Cultural Evolution of Immigrants of Afghanistan in Hatay/Ovakent (original) (raw)
Related papers
Hatay Ovakent Afganistan Göçerlerinin Kültürel Evrilmesi Üzerine
Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Kafkas University Journal of the Institute of Social Sciences, 2019
Çalışmanın Türü: Araştırma Toplumbilim ve kültür araştırmalarının bulgularına göre, çok kültürlü ortamdan bir başka kültürel ortama yerleşen topluluklar, egemen kültüre daha kolaylıkla uyum sağlamaktadır. Aynı tür araştırmalar, egemen kültür şemsiyesi altında yaşamış grupların diğer kültürlerle bütünleşmesinin hızlı gerçekleştiği, yani kültürel çeşitliliğe sahip grupların daha fazla çeşitlenmeye açık oldukları, farklı kültürlerle temastan kaçınmadıkları saptamasını yaparlar. Bu nitelikteki bir kültürel göçer grup olan Ovakent'teki Özbek göçerlerin Türk kültürüyle ilk teması sonrasında, onların kültürel değişimine yol açıp açmadığını; değişim söz konusuysa, bu değişimin hızını ve yönünü saptamayı hedefledik. Aynı zamanda, bu kültürel temas sonucunda yaşanan kültürleşme sürecinin, Berry'nin belirlediği hangi kültür(süz)leşme izlemi doğrultusunda geliştiğini veya hangisiyle nitelenebileceğini açıklamaya çalıştık. Anahtar Sözcükler: Ovakent göçerleri, Özbek kültürü, kültür(süz)leşme, bütünleşme, kültürel evrilme Social science and cultural research show that communities settled in a cultural environment from a multicultural environment are easily adapted to the dominant culture. The same kind of research determines that the integration of groups living under the umbrella of sovereign culture with other cultures is rapid, that groups with cultural diversity are open to further diversification, and do not avoid contact with different cultures. We aimed to determine the speed and direction of this change in the case of change and tried to explain which acculturation strategy Berry had developed or could have been described as the acculturation process as a result of this cultural contact. Keywords: Ovakent immigrants, Uzbek culture, acculturation, integration, cultural evolution
DergiPark (Istanbul University), 2022
This research was carried out to determine the negative effects of Afghan (of Uzbek origin) women's unchanging gender roles and use of space on their cultural adaptation following their migration to Turkey. The data collected through in-depth interviews were evaluated and interpreted using Berry's 11-variable acculturation scale. The results showed that despite their active role in terms of economic productivity after migration, these women's pre-migration living spaces and patterns did not change and thus no tangible changes were observed in gender roles. It therefore can be suggested that they faced cultural adaptation problems at a significant level compared to men. Besides the factors associated with patriarchal social structure, the unchanging spatial patterns might have a role. These patterns are composed of considerably feminized spaces where living areas in Afghanistan were recreated after migration through a process that can be described as "habitat transfer". On the other hand, these findings indicate that the economy-based explanations regarding the change of women's gender roles, though these explanations have an important place in the literature, also remain at a limited level. The present research is considered important as it contributes to the existing literature with its findings.
A Research on Afghan Immigrants’s Profile: Case Study for Trabzon
Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi
Çatışmalar, şiddet ve göçlerle dolu 40 yılı geride bırakan Afganistan, dünyada Suriye’den sonra en fazla sığınmacı veren ikinci ülkedir. BMMYK verilerine göre 2019 yılı itibariyle yaklaşık 2,6 milyon kişi ülke içinde yaşadığı yeri değiştirmek durumunda kalmışken, 2,7 milyon kişi de ülkesini terk etmeye zorlanmıştır. Avrupa’ya göç rotası üzerinde bulunan Türkiye de Afgan göçmenlerin ilgi odağı olmaya devam etmektedir. Afgan göçmenler bağlamında göç alan bir konumda olan Trabzon, son yıllarda giderek artan bir Afgan nüfusa ev sahipliği yapmaktadır. Trabzon İl Göç İdaresi’ne resmi olarak kayıtlı Afganların sayısı yaklaşık 4000’dir. Ancak kayıt dışı Afganlarla birlikte bu sayının daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Bu çalışma aracılığıyla, Trabzon’da bulunan Afgan göçmenlerin demografik profilinin elde edilmesi; göçmenlerin yolculukları sırası ve sonrasındaki travmatik hikayelerinin öğrenilmesi; göçmenlerin istihdam durumlarının tespit edilmesi; Afgan göçmenlerin Trabzon'da yerli...
