Bulanık Malmquist Verimlilik Endeksi ile Dinamik Etkinlik Ölçümü: ÇAYKUR Örneği (original) (raw)

Bulanık Veri Zarflama Analizi İle Çaykur Fabrikalarında Etkinlik Ölçümü

Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2016

Türkiye dünyanın en büyük beşinci çay üreticisi olmasına karşın dünya çay ihracat hacmindeki payı ihmal edilebilir derecede düşüktür. Ayrıca, Türkiye'de kuru çay birim üretim maliyeti diğer üretici ülkelerin birim maliyetlerinden çok daha yüksektir. Türk çay endüstrisinin en önemli aktörü konumundaki ÇAYKUR'un özel sektör firmalarıyla ve diğer ülke üreticileriyle rekabetinde avantaj sağlaması kaynaklarını etkin kullanmasına bağlıdır. Bulanık Veri Zarflama Analizi (BVZA) modelleri karar birimlerinin etkinlik düzeylerini bulanık ortamda ölçmek amacıyla kullanılan son derece yararlı araçlardır. Bu çalışmada ÇAYKUR'a bağlı 20 yaş çay işleme fabrikasında 2013 yılı verilerine göre etkinlik ölçümü gerçekleştirilmiştir. Lertworasirikul vd. tarafından geliştirilen BVZA modelinin kullanıldığı uygulamada fabrikalar için beş farklı α-kesim düzeyinde etkinlik skorları hesaplanmıştır. Sonraki aşamada, fabrikaları performanslarına göre sıralamak amacıyla Chen ve Klein tarafından literatüre kazandırılan bulanık sıralama yaklaşımından yararlanılarak her bir fabrika için bütünleşik tek bir etkinlik skoru hesaplanmıştır. Çalışmanın yönetsel açıdan sektördeki karar vericilere yararlı bilgiler sunduğu düşünülmektedir. Ayrıca, bu çalışma dünya çay sektöründe BVZA modeliyle etkinlik ölçümü yapılan ilk çalışmalardan biri niteliğindedir.

Rekreasyonel Faaliyetlerde Etkinlik Doyum Ölçeğinin Türkçe Uyarlaması

MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2022

Öz Bu çalışmada, Oliver'ın (1980) geliştirdiği Funk, Jordan, Ridinger ve Kaplanidou'nun (2011) serbest zaman literatürüne uyarladığı Etkinlik Doyum Ölçeği'nin (EDÖ) hem Türkçe geçerlik-güvenirliğinin test edilmesi hem de psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma gurubunu sağlık ve zindelik kulüplerinden rekreasyonel amaçlı fiziksel etkinlik hizmeti alan 391 kişi oluşturmaktadır. Katılımcılara tamamına "Etkinlik Doyum Ölçeği", "Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu (OMÖ-K)", "Öznel Mutluluk Ölçeği (ÖMÖ)", "Yaşam Doyum Ölçeği (YDÖ)" ve "Rekreasyonda Akış Deneyim Ölçeği (RADÖ)" uygulanmıştır. Dil geçerliliği yapılan EDÖ'nün yapı geçerliği için "Doğrulayıcı Faktör Analizinden (DFA)" yararlanılmış, Ölçüt Bağıntılı Geçerliği için kullanılan diğer ölçeklerle olan ilişkisi hesaplanmıştır. EDÖ'nün güvenirlik düzeyi için ise iç güvenirlik katsayısı kullanılmıştır. DFA sonucunda belirlenen değerler, ölçeğin tek boyutlu yapısının Türk kültüründeki oluşan katılımcılarda da korunduğunu göstermektedir. Ölçüt bağıntılı geçerlik için yapılan analizi doyumu değerlendiren diğer ölçüm araçlarıyla EDÖ'nün istatiksel olarak anlamlı bir ilişkisinin olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca EDÖ'nün iç güvenirlik değeri 0.91 olarak bulunmuştur. Araştırma kapsamında elde edilen bulguların EDÖ Türkçe formun tek faktörlü bir yapıda kabul edilebileceğini, bu formun rekreasyonel etkinliklere katılan katılımcıların etkinlik doyum düzeylerini değerlendirmede güvenilir ve geçerli bir ölçüm aracı olarak kabul edilebileceğini göstermektedir.

