Küreselleşme Yerine Küyerelleşme: Sosyolojik Bir KavramınDeğerlendirilmesi (original) (raw)
Related papers
Sosyolojik Açıdan Küreselleşme Yaklaşımları
Sonçağ Yayıncılık, 2022
Sosyolojik Açıdan Küreselleşme Yaklaşımları başlığıyla küreselleşmeye dair temel konu, kavram ve yaklaşımların tanımlanması ve çalışmanın teorik ve metodolojik altyapısının tarihi bir perspektiften anlatılması amaçlanmıştır.
Küreselleşme Sorgulanıyor–I: Küreselleşme neydi?
1+1 Express, 2022
Yeni serimiz “Küreselleşme sorgulanıyor”un ilk bölümünde günümüz krizinin taşlarını döşeyen süreci mercek altına alıyoruz. 1970’li yıllardaki krizden “çıkış stratejileri”, üretimin ve sermayenin uluslararasılaşması, “zaman-mekân” sıkışması…
Küreselleşme, Bireyselleşme ve Toplumsallaşma
Erdem
Küreselleşme günümüzün en önemli olgularından biridir. Konu çeşitli yönleriyle ele alınmaktadır. Bireyselleşme sorunlarının aşılması ve toplumsallaşma süreçlerinin başarılması da küreselleşme açısından önemlidir. Hızlanan toplumsal değişmenin yarattığı ortam bireyselleşme yönünde giderek daha fazla olanak sağlama eğilimindedir. Ancak sağlıklı yollardan gerçekleşmeyen bireyselleşme çabalan kişiyi bencilliğe düşürme, bireysel özgürlükleri geliştirmek adına toplumsal uyum ve bireyler arası ilişkilerle birlikte birey ve toplum ilişkilerindeki dengeleri de bozma tehlikesi içermektedir. Bireyselleşmenin, sağlıklı olarak başanlabilmesi oranında, sağlıklı toplumsallaşma ve küreselleşmenin güvenli temelini oluşturacağım söyleyebiliriz. Bireysel, toplumsal ve küresel düzeyde ahlak sorunu giderek önem kazanmaktadır. Dünya insanlan olarak bir küreselleşme kültürü yaratmaya gereksinimimiz var. Bu aşamada bir dünya ahlakının nasıl oluşturulacağı, üzerinde düşünülmesi gerekmektedir. Değişimin düny...
Evrimsel (Dönüşümsel) Yaklaşım İle Küreselleşme Kavramı
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Programı, 2020-2021 Güz Dönemi Devlet ve Küreselleşme Final Ödevi için hazırlanmıştır., 2020
Toplumların giderek artan birleşme eğilimleri, sanayi devriminden sonra daha da artmıştır. 19. yüzyılda demiryolu gibi taşımacılıkların gelişmesi, 20. yüzyılda da otomobillerin ortaya çıkışı ve de dünya savaşları sonrası ortaya çıkan Soğuk Savaş’ın da neticesiyle teknolojik gelişmeler insanların dünyalarını küçültmeyi başarmıştır. Bu küçülüş, küreselleşme olarak tanımlanmıştır. Tabi küreselleşmenin tanımı ve anlamı kişiden kişiye değişmektedir. Aynı zamanda küreselleşme, dünyadaki son gelişmeleri açıklamak için kullanılan bir kavramdır. Bu gelişmelerin ekonomik, politik, sosyal, teknolojik ve kültürel boyutları bulunmaktadır. Aynı zamanda küreselleşmenin sonuçlarına ilişkin bir görüş birliğinden söz etmek mümkün de değildir. Bu bağlamda küreselleşme kavramına yönelik birçok yaklaşım vardır. Bu çalışmada öncelikle küreselleşme kavramı daha sonra da diğer yaklaşımlar ve özellikle evrimsel (dönüşümsel) yaklaşımın üzerinden küreselleşme kavramı açıklanmaya çalışılmıştır
Küreselleşme Üzerine Bazı Düşünceler
Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2005
Abstract : Some Observations on Globalization This study focuses on the necessity of making an analytical distinction between the concepts of ‘globalization’ and ‘globalism’ to provide an insight into current discussions of globalization. This differentiation leads us to the conclusion that the protests of the groups who call themselves as anti-globalizationists indeed are not against globalization itself but against the challenges of globalism as a hegemonic power which has emerged during this period. Keywords: Globalization, Globality, Globalism, Anti-Globalization, Anti-Globalism
2018
