Öğretmenlerde Bel Ağrısı İle İlişkili Faktörlerin Belirlenmesi (original) (raw)
Related papers
Sağlik Personeli̇nde Bel Ağrisi Ve Bel Ağrisini Etki̇leyen Faktörler: Kesi̇tsel Bi̇r Çalişma
Kocatepe Tıp Dergisi, 2021
Sağlık hizmet alanı, özellikle de hastaneler, çalışma ortamı iş sağlığı ve güvenliği bakımından önemli riskler taşımaktadır. Bu çalışma, sağlık çalışanlarında bel ağrısı görülme sıklığı ve bel ağrısını etkileyen faktörlerin incelenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Araştırmanın evrenini Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan sağlık personeli oluşturmuştur. Sağlık personeli sayısı; 207 doktor, 368 hemşire, 166 ebe ve 283 diğer sağlık personeli olmak üzere toplamda 1024'tür. Araştırmada herhangi bir örneklem seçilmemiştir. Cevaplılık oranı % 48.8 (500 kişi) olmuştur. Veri toplama aracı olarak sağlık çalışanlarının sosyodemografik özelliklerine ilişkin soru formu ve Oswestry Bel Ağrısı ölçeği kullanılmıştır. BULGULAR: Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının % 67.4'ü kadın olup yaş ortalaması 36.43±8.28 olarak bulunmuştur. Araştırma kapsamına alınan kişilerin % 55.0'i bel ağrısı olduğunu, bel ağrısı olduğunu söyleyenlerin de % 91.5'i bu ağrının işe başladıktan sonra başladığını ifade etmiştir. Egzersiz yapma durumu tüm çalışanlarda değerlendirildiğinde, istatistiksel olarak bel ağrısı olanlarla olmayanlar arasında anlamlı fark bulunmuştur. Egzersiz yapanlar yapmayanlara göre daha az bel ağrısı ile karşılaşmaktadır (p=0.019). Tüm çalışanlarda Oswestry Ölçeği puan ortalamaları 33.78±1.37 olarak bulunmuştur. Kadınlarda erkeklerden daha yüksek olduğu görülmüştür. Hemşire/ebelerin bel ağrısı skoru puan ortalaması, doktorların puanından yüksek bulunmuştur (p<0.001). SONUÇ: Sonuç olarak araştırmamız kapsamına alınan kişilerin yarısından fazlası bel ağrısı olduğunu ifade etmişlerdir. "Oswestry ölçeği"nden aldıkları puanların ortalamaları tüm çalışanlarda 33.78±1.37 olarak bulunmuştur. Sağlık personelinde bel ağrısının azaltılması ve sağlıklı çalışmaları için iş ortamlarının mutlaka ergonomik açıdan değerlendirilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Bİrİncİ Basamakta Yaşam Boyu Bel Ağrısı Sıklığı ve İlİşkİlİ Sosyal ve Mesleksel Rİsk Etmenlerİ
Gazi Medical Journal, 2010
Bel ağrısı tüm dünya'da yaygınlığı, yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkisi, neden olduğu işgücü kaybı, tanı ve tedavi harcamalarındaki yükseklik nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bel ağrısı (BA) ile tarihin tüm dönemlerinde sağlık sorunu olarak karşılaşılmış olup, bel ağrısı hakkındaki ilk yazılı belgeler MÖ 1500 yıllarına kadar uzanmaktadır. BA'na tüm kültür ve etnik gruplarda rastlanılmaktadır. 1,2,3 Bel ağrısı hastaya yaşattığı fiziksel güçlüklerin yanında, kişiye ve ailesine duygusal, ekonomik ve sosyal açıdan ağır bir yük getirmektedir. Toplumda bel ağrısı yıllık insidansı %5, sıklığı %90'lara ulaşmakta olup oldukça sık karşılaşılan bir sağlık sorunudur. 4,5 45-54 yaş grubunda sıklık en yüksektir. 6 Bel ağrısına neden olan çok sayıda sosyal ve mesleksel risk etmeni vardır. Ağır bedensel iş yapanlarda, psikolojik stresi olanlarda daha fazla görülmektedir . Türkiye'de bel ağrısına neden olan kişisel ve özellikle mesleksel risk etmenlerini saptamaya yönelik araştırmalar henüz yeterli sayıda değildir. Bu çalışmada da birinci basamakta yaşam boyu bel ağrısı (YBBA) sıklığı ile etkili olabilecek sosyal ve mesleksel risk etmenlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
2006
ÖZET Bu araştırma, Atatürk Üniversitesi öğrencilerinin öğrencilerin ağırlık durumlarını değerlendirmek ve bu durumu etkileyebilecek faktörleri ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırma Mayıs-Haziran 2004 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmanın evrenini; Atatürk Üniversitesi Merkez Kampüsünde örgün eğitim gören 17.000 lisans öğrencisi oluşturmuştur. Araştırma kapsamına alınan öğrenci sayısı 1250 olarak belirlenmiş, ancak araştırmaya katılım hızı %89.6 (1120 kişi) olmuştur. Basit rastgele yöntemle her fakülteden hangi sınıfın örnekleme dahil edileceği belirlenmiştir. Belirlenen sınıftaki tüm öğrenciler araştırma kapsamına alınmıştır. Erkek öğrencilerin yüzdesi %60.6, bekar öğrencilerin ise %96.9'dur. Öğrencilerin ortalama yaşları 21.6 ± 1.9 yıl, ortalama beden kitle indeks (BKİ) değeri 21.9 ± 2.7 kg/m 2 'dir. Aşırı kilolu ve obezite prevalansının erkek öğrencilerde, zayıflığın ise kızlarda daha fazla olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin beslenme öğrenimi alma, sigara içm...
