Türk Romaninda Kent Ütopyasi: Peyami̇ Safa’Nin Si̇meranya’Si Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme (original) (raw)

Peyami̇ Safa’Nin Fati̇h Harbi̇ye Romaninda Doğu-Bati İki̇lemi̇yle Şeki̇llenen Mekân Çatişmasi Ve Toplumsal Kümelenme

Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2021

Peyami Safa, Fatih Harbiye romanında da diğer romanlarında sıklıkla işlediği Doğu Batı sorununu madde ruh ikilemi ile ele almasının yanı sıra romanın isminden de anlaşılacağı üzere bir mekân çatışması eşliğinde eserinin vaka ve şahıs kadrosunu kurgulamıştır. Maddeci Batı ile maneviyatçı Doğu'yu mukayese ederken İstanbul'un Fatih ve Harbiye semtleri üzerinden bir ayrım ve kıyaslama yapan yazar, Harbiye ve çevresini Batı'nın etkisine girmiş topluma ait olarak sunarken Fatih'i ise daha yerli bir biçimde Batı'nın kötü etkilerinden kendini koruyabilmiş ancak birçok ilerlemenin de gerisinde kalmış bir hüviyete sahip toplumun mekânı olarak ele almıştır. Bu durum ise romanda bir mekân ayrıştırması ile birlikte her iki mekânın insanlarının da bir toplum içinde mekânla birlikte ayrışmasına sebep olmuş ve mekân üzerinden toplumsal kümelenme olgusunu açığa çıkarmıştır. Bu çalışmada Fatih Harbiye romanında bu söz konusu ayrışmanın mekânlar ve insanlar üzerine nasıl yansıdığı değerlendirilmiş ve kendi alanının sıkıntılarından kurtulmak için yüzünü "öteki"ne çevirmiş olan Neriman'ın aynı şehirdeki iyi ayrı dünya arasında bocalayışı ve bütün bunların hem sosyolojik hem de psikolojik sebepleri üzerinde durulmuştur.

Si̇nemada Ankara Kenti̇ni̇n İzdüşümü: Bi̇r Kenti̇ Si̇nema Üzeri̇nden Okuma Deneyi̇mi̇

Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, 2018

Özet: Cumhuriyet ile şekillenen Ankara kentinin mimarisine, mimarlık kültürüne dair sinema filmleri üzerinden okumalar yapmak fikrinden yola çıkan bu çalışmanın temel amacı, bir kentin zaman içerisinde geçirdiği değişim-dönüşümleri belirlemek ve vurgulamaktır. Bir diğer deyişle bu çalışmanın amacını; sinemanın gerçekliği kaydetme potansiyelinden hareketle; her biri Ankara kent silüetine, tarihine ve mimarisine dair birer belge niteliği taşıyan filmler üzerinden kentin mimarisine dair söz söylemeye çalışmak olarak da tanımlayabiliriz. Bu amaçla kentin dönüşümüne kanıt/tanık olarak yararlanılan sinema filmlerindeki anlık görüntülerin çözümlenmesi bu çalışmanın özgünlüğünü ortaya koyar. Bu çalışma sanat tarihi, mimarlık tarihi, kent tarihi, sinema sanatı ve hatta kültür tarihi ile örüntülü olarak çok disiplinli bir çalışmadır.

Peyami Safa’nın Romanlarında Klasik Türk Edebiyatı Tesiri Üzerine Bir İnceleme

Peyami Safa’nın Romanlarında Klasik Türk Edebiyatı Tesiri Üzerine Bir İnceleme, 2021

Türk edebiyatında, muhtelif medeniyetlerin tesiri altında inşa edilen birçok dönem var olmuştur. Dönemler arası geçişlerde eserlerde değinilen konular bakımından çok keskin çizgiler oluşmamış, zaman zaman önceki dönemlerin tesirleri veya izleri edebî eserlerde yansımalarını göstermeye devam etmiştir. Bu durum, klasik Türk edebiyatı ile Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı arasında da vuku bulmuştur. Batı edebiyatına ait türler çerçevesinde gelişen Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı mahsulleri, her ne kadar şeklen yeni yahut yabancı olsa da, konu ve içerik bakımından bazı yazarlar köklerini maziye dayandırmaya devam etmiştir. İşte bu çalışmamızda bu cihete mühim bir örnek teşkil edeceğini düşündüğümüz; bilhassa roman türünde vücuda getirdiği eserleriyle tanınan, edebiyat tarihimize ismini hem konu hem üslup bakımından kuyumcu titizliğiyle kaleme aldığı çalışmalarıyla yazan Peyami Safa’ya değineceğiz. Edebî kabiliyetinin kan bağı ile geçtiği düşünülen, hatta babası İsmail Safa’nın “anadan doğma şair” olarak anıldığı bilinen Peyami Safa’nın eserlerinde, klasik Türk edebiyatıyla ilişki kurmaya müsait bir zemin olduğu görülmektedir. Çalışmamızda, Peyami Safa romanlarındaki klasik Türk edebiyatı etkisini hem üslup hem de içerik bakımından tespit etmeye çalışarak, farklı kültür dairelerinden mürekkep olan edebiyat devrimizin sanatçıda nasıl bir etki bıraktığına dikkat çekmeye gayret edeceğiz.

Peyami Safa’nın “Fatih-Harbiye” Adlı Romanında Simgesel Değerler / Veysel Şahin - Bilig 55. Sayı –Güz 2010

Özet: Peyami Safa, kendi değerlerimizden kopmadan dünyanın işleyişine katılmak ve kendi değerlerimizi millî refleks haline dönüştürmek arzusundadır. "Fatih-Harbiye" adlı roman da bu düşünceler üzerine kurulmuş, simgesel bir çatışmalar evrenidir. Simgelerin diliyle, geleneksel ve evrensel değerlerin bir araya geldiği Fatih-Harbiye, Türk ruhunun ve geleneklerinin yansıtıldığı bir aynadır. Neriman'ın tinsel anlamda yaşadığı değişim ve dönüşümler, simge ve çağrışımların diliyle, zamanın ve mekânın akışkanlığı içinde ele alınır. Böylece yazar, var olanın ve görünenin ötesinde aradığını, ifadenin kavramsal değerlerinde bulur ve görüneni sembollerin diliyle tekrardan anlamlandırarak geleneksel semboller haline getirir.

Eli̇f Safak’In Romanlarinda Onseme

Idil Journal of Art and Language, 2016

Bu çalışmada Batı edebiyatında roman veya öykü çözümlemesi yapılırken sıklıkla kullanılan bir edebî unsur üzerinde durulacaktır. Türkçeye önseme (foreshadowing) olarak geçmiş olan bu unsurun Türk edebiyatı eleştirisinde pek kullanılmadığını, daha çok sinema ve tiyatro bağlamında tartışıldığını görmekteyiz. Önseme, roman veya öykü kurgusunda, daha sonra olacak olayları önceden sezdirmek amacıyla kullanılır ve çağdaş Türk edebiyatının en popüler isimlerinden biri olan Elif Şafak, romanlarında önsemeyi ustalıklı bir şekilde kullanmaktadır. Bu çalışmada Elif Şafak'ın Baba ve Piç ve İskender adlı iki romanında, önseme kullanımı örneklerle tartışılacaktır.