Türk-Bulgar İlişkilerinde Mustafa Kemal Atatürk (1919–1923) (original) (raw)

Türk - Bulgar İli̇şki̇leri̇nde Mustafa Kemal Atatürk

Dumlupınar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2015

Avrupa ve dünya tarihinde önemli bir rol oynamış olan Balkanlar, Türk dış politikası içinde de özel bir yere sahiptir. Bu öneminden dolayıdır ki Balkanlar özellikle Bulgaristan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün dış politikasında öncelikli bir yere sahiptir. Birinci Dünya Savaşı sonrası imzalanan Mondros ve Selanik Antlaşmaları uyarınca, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki diplomatik ilişkilere son verilmiştir. Söz konusu yasağa rağmen, her iki ülke arasında doğrudan diplomatik ilişkilerin kurulması yönünde Milli Mücadele'nin ilk gününden itibaren sıcak ilişkilerin başladığını görüyoruz. 1919-1923 yıllarını kapsayan çalışmamızda, Mustafa Kemal Atatürk'ün iki ülke arasında dostluk ve işbirliğinin gelişmesindeki katkıları üzerinde durulmuştur.

Türk-Bulgar Đlişkilerinde Mustafa Kemal Atatürk (1919–1923) Mustafa Kemal Atatürk Within The Turkish-Bulgarian Relationship

Özet: Avrupa ve dünya tarihinde önemli bir rol oynamış olan Balkanlar, Türk dış politikası içinde de özel bir yere sahiptir. Bu öneminden dolayıdır ki Balkanlar özellikle Bulgaristan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün dış politikasında öncelikli bir yere sahiptir. Birinci Dünya Savaşı sonrası imzalanan Mondros ve Selanik Antlaşmaları uyarınca, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki diplomatik ilişkilere son verilmiştir. Söz konusu yasağa rağmen, her iki ülke arasında doğrudan diplomatik ilişkilerin kurulması yönünde Milli Mücadele'nin ilk gününden itibaren sıcak ilişkilerin başladığını görüyoruz. 1919-1923 yıllarını kapsayan çalışmamızda, Mustafa Kemal Atatürk'ün iki ülke arasında dostluk ve işbirliğinin gelişmesindeki katkıları üzerinde durulmuştur. Abstract: The Balkan states, which have played an important part in the European and World history, are also important actors for Turkish foreign policy. It is because of this importance that the Balkans, especially Bulgaria, have their priority in the foreign policy decisions of Mustafa Kemal Atatürk, the founder of modern Turkish Republic. With Mondros and Selanik treaty which were sing after the First World War, between Türkish and Bulgaria political relationships was ended. In spite of the mentioned prohibition, from the Türkish National War's first day we can see starting friendly relations between two country for establish direct political relationship. In our study which is covering the years 1919-1923, has been mentioned about Mustafa Kemal Atatürk's assistance for strengthening the neighbourhood ties between the two countries.

Türk-Bulgar İli̇şki̇leri̇ Ve Türk Azinlik 1923-1934

Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 2017

Bu bildiri 1923-1934 yılları arasında Türkiye ile Bulgaristan'ın ilişkilerini ve bu ilişkilerin Bulgaristan'daki Müslüman ve Türk azınlık üzerindeki etkilerini tartışmaktadır. Bu amaçla farklı ülkelerin arşivleri ve dönemin gazeteleri incelenmiştir. 1920'lerin ikinci yarısında iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulduktan sonra Ankara ve Sofya azınlık sorununun ilişkilerinin gelişimini sınırlamaması için çaba sarf etmiştir. İki ülke arasında ilişkiler iyi olduğunda Bulgaristan'daki Türk azınlığın konumu bu ilişkilerin niteliğini ve yönünü pek etkilememiştir. Öte yandan ikili ilişkiler kötüye doğru gittiğinde Bulgar hükümeti Türk azınlığa baskı yapmaya başlamıştır. Ayrıca diğer Balkan ülkelerinin bölgesel ve uluslararası ilişkilere tepkileri Türk-Bulgar ilişkilerini etkilemiştir.

