in this regard, the characteristic of the Turkish society structure that has formed in the long history process continues to constitute the central and obstacle point of concern. This study, which will be discussed in this sense, ıt will focus on the relationship between women's representation in politics in Turkey and Turkish society structure.

Türk Sosyoloji̇si̇nde Metodoloji̇k Yöneli̇mler

Istanbul Journal of Sociological Studies, 2015

Türkiye'de sosyolojinin gelişimini sadece sosyoloji alanındaki değişmelerle ele almak konunun bütününü görmemizi engelleyici bir niteliğe sahiptir. Dolayısıyla bu yazıda sosyoloji ve sosyolojik düşüncenin temel belirleyicilerinden olan düşünce hayatı ve siyasi gelişmelerin hem Türkiye hem de Dünya'da yarattığı etkilerinin yanında metodolojik değişmeleri de ele alarak sosyolojinin gelişiminin daha anlamlı bir çerçeveye oturtulması amaçlanmıştır. Bu bağlamda Türk sosyolojisi açısından yöntemsel temel özelliklerin ve bu anlamdaki farklılıkların dahil edildiği bir dönemleştirme bu yazının ana karakterini oluşturmaktadır.