Koronavirüs Salgınının Uluslararası Örgütlerin Meşruiyeti ve Etkinliğine Yönelik Yansımaları: NATO Örneği (original) (raw)
Journal of Turkish Studies
The fact that international organizations such as the United Nations and the World Health Organization and supranational organizations such as the European Union, which are expected to play a guiding role globally in the fight against the Coronavirus pandemic, have not beean able to demonstrate the desired international solidarity, especially in the spread of the outbreak and the fight against the pandemic, brought about discussions that questioned the belief in the functions, activities, and legitimacy of international organizations. In this study, the effects of the Coronavirus pandemic on international organizations and international solidarity in general and on NATO in particular will be discussed through the concepts of the international society, international system, and multilateralism. The study has two key findings. The first finding is that international organizations, which are an element of the international society, can be effective in solving global problems only when certain conditions occur. The second finding is that the pandemic will have effects on processes that have already begun before the outbreak, rather than changing the international system. Emphasizing the challenging impact of China's global policies on the Alliance officially for the first time at the NATO Summit held in London on 3-4 December 2019 and the discourse of Trump Administration on the relationship between China and the spread of the pandemic after the outbreak became global can be considered as an indication that NATO will be more involved in balancing China in the Asia Pacific Region. After the Coronavirus pandemic, the most important challenging factor that may affect the success of NATO policies adopted by all members and the US's influence on NATO's European allies in its policies towards China will be the effects of the pandemic on the global economy. In this context, the problem of burdensharing, which has a long history within NATO, may occupy the Alliance's agenda further.
Related papers
Uluslararası Örgütlerin ‘‘Politika Aktarımı’’ Bağlamında Ulusal İş Sistemlerine Etkisi
Sayıştay Dergisi, 2015
Politika aktarımı son zamanların popüler ve güncel konusudur. Varlığı çok uzun zamandır biliniyor olmasına rağmen kavramsal bir çerçevesi oluşturulamamıştır. Küreselleşme politika aktarımını kolaylaştırıp yaygınlaştıran önemli bir etken olmuştur. Gelişmekte olan ülkelerde yaygın şekilde kullanılan ve politika üretim araçlarından biri olan politika aktarımı, bir soruna diğer ülkelerin teknik bilgi ve deneyimleri ile çözüm bulma sürecidir. Ancak bu süreçte politika aktaran ülkeler kendi ülkelerinin durumunu ve menfaatlerini göz önünde bulundurmalıdırlar. Politika aktarımı son 25 yıldır yeni bir siyasal ve ideolojik hegemonyanın inşasına yönelen neo-liberal politikaların katkısıyla büyük bir ivme kazanmıştır. Bu süreçte politika aktarımı da az gelişmiş ülkelerin dünya hegemonu güçler tarafından siyasal-yönetsel anlamda biçimlendirilmesinin yöntemi olarak karşımıza çıkmıştır. Çalışmada, kamu yönetiminde "aktarmacılık" ve "taklitçilik" olarak adlandırılan politika aktarımının; kamu yönetimini "kendi üretemez" bir duruma düşürmesi ve bu alanda olumsuz sonuçlar oluşturması irdelenmektedir. Ardından, politika aktarımı kapsamında uluslararası örgütler tarafından dayatılan/teşvik edilen unsurlar incelenmekte ve bu unsurların belirlenmesi süreci analiz edilmektedir. Uluslararası örgütlerin politika aktarımında etkili olabilmek için geliştirdikleri mekanizmalar ve onların bu süreçteki rollerini güçlendiren gelişmeler ile uluslararası örgütlere bu açıdan yöneltilen eleştiriler çalışmada ele alınan diğer konulardır. Sonuç bölümünde ise konunun genel bir değerlendirmesi yapılmakta ve söz konusu değerlendirme sonucunda kişisel görüşümüz ortaya konulmaktadır.
