Deepfake Uygulamalarinin Hukuki̇ Boyutu (original) (raw)
Related papers
Derin Sahte (Deefake) Teknoloji Karşısında Türk Ceza Hukuku
Istanbul Bar, 2022
Bu çalışmada, bir kişinin görüntüsünün başka bir kişinin vücuduna yerleştirilerek sahte görsel ve işitsel içerik üretilmesini mümkün kılan derin sahte (deepfake) teknolojiden doğan ceza hukuku sorumluluğu değerlendirilmektedir. Her geçen gün gelişmekte olan ve derin öğrenme teknolojisinin kullanımıyla oluşturulan sahte içerikler, insanın duyu organlarıyla kolayca ayırt edemeyeceği kadar gerçekçi gözükmektedir. Bununla birlikte, herkesin erişimine ve kullanımına açık olan mobil uygulama ve araçlarla herhangi bir kişi, kolaylıkla anlık sahte içerik üretebilmektedir. Belirtilen bu özellikleriyle söz konusu teknoloji, temel hak ve özgürlüklere ciddi şekilde müdahale edebilecek bir potansiyele sahiptir ve birçok suçun işlenmesi amacıyla kullanılma riski bulunmaktadır. Gerçek bir kişinin sesi ve görüntüsü manipüle edilerek sahte bir içerik üretildiğinde bu sahte içerik; o kişiyi aşağılamak, küçük düşürmek, tehdit etmek veya dolandırmak için kullanılabileceği gibi derin sahte pornografi sektörü ile cinsel dokunulmazlığın, özel hayatın gizliliğinin ve kişisel verilerin ihlali de söz konusu olabilir. Derin sahte teknoloji ile oluşturulan profil, haber veya videolar bilgi dezenformasyonu ile kitleleri yönlendirmek veya seçim sonuçlarını manipüle etmek amacıyla da kullanılabilir. Dolayısıyla derin sahte teknoloji karşısında doğru ve güvenilir bilgiye erişim hakkının da tehlike altında olduğu söylenebilir. Ayrıca ceza muhakemesinde önemli bir delil aracı olan ses ve görüntü kayıtları, söz konusu teknoloji ile manipüle edildiğinde delillerin karartılması ve adaletin engellenmesi riski de ortaya çıkmaktadır. Çalışmada, derin öğrenme teknolojisinin kullanımıyla oluşturulan sahte içeriklerin beraberinde getireceği tehlike ve zararlar karşısında Türk ceza hukukundaki mevcut düzenlemelerin yeterli olup olmadığı sorusu tartışmaya açılırken, söz konusu teknoloji karşısında yeni suç tipleri oluşturulmasını öneren görüşler de değerlendirilmektedir.
Deepfake İkilemi: Sadece Eglence mi? Tehditler ve Hukuki Tartışmalar
Lexpera Blog, 2021
Çalışmada, bir kişinin ses ve görüntüsünün başka bir kişinin vücuduna yerleştirilerek sahte video üretebilmesini mümkün kılan deepfake yazılımlarını ele alıyorum. Deepfake teknolojisi ile işlenen ilk siber dolandırıcılık olayından, genç kız ve erkeklerin tehdit edildiği deepfake pornografisine, seçimlerin manüpüle edilmesinde kullanılan siyasilerin deepfake videolarına kadar birçok tehlikeyi ortaya koyarak Amerika’da federal hükümetin ve eyaletlerin çıkardığı özel deepfake kanunlarını ve Türk Ceza Kanunu’ndaki mevcut düzenlemeleri tartışmaya açıyorum.
Hukuk Açisindan Ceza Vermeni̇n Teleoloji̇k Boyutu
eskieserler.com
Suçlar, toplum düzenini bozmaya yönelik davranışlardır. Her toplum için değişmekle birlikte genel kabul gören suçlar da vardır. Toplam düzenini ve insanların maddi ve manevi menfaatlerini korumak için suçluların cezalandırılması gerekir. Cezayı devlet koyar ve uygular Ancak cezaların hukuka uygun olması gerekir. Suçluya ceza uygulanırken mutlaka amaca uygun olması gerektiğine özen gösterilmelidir. Zira cezalar gerek suçlular açısından gerek toplum için belirli amaçlar taşımaktadır.
