ETNOGENEZ VE PASSİONERLİK KURAMI BAĞLAMINDA MOĞOLLARIN YÜKSELİŞİ VE CENGİZ HAN (original) (raw)

MOĞOLLAR'DA YAZILI GELENEĞİN KÖKENLERİ VE " CENGİZ TAŞI "

Öz: 1206 yılında Cengiz Han liderliğinde birliğini sağlayan Moğollar, Avrasya'nın siyasi, ekonomik ve kültürel tarihinde son derece etkili bir rol oynayacakları bir dönemi de başlatmışlardır. Aynı yıl Nayman Hanı'nın sarayında yakalanan T'a-ta Tonga vasıtasıyla Cengiz Han idaresindeki Moğollar, yazıyla tanışmışlardır. Ardından 1224-1225 yılları arasında Harezm Seferi sonrasında dikilen Cengiz Taşı da bu yazıyla taşa kazınmış Moğolca'nın ilk yazılı belgesi olarak kabul edilmektedir. Moğollar, 1206 yılı gibi geç bir dönemde yazıyla tanışmış olmalarına rağmen, Büyük Moğol İmparatorluğu bünyesinde yazının kullanımı hızlı bir şekilde yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu yeni oluşan yazı geleneği sayesinde de sözlü tarihlerini yazıya aktararak gelecek nesillere kıymetli bir tarihî mirası da ulaştırma başarısını göstermişlerdir. Anahtar Kelimeler: Moğollar, Yazı, Uygur Harfleri, Cengiz Taşı, Yesüngge Roots of Written Tradition in Mongolian History and " Chinggis' Stone " Abstract: Mongols were unified under the leadership of Chinggis Khan in 1206 which also marked a starting point of the important role that they played in political, economic and cultural history of Eurasia. The same year witnessed Mongols' introduction with writing under Chinggis Khan thanks to Tata-tonga who was captured in the palace of Naiman Khan. Then, in 1224-1225, Chinggis's Stone (Yesüngge) was erected after the Khwarezm campaign which has this writing on it and this marks the first inscription in Mongolian language. Mongols were introduced with writing in 1206, a relatively late date, nevertheless the utilization of writing spread quickly under the Great Mongolian Empire. This novel writing tradition enabled them to record their oral histories and a successful transfer of their valuable historical legacy to next generations. Giriş Yazının kullanımı ister konar-göçer, isterse yerleşik kültüre mensup uluslar tarafından kurulan devletler açısından son derece elzemdir. Devletin sevk ve idaresinde mutlak suretle yazıya ve bu yazıyla yapılacak yazışmalara ihtiyaç duyulacağı muhakkaktır. Ancak devlet geleneğinin güçlü olduğu milletlerde yazının kullanımı nispeten daha erken dönemlerde zuhur ederken, bazılarında ise gecikmeli, ancak mutlak suretle etkileşimli bir şekilde gerçekleşmiştir. Konar-göçer bir medeniyetin temsilcilerinden olan Moğollar, yeri geldiğinde bozkırdaki en büyük rakipleri, yeri geldiğinde en önemli müttefikleri olan Türklerle ortak bir tarihi ve kültürel geçmişe sahip olmalarına rağmen yazının kullanımı anlamında Türklerden

