MİLLİ MÜCADELEDE MAMURE İSTASYONU BASKINI VE BİR TARİH PROJESİ OSMANİYE ŞEHİTLERİNE YÜRÜYOR (original) (raw)
Related papers
TİDSAD (Türk&İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi), 2017
XIX. yüzyıl Osmanlı Devleti’nde siyasi ve askeri gelişmelerin meydana geldiği bir zaman dilimi olmasının yanı sıra; demografik, sosyo-ekonomik ve kültürel değişimlerin de etkili olduğu bir dönemdir. Bunun en önemli nedeni; toprak kayıplarıyla birlikte sınırların daralması ve bu sürecin beraberinde getirdiği sonuçlardır. Bu çalışmada; Osmanlı Devleti’nin muhacir-aşiret politikası incelendikten sonra özelde Milli Aşireti genelde ise diğer aşiretler üzerinden muhacir-aşiret ilişkileri üzerine bir değerlendirme yapılacaktır. Muhacirlerin Milli Aşireti ile ilişkileri tek bir boyutta olmayıp, olumlu ve olumsuz meseleler karşılıklı olarak yaşanmıştır. Yaşanan problemler arasında gasp, darp, hırsızlık, köy baskını gibi vakaların olduğu gözlemlenmiş, söz konusu vakaların yaralanma ve ölümle sonuçlandığı da görülmüştür. Bununla birlikte bazı gelişmelerden birliktelik doğduğu da anlaşılmıştır. Muhacirlerden bazıları iskân edildikten bir süre sonra Milli Aşireti’nin himayesine girerek bu topluluğun bir parçası olabilmiştir. Ayrıca muhacirler söz konusu aşireti yaşamları ve giyimleri ile etkilemiştir.
TRABZON VİLAYETİ ÖRNEĞİNDE OSMANLI DEVLETİ’NDE MUZIR NEŞRİYATLA MÜCADELE
Tarih İncelemeleri Dergisi, 2023
Öz Basın ve yayın faaliyetlerinde gerçekleşen gelişim ve dönüşüm uygarlık tarihine pek çok açıdan katkı sağlamıştır. Özellikle matbaanın yaygınlaşmasının ardından kâğıda dökülen bilgi ve düşünceler çok sayıda insan tarafından kolaylıkla ulaşılabilir hale gelmiştir. Ancak bu durum iktidarları endişelendirmiştir. Devleti yönetenler, düşüncelerine ve menfaatlerine ters düşen yayınlara karşı bazı önlemler geliştirmişlerdir. Buna bağlı olarak yöneten sınıf tarafından onaylanmayan yayınlara karşı sansür uygulanması yaygınlaşmıştır. Sakıncalı görülen eserleri tespit etmek, kontrol altına almak ve yayılmasını önlemek için çeşitli kurumlar oluşturmuş, farklı uygulamalar ortaya konulmuştur. Bu çalışmada Osmanlı Devleti'nin muzır olarak nitelendirdiği yayınlara karşı vermiş olduğu mücadele Trabzon Vilayeti örneğinde ele alınmıştır. Muzır yayınlara karşı devletin bakış açısı, muzır neşriyatın hangi yollarla Osmanlı ülkesine sokulduğu ve bu kapsamda devlet tarafından alınan önlemler incelenmeye çalışılmıştır.
OSMANLI TAŞRASINDA MAARİF MÜDÜRLÜKLERİNİN KURULUŞU: MAMURETÜLAZİZ VİLAYETİ ÖRNEĞİ
DİYALEKTOLOG, 2022
Ordinance of Genaral Education (Maarif-i Umûmiye Nizamnamesi), dated September 1, 1869, was one of the most important stages of the modernization process in Ottoman education. With the "Ordinance of Genaral Education", the foundations of the spread of educational administration in the Ottoman countryside were laid. According to the fifth article of the regulation, it was stated that the bureaucratic branches of the Ministry of Education should be established in the provinces, and in the one hundred and forty-third article, an education council would be established in each provincial center under the head of the education director. With some arrangements made during the Abdülhamid period, the bureaucratization process of the education organization in the provinces accelerated. In this period, educational councils and commissions started to be opened in the provinces. Later, the directors of education, who would preside over these assemblies and take place at the head of the provincial education 1 Bu makale Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde hazırlanan "Osmanlı Taşrasında Maarifin Bürokratikleşmesi (1881-1919)" isimli doktora tezinden üretilmiştir.