The Effects of the Turkish Culture in Foundation of the Afghan State
Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2010
Afgan devletinin üzerinde yükseldiği topraklar, geçmişte Saka, Yüe-çi, Kuşan, Akhun (/Eftalit), Gazneli, Selçuklu, Harizmşah, İlhanlı, Timurlu, Baburlu, Safevî ve Afşarlı gibi pek çok Türk boy ve devletine vatan olduğundan, bölgede Türk hâkimiyeti kesintiye uğramadan Abdalîler (/Dürrani) dönemine kadar ulaşmıştı. O sebeple Herat, Kandahar, Gazne, Kâbil gibi önemli vilâyetlerde Türk nüfusu ve nüfûzu hiçbir zaman eksik olmamış, siyasî üstünlük sayesinde kültürel devamlılık da kesintiye uğramadan sürmüştü. XVIII. yüzyılın ortalarına doğru İran ve Hindistan'daki siyasî gelişmeler neticesinde meydana gelen otorite boşluğundan faydalanan Afgan aşiretleri bir araya gelerek Kandahar'da yeni bir devlet kurdular. Ahmed Şah Abdalî liderliğinde kurulan bu yeni siyasî güç, kısa sürede sınırlarını batıda Horasan'dan, güneydoğuda Dekken yaylasına kadar genişletti. Ahmed Şah'ın 1747'de kurduğu bu devlet, coğrafyaya atfen "Afgan Devleti ya da Afganistan" olarak tarihe geçmiştir. Oysa hem kurucu boyların menşei, hem de hâkimiyet alametleriyle devlet idaresinde kullanılan idarî ve askerî ünvanlar, bu devletin kendinden önceki Türk devletlerinin bir devamı olduğunu ve Türk kültürünün yeni kurulan bu devlet üzerinde çok önemli tesirler yaptığını göstermektedir.
2020
Bu çalışmada, Amik Ovası ve çevresine (Hatay) yönelik 1960-2007 yılları arasındaki iskân sürecine dair tespit edilen yönetim eksikliklerinin, iskân edilen toplulukların kültürel adaptasyon ve mekân aidiyetlerine olan olumsuz etkilerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Araştırma sahası, 1960-2007 yılları arasında iskânla şekillenmiş 6 yerleşmeden oluşmakla birlikte, incelemede buraya yerleştirilen topluluk oluşturabilecek sayı, bilinç ve ilişkiler ağına sahip nüfus temel alınmıştır. Verilerin büyük bölümünü, katılımcı gözlem ve etnografik metot çerçevesinde 93 kişilik örneklemle yapılan derinlemesine görüşmelerden elde edilen birincil veriler oluşturmuştur. Bunun yanında, iskân söz konusu olması nedeniyle, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İl Afet Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Devlet Arşivleri (BCA) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hatay İl Müdürlüğü gibi kurumlara ait ikincil veriler de doküman analizi yoluyla yoğun olarak kullanılmıştır. Sahada göç yönetim eksikliğine bağlı tarım alanları ve konutların yetersizliği, yerleşme ile ekonomik faaliyetlerin uyumsuzlu ğu, sosyokültürel entegrasyon sorunları, ötekileştirme gibi çok sayıda sorun tespit edilmiştir. Kümülatif bir sonuç olarak kültürel adaptasyon ve mekân aidiyetinde sıkıntı çeken göçmenlerde yönü belli olmayan göç eğilimlerinin artması söz konusudur. Türkiye"de göç yönetimi kavramı ve uygulamalarının sadece uluslararası göçlerle sınırlı tutulmaması, iç göçleri de kapsayacak şekilde genişletilmesinin, daha işlevsel olacağı kanaatini taşımaktayız.
