İletişim Yayınları’nın Kent ve Konut Konulu Kitap Kapaklarının Göstergebilimsel Analizi (original) (raw)
Related papers
Ulusal ve Uluslararası Ölçekte Kapalı Konut Sitesi Çalışmalarının Bibliyometrik Profili
Tykhe : Sanat ve tasarım dergisi, 2022
Öz 20. yüzyılın sonunda öncelikle Amerika'da, sonrasında dünya genelinde ortaya çıkan kapalı konut siteleri, öncekilerden farklı bir barınma modeli ve kentsel büyüme formudur. Bu doğrultuda, dünya literatüründe postmodernite, tüketim kültürü ve neoliberal politikaları içeren kuramsal bir çerçeve dâhilinde derin bir sosyolojik arka planla birlikte tartışılmaktadırlar. Fakat kapalı konut siteleri hakkındaki literatür üzerine veri dökümü yapan az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu literatürün sistematik olarak incelenmesi konusundaki eksikliğin yanı sıra, buna ilişkin denemelerin üzerinden uzun bir zaman dilimi geçmiş olması, bir güncellemeye ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Alandaki literatür 2000 sonrasında artan bir ivmeyle çoğalmış olsa da, son birkaç yılda araştırmacıların ilgisinin göreceli olarak azaldığı gözlenmektedir. Ancak kapalı konut siteleri kentler için önemini korumakta, kenti tüm boyutları ile dönüştürmeye devam etmektedir. Bu çalışmada, kapalı konut siteleri hakkındaki literatür bibliyometrik analiz yöntemiyle incelenmiş; elde edilen araştırma bulguları aracılığıyla, kapalı konut siteleri hakkında dünya genelindeki temel eğilimler, araştırma odakları, bağlantılar ve eksiklikleri ortaya konmuştur. Sonuç olarak, gerek uluslararası gerekse de ulusal literatürde son dönemde konuya olan ilginin azaldığı net olarak tespit edilmiştir. Ayrıca kapalı konut sitelerinin doğal alanlarda yarattığı tahribata dikkat çekilmesi ve farklı kulvarlardaki araştırmacıların alana ilişkin somut çözüm önerileri üzerine yoğunlaşması gerekliliği alandaki temel eksiklikler olarak ortaya konmuştur.
Kent Tanıtımında Etkili Bir Araç Olarak Web Sayfaları: DOKAP Bölgesi İlleri Kapsamında Bir Araştırma
DOKAP Bölgesi Uluslararası Turizm Sempozyumu , 2017
Üniversitelerimizin sahip olduğu beşeri sermayenin ekonomik kalkınmanın en önemli dinamiği olduğu gerçeğinden hareketle DOKAP Bölgesinde yer alan 9 devlet ve 1 vakıf üniversitesinin DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile bir araya gelmesiyle 15 Kasım 2016 tarihinde kurulmuş olan DOKAP Bölgesi Üniversiteler Birliği (ÜNİ-DOKAP), bölgemiz ve ülkemiz için çok değerli bir girişimdir. Üniversitelerimiz arasında Eğitim-Öğretim, AR-GE, sanat ve kültür, toplumsal hizmet ve bölge kalkınmasına yönelik iş birliğinin geliştirilmesi ÜNİ-DOKAP'ın temel hedefleri arasında yer almaktadır. Birliğimizin ilk üst kurul toplantısında, bölge turizminin ele alınacağı bir sempozyumun düzenlenmesi kararı alınmış olup tüm üye üniversitelerimiz ve DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığımızın katkıları ile DOKAP Bölgesi Uluslararası Turizm Sempozyumu düzenlenmiştir. Sempozyum ile amacımız; turizmde nitelikli işgücü, tesis ve hizmet kalitesiyle DOKAP Bölgesinin uluslararası bir marka haline gelmesi, turizm ürün ve hizmetlerinin çeşitlendirilmesi ve iyileştirilmesi, turizm değer zincirinin her bileşeninde kalitenin artırılması ve sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde bölgesel kalkınmada öncü bir sektör haline getirilmesidir. Sempozyuma katılan çok sayıda akademisyen, kurum ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, hazırladıkları bildiriler ile DOKAP Bölgesi turizmine farklı açılardan bakmış, sorunları tespit etmiş ve çözüm önerileri sunmuştur. Böylece 10. Kalkınma Planımızda da belirtilen politikalar doğrultusunda, turizm hareketlerinin yoğunlaştığı bölgemizde turizmle ilgili alınacak kararlara da katılım sağlamışlardır. Ülkemizin her köşesinden gelerek Sempozyuma ilgi gösteren davetli konuşmacılarımıza, tüm akademisyenlerimize, ÜNİ-DOKAP üyesi üniversitelerimize, DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığımıza ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüklerimiz başta olmak üzere turizmin tüm paydaşlarına teşekkür ediyor, Sempozyum kazanımlarının bölgemize ve ülkemize faydalı olmasını diliyorum.