Veri Zarflama Analiziyle Hizmet Etkinliği Ölçümü: Diyarbakır DİSKİ Örneği

In this study, according to years efficiency service of Diyarbakır Water and Sewerage Administration was measured by Data Envelopment Analysis (DEA) and investigated comparatively changing of efficiency in years and analysed reasons of years that not efficient. According to two service subjects measure of efficiency has been done for 2000-2012 years and thus for every year level of efficiency has been compared. Data Envelopment Analysis has been done to output by BCC method and used number of total staff, length of domestic water network, length of waste water network, amount of domestic water that given to city as variables of input, Besides number of total subscriber, amount of billed domestic and waste water as variables of output. As results of study, it was determined administration’s afficiency level is low in years 2003, 2005 and 2008. In outputs for 2003 year it was observed more increase then outputs and outputs for 2005, 2007 and 2008 years was determined more less increase then inputs.

Aktif Yeşil Alan Olanaklarının Verimlilik Açısından Değerlendirilmesi: Çanakkale Örneği

Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 2020

Bu çalışma ile son yıllarda hızla değişen ve gelişen Çanakkale kentsel alanındaki mevcut aktif yeşil alanlardan mahalle parkı, çocuk oyun alanı ve spor alanı türlerinin verimlilikleri araştırılmıştır. Bunun için merkez mahalleler kapsamında nüfus grupları ve sayıları ile her mahalle için belirlenen mahalle parkı, çocuk oyun alanı ve spor alanı kullanım alanları büyüklük ve kullanıcıya uzaklık gibi niceliklerle ilişkilendirilmiştir. Bu kapsamda merkez mahallelerin yeşil alan endeks değerlerinin 16.46 ile 100; verimlilik yeşil alan değerlerinin ise 45.32 ile 65.62 arasında dağılım gösterdiği tespit edilmiştir. Yeşil alan endeks değeri 100 olan Namık Kemal Mahallesi'nin verimlilik yeşil alan değeri 51.25'a gerilemiştir. Bunun gibi Barbaros (56.41) ve Esenler Mahallesi'nin (65.62) verimlilik yeşil alan endeks değerleri de gerilemiştir. Bunun tersine, yeşil alan endeks değerleri 44.51, 18.07, 43.18, 16.46 olan aynı sırayla Cevatpaşa, Kemalpaşa, İsmetpaşa ve Fevzipaşa Mahallelerinin verimlilik yeşil alan değerlerinin ise, 54.22, 45.55 ve 52.20, 45.32 olarak arttıkları görülmüştür. Bu durum, bu mahallelerdeki nüfusun, rekreasyonel gereksinimlerini diğer mahallelerdeki yeşil alan olanaklarıyla karşıladıklarını göstermektedir. Dolayısıyla, dengeli dağılıma sahip olmayan yeşil alanların kent genelinde yararlanma yüzdeleri, yeşil alan verimlilik değeri azalan yönde ise fazla, artan yönde ise az olmaktadır. Buradan bir kentteki bölgesel yeşil alanların sayı, alan ve olanaklar çerçevesinde fazla olmalarının verimlilikle ilişkilendirilemeyeceği sonucu çıkmaktadır. Sonuç olarak kent dokusunda önemli bir yere sahip olan aktif yeşil alan türlerinin planlanmasında nüfus grupları ve gereksinimlerine bağlı kalınması öncelikli olmalıdır.

KARIŞIK DİLLİ ESERLERDE KELİME>ENKLİTİK>EK SÜRECİNDE BİR BİÇİM BİRİMİ: -dAvUK / -dAyUK

Bu çalışmada, karışık dilli eserlerde görülen dAvUK / -dAyUK eki incelenmiştir. Çalışmada, önce enklitik terimi ve karışık dilli eserler hakkında genel bilgiler verilmiş; daha sonra karışık dilli eserlerdeki örnekler göz önüne alınarak, ekin dil özellikleri ve etimolojisi hakkında açıklamalar yapılmıştır. Söz konusu biçim birimin, Türk dilinin tarihi metinlerinde kelime, enklitik ve ek olarak kullanıldığını gösteren örnekler üzerinde durulmuştur.