Migration with reasons and motives: Afghan migrants in Istanbul
2021
International migration has become an important phenomenon in today's world. Under these circumstance Turkey is one of the receiving countries. The main subject of this thesis is Afghan immigrants in Istanbul. Afghans, following the Syrian refugees, are the second-largest immigrant group in Turkey. There is a lot more irregular Afghan migrants who have been trying to survive in Turkey than the officially registered ones. After 2015 there has been a significant increase in the mobility of Afghan immigrants to Turkey and to Europe through Turkey, so this phenomenon emphasises the importance of understanding the Afghan immigrant group from an academic perspective. Even though there has been a major increase in the number of young Afghan immigrants who have come to Turkey in recent years, migration is not a new phenomenon for Afghans. For Afghans, mobility is one of the survival strategies they have used for many years; especially as a form of resistance to conflict war and poverty. This thesis is based on the data from in-depth interviews with 19 irregular Afghan immigrants and observations in the field. The sample of the study consists of Afghan immigrants living in Istanbul and having irregular status. These interviews and observations in the field reveals outlines of emigration motivations of Afghans who came to Turkey; their migratory route and human trafficking networks, the challenges they faced in their migratory routes and their life, also their vulnerability in Turkey. This study also includes traditional concepts that used in migration terminology, argumentations about human rights and globalisation and the representation of immigrants in the media. Günümüz dünyasında uluslararası göç önemli bir olgu haline gelmiştir. Türkiye’de göç alan bir ülke olarak bu olgunun dahilinde yer almaktadır. Bu tezin konusunu İstanbul’daki Afgan göçmenler oluşturmaktadır. Afganlar, Suriye’den gelen sığınmacılardan sonra Türkiye’deki en büyük ikinci göçmen grubunu oluşturmaktadır. Resmî olarak kayıt altına alınmış Afgan göçmenlerden çok daha fazlası kayıt dışı olarak Türkiye’de hayatta kalmaya çalışmaktadır. Afgan göçmenlerin 2015 yılı sonrasında gerek Türkiye’ye gerekse Türkiye üzerinden Avrupa’ya olan hareketliliklerinde ciddi bir artış yaşanmaktadır ve bu artış Afgan göçmen grubunun akademik bir bakışla kavranmasının önemini vurgulamaktadır. Son yıllarda Türkiye’ye gelen genç Afganların sayısında önemli bir artış görülse de göç Afganlar için yeni bir fenomen değildir. Afganlar için hareketlilik, özellikle çatışma ve yoksulluğa mukavemet biçimi olarak uzun yıllardır kullandıkları hayatta kalma stratejilerinden biridir. Bu tez Türkiye’ye göç eden...