OSMANLI TAŞRASINDA MAARİF İDARESİNİN MÜLKİYELİ YÖNETİCİLERİ: MÜLKİYELİ MAARİF MÜDÜRLERİ
MARDİN ARTUKLU BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR KONGRESİ SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER TAM METİN KİTABI, 2020
Ottoman School of Science and Political Sciences, or later known as Imperial School of Political Sciences, was founded in 1859 in order to fulfill the need of personnel who have a grasp of “Internal Affairs and State Affairs” and knowledgeable in subjects like economics, law, history, and statistics. Graduates of the school were firstly employed as district governors, heads of district and finance office. After the regulations put forward by Abdülhamid II., the employment area of the graduates of the school has been expanded to cover assistantship of district governorships and the Council of State, chiefdoms of offices in the center and future offices, clerkships of embassies, and consulates. From the first years of 1880s, we observe some graduates working in administrative branches of education in field service. After Emrullah Efendi being appointed as Yanya Provincial Director of Education, the graduates of Imperial School of Political Sciences have started to work as provincial directors in provinces. In the process between 1882 and 1923, there have been 46 political science graduates worked as provincial director of education. There are some graduates who worked in only one province for as short as one year as well as in many provinces for nearly twenty years. This study provides information on directors of education who graduated from Imperial School of Political Sciences, and worked in the administrative branch of education in rural Ottoman. Furthermore, it mentions the roles played by them in the bureaucratic formation of education in rural areas and the actions in those provinces made by those graduates. Also, the works of those directors in educational field and their opinion on education should be taken into consideration by making use of the archive documents, memoirs, and national and local newspapers of that era. Keywords:Ottoman, Education, Imperial School of Political Sciences, Provincial Government, Director of Education
OSMANLIDAN CUMHURİYETE TARİH ARAŞTIRMALARINDA SIHHİYE MECMUALARININ ÖNEMİ
2018
Sıhhiye mecmuaları, Osmanlı son dönemi ve Cumhuriyet sonrasında sıhhiye müdürlüğünün gelişimiparalelinde bu teşkilatın yayın organı olarak hazırlanmıştır. Yayınlanış amacı sağlık alanında her türlü konuda halkı bilgilendirmek olan bu mecmuanın yayınlanmasında vasıta olan Sıhhiye Müdüriyet‐i Umumiyesi, 1908 yılındaki sağlık alanındaki örgütsel değişimle birlikte,1913 yılında yayınlanan “Vilayet‐i İdare‐i Sıhhiye Nizamnamesi” ile kurulmuştur. Bu kurum kendinden önceki sağlık kuruluşlarının yerini almıştır. Vilayetmerkezlerine de şubeleri niteliğinde sağlık müdürlükleri açılmıştır38. Bu kuruluş, dâhiliye ve sıhhiye nezaretine bağlı olarak, Sıhhiye ve Muavenet‐ i İçtimaiye Vekâleti kurulana kadar sağlık alanındahizmet vermiştir39.2 Mayıs 1920’de “ Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin Suret‐i İntihabına Dair Kanun”un çıkarılması doğrultusunda Sıhhiye ve