Uluslararası Örgütlerin Uluslararası Sistemdeki Yeri Ve Önemi: Birleşmiş Milletler Örneğinde
Uluslararası Örgütlerin Uluslararası Sistemdeki Yeri Ve Önemi: Birleşmiş Milletler Örneğinde, 2022
Günümüzde artık uluslararası sistem sadece devletlerden meydana gelmemektedir. Yani bu sistemin içerisinde birden fazla aktörün var olduğunu görmekteyiz. Bu aktörlerin en önemlilerinden biri ise uluslararası kuruluşlardır. Hatta geldiğimiz bu dönemde uluslararası sistemin bu aktörler olmadan işlemeyeceğini de iddia edebiliriz. Uluslararası örgütlerin sistem içerisinde gün geçtikçe fonksiyonları biraz daha artmaktadır. Bu aktörlerin en önemlisi hiç şüphesiz Birleşmiş Milletler'dir. 1945 yılında Milletler Cemiyeti'nin devamı niteliğinde kurulan Birleşmiş Milletlerin temel görevi uluslararası barış ve güvenliği korumaktır. Bu konuda birçok eleştirilere maruz kalsa da örgütün kuruluşundan bu tarafa herhangi bir büyük savaşın ortaya çıktığını göremedik. Yapmış olduğum bu tez çalışmasının temel amacı, uluslararası örgütlerin uluslararası sistemdeki yeri ve önemine değinmektir. Aynı zamanda günümüzde kapsam bakımından en büyük kuruluşu olan Birleşmiş Milletler örnek niteliğinde incelenmiştir. Günümüz dünyasında Birleşmiş Milletler'in barışı korumadaki çabaları, terörizm ile mücadele, insan haklarının korunması, çevre konuları gibi birçok alanda yapmış olduğu çalışmaların uluslararası sistem açısından önemine dikkat çekilmiştir. Bu çalışmanın her aşamasında kıymetli bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım danışmanım Sayın Prof. Dr. Mohammad ARAFAT'a teşekkür ederim.
Uluslararası Örgütlerin İşlevleri: OPEC Örneği
2017
Küreselleşen dünyada uluslararası ilişkilerin dinamik yapısında dikkatleri çeken uluslararası örgütler, oluşumları ve günümüz uluslararası sistemine etkileri bakımından devletlerden sonra uluslararası ilişkilerin ikinci önemli süjesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bu örgütler de kendi içinde sınıflara ayrılmaktadır. Sürdürülebilir enerji kaynaklarının etkin kullanılamaması dünyayı özellikle petrol gibi fosil yakıtlara bağımlı hale getirmiştir. Hiç kuşkusuz bu durum petrolün ekonomik bir yaptırım aracı olmasına ve petrol rezervleri bakımından zengin olan ülkelerin uluslararası arenada ellerini güçlendirmelerine neden olmuştur. Söz konusu bu ülkeler için petrol gelirleri devlet bütçesinde önemli bir kalemi oluşturmaktadır. Uluslararası ekonomik ilişkiler açısından düşündüğümüzde ise yaşanacak bir petrol krizi tüm dünyayı etkisi altına alacak ve ekonomik anlamda dışa bağımlı ve zayıf olan ülkelerde belki de seneler sürecek krizlere neden olacaktır. Çalışmamız kapsamında özellikle uluslararası ekonomik örgütler bağlamında global bir örgüt olan OPEC incelenecektir. Çalışmanın amacını ise OPEC’in uluslararası ekonomik ilişkilerdeki rolü oluşturmaktadır. OPEC kurulduğundan günümüze kadar olan süreçte petrol piyasalarında etkin rol almakta, petrol fiyatlarında dengeyi kurmayı amaçlamakta ve dünya petrol denetimini elinde tutmaktadır. OPEC'in dünya ekonomisindeki yeri küçümsenemeyecek derecededir. OPEC dünya petrol piyasalarında da olumlu etkilere sahiptir. Dünya ekonomisinin dünya petrol pazarındaki bağımlılığını da dikkate alacak olursak bunun önemi daha da artmaktadır.
