KENDİ HİKÂYENİ ANLATMAK: CUMHURİYETİN 100. YILINDA TÜRKİYE’NİN KAMU DİPLOMASİSİ (original) (raw)
CUMHURİYETİN YÜZÜNCÜ YILINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE MİLLÎ GÜVENLİK
Türkler uzun tarihleri boyunca geniş coğrafyalara yayılmışlar, birçok kavimle karşılaşmış, birçok devlet kurmuş dünya tarihine iz bırakmışlardır. Bu kadar uzun bir yolculukta dostlar kadar düşmanlar; müttefikler kadar rakipler edinmiştir. Genç cumhuriyet, hem yeni rejimini hem de kendisini anlatmak ihtiyacı hissetmiş, bunun için çaba göstermiştir. Daha Milli Mücadele başlarken basın yayına önem verilmiş, ayrıca bir haber ajansı kurulmuştur. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte Karadeniz Gemisi Seyyar Sergisi, İzmir Fuarı gibi faaliyetler Yeni Türkiye’nin imaj çalışmaları olarak karşımıza çıkmaktadır. La Turquie Kemaliste dergisi Türkiye’deki değişimi ve varılmak istenen noktayı göstermek için Batı kamuoyuna yönelik bir araç olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sırasında Londra Halkevi’nin çalışmaları dikkat çekmiş ancak etkisi sınırlı olmuştur. Soğuk Savaş sırasında da yurtdışı temsilcilikleri, basın ataşelikleri ve Haber Büroları kamu diplomasisi faaliyetlerinin odağı olmuştur. Uluslararası gelişmelerin ve kutuplaşmanın da etkisi ile kamu diplomasisi faaliyetleri SSCB’nin çöküşü Türkiye’nin önünde yeni bir sayfa açmış, bağımsızlıklarını kazanan Kafkasya ve Türkistan’daki Türk Cumhuriyetleri ile ilişkiler önem kazanmıştır. Yeni Kamu diplomasisi faaliyetleri denebilecek adımlar atılmaya başlamış, TİKA gibi kurumlar, Büyük Öğrenci projesi gibi adımlar ortaya çıkmıştır. Bu dönemin bazıları acemice de olsa atılmış adımları sonrasında atılımlar devam etmiş, faaliyet gösterilen bölgeler genişlemiş, yeni kurumlar oluşturulmuştur. Kamu diplomasisi ve yumuşak güç Ak Parti döneminin özellikle ilk dönemlerinde Türk dış politika adımlarının alametifarikası haline gelmiştir. Türkiye dış politikada insani diplomasiyi, yumuşak güç kullanımını önemsemiş ve dönem dönem yumuşak gücünü çevresinde belirgin bir şekilde etki alanı yaratma ve cazibe merkezi olma açısından uygular hale gelmiştir. Ancak özellikle Arap Baharı sonrasında Ortadoğu’da yaşananlar ve iç politikasındaki değişimler sonrasında bu uygulamada gerilemeler söz konusudur. Bu çalışmamızda yumuşak güç ve kamu diplomasisi kavramları tartışılmış. Türk kamu diplomasisi özellikle çeşitli aktörlerin faaliyetleri çerçevesinde irdelenmiştir. Bu aktörlerin oluşumları ve faaliyetlerine kısaca değinilmiş, sonuç kısmında ise daha ziyade eleştiri ve önerilere yer verilmiştir.
Sign up for access to the world's latest research.
checkGet notified about relevant papers
checkSave papers to use in your research
checkJoin the discussion with peers
checkTrack your impact
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.