Tüberküloz Hastalarinin Tedavi̇ Süresi̇nde Sosyal Destek Süreçleri̇ni̇n İncelenmesi̇ (original) (raw)

Tüberküloz hastalarının tedaviye uyumları ve ilişkili faktörler

Cukurova Medical Journal

The aim of thi study was to investigate the treatment compliance of tuberculosis patients who applied to tuberculosis dispensary in Zeytinburnu district of Istanbul province and the factors affecting this. Materials and Methods: 85 patients were included in the study. Patients who do not stop taking their medication during the data collection process, who come to take their medicines regularly from the dispensary while on treatment, and do not forget to drink medicines are compatible with the treatment. An information form has been collected to gather related factors. Results: Only 29.4% of the participants stopped taking their medication, 17.6% did not come to take their medication while the treatment was continuing, and 21.2% stated that they forgot to take their medication. Although it seems that it does not have a determining role in showing negative treatment behavior, negative behavior with the subject of "not coming to take medicine" is less common in the middle income group (post hoc) compared to other economic status (7.9% vs. 92.1%). As the duration of the illness was prolonged, the rates of "stopping taking medication" and "not coming to take medicine" increased. Conclusions: It is extremely important for tuberculosis patients to use their medication regularly in compliance with treatment. It is necessary for public health that the primary health care team has a command of processes, and is able to plan interventions that increase the patient's compliance with treatment by knowing the factors that prevent patients from taking medication. Amaç: Bu araştırmada, İstanbul ili Zeytinburnu ilçesindeki verem savaş dispanserine başvuran tüberküloz hastalarının tedaviye uyum durumları ve bunu etkileyen faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya 85 hasta dahil edilmiş, ve bu hastalara ilişkili faktörleri araştırmak için anket formu uygulanmıştır. İlaçlarını almayı yarıda bırakmayan, tedavisi sürerken dispanserden ilaçlarını düzenli almaya gelen ve ilaç içmeyi unutmayan hastaların tedaviye uyumları olumlu olarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Katılımcıların sadece %29,4'ünün ilaç almayı yarıda bıraktığı, %17,6'sının tedavisi sürerken ilacını almaya gelmediği ve %21,2'sinin de ilaç almayı unuttuğunu belirttiği saptanmıştır. İlaç almaya gelmeme" konulu olumsuz davranışın diğer ekonomik statülere göre özellikle orta gelir düzeyli grupta (post hoc) daha az oranda (%7,9'a karşılık %92,1) yaşandığı görülmüştür. Hastalık süresi uzadıkça "ilaç almayı yarıda bırakma" ve "ilaç almaya gelmeme" oranının arttığı saptanmıştır. Sonuç: Tüberküloz hastalarının tedaviye uyumlarında düzenli olarak ilaçlarını kullanması son derece önemlidir. Birinci basamak sağlık ekibinin ilgili süreçlere hakim olması, hastaların ilaç alımlarını engelleyen faktörleri bilerek kişinin tedaviye uyumunu artırıcı müdahaleleri planlayabilmesi toplum sağlığı açısından gereklidir.

Hemşi̇relerde COVID-19 Pandemi̇si̇ne Bağli Yaşanan Anksi̇yete İle Algilanan Sosyal Destek Arasindaki̇ İli̇şki̇

Gazi sağlık bilimleri dergisi, 2022

Sosyal destek, fiziksel sağlığın en güçlü psikososyal belirleyicilerinden biridir. Sosyal desteğin azaldığı pandemi döneminde olumsuz psikolojik etkilerinden biri olan anksiyeteyi azaltmak ve kanıt temelli stratejiler geliştirmek gereklidir. Bu araştırma, hemşirelerde koronavirüs anksiyetesi ile algılanan sosyal destek arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı ve kesitsel türde yapılan araştırmanın örneklem grubunu 207 hemşire oluşturmuştur. Veriler "Kişisel Bilgi Formu", "Koronavirüs Anksiyete Ölçeği" ve "Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği" ile çevrimiçi olarak toplanmıştır. Hemşirelerin Koronavirüs Anksiyete Ölçeği puan ortalaması 3.71±4.041; Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği puan ortalaması 67.40±14.348'dir. Koronavirüs Anksiyete Ölçeği puan ortalamasına göre cinsiyet, çocuk sayısı, şu an çalışılan birimi isteyerek seçme durumu, çalışılan kurumdan memnuniyet durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği puan ortalamasına göre yaş, şu an çalışılan birim, çalışma süresi, şu an görev yapılan kurumda çalışma süresi, şu an çalışılan birimi isteyerek seçme durumu, çalışılan kurumdan memnuniyet durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p<0.05). Hemşirelerde Koronavirüs Anksiyetesi Ölçeği puan ortalaması ile Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği puan ortalaması arasında negatif yönlü, zayıf düzeyde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmaktadır (r=-0.138; p=0.047). Pandemide hemşirelerde koronavirüs anksiyetesinin düşük olduğu, çok boyutlu algılanan sosyal desteğin orta düzeyde olduğu ve çok boyutlu algılanan sosyal destek arttıkça koronavirüs anksiyetesinin azaldığı sonucuna ulaşılmıştır.