Uluslararası Örgütlerin Küresel Sağlık Güvenliğinde Belirsiz Etkisi: D-8 (Developing Eight) Örneği
Javstudies, 2023
Özet Sağlık, insan hayatının korunmasında önemli bir değer olmanın yanında bulaşıcı hastalıklar ya da biyo-terörizm gibi tehditler nedeniyle küresel güvenlik boyutuna ulaşabilmektedir. Birleşmiş Milletlere bağlı WHO, NATO, Afrika Birliği ve D-8 vb. gerek bölgesel gerek küresel olan uluslararası örgütlerin ve Avrupa Birliği gibi ulus üstü örgütlerin küresel sağlık güvenliğinde belirsiz bir etkisinin olduğu, önlem almada ve iş birliği sağlamada yetersiz olduğu hususları bu dönemde sıklıkla dile getirilen eleştirilerin odağında yer almaktadır. Bu çalışma; uluslararası örgütlerin bulaşıcı hastalıklara karşı üye ülkeler ve diğer uluslararası toplum ile olan ilişkilerinin dünya nüfusunun 1/7'ini teşkil eden D-8 örneğini incelemeyi amaçlamaktadır. Nitel yöntemle ele alınan çalışmada D-8 örgütünün küresel sağlık güvenliğinde oynadığı rolü, üye ülkeler ile yapılan iş birlikleri ve üye ülkelere önerdiği teorik ve pratik politikalar incelenmektedir. Araştırma sonucunda D-8 örgütünün küresel sağlık güvenliğini sağlamada belirsiz bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır.
Uluslararası Örgütler ve Küresel Sorunlar
Uluslararası Örgütler ve Küresel Sorunlar, 2022
Son yüzyılda dünya siyasetini etkileyen önemli gelişmelerden bir tanesi de devlet dışı ve devletlerarası aktörler diye tanımlanan uluslararası örgütlerin ortaya çıkmış olmasıdır. Özellikle XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sayıları hızla artan uluslararası örgütler, içinde yaşadığımız uluslararası sistemin vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiş bulunmaktadır. Hatta bu kuruluşların varlığı küresel siyasetin istenen şekilde işlemesini sağlamaktadır da denilebilir. Örneğin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ/WTO) olmadan uluslararası ticaretin nasıl gerçekleşeceği önemli bir küresel soruna dönüşebilir ve küresel ticarette ciddi aksaklıklar meydana gelebilir. Benzer iddialar diğer birçok uluslararası ilişki türü için de ifade edilebilir. Zaten uluslararası örgütlerin ortaya çıkış nedeni de küresel ve bölgesel ölçekte ortaya çıkan sorunlara çözüm üretmektir. Başta güvenlik, kalkınma, adalet, sağlık ve eğitim gibi alanlarda ortaya çıkan bölgesel ve küresel sorunları çözmek için kurulan uluslararası örgütler zamanla hemen her alanda ortaya çıkan yeni küresel sorunların çözümü için kilit bir rol oynamaya başlamışlardır. Ancak gelinen noktada bu kuruluşların hangi ölçüde küresel ve bölgesel sorunların çözülmesi ve yönetilmesinde etkili oldukları da ciddi bir tartışma konusu haline gelmiştir. Daha da ilerisi uluslararası örgütlerin varlık nedenleri uluslararası sorunları çözmek iken, zaman zaman uluslararası sorunların çözümsüzlüğüne neden oldukları görülmektedir. Örneğin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine havale edilen birçok uluslararası sorun (Filistin, Kıbrıs gibi) yıllarca çözümsüz kalmaktadır. Benzer durum Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT/OSCE) için de (Karabağ Sorunu gibi) söylenebilir.
