Koruyucu Ailelikte Duygusal Emek (original) (raw)
Related papers
Ebelik Mesleğinde Duygusal Emek
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Çalışanların hizmet verdikleri kişide duygu yaratma çabası olarak tanımlanan duygusal emek, sağlık alanında daima tartışma konusu olan bir kavramdır. Sağlık çalışanları hizmet ve bakım sürecinde etkili sonuca ulaşmak için duygusal emek sergilemek durumundadır. Ebelik mesleği de duygusal emek gerektiren bir meslektir. Gebelik ve doğum olayı sürece dâhil olan herkes için duygusal açıdan olumlu ya da olumsuz çok fazla deneyim barındırır. Bu duygularla başa çıkmada ve ailelere destek sağlamada ebeler kilit rol oynamaktadır. Anne ve çocuk sağlığı açısından önemli bir konumda olan ebelik mesleğinin duygusal yönlerinin incelenmesi önem taşımaktadır. Bu derleme, ebelik mesleğinde duygusal emeği literatür bilgileri eşliğinde incelemek ve literatüre katkı sağlamak amacıyla yazılmıştır.
ÖZET: Duygusal emek kavramı, işin gerektirdiği doğru duyguları hissetmek için çaba gösterme işi olarak tanımlanmaktadır. İşgörenler, işlerini yaparken hizmet alanlarda olumlu duygular uyandırarak iyi izlenimler bırakabilmek için yüzeysel sergileme, derinlemesine sergileme ve gerçek olumlu duyguların sergilenmesi olarak isimlendirilen duygusal emek stratejilerini kullanabilmektedirler. Yüzeysel sergileme boyutunda, çalışanlar ilgili davranışları sergilemeyi " zorunluluk " olarak görmekte ve isteksizce hareket etmektedir. Derinlemesine duygusal emekte ise çalışanlar işin gerektirdiği duygusal davranışları sergilemeyi bir " gereklilik " olarak görmektedir ve bu duyguları gerçekten hissederek göstermeye çalışmaktadırlar. Duygusal emeğin üçüncü boyutu olan gerçek duyguların sergilenmesi boyutunda ise samimi ve doğal duygularını ortaya koyulmaktadırlar. Eğitim alanı ve öğretmenlik, insanla doğrudan ilgili çalışmayı gerektiren bir alan olması nedeniyle, duygusal emeğin de yoğun olduğu bir alandır. Yapılan araştırmalara göre, sınıf öğretmenlerinin öğrencilerle ilişkilerinde duygularını daha çok içten sergilemekte oldukları ortaya çıkmıştır. Kadın öğretmenler erkek öğretmenlere göre daha fazla duygusal emek harcamaktadır. Özel okullarda çalışan öğretmenler kamu okullarında çalışanlara göre daha fazla duygusal emek harcarken, kamu okullarında çalışan öğretmenler duygusal emeğin olumsuz sonuçlarından özel okul öğretmenlerine göre daha fazla etkilenmektedir. Anahtar sözcükler: Duygusal emek, eğitimde duygusal emek, öğretmenlikte duygusal emek, yüzeysel sergileme, içten sergileme, gerçek olumlu duyguların sergilenmesi.