Ovakent Özbek Göçmenlerinde Kültürleşme Düzeyleri
Göç Dergisi , 2018
1979 yılında işgal ve devamındaki terör yüzünden ülkelerinden koparak göçer duruma düşmüş ve Hatay-Ovakent’e yerleştirilmiş Özbek asıllı bir grup Afganistan vatandaşının kültür ve kimliklerini koruma çabalarını, kültürel değişimlerinin yönü ve hızını, değişimlerinin düzey ve biçimlerini belirlemeye yönelik yapılan ve sahada gerçekleştirilen anket çalışmasıyla desteklenen bu çalışma, kültürel azınlık bir topluluk durumundaki göçerlerin kültür(süz)leşme (acculturation) sürecini incelemektedir. Çalışmada, kültürel boyutlarıyla ele alınan topluluğun durumu makro düzeyde değerlendirilmiştir. Yedi bin kişilik göçer nüfusun 0.03 oranında küçültülmesiyle, farklı yaş ve cinsiyetten, 210 kişilik denek grubuna kültürün devamlılığı, çeşitliliği, değişimi ve egemen kültürle bütünleşme sürecini ölçmeye yönelik, yaşam biçimleri, benimsedikleri kimlik, dinsel uygulamaları, örf ve adetleri, aidiyetleri, meslekleri ve yemek kültürlerine yönelik yirmi dört soruluk bir sormaca uygulanmıştır. Yanıtlar Likert ölçekleme yöntemi ve John W. Berry’nin göçerlerin başka kültürlerle temasları durumunda karşılaştıkları süreçleri ele aldığı kültür(süz)leşme izlemleri kuramı çerçevesinde değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler, Özbek göçerlerin Türk toplumuyla her yönüyle bütünleşmeyi sürdürdüğü, ancak Ovakent’in egemen kültür bireylerinden ayrık bir konumda olmasının bu süreci yavaşlattığını göstermektedir.
CERN European Organization for Nuclear Research - Zenodo, 2022
Özet Dünya nüfusunun %5'ini oluşturan ve 323 milyondan fazla kişi olduğu tahmin edilen göçmen işçiler, dünyanın farklı ülkelerinde çeşitli sektörlerde istihdam edilmektedir. Tarım, göçmenlerin ana çalışma alanını oluşturan kayıt dışılığın yüksek düzeyde olduğu sektördür. Mevsimsellik nedeniyle özellikle yaz aylarında yoğun olarak yürütülen tarımsal faaliyetlerde göçmen istihdamı önemli bir paya sahiptir. Bu bağlamda Afgan göçmenlerin kırsal kesiminde tarımla uğraşan nüfusun sosyo-demografik ve ekonomik özelliklerini ortaya koymanın yanı sıra, söz konusu bireylerin tarımsal geçmişi ve Türkiye'de tarım sektöründe istihdam olanakları değerlendiren çalışma %95'i erkek, %5'i kadın olmak üzere toplam 384 kişiye uygulanan anketlerin bir analizini içermektedir. Afganlar ve diğer göçmenlerin mevsimlik tarım işçiliğine girmesi, Türkiye'nin tarımsal işgücü piyasalarını önemli ölçüde etkilemiştir. Bu makalenin Türkiye'de Afgan göçmenlerin emek piyasasına katılma biçimleri ve ev sahibi toplumla kurdukları ilişkiler tartışılmıştır. Makalenin genelinde Afgan göçmenlerin tarımsal geçmişi temel alınarak Türkiye'deki tarım sektöründe istihdam olanakları değerlendirilmektedir. Araştırma bulgularının ilk kısmında, Afgan göçmenlerin Afganistan'daki arazi varlıkları ve tarımsal deneyimleri hakkında bilgi vermektedir. İkinci kısımda Türkiye'de işçilik deneyimleri ve tarım sektöründe istihdam olanakları açıklanmakta ve makale genel bir değerlendirme ile sonuçlanmaktadır.
The Analysis of Transnational Urbanism Networks of the Turks from Afghanistan in Istanbul - Zeytinburnu district Abstract Turkey has been a target country for the immigrants of Turkish origin coming from Asia and Central Asia since 1950s till today. This research analiyses the transnational social fields and transnational urbanization dynamics developed with transnational flow of immigration in Istanbul, the most appropriate city to observe in Turkey, on a local scale of Zeytinburnu region on the Turks from Afghanistan. The Turks from Afghanistan are composed of the leading immigrant groups who were accepted to our country officially as to be settled during the various political power and other immigrants coming over through the transnational social networks. The immigrant groups who became citizen and have active roles in local administration have transnational activities for creating a transnational political, social and cultural area. To find the reflections of these activities on the physical space is the most important phase of this research. Keywords: Transnational Urbanism, Istanbul, Zeytinburnu, the Turks from Afghanistan"