MOĞOLLARIN GİZLİ TARİHİ'NDE CENGİZ HAN'A ATFEDİLEN GÜVEN VE SADAKAT VURGUSU

Orhun'dan Anadolu'ya Uluslararası Türkoloji Sempozyumu, 2018

Özet: Moğolların Gizli Tarihi, Cengiz Han ile başlayan ve tarihte ilk kez bu denli büyük bir coğrafyaya hükmetmiş olan Moğolların kutsal kitabı niteliğindedir. Her ne kadar kimliği bilinmese de, Moğolların tabulaşmış liderinin en mahrem bilgilerine vakıf olan müellifin, onun yakınında bulunduğu ve bizzat aileden birisi olduğu izlenimi uyanmaktadır. Eser bu yönüyle, okuyucusuna mükemmel bir kişilik tahlili sunmaktadır. Cengiz Han'ın çocukluk yıllarında hafızasına kazınmış olan ve ömrünün sonuna değin izlerinin sürdüğü anlaşılan güven ve sadakat probleminin ne şekilde sunulduğu meselesi, bu çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Temucin henüz dokuz yaşında iken babasının Tatarlarca zehirlenerek öldürülmesine şahit olmuş, andası (kan kardeşi) olan Camuha'nın ve babası kadar yakın hissettiği Van Han'ın ihanetine uğramıştır. Bu nedenle en yakınında bulunacak olan görevlileri titizlikle seçecek ve güven telkin ettikten sonra onlara yüksek mevkiler verecektir. Yazarın üzerinde yoğunlaştığı güven ve sadakat vurgusunun, Cengiz Han'ın şeceresinin sunulduğu kısımda da baskın olduğu ve eserin baştan sona bu iki vurgu üzerine inşa edilmiş olduğu görülmüştür. Çalışmada, Ahmet Temir tarafından yapılan tercümenin ikinci baskısı kullanılmıştır. Anahtar Kelimeler: moğolların gizli tarihi, cengiz han, güven, sadakat. Abstract: The Secret History of Mongols is the sacred book of the Mongols, which started with Genghis Khan and ruled such a great geography for the first time in history. Although the identity is unknown, the author, who has the most intimate knowledge of the taboo leader of the Mongols, wakes up in the impression that he is close to him and is personally in the family. In this way, the work presents an excellent personality analysis for the reader. The focus of this work is on the question of how the issue of trust and loyalty, which has been engraved on memory in childhood years of Chingis Khan, and which has been traced through the end of his life, is presented. Temujin was at the age of nine and witnessed his father poisoning the Tatars and was betrayed by Van Han, whose blood brother, Jamukha, felt as close as his father. For this reason, he will choose the officials who will be closest to him, and will give them high positions after inspiring confidence. It is seen that the emphasis on the author's confidence and loyalty is predominant in the part of Genghis Khan's lineup, and that the work is built on these two accents from beginning to end. The second edition of the translator made by Ahmet Temir was used in the study.

MEKANSAL HAFIZANIN AKTARIMINDA DENGBEJLİK GELENEĞİ VE ŞEHRENGİZ

Uluslararası Dengbejlik Kültürü ve Dengbejler Sempozyumu, 2019

Bu çalışmada, dengbejlik geleneğinin şehre güzelleme yapılan şehrengiz niteliği sorgulanmaktadır. Kökeni divan edebiyatında olan şehrengizlerde, kentin güzelliklerine ek olarak, “kentin güzelleri” de anlatılır. Güzellik şehrengizlerde kentin ve kentlilerin birlikte kotardıkları bir olgudur. Bu eserlerin başında şehirle ilgili çok genel bilgiler verilir ve şehre övgü düzülür. Bazen bahar ve tabiat tasvirleri yapıldıktan sonra, bir şehirdeki güzellerin bir veya iki beyitlik tanımları verilir. Bu güzeller güzellikleriyle şehri birbirine kattıklarından, eserlere 'Şehr-engiz', yani Şehir Karıştıran denilmiştir. Dengbejlik ise genellikle suskun bir coğrafyanın sesi olarak işlev görür. Bu sessizliğin sesini en iyi aktaran yazarlardan biri olan Mehmed Uzun’un açtığı yoldan hareketle, çalışmada, dengbejlerin sözünde de şehre ve doğaya ait sesler aranmıştır.

