Doğu Karadeniz Bölgesindeki Rum Varlığına Dair Görüşler (original) (raw)
Related papers
Milli Mücadele Yıllarında Karadenizde Rum Faaliyetleri
İSTİKLÂL YOLUNDA MİLLİ MÜCADELENİN 100. YILI, 2020
I. Dünya Savaşı yıllarında Karadeniz’de çeteler halinde örgütlenen Rumların faaliyetleri Türk ahali arasında büyük bir korku ve endişeye sebep olmuştur. Rumlar sadece eşkıyalık faaliyetleri değil aynı zamanda siyasî anlamda örgütlenmeye çalışmışlardır. Bölgedeki Rum cemiyet ve çeteleri Yunanistan’ın himayesi altında bulunuyordu. Aynı dönemde Rusların Karadeniz’i işgali ile birlikte bölgede Rum faaliyetleri artmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında önlemler alınmış olmasına rağmen Rumların çetecilik ve casusluk faaliyetlerine son verilemedi. Bu faaliyetler neticesinde Osmanlı Devleti, Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan Rumların iç bölgelere tehcirine karar verdi (1916). Rumlar, Mondros Mütarekesi’nden sonra da faaliyetlerine devam etmiştir. Doğu Karadeniz’de Pontus Hükümeti kurmaya çalışan Rumlar, batılı devletlerden de yardım istiyorlardı. Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gittiğinde Rum çetecilerinin faaliyetleri devam ediyordu. Rum çeteleri hakkında Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki kayıtlar, köyler ve nahiyelerde meydana gelen can ve mal kaybını ayrıntılı olarak vermektedir. Bu çalışmada, Milli Mücadele yıllarında Karadeniz Rumlarının çetecilik ve siyasî örgütlenmeleri ele alınacaktır.
Trabzon Rum Devleti'nin Kuruluşu Hakkındaki Tartışmalar
Erdem
Doğu Karadeniz bölgesindeki ilk yerleşim merkezlerinden birisi olan Trabzon, M.Ö.VII. yüzyıldan itibaren bir Grek ticaret kolonisi haline gelmiş, zamanla Pers ve Roma hakimiyeti dönemini yaşadıktan sonra XI. yüzyılın sonlarına kadar Bizans'ın elinde kalmıştır. 1075 yılında, şehri ele geçirmiş bulunan Türkleri buradan çıkaran Theodore Gabras, Sinop'a kadar uzanan bölgede kendi hakimiyetini tesis etme yoluna giderken yöredeki Türk beyliklerinden de yardım görecektir. XII. yüzyılın ortalarına doğru tekrar Bizans'ın eline geçen Trabzon, Haçlılar İstanbul'a girdiği sırada Gürcistan'a kaçan Komnenoslar tarafından zaptedilerek XIII. yüzyılın ilk çeyreğinde yeni bir devletin merkezi haline getirilecektir. Daha sonra Türkler, Bizanshlar ve Gürcüler arasında vuku bulan Karadeniz bölgesine hakim olma mücadelesinde önemli bir yer işgal edecek olan bu siyasi teşekkül, yani Trabzon Rum devleti çok yönlü bir dış politika izlemek suretiyle XV. yüzyılın ortalarına kadar varlığını...
Doğu Karadeniz'de Toplumsal Araştırmalar, 2018
Günümüzde din sosyolojisi alanında kavramsal ve kuramsal alandan metodolojiye kadar uzanan tartışmaların varlığı bilinmektedir. Bu bakımdan, sosyolojinin birçok alt dalında çalışma yapmanın zorluğu yanında, din gibi, inançlı olsun veya olmasın, toplumdaki tüm bireylerin hayatını bir şekilde ilgilendiren ve oldukça karmaşık bir olgunun toplumla ilişkisini çalışmak /araştırmak /anlamak ilave zorluklar içermektedir. Bir ülkenin, bölgenin, şehrin veya yerleşim yerinin dini hayatına dair bir çalışma/araştırma yapmak ve bu çalışma/ araştırmadan belli sonuçlar çıkarmak da aynı şekilde birçok zorluğu beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla, konusu “Doğu Karadeniz Bölgesi’nin dini hayatı” olan bu bölümün yazılması, hem konunun “dini hayat” olması bakımından hem de mevcut çalışmaların sayısının yetersizliği bakımından kendine has zorluklar barındırmaktadır. Bu bölümü yazmanın bir başka zorluğu da bölge içerisinde yer alan şehirlerin tipik özellikler taşımalarının yanında zaman zaman şaşırtıcı derecede farklılıklar da barındırmalarıdır.
MÖ I. Binyılda Doğu Karadeniz'in Yerel Toplulukları
MÖ. I. Binyılda Doğu Karadeniz'in Yerel Toplulukları, 2019
Öz: Doğu Karadeniz bölgesinin Prehistorik dönemleri hakkında oldukça az bilgi bulunmaktadır. Bölgeye ilişkin bilgi veren antik kaynakların kısıtlı bilgiler sunmasının dışında bölgedeki arkeolojik çalışmaların az olması ve mevcut çalışmaların da ağırlıklı olarak Klasik Dönem ve sonrasına yoğunlaşması, Doğu Karadeniz bölgesini bu konuda belki de Anadolu'da en az bilinen bölge yapmaktadır.
Antik Çağlarda Doğu Karadeniz, 2000
Published by Çiviyazilari (2000) Turkish, Paperback 136 pages, ISBN: 978-9758086863
Karamanlı Rumlar ve Kimlik-Köken Tartışmaları
2008
Ayşe Hür, Taraf gazetesinde haftada bir yazan ve bu yazılarında tarihsel olayları ve gelişmeleri resmi tarih anlayışından çok farklı, genellikle de bu anlayışa aykırı bir biçimde inceleyen bir tarihçi. Geçenlerde onun 11 Mayıs 2008 tarihli, "Türkler Mu'dan mı Ergenekon'dan mı?" başlıklı yazısını okuyordum. Hür'ün bu yazıda kullandığı şu iki cümle önce dikkatimi sonra da tepkimi çekti:
Doğu Karadeniz’de Konuşulan Diller ve Türkçe İle Etkileşimleri
2011
The Hemshin language, spoken in the eastern parts of the Black Sea region, is a branch of Greek and Armenian, and the two other languages of the region, Georgian and Lazi, belong to the Caucasian group. Greek spoken in some villages of Trabzon seems to loose it’s all speakers in a close future. Vocabulary of the local Greek dialect shows that mainly Turkish and also Lazi and Persian have influences on it. Almost half of the words in the spoken language are Turkish. Number of those learning the Lazi language as a mother language also sharply decreases and is in the process of disappearing. Spreading of communication and information technologies to the remotest villages diminished space of using local languages, and the Lazi also faces to that process. The Hemshinians living in Rize speak in a Turkish consisting of Armenian words, and those living in Artvin use the Homshetma dialect of Armenian. The Hopa Hemshinians regard themselves as Turks. They newly discovered that their language...