ASYA PASİFİK BÖLGESİNDE TÜRKİYE’NİN YUMUŞAK GÜCÜ VE KAMU DİPLOMASİSİ FAALİYETLERİ (original) (raw)

AYHAN NURİ YILMAZ -GÖKMEN KILIÇOĞLU TÜRKİYE'NİN ORTA ASYA'DAKİ YUMUŞAK GÜCÜ VE KAMU DİPLOMASİSİ TÜRKİYE'NİN ORTA ASYA'DAKİ YUMUŞAK GÜCÜ VE KAMU DİPLOMASİSİ UYGULAMALARININ ANALİZİ Türk Dünyası Araştırmaları TDA Temmuz -Ağustos 2018

Öz Bu çalışma, yazarlarının dünyanın diğer bölgeleri için daha önceden yap-mış oldukları Türkiye'nin yumuşak gücünü ve kamu diplomasisi uygulamala-rının analizini Orta Asya bölgesine de uyarlayan bir yaklaşımla gerçekleştiril-miştir. Çalışmada Doğu Türkistan'ı Moğolistan'ı ve Afganistan'ı kapsayan ge-niş bölge değil sadece eski Sovyet cumhuriyetleri olan Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan'ın olduğu dar anlamdaki Orta Asya coğrafyası baz alınmıştır. Türkiye'nin güçlü bağlara sahip olduğu Orta Asya bölgesine yönelik Kamu Diplomasisi faaliyetlerinin neler olduğu ve nasıl yürütüldüğü sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Yapılan çalışmaların etkinliği ve verimliliği irdelenmiş, daha iyi olabilir mi? sorusu incelenmiştir. Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1991 yılından bu yana geçen çeyrek asırlık dönemin analizi, gelinen nokta itibariyle ve ülkeler bazında tek tek değerlendirilmiştir. Bu analiz ağırlıklı olarak TİKA, DİB, Yunus Emre Kültür Merkezi, TÜRKSOY, YTB, THY gibi kamu diplomasi-si kurumlarının faaliyetleri üzerinden yapılmıştır. Çalışma, literatür taraması; kurumların resmi internet sayfalarının, raporlarının ve yayınlarının taranması ve kurumların faaliyetlerinin basında taranması gibi yöntemler kullanılarak yapılmıştır. Ayrıca yazarların farklı zaman ve amaçlarla bölgede bulundukları dönemlerdeki gözlemlerine de yer verilmiştir. Bu bağlamda çalışma Orta Asya coğrafyasının tanımın tarihsel değişimini ve bölgenin jeopolitik önemine de değinilen uzun bir giriş, bunu izleyen beş ülkenin tek tek değerlendirildiği ikinci bir bölüm ve genel değerlendirme ve önerilerin yer aldığı bir sonuç kısmından oluşmaktadır.

TÜRKİYE'NİN ORTA ASYA'DAKİ YUMUŞAK GÜCÜ VE KAMU DİPLOMASİSİ TÜRKİYE'NİN ORTA ASYA'DAKİ YUMUŞAK GÜCÜ VE KAMU DİPLOMASİSİ UYGULAMALARININ ANALİZİ Türk Dünyası Araştırmaları TDA Temmuz -Ağustos 2018