The aim of this study is to examine the relationship between various family factors, such as education style, family income, owning an entrepreneur family, and entrepreneurship tendency of senior class university students. The study contains a field research in Balıkesir university's senior class students. Data were collected by questionnaires and analyzed by SPSS 11.5 programme. The Frequency, Chi-square, One-Vat Anova analyze, Independent-Samples T Test, Factor analyze and crosstabs were used to interpret the results.
Mesleki̇ Müzi̇k Eği̇ti̇mi̇ Alan Öğrenci̇leri̇n Bi̇reysel Çalgi Terci̇hleri̇ni̇ Etki̇leyen Faktörler
İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi, 2021
Mesleki müzik eğitimi alan öğrencilerin öğrenim süreçlerini etkileyen faktörlerden biri bireysel çalgı tercihleridir. Öğrencilerin vücut yapısı, çevresel etkenler, müzik türü, eğitim kurumlarının özellikleri gibi faktörler çalgı tercihlerinde etkili olmaktadır. Bu araştırmada lisans düzeyinde mesleki müzik eğitimi alan öğrencilerin lisans öğrenimleri sürecinde bireysel çalgı tercihlerini etkileyen faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Durum tespitine yönelik tarama modelinde yapılan bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden faydalanılmıştır. Araştırmada kullanılan veriler, katılımcıların demografik özellikleri ve çalgı tercihleri ile ilgili görüşlerinin alınması amacıyla 12 sorudan oluşan, yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılarak elde edilen görüşler tematik olarak incelenmiş ve yorumlanmıştır. Araştırmanın evrenini Türkiye’de lisans düzeyinde mesleki müzik eğitimi veren kurumlar, örneklemini ise beş farkl...
Sakarya Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi, 2009
Bu çalışma ile ilköğretim öğrencilerinin benlik saygısı ile akran baskısı arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini, 2008-2009 öğretim yılında Bingöl ili merkez ve ilçelerinde öğrenim görmekte olan 459 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, 'Kişisel Bilgi Formu' ile birlikte, öğrencilerin özsaygı düzeyini ölçmek için 'Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri (Coopersmith, 1967); akran baskısı için 'Akran Baskısı Ölçeği (ABÖ) (Kıran, 2002)' kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, ilköğretim öğrencilerinde benlik saygısı ile akran baskısı arasında ters yönde bir ilişkinin var olduğu görülürken, erkek öğrencilere yönelik akran baskısının kız öğrencilerinkinden yüksek olduğu görülmüştür.
Sosyal Araştırmalar ve Yönetim Dergisi
Bu araştırma, bir üniversitenin, sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu öğrencilerinin fiziksel aktivite, obezite ve uyku kalitesi arasındaki ilişkinin araştırılması amacıyla planlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza üniversitenin, sağlık hizmetleri meslek yüksekokulunda eğitim gören ve çalışmaya gönüllü olarak katılan öğrenciler alındı. Çalışmaya katılacak olan gönüllülere demografik bilgiler, Pittsburg Uyku Kalitesi Ölçeği ve Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketinden (Kısa) oluşan bir değerlendirme formu ile verilerin toplanması planlandı. Bulgular: Çalışmaya 75'i erkek (%27.2), 201'i kadın (%72.8) olmak üzere 276 kişi katıldı. Katılımcıların yaş ortalaması 19.82±1.93 idi. Sonuç: Erkeklerde fiziksel aktivite düzeyinin daha yüksek (p=0.000) olduğu tespit edilirken, cinsiyete göre uyku kalitesi arasında anlamlı (p=0.445) bir farklılık tespit edilmedi.