Yönetilen Duygular: Hemşirelikte Duygusal Emek
Uluslararası Hakemli Hemşirelik Araştırmaları Dergisi, 2018
Amaç: Bu derlemede, günümüzde örgütler için önemli olan duygusal emek kavramının hemşirelik alanındaki önemine dikkat çekmek amaçlanmıştır. Yöntem: Makale yazımında yararlanılan kaynaklara Google Akademik, YÖK Tez, Medline, ScienceDirect veri tabanlarına Türkçe olarak “hemşirelik”, “duygusal emek”, “duygusal emek davranışları” anahtar kelimeleri, İngilizce olarak “nursing”, “emotional labour”, “emotional labour strategies” anahtar kelimeleri girilerek ulaşıldı. Bulgular: Duygusal emek, çalışma yaşamında duyguların düzenlenmesi sürecinde harcanan emektir. Duygusal emeğin amacı müşteride duygu değişikliği yaratmaktır. Çalışanın işi gereği harcamış olduğu fiziksel ve zihinsel emeğin yanında ayrı bir emek türü olarak kabul edilmektedir. Hemşirelik duygusal emeğin yoğun yaşandığı meslekler arasında gösterilmektedir. Duyguların düzenlenmesinde çerçeveyi örgütlerin belirlemiş olduğu duygusal davranış kuralları oluşturmaktadır. Bu duygu değişikliği işin gereğine göre müşteriyi iyi hissettirmek ya da kötü hissettirmek yönünde olabilir. Üç farklı duygusal emek davranışı vardır. Yüzeysel davranışta çalışan gerçekte var olan duygularını gizler ve sadece davranışlarını değiştirir. Derinlemesine davranışta ise çalışan gerçekte var olan hisleri ile davranışlarını birbiriyle örtüşecek şekle sokmaya çalışır. Böylelikle yaşanan duygular ile sergilenen davranış arasındaki fark azalır. Kimi zaman ise çalışan tarafından sergilenmesi beklenen duygu ve davranış hali hazırda hissediliyor ya da zamanla bir alışkanlık haline gelmiş olabilir. Bireylerin içlerinden geldikleri biçimde karşısındakilere duygularını ve davranışlarını yansıttığı bu davranış türü samimi davranış olarak isimlendirilir. Duygusal emeğin sonuçlarına bakıldığında (iş doyumu, tükenmişlik, işten ayrılma niyeti vb.) örgütler ve çalışanlar açısından olumsuz sonuçları olduğu gibi olumlu sonuçlarının da olduğu ortaya konmuştur. Sonuç: Çalışma yaşamında meta haline gelen duygusal emek, hemşireliğin göz ardı edilmemesi gereken bir bileşenidir ve sağlık kuruluşları tarafından yönetsel süreçlerde mutlaka dikkate alınmalıdır. Aim: This review aims at drawing attention to the importance of emotional labour in nursing. Method: The access to the resources has been provided by searching for "nursing", "emotional labour” and “emotional labour strategies” keywords in both Turkish and English languages in Google Academic, YÖK Thesis, Medline and ScienceDirect databases. Results: Emotional labour is defined as the management of the feelings in workplace. Emotional labour aims to change the customer's feelings and is accepted as a kind of labour, like physical and mental labour. Nursing is considered as one of the professions that include substantial amount of emotional labour. In the regulation of emotions, the framework is formed by the emotional display rules determined by the organizations. The change in emotional labour may either be towards making customers feel good or making them feel bad. There are three types of emotional regulation strategies pursued by employees. In surface acting, an employee focuses only on modifying the outward expressions and deceiving others about how s/he really feels. In contrast, deep acting involves attempting to regulate their inner feelings in order to feel the desired emotions. Sometimes an employee does not try to seem happy or sad but rather expresses emotions spontaneously. This is called genuine emotion. Upon reviewing the consequences of emotional labour (job satisfaction, burnout, intention to leave etc.), it has been suggested that it has both negative and positive effects on organizations and employees. Conclusion: As a result, emotional labour is a component of nursing which must not be ignored and has to be taken into account by health institutions in the managerial processes.
Koruyucu Ailelerin Sorunları Denizli İli Örneği
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2020
Korunmaya muhtaç çocuğun her alanda sağlıklı gel6ş6m6 6ç6n en 6y6 bakımın öz a6le yanında yapılan bakım olduğu pek çok çalışma 6le ortaya konmaktadır. Ancak çocuğun a6les6n6n yanında sağlıklı gel6ş6m6n6n mümkün olmadığı durumlar yaşanab6lmekted6r. Çocuğun öz a6les6 yanında kalmasının sorun oluşturacağı durumlarda devlet koruması söz konusu olmaktadır. Korunmaya muhtaç çocuk 6ç6n devlet farklı bakım h6zmetler6 sunmaktadır. Bu bakım h6zmetler6nden b6r6n6 oluşturan Koruyucu A6le H6zmet6, çeş6tl6 sebeplerle öz a6les6 yanında bakılamayan ve evlat ed6nd6rme h6zmet6nden yararlanamayan korunmaya muhtaç çocuğun bakım ve korunmasının, devlet denet6m6 altında, uzun veya kısa sürel6ğ6ne, ebeveyn rolü üstlenen k6ş6 veya a6le tarafından yer6ne get6r6ld6ğ6 b6r h6zmet türüdür. Koruyucu A6le Yönetmel6ğ6 6le düzenlenen h6zmetle, çocuğun sorunlu dönem6n6n en az zararla ve normal hayatını olağan b6ç6mde geç6rmes6n6 sağlamak amaçlanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, koruyucu a6le h6zmet6nden yararlanan koruyucu a6leler6n yaşadıkları sorunları tesp6t etmek ve öner6ler sunmaktır. Bu kapsamda der6nlemes6ne b6lg6 ed6nmey6 mümkün kılan n6tel araştırma yöntem6 terc6h ed6lerek, Den6zl6 6l6nde yaşayan 35 koruyucu a6le 6le görüşmeler gerçekleşt6r6lm6şt6r. Görüşmelerden elde ed6len ver6ler, 6çer6z anal6z6 6le değerlend6r6lm6şt6r. Araştırma sonucunda koruyucu a6le h6zmet6nden yararlanan a6leler6n, bürokrat6k, toplumsal, sosyal yardım ve sosyal h6zmete yönel6k sorunlar yaşadıkları bulgusuna ulaşılmıştır.