Öz Bu çalışma, yazarlarının dünyanın diğer bölgeleri için daha önceden yap-mış oldukları Türkiye'nin yumuşak gücünü ve kamu diplomasisi uygulamala-rının analizini Orta Asya bölgesine de uyarlayan bir yaklaşımla gerçekleştiril-miştir. Çalışmada Doğu Türkistan'ı Moğolistan'ı ve Afganistan'ı kapsayan ge-niş bölge değil sadece eski Sovyet cumhuriyetleri olan Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan'ın olduğu dar anlamdaki Orta Asya coğrafyası baz alınmıştır. Türkiye'nin güçlü bağlara sahip olduğu Orta Asya bölgesine yönelik Kamu Diplomasisi faaliyetlerinin neler olduğu ve nasıl yürütüldüğü sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Yapılan çalışmaların etkinliği ve verimliliği irdelenmiş, daha iyi olabilir mi? sorusu incelenmiştir. Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1991 yılından bu yana geçen çeyrek asırlık dönemin analizi, gelinen nokta itibariyle ve ülkeler bazında tek tek değerlendirilmiştir. Bu analiz ağırlıklı olarak TİKA, DİB, Yunus Emre Kültür Merkezi, TÜRKSOY, YTB, THY gibi kamu diplomasi-si kurumlarının faaliyetleri üzerinden yapılmıştır. Çalışma, literatür taraması; kurumların resmi internet sayfalarının, raporlarının ve yayınlarının taranması ve kurumların faaliyetlerinin basında taranması gibi yöntemler kullanılarak yapılmıştır. Ayrıca yazarların farklı zaman ve amaçlarla bölgede bulundukları dönemlerdeki gözlemlerine de yer verilmiştir. Bu bağlamda çalışma Orta Asya coğrafyasının tanımın tarihsel değişimini ve bölgenin jeopolitik önemine de değinilen uzun bir giriş, bunu izleyen beş ülkenin tek tek değerlendirildiği ikinci bir bölüm ve genel değerlendirme ve önerilerin yer aldığı bir sonuç kısmından oluşmaktadır. Soft Power Of Turkey In Central Asia And The Analysis Of The Public Diplomacy Applications This study intends to adapt the analysis of Turkey’s soft power and public diplomacy practice was carried out with an approach to Central Asia as its authors have done for other regions of the world in their previous works. In the study, narrow sense central Asia was taken excluding East Turkestan which was controlled by China, Afghanistan and Mongolia and examined only the countries Kazakhstan, Kyrgyzstan, Uzbekistan, Tajikistan and Turkmenistan, which are all belong to the former Soviet Union. The analysis of the quarter-century period since the dissolution of the Soviet Union in 1991 has been assessed on a case-by-case basis and on a countryby-country basis. This analysis was mainly carried out through activities of public diplomacy institutions such as TIKA (Turkish Cooperation and Coordination Agency), DİB (Presidency of Religious Affair of Turkey), Yunus Emre Institute, TURKSOY (International Organization of Turkic Culture), YTB (Presidency for Turks Abroad), THY (Turkish Airlines). The Study was processed by mostly literature review; using the methods such as the official internet pages of the institutions, the screening of the reports and publications and the screening of the activities of the institutions. In addition to this, also included observations of the authors during different periods of time and purposes on field. In this context, the study consists of a long introduction to the historical change of the definition of Central Asia geography and the geopolitical importance of the region, with a second chapter in which the following five countries are evaluated one by one, and a conclusion which includes general evaluation and suggestions.

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA YUMUŞAK GÜÇ UNSURU VE T.C. BAŞBAKANLIK KAMU DİPLOMASİSİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ ÖRNEĞİ

INTERNATIONAL JOURNAL OF POLITICAL STUDIES

SOFT POWER FACT IN TURKISH FOREIGN POLICY AND THE CASE OF REPUBLIC TURKEY PRIME MINISTRY OFFICE OF PUBLIC DIPLOMACY The concept of soft power which has recently had a special importance in the international politics will be analyzed in this study. Along with that the study will also try to express how the concept has become a policy tool in Turkish foreign policy after 2002. In this context, the Republic of Turkey Prime Ministry Office of Public Diplomacy representing the Turkish foreign policy in an institutional sense will be examined. Following that, the activities of this office will be discussed. This paper, which claims that soft power applications could achieve their goals over a long period of time will also focus on the concept of public diplomacy that is effective in increasing soft power capacity. TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA YUMUŞAK GÜÇ UNSURU VE T.C. BAŞBAKANLIK KAMU DİPLOMASİSİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ ÖRNEĞİ

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN KAMU DİPLOMASİSİ FAALİYETLER

