Türkçe Ders Ki̇taplarinda Deprem Hazirliği Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme (original) (raw)
Related papers
Türkiye’de Deprem Eğitimi: Fen Bilimleri Ders Kitaplarının Deprem Eğitimine Yönelik Analizi
MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2023
Öz Türkiye son yüzyılın en büyük depremleriyle sarsılmaktadır. Gerçekleşen bu depremlere karşı alınabilecek önlemlerin başında depremlere karşı toplumsal bilinç oluşturmak gelmektedir. Toplumsal bilinci oluşturmanın en etkili yolu ise okullarda deprem eğitimi verilmesidir. Deprem bilimi ile ilgili konular yer biliminin önemli bir alanını oluşturmaktadır. İlköğretim düzeyinde yer bilimini temel alan fen bilimleri ders içeriğinde, deprem eğitiminin yeri bu araştırmanın temel odak noktasını oluşturmaktadır. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması modeline göre hazırlanmıştır. Araştırmanın veri kaynağını Türkiye'de hazırlanan son üç öğretim programı (2005, 2013 ve 2018) ve beşinci sınıf ders kitabı olarak kullanılan iki ders kitabı (MEB ve Özel yayın) oluşturmuştur. Doküman incelemesi tekniği ile toplanan verilerin analizinde betimsel analiz kullanılmıştır. Öğretim programları içerik tasarımı, kitaplar ise kapsam tasarımı, eğitsel, görsel ve ölçme değerlendirme tasarımı olmak üzere beş temadan oluşan rubriği temel alarak incelenmiştir. Kitapların öğretim programının eksikleri nedeniyle içerik açısından yetersiz olduğu, özel yayına ait kitabın MEB yayınına göre kısmen daha yetkin olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak konunun toplumsal bilinç oluşturulması için önemi düşünüldüğünde ders kitaplarında yer verilen konu içeriği ve kapsamının alanında uzman kişiler tarafından gözden geçirilip eksikliklerin giderilmesi ile daha faydalı hale getirilebileceği kanaatine ulaşılmıştır.
Türkiye’deki Deprem Eğitimi Araştırmaları: Betimsel İçerik Analizi
Öz: Bu çalışma Türkiye'deki deprem eğitimi araştırmaları alanındaki yönelimleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Türkiye'de yayınlanan akademik çalışmalar içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. 2004-2014 yılları arasında deprem eğitimi ile ilgili Türkiye'de yapılmış makale ve lisansüstü tezler araştırmanın evrenini oluşturmuştur. Araştırmada örneklem seçimine gidilmeyerek evrenin tamamına ulaşılması hedeflenmiştir. Literatür taraması sonucunda deprem eğitimi ile ilgili 12 makale ve 11 yüksek lisans tezi belirlenerek içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmalarda en fazla çalışılan konuların bireylerin deprem bilgi düzeyi ve deprem algıları olduğu, evrenin ve örneklemin çoğunlukla öğrencilerden ve öğretmenlerden seçildiği, yetişkin eğitimi ile ilgili çalışmaların oldukça sınırlı olduğu da ortaya çıkmıştır. Betimsel araştırmalara sıklıkla yer verildiği, verilerin çoğunlukla anket ve mülakat yoluyla toplandığı, veri analizinde de yüzdelik ve frekans kullanıldığı görülmüştür. Elde edilen veriler ışığında deprem eğitimi araştırmalarının mevcut durumu ile ilgili öneriler ve bu konudaki araştırma yönelimlerin neler olması gerektiği yönünde tavsiyelerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Deprem eğitimi, bilimsel yayın, araştırma yönelimleri, içerik analizi Earthquake Education Researches in Turkey: A Descriptive Content Analysis Abstract: The aim of the study is to determine the trends in researches related to Turkish earthquake education. For the purpose of this goal the studies focused on earthquake Bu çalışmanın ilk hali, 8-10 Mayıs 2015 tarihlerinde Nevşehir'de düzenlenen " VII Uluslararası Sosyal Bilimler Eğitimi Kongresinde " sözlü bildiri olarak sunulmuş, kongre özet kitapçığında yayınlanmıştır.
