İlkokul Türkçe Öğreti̇m Programinin Eği̇ti̇m Programi Ögeleri̇ Açisindan Değerlendi̇ri̇lmesi̇ (1923-2017) (original) (raw)

Yunus Emre Ensti̇tüsü Yedi̇ İkli̇m Türkçe Seti̇ni̇n (Temel Sevi̇ye: A1) Di̇nleme Etki̇nli̇kleri̇ni̇n Çerçeve Programi Ölçeği̇nde Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Journal of History School, 2019

Language divided into four basic skill areas: listening, speaking, reading and writing; it is taught primarily in the family and then through teachers at school. While each of these skill areas should be given a special attention when teaching language, listening skills have been overshadowed by other skillsIn this study, listening activities in the Yunus Emre Institute Turkish Teaching kit basic level textbook, which is taught as a textbook in many Turkish Teaching Centre's (TOMER), are the basic level listening in the Common European Framework of Reference for Languages (CEFR) conformity to the criteria set for their skills, the location of listening activities within the activities in the textbook and the suitability of listening activities to the listening process are examined.For these purposes, document analysis method was used and Yunus Emre Institute Turkish Teaching kit basic level textbook was examined in accordance with the specified criteria. As a result of the investigations, listening activities consist of simple, understandable and dialogues that can be used in everyday life. The findings show that there are no pre-listening activities, and also the listening order and post-listening activities are the same type.

Türkçe Ogretim Programlarinin Di̇nleme Beceri̇si̇ Bakimindan Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Turkish Studies, 2012

Bu çalışmanın amacı, literatürde "ihmal edilmiş beceri" şeklinde nitelenen dinlemeye, cumhuriyetin ilanından bugüne ilköğretim birinci ve ikinci kademede yürütülen Türkçe derslerine yönelik hazırlanan öğretim programlarında ne ölçüde yer verildiğini tespit etmektedir. Bu çalışma nitel bir araştırmadır. Çalışmada, yürürlüğe konan birinci ve ikinci kademe Türkçe öğretim programlarında dinleme becerisine ne oranda yer verildiği incelenmiştir. Değerlendirmede batıda söylendiği gibi Türkiye'de de dinlemenin "ihmal edilen bir beceri" olduğu ancak 1968 yılındaki programla bu becerinin, Türkçe eğitim ve öğretimi içinde düşünüldüğü; dinlemenin öneminin anlaşılmasına rağmen diğer becerilere göre hâlâ göz ardı edildiği sonucuna ulaşılmıştır.

Hi̇kâye Türündeki̇ Meti̇nlerde Yer Alan Türkçe Veya Edebi̇yat Öğretmeni̇ Karakteri̇ni̇n İlköğreti̇m Programindaki̇ Eği̇ti̇m Değerleri̇ Bakimindan İncelenmesi̇

2010

Bu calismada Tanzimat’tan gunumuze kadar uzanan donemde yazilmis olan yirmi alti hikâye ele alinmistir. Kahramanlari arasinda Turkce veya edebiyat ogretmeninin bulunmasi ve bu kahramanlardan hareketle birtakim egitim degerlerini, dil bilincini islemeleri hikâyelerin ortak ozellikleridir. Hikâyeler ilkogretim programinda belirtilen egitim degerleri ile Turkce dersinde ogrenciye kazandirilmasi gereken beceriler olcut alinarak incelenmistir. Yapilan inceleme sonucunda soz konusu hikâyelerde hangi egitim degerlerinin ve dil becerilerinin okuyucuya verilmek istendigi tespit edilmistir. Tespitlerden hareketle konunun cesitli boyutlariyla ilgili sonuclara ulasilmistir

2009 ve 2015 Türkçe Öğretim Programlarının Eğitim Programı Ögeleri Açısından Değerlendirilmesi

KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2017

Bu araştırmada 2009 Türkçe öğretim programı ile kısa sürede uygulanıp kaldırılan 2015 Türkçe öğretim programının karşılaştırılarak, farklılıklarının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Araştırmada 2009 ve 2015 Türkçe öğretim programları, eğitim programının dört temel ögesi olan hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve ölçmedeğerlendirme ögeleri açısından karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. İlkokul 1-4.sınıflar ile sınırlandırılan araştırma, nitel modelde desenlenmiştir. Araştırmada, veri toplama yöntemlerinden döküman analizi kullanılmıştır. Döküman olarak Millî Eğitim Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan 2009 ve 2015 Türkçe Öğretim Programları incelenmiştir. Verilerin analizinde betimsel analiz yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırma soruları doğrultusunda elde edilen veriler; eğitim programlarının temel ögeleri olan hedef, içerik, öğrenmeöğretme süreci ve ölçme-değerlendirme temaları altında sunulmuştur. Programlar karşılaştırıldığında, 2015 programında en büyük değişikliklerin kazanımlar, öğrenme alanları ve temalarda gerçekleştiği tespit edilmiştir. 2009 programına göre daha sade hazırlanmakla birlikte, 2015 programında önemli eksiklikler olduğu görülmüştür. Yeni programlar geliştirilirken, disiplinler arası bir yaklaşımla Atatürkçülük ve ara disiplin alanları kazanımları ile diğer derslerle ilişkilendirmelere yeniden yer verilmesi; öğretmenler için etkinlik, metin işleme ve değerlendirme örneklerinin olması, programın etkililiği açısından yararlı olabilir.

1981 Ve 2019 Türkçe Dersi̇ Öğreti̇m Programlarinin Di̇nleme Eği̇ti̇mi̇ Açisindan Karşilaştirilmasi

DergiPark (Istanbul University), 2021

Cafer ÇARKIT  ÖZ Dinleme, insanların günlük yaşantılarında ve iletişim sürecinde gereksinim duydukları temel becerilerden biridir. Bu açıdan dinleme eğitim gerektiren bir beceridir. Türkçe dersi dinleme eğitiminin gerçekleştirildiği ana derstir. Bu nedenle Türkçe Dersi Öğretim Programları dinleme becerisinin kazandırılması ve geliştirilmesi sürecinde önemli bir role sahiptir. Bu çalışmada davranışçı yaklaşım çerçevesinde hazırlanmış ve en uzun süre uygulanmış olan 1981 Türkçe Dersi Öğretim Programı ile günümüzde uygulanmakta olan 2019 Türkçe Dersi Öğretim Programının dinleme eğitimi açısından karşılaştırılması yapılmıştır. Böylelikle Türkçe dersi öğretim programlarında zaman içerisinde dinleme eğitiminde meydana gelen değişim ve gelişimin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma yaklaşımlarından doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma bulguları 1981 ve 2019 Türkçe Dersi Öğretim Programlarının doküman incelemesi yöntemiyle analiz edilmesi neticesinde elde edilmiştir. Verilerin analizinde nitel veri çözümleme yöntemlerinden betimsel analiz kullanılmıştır. Çözümlenen veriler araştırma sorularına göre düzenlenip yorumlanmış ve raporlaştırılmıştır. Araştırma bulgularına göre programların kazanım sayısı, kazanımların ifade şekli, dinleme stratejileri, dinleme içerikleri noktalarında farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte araştırmada dinleme becerisinin ölçme değerlendirme sürecine kılavuzluk etmesi yönünden veri elde edilemediğ için her iki programın da bu konuda yetersiz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

İlkokul Yeti̇şti̇rme Programi (İyep)’Nin Öğretmen Görüşleri̇ne Göre Değerlendi̇ri̇lmesi̇

the Journal of Academic Social Sciences

Today, when digital tools are involved in children's lives from early childhood, students experience problems with their active participation in lessons from time to time in terms of improving their basic skills due to the fact that students are more intertwined with technology at primary school level. In the process where the development of these skills is lacking, the Primary School Training Program (IYEP) application, which is a support course covering third grade students and students who are not diagnosed with special education, is implemented in schools. It was aimed to share experiences during the implementation of the IYEP education program applied in primary schools, and to reveal the positive and negative studies in the program with the opinions of teachers. Thus, it has been tried to analyze the program comprehensively and to contribute to the program depending on the experiences of the teachers who implement the İYEP education program in primary schools. The research was carried out with the case design, which is a method in which data is systematically collected and examined in depth in a real environment. In the study group, 10 volunteer classroom teachers who had experience by implementing the İYEP training program in Muğla province were included. In the research, semi-structured interview form was used in order to obtain data from the classroom teachers, and descriptive analysis, one of the qualitative data analysis techniques, was used in the analysis of the data. They suggested that the number of six or less would increase productivity.