Dünya siyasi tarihinde önemli kırılma noktalarını oluşturan her iki dünya savaşı beraberinde birçok sonuçları getirmişti. Küreselleşme olgusunun da eşlik ettiği bu sonuçlardan biri de kamu diplomasisi kavramının dünya siyasetinde, uluslararası iletişim ve ilişkilerde ön plana çıkmasıdır. Böylece, özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra çok büyük kayıplara uğrayan devletlerin artık savaşmak istememesinden dolayı gelişen kamu diplomasisi faaliyetleri dünya sahnesine tüm ağırlığı ve etkisiyle girmiştir. Savaşlar sonucunda yaşanan maddi ve manevi kayıplar ve ekonomik çöküntüler beraberinde devletlerin sorunlarını sert güçle değil yumuşak güçle, rıza yaratma ve uzlaşmayla çözmek istemelerine sebep olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’nda siyasilerin propagandayı insanları yönlendirmek için her şekilde kullanması kamu diplomasisi kavramının artık daha çok tercih edilir olmasına yol açmıştı. Ağırlıklı olarak ABD’nin faaliyetleri neticesinde kavramsal çatısı oluşturulan ve uygulamaya konulan kamu diplomasisini, sistem kuramı bağlamında ele aldığımızda hızla gelişen iletişim ve etkileşim sonucunda önce Avrupa’ya ve daha sonraları da Türkiye gibi ülkelere yayıldığını görmekteyiz. Kamu diplomasisi esasında bir nevi beyaz propagandanın modern hali gibidir. Ülke temelli bakıldığında ABD’nin kamu diplomasisi alanında çok aktif ve etkili olduğunu söylemek mümkündür. Bunun yanı sıra bölgesel bir güç olmakla beraber dünyada da söz sahibi olmaya çalışan Türkiye’nin özellikle TİKA ile 1992 yılında başlayan süreci 2010 yılında T.C. Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ile ilerlettiğini söylemek mümkündür. Türkiye kamu diplomasisi sahasına uluslararası yapının da zorlamasıyla çok geç adım atan bir devlet olmasına rağmen önemli projelere de imza atmıştır. Türkiye’nin kamu diplomasisi bağlamında yumuşak güç kavramının önemini ve buradaki potansiyelini algılaması, küresel ve bölgesel fay hatlarının hareketlendiği bir döneme denk gelmişti. Şöyle ki; bölgesel anlamda Arap Baharı sürecinde model ülke olan Türkiye aynı zamanda dünyada da daha fazla söz sahibi olmak istemiştir. Nitekim tüm kamu kurumlarıyla, bunlara TRT de örnek olarak verilebilir, kamu diplomasisi faaliyetlerine başlanmış ve ilerleyen süreçte de hız kazanılmıştır. Mesela, Türk Hava Yolları gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerle Türkiye’nin kamu diplomasisine destek vermiş ve bir ivme kazandırmıştır. Bu bağlamda çalışmamızın birinci bölümünde diplomasi ve küreselleşme konusu ele alınarak ikinci bölümde kamu diplomasisinin kavramsal çerçevesi çizilmiştir. Üçüncü bölümde ise, Türkiye’nin uyguladığı bazı örnek kamu diplomasisi faaliyetleri ele alınıp bu alandaki bazı adımları incelenmiştir. Neticede makalemizde Türkiye’nin hızla küreselleşen ve iletişim çağını yaşadığımız dünya sistemi içerisinde gerçekleştirmiş olduğu bazı kamu diplomasisi faaliyetleri ele alınarak irdelenmiş, durum tespiti yapılarak, bazı öneriler verilerek alana katkı sağlanmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kamu Diplomasisi, Propaganda, Yumuşak Güç, Küreselleşme, Medya, Stratejik İletişim, Algı Yönetimi

MANAS DESTANI’NA YUMUŞAK GÜÇ VE KÜLTÜREL DİPLOMASİ PERSPEKTİFİNDEN BİR YAKLAŞIM

Al Farabi 13th International Scientific Research and Innovation Congress, 2024

ÖZET Dünyanın en uzun destanı olan Manas, aynı adı taşıyan Kırgız kahramanın yaşamından kesitler barındırmakta ve böylece Kırgızların tarihî süreç içerisindeki yaşamlarına ayna tutmaktadır. Kırgız halkının birçok kültürel unsuru hakkında bilgi Manas Destanı aracılığıyla öğrenilebilmektedir. Kırgız halkının destanda anlatılan yaşam tarzı ile günümüzdeki yaşam tarzı farklılıklar gösterse de bu değişim diğer toplumlara göre daha yavaş olmakta, küreselleşen dünyada Kırgız halkı kendi ulus kimliğini diğer toplumlara nazaran korumaktadır. Kırgızların, uzun yıllar Sovyetlerin himayesinde yaşamalarına rağmen ulus kimliklerini korumalarında bu coğrafyada yaşamış olan Kaşgarlı Mahmut, İmam Serahsi, Saltuk Buğra, Yusuf Has Hacib, Cengiz Aytmatov gibi kişilerin yanı sıra Kırgızlarla özdeşleşen Manas Destanı’nın varlığı ve hâlen güncelliğini koruyarak nesilden nesile aktarılmasının önemi büyüktür. Günümüzde bu aktarım geleneksel yöntemlere ek olarak kitle iletişim araçları ve sosyal medya platformları aracılığıyla yapılmaktadır. Böylece destan ülke sınırlarını aşarak farklı coğrafyalarda farklı kültürlerle buluşmakta ve kültürel açıdan diplomatik bir etkinlik oluşturmaktadır. Günümüzde diplomasinin, diplomatlar aracılığıyla yürütülen etkinlikler olmasının yanında, sivil oluşumların sürece dahil edilerek yürütülebilir olması, kültürel diplomasi açısından Manas Destanı’nın önemini artırmaktadır. Buradan hareketle bu çalışmada, kültürel miras Manas Destanı, kamu diplomasisinin uygulama alanı olan kültürel diplomasi aracı olarak değerlendirilmiştir. Literatürde Manas Destanı üzerine çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Ancak bu destanın yumuşak güç üreten kültürel diplomasi açısından ele alındığı çalışmaların nicelik olarak az olduğu görülmüştür. Çalışma bu yönüyle önem arz etmektedir. Çalışma, makale formatını zorlamamak için Manas Destanı’nı icra eden manasçılar ve eserlerine ilham kaynağı olarak alıp birçok eserine yansıtan Kırgız yazar Cengiz Aytmatov odağında ele alınmakla sınırlandırılmıştır.