OTİTİs EKSTERNALI KÖPEKLERDEN İZOLE EDİLEN MİKROORGANİZMALAR VE ANTİBİYOTİK DUY ARLiLIKLARi

Summary: In this study microbiological examination oj' the materials !iml1 dogs ,,,ith elinical otitis exfema was aimed. Microorgwiisms were isolafedji'om 79 (97.5 %) or 81 otitic dogs in this present study. AnuJI1g these microorRanisms .";wphylocou'us aureus was the most isolated one in number (46.9 %). This microorgwiism was lollowed by Malassezia pachydermatis (21,(j %), Psudomon({s spp. (9.6%), S. epidermidis (7.2 %), Proteus spp. (4.8%), Escherichia coli (2.4%), Strepfococcus spp. (2.4%), Candida spp. (2.4%), Pasteurel/a spp. (1.2%) and Citrobacter spp. (1.2%) respectively. The per.I'entaRe oj' microorganisms susceptible to antibiotics below are as lol/ows: 44.4 % to genfamycin, 44.4 % fo tetmcyeline, 34.9 % to spimmycin, 26. 9% to ampicil/in. 65.55 % to cephalosporin, 20.6 % fo lincomycine and 82.5 % to enrolloxacine. As a resulf, otifis exlerna is more comnwn in long haired and pendulous eared dogi' ihan oiher breed.\' and fhe increased...

MOĞOLLARIN İTİL VE ÇEVRESİNDEKİ FAALİYETLERİ

Mongol emperor Genghis Khan, as soon as taking a significant portion of the steppe geography under his control, in order to realize his world domination ideals, had started the preparations to spread towards the west and northwest of Asia. However, he had wanted to develop commercial relationships with Khawarazm Shah State in order to better know the territory he was planning to to seize. However, shortly after the commencement of negotiations, the tension experienced in Otrar had led to the outbreak of a major war. So, with the west compaigns which the Mongols had started by destroying Khwarazm State lands firstly, the Khwarazm Shah State was terminated and also a lot of kingdoms neigbouring this state had faced with the threat of Mongols.

ORİGEN VE HERACLEON BAĞLAMINDA GNOSTİK YUHANNA İNCİLİ

Bu baskının bütün hakları editörlerine ve yayıncısına aittir. Editörlerin ve yayınevinin yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz.

POPÜLER MÜZİK ŞARKILARINDA METİNLERARASILIK VE GÖSTERGELERARASILIK ETKİLEŞİMİ

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi, 2020

Öz Müziğin sözselliği denilince sesselliğinin dışında kalan söze dayalı metinsel özelliğine (anlamlı dizge, göstergeler dizgesi) vurgu yapılmaktadır. Müziğin metinselliği de ilk olarak müziğin, edebiyat ile olan ilişkisini akla getirmektedir. Ancak müziğin metinselliği ise sadece edebiyatla değil başka sanat biçimleriyle de ilişki hâlindedir. Hatta hayatın içinden, gündelik yaşam alıntıları da bu metinselliğin içindedir. Yazılan/metinselleşen şarkı sözleri çeşitli yöntemlerle incelendiğinde belli bir kültürel arka plan içinde oluşturuldukları, bu noktada da başta edebiyat olmak üzere pek çok sanat biçiminden ve başka alanlardan beslenildiği görülecektir. Müziğin vazgeçilmez ögelerinden olan ve birer metin özelliği taşıyan şarkı sözlerinin edebiyatla olan ilişkisine bu açılardan bakılınca şarkı sözlerinin metinlerarasılık kuramı çerçevesinde okunması ve anlamlandırılması gerekmektedir. Aynı zamanda şarkı sözlerinin diğer sanat biçimleriyle olan kültürel alışverişi de göstergelerarasılık bakışıyla irdelenmeye muhtaçtır. Bu amaçlar doğrultusunda makalede Türkiye'de 2007-2017 yılları arasında popüler müzik alanında farklı müzik mecralarından temin edinilen en çok dinlenen, satın alınan, indirilen 400 pop müzik şarkısından hareketle metinlerarası, göstergelerarası ve müziklerarası bir inceleme yapılmıştır.