Aleksander Malinof Hükümeti ve Türk-Bulgar İlişkilerine Etkisi (Haziran-Eylül 1918)

Türkiyat Mecmuası, 2019

Bu çalışma Haziran-Eylül 1918 tarihleri arasındaki Osmanlı-Bulgar ilişkilerini incelemeye çalışmaktadır. Bu meyanda bu zaman aralığında ortaya çıkan sorunların getirdiği sürecin Osmanlı-Bulgar ilişkilerine etkisinin irdelenmesi amaçlanmıştır. I. Dünya Savaşı'nda İttifak Bloğunda yer alan Osmanlı Devleti için Bulgaristan vazgeçilmez bir siyasi coğrafya haline gelmişti. Bu yüzden Osmanlı makamları Bulgaristan'ın sadece dış politikasını değil, iç siyasi gelişmelerini de yakından takip etmişti. Özellikle 1918 başlarında mağlup Rusların Karadeniz filosunun akıbeti ve Kuzey Dobruca'nın geleceği üzerinden Osmanlı Devleti ve Bulgaristan arasında yaşanan tartışmalar, iki müttefik ülke için sarsıntılı bir ortam meydana getirmişti. Bu noktada Bulgaristan'da İttifak Devletleri yanlısı V. Radoslavof yerine muhalif A. Malinof'un başbakanlığa getirilmesi her iki ülke ilişkilerinin geleceğinin anlaşılması açısından önemli işaretler vermekteydi. Malinof'un başbakanlığı, sadece iki ülke ilişkileri açısından değil, I. Dünya Savaşı'nın gidişatına ve İttifak Bloğunun kaderine etkisi bu çalışmanın sorguladığı bir problemdir. Bu sorgulama Osmanlı Arşivleri ve hem kendi ülkesinin hem de Bulgarların düşüncelerini ortaya koyan Osmanlı basını incelenerek cevaplanmaya çalışılacaktır.

Atatürk Döneminde Türkiye Cumhuriyeti - Bulgaristan İlişkileri

2021

Savaşı sonrası galip devletler tarafından mağlup devletlere zorla kabul ettirilen Versay sisteminin yok olmasının başlangıcı olarak değerlendirilmiştir. Milli Mücadele bu sebeple Bulgaristan'da da büyük ilgiyle takip edilmiş ve bazı ümitlerin doğmasını da sağlamıştır. Türk milli mücadelesinin başarıyla sonuçlanıp işgalci güçlerin Anadolu'dan atılması sonrasında Türkiye ile Bulgaristan arasında iyi komşuluk ve dostluk arzusu devam etmiştir. 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasından sonra Bulgar Hükümeti 31 Ağustos 1923'te Todor Markov'u resmî elçi sıfatıyla Türkiye'ye göndermiştir. Bütün bu gelişmelerden sonra sıra iki ülke arasında yapılacak bir dostluk anlaşmasına gelmiştir. İki yıla yakın devam eden Türk-Bulgar görüşmeleri 18 Ekim 1925'te Türkiye ve Bulgaristan arasında beş maddeden oluşan bir Dostluk Anlaşması, Ek Protokol ve İkamet Sözleşmesi ile sonuçlanmıştır. Ankara Antlaşması ve Ek Protokolü ile İkamet Sözleşmesi 17 Ağustos 1926 günü yürürlüğe girmiştir. Bu antlaşma sonrasında öncelikle yapılan ticarî anlaşmalarla iki ülke ilişkileri canlılık kazanmış, 6 Mart 1929'da Tarafsızlık, Uzlaşma, Adlî Tesviye ve Hakem Anlaşması imzalanmıştır. İki ülke arasındaki siyasi ilişkiler 1929'dan itibaren farklı kamplarda yer alınmaya başlamasıyla kısmen yara alsa da Türkiye Bulgaristan'ın da Balkan Paktı'na girmesi için çaba harcamış, Yugoslavya, Yunanistan ve Romanya'ya göre Türkiye'nin Bulgaristan ile ilişkileri görece daha iyi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında Bulgaristan ile daha iyi olan ilişkilerde bir müddet sonra çeşitli sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu sorunlardan birisi Bulgaristan'daki Türk azınlığın maruz kaldığı baskılar ve saldırılar olmuştur. Bulgaristan ile siyasî ve diplomatik ilişkilerde bazı dönemlerde birtakım sorunlar yaşansa da kültürel alanda her zaman münasebetler devam etmiştir.