Türkiye Bankacılık Sektöründe Etkinlik Ölçümü

SOSYAL BİLİMLERDE 2020 GÜNDEMİ Türkiye ve Doğu Karadeniz, 2020

Bu çalışmanın temel amacı Türkiye bankacılık sektöründe yer alan mevduat bankalarının yıllık bazda etkinliğinin ölçülmesi ve karşılaştırılmasıdır. Çalışmanın kapsamı, Türkiye’de faaliyette bulunan 3 kamu, 9 özel ve 18 yabancı sermayeli olmak üzere toplam 30 mevduat bankasından oluşmaktadır. Uygulamada, Türkiye Bankalar Birliğinin yayınladığı 2015-2019 dönemine ait beş yıllık veri seti kullanılmıştır. Uygulamanın ilk aşamasında, bankaların 2015-2019 döneminin Veri Zarflama Analizi (VZA) ile girdi yönlü ölçeğe göre sabit ve değişken getiri varsayımı altında göreli etkinlikleri ölçülmüştür. Çalışmanın ikinci aşamasında 2019 yılının ölçeğe göre değişken getiri varsayımında etkin olmayan karar birimleri için iyileştirme oranları hesaplanmıştır. Araştırmanın sonuçlarında, yıllar itibariyle bankaların etkinlik ortalamalarının değişken olduğu görülmektedir. Amerika – Türkiye arasında yaşanan ekonomik yaptırımlar ve krizlerinin yer aldığı 2018-2019 dönemine bakıldığında; 2018 yılında bankaların etkinlik değerlerinde yükselme söz konusu iken 2019 yılında etkinlik skorları düşmektedir. Ayrıca girdi odaklı yapılan analizde, girdi kaynaklarının israf edildiği ve en fazla iyileştirme potansiyeline maddi duran varlıklar değişkenin sahip olduğu anlaşılmaktadır. Çalışma sonuçlarının karar vericilere kriz yönetimi ve strateji belirlemede ışık tutması beklenmektedir.

Demi̇r Çeli̇k Sektöründe Toplam Veri̇mli̇ Bakim Uygulamasi

Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi

Üretim yapan firmalar, yeni üretim sisteminin getirdiği temel konuların üretim ortamında kullanılan ekipmanlara bağlı olduğunu bu nedenle bu ekipmanların en verimli şekilde kullanılması gerektiğinin önemini anlamışlardır. Bu nedenle geçmişte kullanılan tamir ve bakım faaliyetlerinden uzaklaşarak ekipmanlarda oluşabilecek arıza ve tamirleri oluşmadan engellemeyi hedefleyen Toplam Verimli Bakım (Total Productive Maintenance-TPM) faaliyetlerine yönelmeye başlamışlardır. Toplam Verimli Bakım (TPM), Toplam Kalite Yönetimi felsefesi çerçevesinde üretimin ve hizmetin sağlandığı her türlü makinenin ve ekipmanın verimli kullanılması ile sıfır arıza ve sıfır kaybı hedefleyen bir anlayıştır. Bu çalışmada, bir demir çelik firmasında pilot hattı olarak seçilen bir ocakta yapılan TPM uygulaması ile etkinliğinin ve verimliliğinin arttırılması hedeflenmiştir. Bu uygulama için OEE (Overall Equipment Effectiveness) analizi yöntemi kullanılmıştır. Ayrıca OEE değerlerini hesaplayan bir takip sistematiği kurulmuştur. Arıza sürelerini azaltmak için iyileştirme çalışmaları yürütülmüştür.