Deprem Etki̇si̇ Altinda Demi̇ryolu Üstyapisi Davranişinin İncelenmesi̇
Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi, 2017
Demiryolu taşımacılığı çevreye olan uyumu, kullanım hızı, ekonomik ve güvenli olması bakımından günümüzde çok önemli bir sistem haline gelmiştir. Bu sistemin güvenli bir şekilde işleyebilmesini sağlayabilmek; düzenli bakım ve onarımları zamanında yaparak büyük kazalara sebep olacak ray geometrisinin bozulması gibi deformasyonların önüne geçecektir. Trenlerin raydan çıkmalarının temel nedeni olan demiryolu hat geometrisinin bozulması sonucunda can kayıpları ve ağır yaralanmalar olmakta, ülke ekonomisi büyük zarara uğramaktadır. Hat geometrisinin bozulmasının birçok nedeni vardır. Bunlardan biri de deprem olarak bildiğimiz yer hareketleridir. Yüksek şiddetli depremler, demiryolu hat geometrisinde ani bozulmalara neden olmaktadır. Bozulmalar sonucunda ciddi kazalar olabilmektedir. Bu yüzden deprem etkisindeki üstyapı davranışının araştırılması gerekmektedir. Bu çalışmada demiryolu üstyapısı Sonlu Elemanlar Yöntemi kullanılarak modellenmiş ve üstyapının deprem etkisi altında davranışı incelenmiştir. Raylar çerçeve eleman; traversler, balast tabakası, subbalast tabakası ve zemin katı eleman olarak tanımlanmıştır. Çalışma kapsamında raydaki eğilme momenti, çökme değerleri ve yatay deplasmanlar hesaplanmıştır.
Gaziantep Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020
Araştırmada ortaokul öğrencilerinin bir okul dışı öğrenme etkinliği olarak Sismolojik İzleme ve Deprem Eğitim Merkezine yaptıkları gezi sonrasında depreme yönelik tutumlarındaki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, karma araştırma yöntemlerinden iç içe karma desene uygun olarak yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunda 2019-2020 eğitim-öğretim yılında Kocaeli ili İzmit ilçesindeki bir ortaokulda öğrenim gören 28 öğrenci yer almaktadır. Araştırmada deneysel işlem olarak öğrenciler Deprem Eğitim Merkezi gezisine katılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin uygulama sonrasındaki depreme yönelik tutum puanlarının uygulama öncesine göre daha yüksek olduğu, aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir. Bu durum Deprem Eğitim Merkezi gezisinin öğrencilerin depreme yönelik tutumlarını geliştirmede etkili olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin Deprem Eğitim Merkezi gezisinin ardından deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenlere daha sık yer verdikleri görülmüştür. Öğrenciler, gezinin kendilerine katkı sağladığını belirtmiş ve depremle ilgili yapılması gerekenleri öğrendiklerini, uygulama yapma fırsatı bulduklarını ve yeni bilgiler edindiklerini ifade etmiştir.
2015
Turkiye yapi stogunun buyuk bir kisminin imar mevzuatina aykiri olmasi nedeniyle, basta deprem olmak uzere surekli afet riski ile tehdit ve tehlike altindadir. Edirne, Canakkale ve Saroz Korfezi gibi potansiyel deprem risk bolgelerine oldukca yakindir. Tarihi gelisim icinde Trakya Bolgesi’nde ozellikle Edirne’de cesitli buyuklukte depremler meydana gelmistir. Bu nedenle Edirne deprem acisindan dikkate alinacak merkez ozelligindedir. Bu calismanin amaci 2007 Deprem Yonetmeligi’ne (DBYBHY-2007) gore Edirne’de “onem katsayilari 1 olan kamu binalarindan okullarin ve hastanelerin” olasi bir deprem oncesi yapisal (hasar) durumlarina, yapisal performanslarina iliskin genel degerlendirmeleri yapmaktir. Bunun icin Edirne il merkezinden ornek secilen binalara teknik anketler uygulanmis ve gozlem yapilmistir. Boylece olasi bir depremde okul ve hastane gibi kamu binalarinda meydana gelebilecek hasarlarin tespit edilmesi amaclanmistir. Arastirma sonuclarinda incelenen binalarin %16’sinda catlak...
Öğretmenleri̇n Depresi̇f Okul Algilarinin Çeşi̇tli̇ Deği̇şkenler Açisindan İncelenmesi̇
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016
Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin depresif okul algı düzeylerinin belirlenmesi ve cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, okul türü ve yaş gibi çeşitli değişkenler açısından anlamlı farklılık gösterip göstermediğinin saptanmasıdır. Araştırma nicel yaklaşımla 2015-2016 eğitim öğretim yılında 464 öğretmenden oluşan bir çalışma grubu üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma verileri Sezer (2011) tarafından geliştirilen "Örgütsel Depresyon Ölçeği" ile elde edilmiştir. Çalışma verilerinin analizinde SPSS 22.0 programında aritmetik ortalama, standart sapma, yüzde, t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve Tukey testi kullanılmıştır. Örgütsel depresyon ölçeğinin güvenirliği Cronbach alfa katsayısı ve geçerliliği ise Lisrel 8.8 programında doğrulayıcı faktör (DFA) ile sınanmıştır. Çalışma sonucunda öğretmenlerin depresif okul algılarının görece orta düzeyde olduğu ve cinsiyet ve okul türü değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra medeni durum, eğitim düzeyi ve yaş değişkenlerine göre bir farklılık tespit edilmemiştir.