Yaş Dostu Kent Kavramı Çerçevesinde Bibliyometrik Bir Analiz
Yalova Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
Yaş dostu kent kavramı, yaşlanma ve kentleşme olgularının yoğun olarak hissedilmesiyle literatürde 21. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Nüfus ve kentleşme projeksiyonları çerçevesinde Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası organizasyonların dikkat çekmeye başladığı kavram, aktif yaşlanma ve sürdürülebilir kentsel yaşam açısından önemli görülmektedir. Kavram, günümüzde birçok disiplin tarafından kullanılmakta ve çeşitli pratiklerle desteklenmektedir. Sosyal bilimler yaş dostu kent çalışmalarında ön plana çıkmaktadır. Araştırmada yaş dostu kent kavramına yönelik literatür incelenmektedir. Bu çalışmanın amacı, yaş dostu kent kavramına yönelik yayımlanan akademik eserlerin mevcut görünümünü irdelemektir. Araştırmada Scopus veri tabanından faydalanılmıştır. Başlık, özet ve anahtar sözcükler dahil edilerek “age-friendly city” kavramıyla tarama yapılmıştır. Tarama neticesinde analizi uygun bulunan ve 2007-2024 yıllarını kapsayan toplam 361 makale bibliyometrik analiz yöntemiyle incelenmiştir. Veriler analiz edilirken VOSviewer yazılımında yer alan; ortak yazar, yazar-atıf, ülke-atıf, kurum-atıf, anahtar sözcük ve bibliyografik eşleşme modüllerinden faydalanılmıştır. Bulgulara dair nicel verilere ve ağ haritalarının görsellerine yer verilmiştir. Ülke ve yazar çeşitliğinin yıllara sair artışına koşut olarak; yaş dostu kent kavramının yıllar itibarıyla gelişim gösterdiği ve önem kazandığı bulgusuna ulaşılmıştır.
Türkiye’nin Kentleşme Sürecinde Konut Politikalarının Evrimi
Özet: Bu çalışma, Türkiye'nin kentleşme serüvenini konut politikalarıyla ilişkilendirmek amacındadır. Çalışmada kentleşme, kabaca ifade etmek gerekirse, öncelikle bir bölgede nüfusun yoğunlaşması, heterojenleşmesi daha sonra da kentsel mekanın değişiklik dinamiklerin etkisiyle yeniden organize edilmesi ve ona yeni işlevler yüklenmesi olarak ele alınmıştır. Konut politikaları ise yeni veya halihazırda varolan nüfusun kentsel alandaki yerleşimlerini ifade etmektedir. Öyle ki bu yerleşimler, politik iktidarın almış olduğu kararların sonucu olabildiği gibi bu kararlar alınmadan önce, başka sosyal dinamiklerin ve süreçlerin etkisiyle meydana çıkmış değişkenler de olabilirler. Bu ikinci duruma en iyi örnek Türkiye'nin tüm kentleşme sürecinin başat faktörü olmayı başarmış gecekondulaşma hareketidir. Bu çalışma, Türkiye'nin kentleşme sürecini, konut politikaları ve konutlaşma süreciyle de ilişkili olarak dört evre halinde incelemektedir. 1923-1950: "yeni Cumhuriyet'in kent ve kentliyi biçimlendirmesi"; 1950-1980: "Gecekondulaşmanın kentleşmenin temel dinamiği olması"; 1980-2000: bir yandan orta sınıfın konut ihtiyacını karşılayan kooperatiflerin öte yandan da neo-liberalizmin mekânsal etkilerini test etmeye olanak tanıyan kapalı/kapılı konut sitelerinin birlikte varolmaya başladığı "kooperatifleşme ve büyük sermayenin oyuna girişi." Son dönem (2000 sonrası) ise özellikle 1990'lı yıllarda İstanbul'da gözlenmeye başlayan ayrıştırıcı üst sınıf sitelerinin ülkenin diğer büyük kentlerine de yayılmasını açıklamaya çalışan "kentin sermayeleşmesi ve mekansal yarılmanın yaygınlaşması." Son dönemin önemli özelliklerinden biri de orta sınıfa konut üretmekle yükümlü bir devlet kuruluşu olan TOKİ'nin işlevlerini değiştirerek/çeşitlendirerek kentsel mekanın rantını dağıtan bir kuruluşa dönüşmesi ve dönemin konut üretimi kapsamını aşacak şekilde genel olarak kentlerin yapılandırılması konusunda tek aktör haline gelmesidir.