Bel Ağrılı Hastalarımızın Değerlendirilmesi
OSMANGAZİ JOURNAL OF MEDICINE
Özet: Bel ağrısı toplumda en sık poliklinik başvuru nedenlerinden birisidir. Bel ağrılarının büyük kısmını mekanik bel ağrıları oluşturur. Çalışmamızın amacı; kliniğimize bel ağrısı nedeniyle başvuran hastaların sıklığının, mekanik/inflamatuvar bel ağrısı yönünden dağılımının ve tedavi yaklaşımının değerlendirilmesidir. Polikliniğimize 2016-2017 yılları arasında bel ağrısı nedeniyle başvuran hastalar geriye dönük tarandı. Hastaların demografik ve klinik bilgileri dosya kayıtlarından elde edildi. Polikliniğimize 1398 (%7.5) hastanın bel ağrısı nedeniyle başvurduğu, hastaların 67 (%4.79)'sinde inflamatuvar bel ağrısı, 1331 (%95.27)'inde mekanik bel ağrısı olduğu saptandı. Hastaların yaş ortalaması mekanik bel ağrısı grubunda 50.2 ± 16.09, inflamatuvar bel ağrısı grubunda 41.8 ± 11.1'di. Hastaların 841(%60.1)'i kadın, 557 (%39.8)'si erkekti. Mekanik bel ağrısı olanların 829 (%62.3)'u kadın ve 502 (%37.7)'si erkek, inflamatuvar bel ağrısı olanların 12 (%17.9)'si kadın ve 55 (%82.1)'ü erkekti. Hastaların 136 (%10.2)'sı akut/subakut, 1195 (%89,9)'i kronik bel ağrısına sahipti. Nöropatik ağrı varlığı nedeniyle hastaların 138 (%10.4)'i tedavi alıyordu. Bel ağrıları toplumda sık görülür. Bel ağrısı nedenlerinin büyük kısmını mekanik bel ağrıları oluşturur. Üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına kronik bel ağrılı hastalar daha fazla başvurur. Bel ağrısı yaşam kalitesi ve iş gücü kaybına neden olur. Bu nedenle ayrıcı tanısının yapılması, tedavisinin planlanmasının ve koruyucu önlemlerinin alınmasının önemli olduğu sonucuna varılmıştır.
Derleme: Sporcuda Bel Ağrisi -Nedenleri̇ Ve Tedavi̇ Yaklaşimlari
2008
Bel ağrısı, dünya nüfusunun yaklaşık % 80’inin hayatta en az bir kez geçirdiği bir sendromdur. Sporcularda ise bel ağrısı şikayeti % 1-30 arasında değişkenlik gösterir. Tekrarlayan travmalar, aşırı yüklenmeler, dönme, kayma hareketleri, kas güçsüzlüğü, vücut yağ oranının fazlalığı, yapılan sporun şekli, antrenman şiddeti ve süresinin fazla olması, kullanılan malzeme ve yanlış antrenman gibi risk faktörleri sporcularda bel ağrısı şiddetini arttırmaktadır. Kayak, beyzbol, golf, halter, futbol, jimnastik, bale ve bisiklet sporlarında bel ağrısı şikayetinin arttığını gösteren çalışmalar vardır. Bel ağrısı sıklığı jimnastikçilerde % 79, kayakçılarda % 65, kürekçilerde % 63, güreşçilerde % 54, futbolcularda % 37, golfçülerde % 33, tenisçilerde ise % 32 oranlarında bildirilmiştir. Akut yaralanmalar çoğunlukla kendiliğinden ve hızla düzelir. Tedavide istirahat, buz uygulaması, ilaç tedavisi ve daha sonra egzersiz programı spora dönüş için önemlidir. Kronik bel ağrısı olanlarda ise fonksiyon...
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2022
Öz: Zorbalık dünya çapında yaygın bir sorundur ve büyük ölçekli araştırmalar çocukların yaklaşık %25'inin okulda zorbalığa uğradığını bildirmektedir. Zorbalık davranışı ülke çapında eğitimciler için önemli bir sosyal ve sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Okul zorbalığı ile ilgili çok fazla söylem olmasına rağmen, önceki çalışmalar birey, ebeveyn ve öğretmen değişkenleri gibi faktörlerin yordayıcı etkisini açıklamada sınırlıdır. Okul sisteminin paydaşları olan aile, öğretmen ve öğrencilerle ilgili faktörlerin akran zorbalığı ile ilişkisinin anlaşılması bu konuda alınması gereken önlemlere ışık tutması açısından önemlidir. Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerinde aile (sosyoekonomik statü ve sosyal destek), öğretmen (sınıf içi disiplin, öğretmen desteği, öğretmen dönütü ve öğretmen ilgisi) ve öğrenci (dayanıklılık, hedef yönelimi ve rekabetçilik) faktörlerinin akran zorbalığı ile ilişkilerini incelemek ve bu faktörlerin akran zorbalığına maruz kalma düzeylerini ne kadar yordadığını ortaya koymaktır. İlişkisel tarama modelinin kullanıldığı bu çalışmanın verileri PISA uygulamasından alınmıştır. Hiyerarşik regresyon analizinin kullanıldığı çalışmaya 6368 lise öğrencinin verileri dâhil edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, ailenin sosyal desteği zorbalığa maruz kalmanın en önemli yordayıcısıdır. Sosyoekonomik statü ile zorbalığa maruz kalma arasında anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır. Sınıf içi disiplini iyi sağlayan, öğrencilerine destek veren ve öğrencisiyle ilgilenen öğretmenlerin sınıflarında daha az zorbalık davranışı görülmektedir. Dayanıklılık düzeyi yüksek öğrenciler zorbalığa daha az maruz kalmaktadır.