Öz: Her türlü bilgi, insan, mal ve sermayenin hareketliliğini ifade eden küreselleşme, akışkanlığı temsil eden bir dil yaratmıştır. Ancak son on yıllık süreçte ve özellikle de ABD Başkanı Donad J. Trump'ın göreve gelmesiyle akışkanlıkla temsil olan küreselleşme söyleminde önemli değişiklikler yaşandığı gözlenmektedir. Bu motivasyondan hareketle bu araştırma, küreselleşmenin dönemler itibariyle dünyada nasıl bir eğilim gösterdiğini ve küreselleşmenin dilinde herhangi bir değişim olup olmadığına ilişkin bir resim çizmeyi hedeflemektedir. Bu amacı gerçekleştirebilmek için Web of Science'daki (WoS) bilimsel makale özetleri (formal kaynak) ile The Financial Times (popüler kaynak) gazetesindeki haber başlıkları ve onlara ilişkin kısa özetlerden oluşturulan metinler araştırmanın verisi olarak kullanılmıştır. Söz konusu doküman ilk etapta Abstract: Globalization is defined as a worldwide process that expresses all kinds of information, people, goods, service and capital flows. While the rate of mobilization increases in some periods, it decreases in others. The aim of this research is to try to understand the change, transformation and erosion of the process that is perceived as globalization in today's mania through economic and political structures. Within this context, we try to understand the changes and transformations which took place in the world. The research is based on the document and media analysis. In order to do this aim, the scientific articles indexed in Web of Science (WoS) (formal source) and the headlines in the Financial Times newspaper (popular source) and the short abstracts were used as the data of the research. The document is divided into three periods as. Then, three documents were combined and frequency analysis was performed with Maxqda qualitative package program and the most common word was found in the document. In the final stage, the focus was on the meaning of the word in the text and accordingly, positive, negative and unrelated codes were made. Findings reveal that the spirit of globalization, which represents mobilization, entered the erosion process on economic level.
KÜRESELLEŞEN TOPLUM-YALNIZLAŞAN BĐREYLER GLOBALIZING SOCIETY-ISOLATING INDIVIDUALS
Küreselleşme, post-modern dönem ya da tüketim çağı kavramları birbirine karışmış gibi olsa da, Türkiye için 1980 ve sonrasını kapsamaktadır. 1980 Askeri Müdahalesi ile Amerika'ya ve özünde küresel ekonomiye tamamen teslim olan ülke, tüketim çağını bu tarihten sonra yakalamış; ekonomik mallar bakımından bir bolluk dönemine girmiş, fakat refah açısından aynı bollaşmayı sağlayamamıştır. "Homo-economicus"tan, "tüketimus" insanına geçiş dönemi hayli sancılı olmuş, kapitale ve iş imkânlarına doğru olan yoğun göç şehirlerde gettolaşmayı ve aynı zamanda kaynaşmamışlık hali olan "kültürsüzlüğü" beraberinde getirmiştir. Pek çok bölgede "melez kültür söyleni yalnızca bir idealden ibarettir ve gerçekte nadiren rastlanmaktadır. Geleneksel bağlarından kurtulan birey, hangi yaşta olursa olsun kalabalıklar içerisinde yalnızdır ve bu yalnızlığını yenmenin geleneksel olmayan yollarını aramakta, her seferinde hayal kırıklığına uğramaktadır. Şehirler gitgide alışveriş merkezlerine benzemekte, bu alışveriş merkezleri tüm yaşam alanlarına örnek olurken tektipleşmeyi beraberinde getirmektedir. Küreselleşmenin getirdiği yoğun göçler, "süper-şehirler"i büyütürken, birbirlerine karışan kültürler melezleşmemekte, kültürsüzlüğü yaratmaktadır. Tüketim kültürü yalnız bireye, her şeye para sayesinde kolaylıkla ulaşabileceğini salık vermekte, o daha bir yanılgıdan uyanamadan kendisini bir başka yanılgının içerisinde bulmaktadır. Bu yazı, bir tüketim toplumuna dönüşen Türkiye'yi yaşam alanları boyutlarında incelemek ve küreselleşme yalanı ile insanların yalnızlaştırılmasına eleştirel bir bakış açısı getirme amacı ile yazılmıştır.