İletişim Bağlamında Kent Reklamları Üzerine Bir Değerlendirme
2019
Teknolojik gelişmelerin hızla ivme kazanmasıyla birlikte günümüzde pek çok alandan tüketiciye ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Tüketicilerin satın alma alışkanlıkları üzerinde etki yaratabilmek için her türlü mecranın kullanımı dikkat çekmektedir. Ancak her şeye rağmen televizyon reklamlarının tüketicilerin beğenisini kazanma ve onları satın alma eylemine geçirme noktasında hâlâ etkin bir rolü olduğu da bilinmektir. Bu rolde elbette televizyonun ses ve görüntü içeriklerine sahip olmasının ciddi bir katkısı bulunmaktadır. Televizyon reklamları, tanıtımını yaptığı ürünün hedef kitlesine ulaşırken sadece işitsel ve görsel öğeleri kullanmaktan kaynaklı bir artı değere sahip değildir, aynı zamanda ürün tanıtımı sırasında kurgulanan içerik ve hikâye ile de ürünün satışını artırma konusunda önemli bir rol üstlenmektedir. Bu yönüyle değerlendirildiğinde içinde yaşanılan ülkeye, bölgeye göre kültürel değerlerin ele alınıp işlenmesi de reklamın yarattığı değeri artırmasına yol açmaktadır. Son yıllarda Kent Gıda reklamlarında kullanılan “bayram” teması da söz konusu etkinin yarattığı katkıyı ortaya koymaktadır. Kent’in bayramı konu alan reklamlarında İslam dünyası için önemli olan dini bayramlar ele alındığı ve bu vesileyle aile ve aile içi iletişime vurgu yapıldığı görülmektedir. Bu anlamda bu çalışmada Kent Gıda’nın Ramazan ve Kurban Bayramları için özel olarak hazırlattığı dört bayram reklamı iletişim bağlamında değerlendirilmiştir.
KAYSERİ'Yİ OKUMAK: Göstergebilimsel Yaklaşımla Bir Şehrin Analizi1
sbe.erciyes.edu.tr
Bu çalışmada, ağırlıklı olarak Kayseri'nin bütünsel anlamını oluşturan en küçük birimler olan geleneksel evler ve evlerden yola çıkılarak şehirdeki diğer referans noktaları (Erciyes Dağı, Kayseri Kalesi gibi), göstergebilimsel yaklaşımın sunduğu olanaklarla analiz edilecektir. Böylece tarihsel bir bakış yerine, Kayseri, farklı bir açıdan ve düzanlamların yanı sıra yananlamsal düzeyde de yorumlanmaya çalışılacaktır. Kayseri'nin anlambilimsel incelemesini yapabilmek için şehri okumaya başlarken, gösterenlerine bakmak gerekir. Tüm şehirlerde olduğu gibi gerçekte hangi kültürel ya da ruhsal bütün içinde olunursa olunsun, gösterilenlerin ve gösterenlerin farklı anlamlar taşıyabileceğini ve kenti göstergebilimsel bakışla okurken sonsuz eğretilemeler zinciriyle karşı karşıya kalındığını hatırlamak yerinde olacaktır. Geçmişte püskürttüğü lavlarıyla, bugün ise bu gücünün verdiği azametle, şehrin hakimi gibi duran Erciyes, onunla bir karşıtlık ilişkisi yaratan Kale, yıkılmamak için direnen kiliseler, Koca Sinan'ın eserleri, geçmişin izlerini taşıyan geleneksel evler ve bugünün yapıları ile Kayseri, okuyucuyu sonsuz anlamlara ulaştırır. Kayseri'yi geçmişin ve bugünün gösterenlerini sergileyen bir şiir gibi okumak, şehrin yüzyıllardır biriktirdiği anlamları farklı bir bakışla açımlamaktır. Bu çalışmada Kayseri şehrini göstergebilimsel olarak anlamlandırırken, Roland Barthes ve Umberto Eco, kuramsal temel olarak alınmaktadır.