Bursa Örneğinde Gençlerin Tutum ve Davranışlarına Dair Sosyal Bir İnceleme (original) (raw)
2021, Akademik tarih ve düşünce dergisi
Kavramsal olarak genç sözcüğü farklı anlamlara gelmektedir. Yaygın kanaatle bireylerin 15 ile 25 yaş aralığını kapsayan gençlik dönemi aynı zamanda bireyin kendini tanıma, kişisel olarak kendini gerçekleştirme aşaması olarak da görülebilir. Gençlerin tutum ve davranışlarının onların çevre algısında önemli etkenlerden biri olduğu da bir gerçektir. Ayrıca yeni toplumsal şartlar gençleri etkilemekte ve onların tutum ve davranışlarında önemli etkiler bırakmaktadır. Bu yönüyle gençlerde örneğin din, ahlak ve kültürel değerlerin edinilmesi isteniyorsa yeni şartlara uygun yaklaşımlar geliştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle gençleri tanımak ve kurumların buna göre planlamalarını yapması büyük önem arz etmektedir. Dolayısıyla çalışmamız Z kuşağı olarak adlandırılan gençlerin kendilerini nasıl tanımladıklarını, hayattan beklentilerini, mevcut kültürel yaşam ile çevrenin kendilerini yetiştirme konusundaki etkisi/katkısı hakkındaki düşüncelerini Bursa ili örneği göz önünde bulundurularak tespit etmeyi amaçlamıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi uygulanmış ve araştırma 2018-2019 yılında Uludağ Üniversitesi'nin çeşitli fakültelerinde öğrenim görmekte olan 40 öğrenciye yöneltilen sorularla gerçekleştirilmiştir. Anahtar kelimeler: Gençlik, Tutum ve davranış, Bursa, Sosyal çevre Giriş Genç kavramı görecelidir, pek çok tanımı yapılmıştır. "Genç, 15-25 yaşları arasında, öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan ve ayrı bir evi bulunmayan kişidir." (Yörükoğlu, 1986;3.) Bu dönem bireyin kendisini tanıma ve dünyayı anlamlandırma süreci olduğu için bazı kimlik ve uyum problemleri yaşanabilmektedir. Dolayısıyla gençlik de dünyayı ve hayatı anlamlandırmada kullanılan pek çok kavram gibi, belirli bir tarihsel döneme ait yapay, dolayısıyla sürekli olarak yeniden tanımlanma ihtiyacında olan bir kavram olarak anlam kazanmaktadır. (Sekam,2016:9) Gençlik, modern dönemlere ait bir olgu olarak karşımıza çıkmasına karşılık, İslâm'da, başlangıçtan itibaren, gençliğin başlı başına bir halin/dönemin ismi olarak anlam kazandığını görüyoruz. Örneğin, ahirette hesaba çekilecek durumlardan birisinin "gençliğin nerede tüketildiği" (Tirmizi, Kıyame 1) konusu olması önemli ve anlamlıdır. Ebeveynlerin ve toplumdaki diğer unsurların bu tutumu hem dinin hem de kültürel öğretilerinin aksine her şartta önde olma, gerekirse diğerlerini ezme, öz menfaatini birinci plana alma vb. davranışları öne çıkarmaktadır. Günümüzde kültürel etkileşim büyük oranda artmıştır. Bir yandan küresel çapta benzeşme olurken bir yanda yerel kültürleri de daha iyi tanıma imkânı da artmıştır. Zencirkıran'a göre gelecekte de kültürel etkileşim daha da artacaktır.(Zencirkıran,2015:437) Yeni toplumsal şartlar gençleri de etkilemektedir. Din, ahlak ve kültürel değerlerin edinilmesi isteniyorsa yeni şartlara uygun yaklaşımlar geliştirilmesi gerekmektedir. Her kurumun buna uygun şekilde kendine çeki düzen vermesi gerekir. Bu nedenle gençleri tanımak ve kurumların buna göre planlamalarını yapması büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı z kuşağı olarak adlandırılan gençlerin kendilerini nasıl tanımladıkalrını hayattan bekledtilerini, mevcut kültürel yaşam ile ve çevrenin kendilerini yetiştirme konusundaki etkisi/katkısı hakkındaki düşüncelerini tespit edebilmektir. Çalışmamız 2018-2019 yılında uludağ ünv nin çeşitli fakültelerinde öğrenim görmekte olan 40 öğrenci ile yapılmıştır.