Muavenet‐i İçtimaiye Vekâleti bütün ülkedeki sağlık işlerinden sorumlu hale getirilmiştir40. Sıhhiye Mecmuaları Sıhhiye mecmuaları Cumhuriyet öncesi ve sonrası dönemler olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. Osmanlı dönemi sayılarına baktığımızda derginin kapağında sıhhiye müdüriyet‐i umumiye tarafından yayınlandığı ibaresi mevcuttur. Sayıların kapağında tarih olarak gün, ay verilmemiş sadece yıl, sayı ve yayınlandığı yıl belirtilmektedir. Ayrıca diğer bir nokta derginin 1 veya iki kuruş gibi ücretli olduğu belirtilmektedir. Muhtemelen 12 sayı yayınlanmıştır. Cumhuriyet sonrasında ise derginin kapağında Türkiye Cumhuriyeti Sıhhiye ve Muavenet‐i içtimaiye Vekâleti tarafından neşrolunur yazmaktadır. Buda kurumsal yapının değiştiğinin göstergesidir. Bu dönemde derginin yayınlanış tarihinde daha düzenli olunduğunu görmekteyiz. Hatta dergi kapağında tarihlerde gün,ay, yıl düzenli olarak verilmiştir. Kapaktaki tarihlere baktığımızda üç aylık periyodik zamanda çıktığı muhtemeldir. Dikkatçekici diğer bir yönü ise bu dönemdeki sayılarda “meccanen” ifadesinin olması derginin ücretsiz dağıtıldığını göstermektedir. Osmanlı Dönemi Sıhhiye Mecmuaları Mecmuanın birinci sayısında, Sağlık işleri ile ilgili kanunlar, nizamnameler, layihalar, çeşitli açıklamalar, istatistikî bilgiler, çeşitli bulaşıcı ve diğer hastalıklardan ve bu hastalıkların tedavi ve korunma yöntemleri başlıklar halinde bir mukaddimede yer almıştır. Ayrıca giriş bölümünde derginin çıkış amacından bahsedilmiştir ve toplumda bir ahenk ve nizamın oluşması için insan hayatının ve sağlığının korunmasının önemi üzerinde durulmuştur. Hükümetlerin bu konuyu asli vazife olarak görmeleri gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla sıhhiye müdürlüğünün de bu amaçla kurulduğu ve kendisine bağlı bir yayın organı olan budergi vasıtasıyla da memleketin genel sağlık durumunu anlatan, bulaşıcı ve diğer hastalıkların tedavileri, korunma yolları konusunda halkı bilgilendirecek bir işleyişe sahip olacağı belirtilmiştir. Buna ilaveten oluşturulan kurumun işleyişine dair kanunlar, kurumda yer alan memurların tayin işleri ve azilleri konularına yer verilmiştir. Sıhhiye meclisince alınan kararlara değinilmiştir. Sıhhiye beyannamesi adlı bölümde tifo ve kanlı basur hastalıklarının belirtileri, tedavi yöntemleri, yayılma dönemleri ve şekilleri ile ilgili bilgiler yer almıştır. Halkın genel sağlığı bağlamında İstanbul’da bulunan Terkos ve Elmalı kaynak sularının sıhhî durumu hakkında bilgiler verilmiştir. Müdürlüğün bünyesinde yer alan üst düzey memurların dereceleri ve boş memuriyetler hakkında idari bilgiler bulunmaktadır. Sıhhiyemüdüriyeti hakkında geçici kanununun 1.maddesinde sıhhiye müdürlüğünün statüsü şu şekilde belirlenmiştir; “Tıbbıye‐i mülkiye genel meclisinin ve Cemiyet‐ i Tıbbıye‐i Mülkiye’nin kaldırılarak, bunlara ait bütün görevlerin dâhiliye nezaretine bağlı olarak kurulan sıhhiye müdürlüğüne devredilmiştir”. 2. Maddesinde ise, müdürlüğün idari yapılanması;“müdür, müdür yardımcısı, meclis‐i ali‐i sıhhiye, tababet‐i adliye, hıfzıssıhha‐i umûmiye, istatistik ve sicil, ispençyar(eczacılık) şubeleri ve bir teftiş heyeti, intihab‐ı memurînden” oluşmuştur.