II. Meşrutiyet Öncesi Makedonya Sorununda "Bulgar" Rolü

• Tarih boyunca toplumlar, kültürler ve siyasî bloklar arasında geçiş alanı özelliği taşıyan Balkanlar böl­ gesi, 19. yüzyıla gelindiğinde, tarihsel sürecini etkileyecek önemli bir değişim geçirmeye başladı. Dünya ekono­ mi ve ticaret yapısının kapitalizm ağırlıklı değişimi, bu yapıya uyum sağlayamayan ülkelerin zayıflamasına neden olurken, bu değişime ayak uydurmakta zorluklar yaşayan ve sanayileşememiş olan Osmanlı Devleti, sanay-ileşmiş-kapitalist, emperyalist Avrupa devletlerinin pazarı haline geldi. Bu pazara ulaşmak için en elverişli yolun Balkanlardan geçmesi, bölgenin siyasî yapısına dışarıdan yapılacak müdahaleleri arttırdı. Bu müdahalede 19. yüzyıl ile hızlanan ulusçuluk akımının değerleri, çok etnik yapılı Balkanlar bölgesindeki halk üzerinde uygu­ lanacak elverişli bir yöntem olarak kullanıldı. Elbette bölgenin iç dinamikleri de Balkanlardaki ayrılıkçı-ulusal hareketlenmeyi doğurmuşsa da, bu süreçteki dış dinamiklerin rolü yadsınamayacak oranda etkili olmuştur'. Çokuluslu imparatorluklar çağının sonlarına denk gelen bu dönem, doğal olarak etnik köken açısından oldukça karmaşık olan Balkanlar bölgesinde kayda değer değişime neden oldu. Coğrafî keşifler ve sanayi devri­ mi sonrası gelişen burjuva sınıfının oluşturmaya başladığı ulus devlet modeli bu.bölgede kendisi için oldukça verimli bir çalışma alanı buldu. 19. yüzyıl başından itibaren Sırbistan ve Yunanistan ile başlayan, Osmanlı Devletinden ayrılıp bağımsız devletlerini kurma örneğini, geçen süreçte diğer Balkan devletleri izlediler2. Bu süreçte sıra Makedonya'ya geldiğinde, Bulgarların durumu diğer Balkan halklarından farklı idi. Bu farklılıklar bir yanıyla bölgesel özelliklerden kaynaklanıyordu (lehçe, dil, mezhep, din, kilise, etnik köken, coğrafya... gibi). Diğer yanıyla ise yayılmacı ve sömürü düzenine.dayanan sistemlerin yürütücüleri olan büyük devletlerin bölge üzerindeki çıkar dengelerine dayanıyordu. 1908 öncesi Makedonya sorununda belli dönüm noktaları vardır. 1878 Yeşilköy (Ayastefanos)

"Atatürk Döneminde Türkiye Cumhuriyeti - Bulgaristan İlişkileri" RELATIONS OF THE REPUBLIC OF TURKEY AND BULGARIA DURING ATATURK’S ERA Turkish Foreign Policy During Ataturk’s Era 1920-1938 (Caucasia, Balkans, Middle East)

Istanbul University Press, 2022

The Turkish War of Independence was the beginning of the end of the Treaty of Versailles, signed between the victorious and defeated states after WWI. Therefore, Bulgaria was very interested in the Turkish War of Independence because it gave them hope for their own fate. Turks expelled the occupying forces from Anatolia and successfully concluded the War of Independence, after which Turkey maintained good relations with Bulgaria. The Bulgarian Government appointed Todor Markov as the official ambassador to Turkey on August 31, 1923, following the signing of the Treaty of Lausanne on July 24, 1923. After all these developments, it had been high time that Bulgaria and Turkey signed a friendship agreement. The two-year talks resulted in a five-article Friendship Agreement, Additional Protocol, and Residence Agreement on October 18, 1925. The Ankara Agreement and its additional protocol and Residence Agreement entered into force on August 17, 1926, followed by trade agreements paving the way for dynamic relations. The two countries signed the Treaty of Neutrality, Conciliation, Judicial Settlement, and Arbitration on March 6, 1929. The political relations were partially setback because the two countries took part in different camps after 1929. However, Turkey supported Bulgaria for its membership in the Balkan Pact. Turkey had better relations with Bulgaria than with Yugoslavia, Greece, and Romania. The favorable Turkish-Bulgarian relations in the early years of the Turkish Republic hit some roadblocks after a while due to unresolved issues such as pressure and attacks targeting the Turkish minority in Bulgaria. Although Bulgaria and Turkey had to deal with some political and diplomatic problems, they never cut off their cultural communication. Keywords: Turkey, Bulgaria, Atatürk, Aleksandar Stamboliyski, the Balkan Pact