Ahmet Hamdi Tanpınar _ Beş Şehir (original) (raw)
Related papers
Tanpınar'ın Beş Şehir'ine Foucault'nun Heterotopyası Üzerinden Bakmak
Öz: Michel Foucault; 19. yüzyılın tarih, 20. yüzyılın ise mekân çağı olduğunu belirtir. Bundan dolayı Foucault, toplumu çözümlerken mekâna özel bir önem vermiş; getirmiş olduğu "heterotopya" kavramı ile sosyal bilimler alanında mekâna dair söylemleri genişletmiştir. Heterotopya, kültürden kültüre farklılık gösterebilir ve tek bir mekânın içinde birçok zaman ve mekânı barındırabilir. Heterotopyanın bu iki özelliği, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Ankara, Konya, Erzurum, Bursa ve İstanbul'u anlattığı Beş Şehir adlı eserini çözümlemek için de önemli veriler sunar. Tanpınar'ın seçtiği beş şehir, birçok farklı medeniyete ev sahipliği yaptığı için farklı medeniyetlerin kendilerine özgü dokusu mekâna işlemiştir. Dolayısıyla bahsedilen her mekânda farklı zamanların izlerine rastlanır. Bu makalede Michel Foucault'nun çalışmaları ekseninde Tanpınar'ın Beş Şehir'inde yer alan heterotopik mekânlar incelenecektir. Abstract: Michel Foucault states that the 19 th century is the age of history, and the 20 th century is that of space. He attached special importance to space in analyzing societies utilizing the concept of "heterotopia", a term he introduced expending thus the discourse on space in the field of social sciences. Heterotopia can differ from one to another cultural areas and can accommodate different periods and places within a single space. These two features of heterotopia also provide important tools for analyzing Ahmet Hamdi Tanpınar's book Five Cities where he describes the cities of Ankara, Konya, Erzurum, Bursa and Istanbul. The five cities chosen by Tanpınar host many different civilizations, their unique nature embedded into space. Therefore, traces of different eras are observed in every place mentioned. In this article, heterotopic places in the Beş Şehir novel of Tanpınar will be examined following the theoretical framework of Michel Foucault's works.
Şehirlerin Cinsiyeti ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Kadın Şehirleri | Şerife Çağın
Düşünen Şehir Dergisi, 2022
emile zola gibi on dokuzuncu yüzyıl yazarlarında önemli bir yer işgal etmeye başlamakla birlikte, özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrası modernist yazarlarla birlikte olayların geçtiği bir mekân, bir dekor olmaktan çıkarak anlatının esası, ana karakteri haline gelmiştir. Böylece şehir kimi zaman coğrafi, mimari güzellikleri; insancıl, aydınlık, aynı zamanda bütünlüklü yapısıyla geleceğe duyduğumuz iyimser bakışı pekiştirirken kimi zaman da labirent, tekinsiz köşeleriyle insanoğlunun parçalanmış geçmiş ve gelecek algısını, iç dünyasının huzursuzluğunu yansıtır. Şehrin, anlatının merkezine yerleştirildiği "roman-kent"ler denilince Proust'un Paris'i, Joyce'un Dublin'i, Henry Miller'in New York'u, Lawrence Durrell'in İskenderiye'si akla ilk gelen örnekler arasındadır. Necip Tosun, "roman-kentler"in modernistlerle ortaya çıktığını, bu romanlarda kentin başkişiye dönüştüğünü, bu anlamda ilk akla gelen eserin Ulysses olduğunu belirtir. James Joyce'un anlatılarında Dublin bir mekân, bir fon olmanın ötesinde her şeyin izahı için en temel başvuru kaynağı, bir özne olmuştur
Ahmet Hamdi Tanpınar'da Dedikodu
KİTABEVİ, 2021
Dedikodu Kitab›; Tanp›nar'›n, Halide Edip'in Hüseyin Rahmi'nin romanlar›nda, mesnevilerde, Anadolu menk›belerinde dedikodunun çehresini incelemektedir. Eski Türkçede dedikodu yapmak anlam›nda söz sab elet-"laf ve söz iletmek", etin ye-"etini yemek" gibi deyimler kullan›lm›flt›r, dedikodu kelimesi 17. yüzy›l itibariyle varl›k göstermektedir. Anadolu a¤›zlar›nda dedikodu anla-m›na gelen -çañ çañgara etmek gibi-zengin bir sözcük repertuar› vard›r. Dedikodu bir iletiflim yoludur. Dedikodu, dedikodu yapan taraflar› birbirine yak›nlaflt›r›r, dostlu¤u pekifltirir, ahlaki de¤erlerin benimsenmesinde etkin bir rol oynar. Ama s›r kals›n diye anlat›lan-lar› aç›k etmek ahde vefas›zl›k say›l›r.
Folklor, Metinlerarasılık ve Beş Şehir
Folklor, Metinlerarasılık ve Beş Şehir, 2022
Bir metinlerarasılık veya söylemlerarasılık perspektifinde metne dâhil edilmiş pek çok folklorik unsuru çözümlemek, anlamlandırmak, ayrıca konumlandırmak bir ulusun kültürünü canlı tutmaya olanak sağlayan çözümleme yollarından birisidir. Folklorik unsurlar, metinleştiklerinde birer göstergeye dönüşerek yazınsal bir metnin kültürel ya da düşünsel boyutunu oluştururlar. Folklorik olanın en küçük birimi olarak tanımlanan söz konusu göstergeler birer folklorbirim işlevi kazanırlar. Her folklorbirim doğal olarak ulusal kimliğe, ortak düşünüşe gönderimde bulunur ve onun izlerini taşır. Bir folklorik gösterge değeriyle ulusal kimliğin ayırıcı bir unsuru durumuna gelir, yer aldığı metinde ayrı bir okumabirim olarak değerlendirilmeyi bekler. Beş Şehir'de yer alan folklorbirimler, metinlerarasılık veya söylemlerarasılık perspektifinde değerlendirilip anlamlandırılabilir. Beş Şehir'deki beş anlatı (Ankara, Erzurum, Konya, Bursa'da Zaman, İstanbul) içerisinde bulunan Evliya Çelebi, Hacı Bayram Veli, Yunus Emre, Nedim, Baki, vb. gibi isimlerden yapılan alıntılar, metnin izlekselliğinden de hareketle folklorik gösterge değeri kazanarak metin içerisinde ayrı birer okumabirimine dönüşürler. Bu okumabirimleri, folklorbirim ve mimarîbirim kavramı aracılığıyla yorumlanabilir. Bu çalışmada söz konusu folklorik göstergeler söylemlerarasılık perspektifinde folklorbirim ve mimarîbirim kavramlarından hareketle değerlendirilmiş ve metnin derin yapısı ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Hikâye Yazarı Olarak Ahmet Hamdi Tanpınar
Journal of Turkish Research Institute, 2003
Tanpınar'ın şiir, hikAye ve romanıarında rüya bir motif, bir imaj olarak yer alırken hikAyelerinden ikisinin de asıl konusunu teşkil eder. Abduııah Efendi'nin ROyalan ve RQyalarisimli hikiyeler rUya etrafında teşekkül eder.
2008 Pekin Olimpiyat Oyunları çoğu kişi ve kuruluş tarafından şimdiye kadar düzenlenmiş en başarılı Olimpiyat Oyunu olarak gösteriliyor. Çinli sporcuların büyük başarılar kazandığı Oyunlar, aynı zamanda ÇHC'nin geleceğe yönelik olarak uluslararası topluma verdiği mesajları da içeriyordu.