Hemşi̇reli̇k Öğrenci̇leri̇ni̇n Duygusal Emek Davranişlarinin Beli̇rlenmesi̇
Ordu Üniversitesi Hemşirelik Çalışmaları Dergisi, 2020
Bu araştırmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin duygusal emek davranışlarını belirlemektir. Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma, 9-13 Mart 2020 tarihinde bir üniversitenin sağlık yüksekokulunda hemşirelik bölümünde okuyan, araştırmaya katılmaya gönüllü olan 230 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma için üniversitenin etik kurulundan ve kurumdan yazılı izin alınmıştır. Veri toplamada "Öğrenci Bilgi Formu" ve "Hemşirelerin Duygusal Emek Davranışı Ölçeği" kullanılmıştır. Veriler SPSS 22.0 programında Mann Whitney U, Kruskal Wallis H ve Spearman korelasyon testleri kullanılarak analiz edilmiştir. İstatistiksel anlamlılık sınırı olarak p<0.05 kabul edilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin "Hemşirelerin Duygusal Emek Davranışları Ölçeği" toplam puan ortalamaları 3.97±0.03 olarak bulunmuştur. Kadın öğrencilerin "Hemşirelerin Duygusal Emek Davranışı Ölçeği" toplam, derinlemesine davranış ve samimi davranış alt boyutları puan ortancaları erkeklere oranla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (p<0.05). Yaş ile ölçek toplam, samimi davranış ve derinlemesine davranış alt boyut puan ortalamaları arasında negatif yönde zayıf bir bağıntı olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Öğrencilerin samimi davranış alt boyutunda aile tiplerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir (p<0.05). Sonuç: Araştırmanın sonucunda, öğrenci hemşirelerin duygusal emek davranışlarının fazla olduğu belirlenmiştir. Lisans eğitiminde teorik derslerde duygusal emek ve duygu yönetimini ele alan konuların müfredata eklenmesi, klinik uygulamalarda öğretim elemanları ve klinik hemşirelerin öğrenci hemşireleri hastalarla ve ekip üyeleri ile iletişim, bakım ve tedavi süreçlerinde yönetici olarak desteklemeleri önerilir.
2018
Bu calismada, geleneksel bakim yontemleri dusunuldugunde yeni sayilabilecek, cesitli nedenlerle biyolojik ailesi yaninda bakilamayan, korunma ve bakim ihtiyaci olan cocuklarin; biyo-psiko-sosyal gelisimlerini destekleyen guvenli baglar kurabilmelerine olanak saglayan alternatif bakim hizmetlerinden “koruyucu aile modeline” yer verilmektedir. Calismanin amaci, Kirikkale ilinde bulunan koruyucu ailelerin, koruyucu aile olmalarina karar vermelerinde etkili olan etmenler ile koruyucu aile olmanin anlam ve onemini ortaya koymaktir. Calisma, Kirikale ili kapsaminda koruyucu aile olma deneyimlerini yasamis ailelere yoneltilen sorular ile ailelerin koruyucu aile olmalarini etkileyen etmenlerin ogrenilmesi ile ailelerin hizmet icin basvuru sureclerinden korunma ihtiyaci icinde olan cocugun yerlestirilmesi ve sonrasinda yasanan surece kadar vurgu yapmaktadir. Sonuc olarak, deneyimler ogrenilerek ozelden genele hizmetin yayginlastirilmasi ve gelistirilmesinde etkili saptamalarin yapilmasina ol...