Kanserli̇ Hasta Ve Bakim Verenleri̇ni̇n Algiladiklari Sosyal Destek İle Umutsuzluk Düzeyleri̇ Arasindaki̇ İli̇şki̇ni̇n Beli̇rlenmesi̇

2019

Bu araştırma kanser hastası ve bakım verenlerinin algıladıkları sosyal destek ile umutsuzluk düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Kesitsel tipte bir araştırmadır. Araştırma; Aydın Atatürk Devlet Hastanesi kemoterapi ünitesine ve medikal onkoloji kliniğine ayaktan ve yatarak kemoterapi almak için Ocak 2017-Mayıs 2018 tarihleri arasında başvuran, dahil edilme kriterlerine uyan ve gönüllü olan 247 hasta ve bakım veren ile yapılmıştır. Araştırmanın verileri hasta bilgi formu, bakım veren bilgi formu, çok boyutlu algılanan sosyal destek ölçeği ve Beck umutsuzluk ölçeği ile toplanmıştır. Veriler tanımlayıcı istatistikler, Kruskal Wallis testi, Mann Whitney U testi ve korelasyon testi ile analiz edilmiştir. Araştırmada hastaların ve bakım verenlerin algılanan sosyal destek düzeyleri ile umutsuzluk düzeyleri arasında zayıf düzeyde, negatif yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Hastaların gelir durumu ile algılanan sosyal destek düzeyi arasında; cinsiyet, gelir durumu ve yaşam şekli ile umutsuzluk düzeyi arasında anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir. Bakım verenlerin gelir durumu ve yardımcı birisinin bulunma durumu ile algılanan sosyal destek düzeyi arasında; eğitim durumu, gelir durumu, hastaya yakınlık durumu, bakım süresi ve bakımda yardımcı birisi bulunma durumu değişkenleri ile umutsuzluk düzeyleri arasında anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak; hastalarda ve bakım verenlerde algılanan sosyal destek düzeyi arttıkça umutsuzluk düzeyi azalmaktadır.

Tüberküloz Olgularinda Hastaliğin Algilanmasi Ve Ki̇şi̇li̇k Özelli̇kleri̇

Kriz Dergisi, 2000

sağlanmasında kişilik özellikleri dışında kültürel etkenlerin rolü önemlidir Anahtar Sözcükler İlkleri, tedaviye uyum Tüberküloz, kişilik ozel-Perception of lllness and Personalıty Features in Tuberculosis Patients. SUMMARY Object: Tuberculosis can stili be consıdered as one of the most sıgnıfıcant ınfectıous and publıc health problems m our country Evaluatıon of contrıbutıng factors to the problem of complıance, such as the correct appraısal of the dısease, seems to be ımportant for dısease control Method: To analyse these factors, we studıed 50 ınpatıents of the Pulmonary Medıcıne Department of Gazı Unıversıty Faculty of Medıcıne and Ankara Atatürk Sanatorıum Hospıtal AN patients undervvent a psychıatrıc examınatıon. They were consequently assessed by the Minnesota Multıphasıc Personalıty Inventory (MMPI), as well as a questıonnaıre to evaluate the socıocultural varıables and the

Hemodi̇yali̇z Hastalarinda Sosyal Destek Ve Umutsuzluk Arasindaki̇ İli̇şki̇ni̇n Değerlendi̇ri̇lmesi̇

DergiPark (Istanbul University), 2005

Araştırma sonucunda hemşirelerden ve arkadaştan algılanan sosyal destek puanı, aileden algılanan sosyal destek puanından düşük olarak bulunmuştur. Sonuçlar ailelerin hastalar üzerinde önemli role sahip olduklarını ve ailelerin hastalara uygun yaklaşımda bulunabilmeleri için profesyonel sağlık ekibi tarafından desteklenmeleri ve eğitilmeleri gerektiğini göstermektedir.

Elekti̇f Cerrahi̇ Bekleyen Hastalarda Cerrahi̇ Korkunun Sosyal Destek Algisi İle İli̇şki̇si̇ni̇n Beli̇rlenmesi̇

Journal of Anatolia Nursing and Health Sciences, 2019

The study was conducted to determinate its relationship with the perception of social support before the surgery. Methods: The study population consisted of all hospitalized patients undergoing elective surgery in that hospital at the given dates. And the sample of the study consisted of 405 patients who met the inclusion criteria for the study. "Personal Information Form", "SFQ" and "Multidimensional Scale of Perceived Social Support (MSPSS)" was used for data collection. Results: The total SFQ score of patients was found as 37.55±21.11. The mean SFQ scores of females, those living in nuclear families, and those who haven't hospitalized and undergone any surgery were found to be significantly higher (p<0.05). In addition, a negative and significant relationship was found between the mean total and subscale scores of the SFQ and MSPSS scales (p<0.05). Conclusion: In the study, it was determined that patients undergoing surgery experienced a moderate level of fear, and it was also found that certain variables and perceived social support affect the level of fear of surgery.

Hemodi̇yali̇z Hastalarinda Stresle Başetme Ve Sosyal Destek

… VE SAĞLIK BİLİMLERİ …, 2010

Bu çalışma sonucunda hemodiyaliz hastalarının en çok duygusal baş etme yöntemlerinden olan kendine güvensiz yaklaşımı kullandıkları, cinsiyet, eğitim ve mesleğin baş etme yöntemleri üzerinde anlamlı farklılık oluşturduğu saptanmıştır (p<0.05). Araştırma sonucunda hastaların en fazla ailelerinden destek aldığı ve cinsiyet, medeni durum, meslek, eğitim düzeyi ve hemodiyalize girme süresinin sosyal destek üzerinde anlamlı farklılık oluşturduğu saptanmıştır(p<0.05). Hemodiyaliz hatsalarında iyimser yaklaşım ile aile desteği, arkadaş desteği ve toplam destek arasında pozitif doğrultuda, kendine güvensiz yaklaşım ile özel insan(hemşire) arasında negatif doğrultuda anlamlı bir ilişki bulunmuştur