Bireye Uyumlu Çevrimiçi Ölçekler için Madde Biriktirimi: Örneğin Zekâ

Toplumların en değerli güç kaynağı insandır. Toplumu oluşturan bireylerin en önemli niteliklerinin başında da " zekâ " gelir. Bu çalışmanın genel amacı zekâ diye adlandırılan örtük bilişsel özeliğin bireye uyumlu ölçeklerle bilgisayar destekli ölçümü olarak özetlenebilir. Zekânın ölçülmesinden beklenen başlıca yararlar aşağıda sayılmıştır: 1. Zekânın gizemlerinin çözülmesine katkıda bulunmak; 2. Zekâ ölçümünde kuram ve uygulama birikimine katkı sağlamak; 3. Bireylerin bilişsel yetilerinin gizil gücünü ortaya çıkarmak; 4. Başta anne-babalar olmak üzere eğitimcilerin ve diğer toplumsal paydaşların bireyin özelliklerini geçerli, güvenilir ve kullanışlı yöntemlerle tanımalarını sağlamak; 5. En düşükten en yükseğe değişik zekâ düzeylerindeki bireyler için geliştirilecek eğitim tasarımlarını verilerle desteklemek. Zekâ Ölçümünün Yaşamsal Gerekçeleri Bilişsel yeteneklerin eğitimde ve iş yaşamında aşırı vurgulanmasından dolayı ortaya çıkan sorunlar duyuşsal zekâyı gündeme getirmiştir. Ne var ki akademik, ekonomik, politik, kültürel ve hatta duygusal yaşam alanları bilim ve teknolojinin basıncıyla küreselleşmektedir. Böyle olunca da bireyin bilişsel yetenekleri ve birikimleri yaşamının belirleyicisi olmaktadır. Oysa günümüzdeki İK: İnsan Kaynakları (HR: Human Resources) ve E-Ö: Endüstriyel-Örgütsel psikoloji alanlarının zekâya yaklaşımı bilişsel yetenekleri çalışan ayırt edici psikolojinin gerisinde kalmıştır. İK ve E-Ö psikolojisi karmaşık bilişsel yetilerin çalışma ortamlarındaki uygulamalarına ayak uyduramamıştır. İK ve E-Ö psikolojisi ve elbette eğitim bilimleri bilişsel yetiler konusundaki küresel bilgi birikimini önemsemeli ve zekânın yaşamsal dışavurumlarını değerlendirebilmelidir (Reeve, Scherbaum, Harold: 2015). Zekâ Ölçümünün Bilimsel Gerekçeleri Zekâya koşut " canlı " niteliklerinden biri de meraktır. Özellikle insan türü kendisini başka canlılardan daha üstün kılan bu bilişsel yeteneğinin yapısını, işleyişini, kalıtsal ve toplumsal evrimini, ölçümündeki yanılsamaları anlamak ve açıklamak ister. Zekânın yapısal bileşenlerini ve bileşenler arasındaki işlevsel ilişkileri keşfetmek, betimlemek ilgi çekicidir. Doğal zekânın karmaşık yapısını ve işleyişini çözmeden yapay zekâyı uygulamak olası gözükmüyor. Dolayısıyla zekânın eğitim, üretim, inanç ve duygu alanlarındaki etki ve katkılarını biçebilmek için önce zekâyı ölçebilmek gerekir. Bu amaçla geliştirilen nitel çözümlemeler ve nicel yöntemlerin her biri hem kendi başlarına hem de bir bütün olarak ilginç " entellektüel " uğraşlardır. Farklı özelliklerdeki denek kümeleri arasında zekâya ilişkin karşılaştırma amaçlı denenceleri sınamak ilgi çekicidir. Zekâyı oluşturan bileşenler, konu bağlamındaki değişkenler arasındaki ilişkileri de herkes merak eder (Canivez, Watkins, James, Good, and James, 2014). Genel Zekâ (g) etkeni nedir? Zekânın özel bileşenleri nelerdir? Bütün bilişsel yeteneklerin merkezinde yer alan genel bir bilişsel etken (g-etkeni) tarihsel önemini korumaktadır. Zekânın bütün boyutlarının odağındaki g-etkeni başarılı insan eylemlerini açıklayıcı ve yordayıcı olsa da genel g-etkenini çevreleyen bileşenleri de ölçüm kapsamına almak hem ilgi çekici

Veri Zarflama Analizi ve Veri Madenciliği ile Mevduat Bankalarında Etkinlik Ölçümü

Birçok ülkenin finansal krizlerle karşı karşıya kaldığı günümüzde, bankacılık sektörü optimal kaynak kullanımının gerçekleştirilmesi bakımından ülke ekonomileri için çok önemli bir hale gelmiştir. Bu nedenle sektörün verimli bir şekilde faaliyette bulunması ve etkinliğini artırması gerekmektedir. Bu çalışmada öncelikle Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren mevduat bankalarının veri zarflama analizi (VZA) yöntemi ile etkinlik ölçümü yapılmıştır. Daha sonra bankaların etkinlik skorları kullanılarak banka etkinliğinin tahmininde önemli olan finansal performans göstergelerinin neler olduğu veri madenciliği teknikleri kullanılarak tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda banka etkinliğinin tahmininde "Toplam Krediler/Toplam Mevduat" oranı ile "Diğer Faaliyet Giderleri/Toplam Faaliyet Gelirleri" oranının önemli finansal oranlar olduğu bulunmuştur.