İlkokul Türkçe Ders Ki̇taplarinin Resi̇m-Meti̇n İli̇şki̇si̇ Açısından Öğretmen Görüşlerine Göre Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Mustafa Kemal Universitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2014

Türkçe ders kitapları, ülkemizdeki öğretim programlarında ölçüt alınan yapılandırıcı yaklaşıma göre hazırlansa da, ulaşılması hedeflenen kazanımlar göz önüne alındığında, kitapların eğitsel yönünde farklı sorunlarının olduğu birçok çalışmada ortaya konmuştur. Ders kitaplarının önemli eğitsel özelliklerinden biri de metinlerle birlikte kullanılan görsellerdir. Metinle bağlantısı olmayan görsellerin öğrenmede herhangi bir işlevinin olacağını beklemek güçtür. Bu çalışmada, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında ilkokullarda kullanılan Türkçe ders kitaplarındaki resim-metin ilişkisi, sınıf öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Araştırmanın evrenini İstanbul ilinde görev yapan sınıf öğretmenleri, örneklemini, İstanbul ilindeki 10 ilkokulda görev yapan sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilen 5’li likert tipi ölçek kullanılmıştır. Öğretmen görüşlerini belirlemede, betimsel istatistikler hesaplanmış, bağımsız iki örnek t-testi ve ANOVA testi uygulanmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda, sınıf öğretmenlerinin ilkokul Türkçe ders kitaplarındaki resim metin ilişkisine yönelik görüşleri, cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılık göstermemektedir. Aynı şekilde, mesleki kıdem ve mezun olunan okul türüne göre anlamlı farklılık tespit edilmezken, okutulan sınıf düzeyine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık görülmüştür

Uzaktan Eği̇ti̇mle Yapilan Türkçe Dersi̇ni̇n Öğretmen Görüşleri̇ne Göre Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Milli Eğitim Dergisi, 2020

Bu araştırmada uzaktan eğitim uygulamalarıyla Türkçe dersinin nasıl gerçekleştirildiğine yönelik öğretmenleri görüş ve önerileri incelenmiştir. Uzaktan eğitim çalışmalarıyla Türkçe derslerini ortaokul öğrencileriyle aktif ve güncel olarak sürdüren öğretmenlerin yaşadıkları deneyimlerin çeşitli temalar altında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemleri içerisinde durum çalışması deseni uygulanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2019-2020 eğitim-öğretim yılında Antalya ili Gazipaşa ilçesinde görev yapan ve uzaktan eğitim uygulayan 10 Türkçe öğretmeni oluşturmaktadır. Türkçe öğretmenleri ile yarı yapılandırılmış form kullanılarak telekonferans yoluyla görüşmeler yapılmış ve veriler toplanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler, içerik analizi yaklaşımıyla çözümlenmiştir. Araştırma elde edilen bulgulara göre Türkçe öğretmenleri uzaktan eğitimle yapılan derslere ilişkin görüşlerini; Zorluklar ve Katkılar, EBA, Zengin İçerik ve Yetersiz Ölçme-Değerlendirme temaları ile açıklamışlardır. Elde edilen bulgulara ilişkin sonuçlar, alan yazındaki benzer çalışmaların sonuçları ile tartışılmış ve araştırma sonucunda çeşitli öneriler ifade edilmiştir.

Türkçe Eği̇ti̇mi̇ Bölümleri̇nde Eği̇ti̇m Programi Nasil Olmalidir

Uluslararası Medeniyet Çalışmaları Dergisi, 2020

The concepts related to the concepts of education and training can be shown as teacher, student and undergraduate programs. Teacher training has been a phenomenon that was scrutinized and criticized in the history of the Republic and before. In particular, training Turkish teachers has a special importance. An undergraduate program with a solid mission / vision is needed to train qualified Turkish teachers. Until today, many undergraduate programs related to Turkish teaching have been carried out. The first of these undergraduate programs can be considered as the 1998 program. Afterwards, the process was tried to be developed with the 2006 program designed with the philosophy of constructivism. With its pros and cons, with the 2018 Turkish Language Teaching program, it was aimed and targeted to train qualified teachers. In this study, 1998, 2006 and 2018 Turkish Language Teaching programs were examined and the application problems in these programs were examined both qualitatively and quantitatively, and solutions were offered to the problems. Descriptive research steps were applied and data were determined through document analysis. As a result of the study, considering the teacher training practices in the world, a new undergraduate program proposal with elective courses www.inciss.com Volume V/ Issue II Hakan YALAP-Sercan DEMİRGÜNEŞ-Ahmet AKAY 231 was made in accordance with the field education, vocational knowledge and general culture.