4 Yaş Altı Ve 75 Yaş Üstü Koroner Bypass Yapılan Hastaların Erken Ve Orta Dönem Sonuçları (original) (raw)
Related papers
2007
In patients with concomitant carotid and coronary artery disease, no consensus has been established in terms of the surgical approach. Though succesful results have been reported for combined surgery, studies that showed an increase in mortality and morbidity have also been reported. In this study, we aimed to compare the results of cases with concomitant carotis endarterectomy and coronary artery bypass with cases who had staged carotis endarterectomy with coronary bypass surgery in beating heart. In our clinic, a total of 45 cases (15 woman, 30 male) that had combined carotis endarterectomy with coronary artery bypass and staged carotis endarterectomy with coronary bypass surgery in beating heart between 2000-2006 were retrospectively evaluated. The cases were examined in two groups: group 1 had combined carotis endarderectomy and coronary artery bypass and group 2 had staged carotid endarderectomy and coronary bypass surgery in beating heart. There were no significant differences...
3 4 Hastada Gerçekleştirilen Kalp Kapak Replasmanlarının Erken ve Geç Sonuçları
Turkiye Klinikleri Journal of Cardiology, 1989
tarihleri arasında 50 aylık sürede 304 hastada yapılan 353 kapak replasmanının erken ve geç sonuçları ile, kapak re plasmanlarının bu hastalar da miyokard performansı ve hemodinami üzerine et kileri sunulmuştur. 183 hastada mitral kapak replasmanı, 72 hastada aort kapak replasmanı ve 49 hastada çift kapak rep lasmanı yapılmıştır. 316 mekanik kapak (220 Omnis cience, 94 Medtronic, 2 Duromedics), 37 biyolojik kapak (Carpentier Edwards) implante edilmiştir.
70 Yaş Üzeri Hastalarda On-Pump, Off-Pump Koroner Revaskülarizasyon
DergiPark (Istanbul University), 2014
olarak önemini korumaktadır [2,3]. Popülaritesi gittikçe artan atan kalp tekniğinin, bu gruptaki hastaların prognozu üzerindeki etkisi halen netleşmemistir. Bu klinik çalışmada yüksek riskli yaşlı hasta grubunda, atan kalp tekniği ile konvansiyonel yöntemle yapılan koroner bypass operasyonlarının kısa ve uzun dönem sonuçlarını karşılaştırmayı hedefledik. YÖNTEM ve GEREÇLER Hastane Etik Komitesi onayından sonra 2002-2005 yılları arasında, aynı ekip tarafından aorta-koroner bypass operasyonu yapılan 70 yaş ve üzerindeki 71 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Reoperasyonlar, preoperatif aritmisi olanlar ve koroner bypass dışında ek cerrahi girişim yapılan olgular çalışmaya dahil edilmemişlerdir. Hastaların bilgileri prospektif olarak kaydedilen bilgisayar veri ban
Ege üniversitesi hemşirelik fakültesi dergisi, 2010
Bu araştırmada koroner arter bypass greft ameliyatı sonrası hastalara verilen direkt bakımın türü ve harcanan zamanın incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma 28 Şubat-28 Haziran tarihleri arasında bir üniversite hastanesinin Kalp Damar Cerrahisi Yoğun Bakım ünitesinde yatan 30 hasta üzerinde gerçekleştirilmiştir. Koroner arter bypass greft ameliyatı geçiren hastalar, yoğun bakım ünitesine alındıktan itibaren servise nakil olana kadar gözlenerek hastalara verilen direkt bakımın türü belirlenmiş ve her bir bakım için harcanan süre kronometre ile ölçülmüştür. Bulgular ve Sonuç: Bu çalışma sonucunda koroner arter bypass greft ameliyatı geçiren hastaların ameliyat sonrası dönemde ortalama 22 saat 40 dakika yoğun bakım ünitesinde kaldıkları ve bu dönemde hastalara ortalama 3 saat 14 dakika direkt bakım yapıldığı belirlenmiştir. Ayrıca bu dönemde hemşire iş yükü 9 saat 42 dakika olarak saptanmıştır.