İNSANİ DİPLOMASİ FAALİYETLERİNİN AZERBAYCAN’IN YUMUŞAK GÜCÜNE ETKİSİ

GEÇMİŞTEN GELECEĞE TÜRK DÜNYASI SEMPOZYUMU Bildiri kitabı, 2022

Azerbaycan’ın uluslararası iş birliğine yönelik insani dış politikasının etkinliği doğrudan iç siyasetten kaynaklanmaktadır ve sosyal refahın yükseltilmesi, oluşturulan zenginliklerin toplumsal faydaya dönüştürülmesi, insan hak ve özgürlüklerinin sağlanması, milli ve dini ilişkilerin düzenlenmesi ve sosyo-kültürel alanların geliştirilmesi ile yakından bağlantılıdır. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dış politikasının insani çizgisi, bu politikanın yabancı ülkelerle bilimsel, kültürel, insani ilişkiler kurmak ve benzer kuruluşlara aktif olarak katılmak gibi ana görevlerine ve ulusal çıkarlara dayalı bağımsız ve pragmatik politikalar izlemek, uluslararası hukukun norm ve kurallarıyla düzenlenen sivil ilişkiler kurmak gibi ilkelerine esaslanmaktadır. Bu faaliyetin etkinliği dış politika alanındaki devlet kurumlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının ve diğer kamu kuruluşlarının ortak bir strateji bağlamında karşılıklı iş birliğini gerektirmektedir. Azerbaycan Cumhuriyeti, Doğu-Batı ülkeleri, komşu devletler, Türk Dünyası ve hatta birbirleriyle şiddetli çatışma içinde olan taraflarla insani iş birliğinin kurulmasında devletlerin egemen eşitliği ve mütekabiliyet ilkelerine ön planda tutmaktadır. Bu, Azerbaycan’ın dış politika seyrinde pragmatik politika geleneklerine bağlılığının ve bu faaliyetinin doğru bir siyasi rota üzere ilerlediğinin bir göstergesidir. Kaynak tarama yöntemi benimsenmiş çalışmanın problemi; gerçekleştirilen insani diplomasi faaliyetlerinin Azerbaycan’ın yumuşak güç stratejisi üzerinde nasıl etkileri olduğunu belirlemektir. Çalışma ile insani diplomasi kavramı Azerbaycan dış politikası üzerinden incelenerek bu doğrultuda iç politikanın nasıl bir işlev gördüğünün ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.

TÜRKİYE’NİN AFRİKA’DAKİ YUMUŞAK GÜCÜ VE KITADAKİ ARTAN ETKİSİNİN ANALİZİ

AN ANALYSIS OF THE SOFT POWER AND THE INCREASED IMPACT OF TURKEY IN AFRICA This study was carried out with an approach that adapted the analysis of Turkey's soft power and public diplomacy practices, which the authors have already worked for other regions of the world, to African continent. The growing market share and commercial appeal of the African continent in the world trade has been a factor in this adaptation. But this was not the only reason, Turkey’s historical and cultural ties with the region also contributed to this factor. In this context, this study searched Turkey's relationship with the African countries and the change of this activity with the activities of public diplomacy institutions. In the study, the soft power of Turkey on the region was examined by country and region, taking into consideration the historical effects.

TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSININ AFGANİSTANDAKİ KAMU DİPLOMASİSİ FAALİYETLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

2022

Abstract With the effect of globalization, the traditional diplomacy has transformed, and an understanding of public diplomacy based on civil society, public opinion and soft power has emerged. Since the 2000s, Turkey has reshaped its foreign policy and brought the concept of soft power to the fore. In this framework, Turkey has begun to give more importance to public diplomacy activities. This study aims to evaluate the public diplomacy activities of TIKA, one of Turkey's most important public diplomacy institutions, on the example of Afghanistan. For this purpose, it has been tried to reveal the effect of public diplomacy practices on the relations between Turkey and Afghanistan by investigating the impact of TIKA activities on the Afghan people. In this context, interviews were held with academics in Afghanistan regarding the activities of TIKA. The effect of public diplomacy activities implemented by Turkey through TIKA in Afghanistan was evaluated on the basis of the obtained data. The impact of the public diplomacy activities implemented by Turkey in Afghanistan through TIKA was evaluated over the data obtained as a result of the interviews. As a result of the evaluation, it was concluded that the activities of TIKA, a public diplomacy institution, strengthened the positive perception of the Afghan people. Keywords: Public Diplomacy, Soft Power, TIKA, Afghanistan, Political Communication.