Uluslararası Hukukun Birimlerinden: Uluslararası Örgütler
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Programı, 2020-2021 Güz Dönemi Uluslararası Hukuk I Dersi Final Ödevi için hazırlanmıştır., 2020
Geçmişten günümüze uluslararası hukukun başat aktörleri devletler olmuştur. Lakin uluslararası ilişkilerin gelişmesi ve uluslararası toplumun birliğiyle birlikte, bazı özel şahısları ilgilendiren konular, giderek uluslararası hukukun doğrudan teması haline gelmiştir. Bununla beraber bir çok devletin üye olunmasıyla kurulan uluslararası örgütler de uluslararası hukukun birimlerinden biridir. Uluslararası örgütleri pek çok şekilde sınıflandırmak mümkündür. Bunlar: Küresel, bölgesel; genel kapsamlı, belirli bir konuda uzman örgütlerdir. Bir devlet niteliği taşımayan uluslararası örgütlerin sınırlı da olsa yetkileri vardır. Uluslararası bir örgütün gücünün kaynağı bazen örgütün kurucu antlaşması bazen de örgüt organlarının verdiği kararlar olabilmektedir
Fayda ve Zararlar: Çıkmakla Kalmak Arasında Türkiye-NATO İlişkileri
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Soğuk Savaşın başlangıcında askeri amaçla kurulan NATO, savaşın sona ermesiyle birlikte, salt askeri boyutlu bir örgüt olmaktan çıkıp, kendine özgü çok boyutlu uluslararası bir yapı haline gelmiştir. NATO'nun bu çok boyutlu konseptinde, Türkiye'nin yeri ise yerine bir başka ülke konulamayacak kadar önemlidir. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra NATO'nun vizyon ve misyonu tartışılır hale gelmiştir. Böylece NATO 1990'lı yıllar ile günümüz arasında büyük bir dönüşüm geçirmiştir. Bu çalışmanın amacı, NATO'nun dönüşümünde Türkiye'nin yeni konumunu tartışılır hale getirmektir. Çalışmanın kapsamı ise Türkiye'nin NATO üyeliğinden itibaren, her iki tarafın birbirine sağlamış olduğu faydaların neler olduğuyla birlikte, NATO'nun Türkiye'ye vermiş olduğu zararları içermektedir. Bununla birlikte Avrupa'nın savunmasında, Türkiye'nin sağlamış olduğu katkının büyüklüğü önemle vurgulanmıştır. ABD öncülüğünde Sovyetler Birliğine karşı 1949'da, askeri ittifak olarak kurulan NATO, günümüzde büyük bir siyasi platforma dönüşmüştür. Bu çalışmanın temel sorusu ise Türkiye'nin NATO'daki etkinliği daha güçlü hale nasıl getirilebilir ve/veya Türkiye NATO'dan çıkmalı mı, çıkmamalı mı olacaktır.
Uluslararasi Örgütler Ve Eği̇ti̇m: Unesco Ve Unicef Örneği̇
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2021
Özet: Bu çalışmada, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (The United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization, UNESCO) ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (The United Nations Children's Fund, UNICEF) eğitim politikaları ele alınmıştır. Sahip oldukları uzmanlık alanlarını, eğitim politikalarını etkilemekte ustalıkla kullanan her iki örgütün yapı ve işleyişinden kaynaklanan farklılıkları, eğitim politikalarına da yansımaktadır. UNESCO, bütçesi olan ve görece özerk bir örgüt olmasına karşın özellikle Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere bazı ülkelerin politik ve ekonomik baskısı altındadır. UNESCO'nun aksine UNICEF Birleşmiş Milletlerin bir uzmanlık birimi olmadığı gibi bağımsız bir bütçesi de yoktur. Bu durum UNICEF'i politik ve ekonomik bakımdan daha bağımlı hale getirmektedir. Dolayısıyla UNICEF eğitim faaliyetlerini bu politik ve ekonomik zemin üzerinden planlamakta ve yürütmektedir. Dünya Bankası'nın stratejik ortakları olan bu iki örgüt neoliberal politikaları doğrudan veya dolaylı olarak uygulamaya geçirmektedir. Eğitim faaliyetlerini yürütmek için özel sektörle sıkı işbirliğinde bulunan bu iki örgütün söz konusu işbirliklerini eğitim ekonomi politiği açısından ele alan çalışmaların yapılması önerilmektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.