Erişkin Türk Popülasyonunda Koroner Anjiyografi ile Koroner Arter Anomalilerinin İncelenmesi
Turkiye Klinikleri Cardiovascular Sciences, 2009
Konjenital koroner arter anomalilerinin saptanması yapılabilecek perkütan veya cerrahi girişimlerde oldukça önemlidir. Erişkin popülasyonda nadir görülen koroner arter anomalileri; anjiyografi, cerrahi girişim ve otopsi sırasında tespit edilmektedir. Bu çalışmada, koroner anjiyografi uygulanan erişkin Türk popülasyonunda doğuştan koroner arter anomali sıklığının belirlenmesi amaçlanmıştır. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Ankara Akay Hastanesinde Ağustos 2005-Ocak 2007 tarihleri arasında yapılan tüm koroner anjiyografiler incelendi. Koroner arter anomalileri Dr. Angelini tarafından önerilen sınıflandırmaya göre değerlendirildi. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Bu çalışmada, toplam 10.239 olgunun koroner anjiyografi kayıtları incelendi. Yaşları 15-98 arasında değişen 211 (139 erkek, 72 kadın) olguda koroner arter anomalisi saptandı. Doksan altı olguda miyokardiyal bridge, 51 (%0.49) olguda koroner arter çıkış anomalisi, 30 (%0.29) olguda koroner arter fistülü, 29 (%0.28) olguda koroner arter anevrizması ve 5 (%0.04) olguda da koroner arter atrezisi tespit edildi. Koroner arter çıkış anomalilerinden en sık görülen sirkumfleks arterin çıkış anomalisi 27 (%0.26) olguda görüldü. İkinci sıklıkta ise, koroner ostiumun aort kökünden veya sinüs valsalvaya yakın çıkış anomalisinden 9 (%0.08) adet olduğu tespit edildi. Üçüncü sıklıkta, sol koroner arterin çıkış anomalisi 5 (%0.04) olguda belirlendi. S So on nu uç ç: : Bu çalışmada elde edilen verilerin, diğer çalışmalardaki sonuçlarla büyük oranda uyumlu olduğu görüldü. Koroner arter anomalilerinin cerrahi girişimler öncesinde anjiyografik olarak saptanmasının ve gerektiğinde cerrahi işlemlerin anomali tipine göre tekrar düzenlenmesinin önemli olduğu düşünülmektedir.
Haseki Tıp Bülteni, 2014
Günümüzde normal yaşam süresinin uzaması ile ileri yaşta koroner bypass cerrahisi ve ek cerrahi işlem uygulamaları artmaktadır. Biz çalışmamızda 80 yaş ve üzeri hastalarda uygulanan ek cerrahi işlemlerin erken dönem etkilerini inceledik. Yöntemler: Kliniğimizde Eylül 2009 ve Haziran 2012 tarihleri arasında koroner bypass cerrahisine giden 80 yaş ve üzeri (82.86±2.91) 29 olgu geriye gönük olarak değerlendirildi. Olgular 2 gruba ayrıldı: Grup 1 koroner arter bypass (CABG) işlemi uygulananlar, Grup 2 ise CABG ve ek kardiyak işlem yapılan olgular. Her iki grup risk faktörleri ve postoperatif bulgular istatistik yöntemleri kullanılarak karşılaştırıldı. Bulgular: Üç olguya CABG öncesi karotid endarterektomi yapıldı. Bir hastaya CABG ile aort kapak replasmanı, 1 hastaya CABG ile mitral kapak replasmanı + triküspit kapak tamiri yapıldı. İki hastaya CABG ve mitral kapak tamiri uygulandı.Bir hastaya ise abdominal aort ön duvar rüptürüne bağlı abdominal aort replasmanı eş zamanlı uygulandı. Ayrıca 1 olguya da CABG ve asendan aorta suprakoroner greft replasmanı yapıldı. Euroscore değeri 5.06 (2.07-13,24) bulundu. 30 günlük mortalite oranı %6.8 (n:2) olarak tespit edildi. Ayrıca hastane yatış süresi ise 10.45±8.18 (6-13.5) gün olarak bulundu. Sonuç: Seksen yaş ve üzeri hastalarda koroner bypass cerrahisi kabul edilebilir mortalite riskiyle tercih edilen tedavi şeklidir. Yaşın ilerlemesi ile gelişen ek işlem gereksinimi operasyon riskini arttırsa da koroner bypass cerrahisine ek kardiyak işlemler güvenilir şekilde uygulanabilir.