International Journal of Social Sciences (original) (raw)
2023, Tobider International Journal of Social Sciences
Bir kuramsal söylem ve yorumlama sanatı olarak hermeneutik, genellikle anlaşılması zor ve kapalı, simge yüklü ve yaratıcı metinleri netleştirmek adına ortaya çıkmış ve bu metinlerin muhteva dünyasını anlamlandırmak ve onlardan yola çıkarak kâinatı anlama ve anlaşılır kılmayı amaçlayan bir yorumbilim yöntemidir. Başlangıçta mitoloji, felsefe, din, hukuk alanlarına dönük bir yorumlama biçimi olan hermeneutik, Schleiermacher ve Dilthey ile daha sistemli bir görünüme kavuşmuş ve edebiyata da uygulanan bir yorumlama yöntemine dönüşmüştür. Ardından Gadamer, P. Ricoeur, Jauss ve Iser'in çabalarıyla da çağdaş manada evrensel hüviyet kazanan bir kuram olmuştur. Hermeneutiğin edebiyata uygulanmasında önemli bir etkisi olan Dilthey, sanatı yaşamayı anlamanın aracı (organon) olarak görür ve ona büyük bir anlam yükler. Sanatı ve sanatçıyı deha seviyesine çıkaran Dilthey, aynı zamanda okur/yorumcu'yu da yüceltmektedir. Böylece yazar ile okur arasında bir tecrübe paylaşımı olduğunu öne sürer. Metni yazan yazardır; ancak ona anlam yükleyen, yorumlayan ve çeşitlendiren okurdur. Diğer yandan ona göre, her sanatçı içine doğduğu toplumsal, kültürel ve tarihsel atmosferin bir parçasıdır ve ürettiği eser de bu atmosferin ürünüdür. Böylece ona göre, yazarın anlaşılmasında içine doğduğu, yetiştiği atmosferin de anlaşılması büyük önem arz eder. Onat Kutlar'ın İshak öyküsünü yazdığı yıllarda, Türk edebiyatını derinden etkileyen varoluşçuluk anlayışının etkisiyle bu dönem eserlerinde varoluşu sorgulama, kimlik bunalımı, yalnızlık yabancılaşma, toplumdan kaçıp iç dünyaya sığınma gibi izlekler yoğun olarak işlenmektedir. Nitekim "İshak" öyküsü de birçok yönden bahsi geçen izlekleri bünyesinde barındırmaktadır. Dolayısıyla bu çalışma da Onat Kutlar'ın "İshak" öyküsünü Diltheycı hermeneutik bakışla yorumlama ve çözümleme çabasının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.