Öneri Dergisi, 2021
The development of artificial intelligence-based communication technologies carries significant risks in the relationship between human and machine, in means of information manipulation. Deepfake creates a world where the technology in question is far from being "artificial", as the name of the technology it has created and perceived as real day by day. Deepfake, which is defined as artificial intelligence-based visual disinformation, has brought the problem of reliability inherent to information. For this reason, it is deemed to evaluate the literature that discusses the risks of disinformation content sharing on information manipulation with a deepfake perspective, which can be considered as a form of visual disinformation. Deepfake has made it possible to mass-produce synthetic videos that are very similar to real videos. It has become possible to reach deepfake videos containing political discourse in countries other than Turkey. The starting point of this study is to present a comprehensive contribution in the context of the literature concerning the disinformation deepfake in Turkey. From this point of view, the technology that forms the basis of the deepfake creation process as a form of visual disinformation has been discussed, and the methods that enable deepfake technology to manipulate the audiovisual media are presented. After compiling the information that will enable us to understand how deepfake videos work, the dilemmas of deepfake-based manipulative contents in the special context of political communication are discussed.
Mikro Hedefli Bir Deepfake Seçmen Tutumlarını Ne Ölçüde Etkilemektedir?
CENTER FOR SOCIAL RESEARCH 1. INTERNATIONAL SOCIAL SCIENCES CONGRESS PROCEEDINGS BOOK, 2022
“Deepfakeler” özellikle toplumsal açıdan zorluk teşkil eden yeni bir dezenformasyon biçimidir. Bu manipüle edilen videolar makine öğrenimi sonucunda ortaya çıkar ve bir kişinin bir şeyi söylüyor ya da yapıyor gibi gözükmesini sağlar; gerçekte ise söz konusu kişi böyle bir şeyi hiç söylememiş ya da yapmamıştır. Sinir ağı adı verilen bu ağlar, pek çok gerçek konuşma örneği ve hareketli görüntüleri kullanmak suretiyle bir deepfake oluşturmak ve yurttaşları kandırmak üzere hazırlanmaktadır. Deepfakeler aracılığıyla yayılan dezenformasyon özellikle seçim zamanlarında büyük zorluklar teşkil edebilmektedir. Herhangi bir siyasi aktör, kendi amaçlarına ulaşabilmek için siyasi bir skandala neden olabilir ya da rakibinin itibarını zedeleyebilir. Yurttaşlar bir deepfake ile karşılaştıktan sonra, örneğin, deepfake içinde gösterilen siyasetçiye ya da söz konusu siyasetçinin partisine karşı tutumlarını değiştirebilir. Bu durumun sonucunda, seçmenler doğru olmayan bilgilere dayanarak ve muhtemelen de deepfake’in arkasındaki siyasi aktörün amaçlarına hizmet edecek biçimde oy vermiş olabilirler. Bu durum özellikle demokratik kurumların meşruiyetine kamusal tartışmaların niteliğine yurttaşların gücüne ve kötü niyetli siyasi aktörlerin iktidarına yönelik birtakım soruları gündeme getirmektedir. Buradan hareketle Deepfake dezenformasyonunun toplumsal açıdan zarar verici etkileri olduğuna inanmak için çeşitli nedenler bulunmaktadır. Tek başına bu durum dahi deepfake dezenformasyonunun bilimsel araştırmalara değer olduğunu göstermektedir. Eğer siyasi bir aktör yeterli eğitim verisine sahip olursa çok kısa bir sürede aynı kişinin pek çok farklı ancak gerçekçi deepfakeini hazırlayabilir. Siyasal mikro hedefleme (PMT) teknikleri ile birlikte deepfakeler özellikle etkili hale gelebilir. Henüz bu noktada olunmasa da Mikro hedefliler değil, sadece deepfakeler bile kamusal alanı sarıp sarmalamaktadır. Ancak mikro hedefli (PMT) deepfakelerin yakın gelecekte çok kuvvetli dezenformasyon biçimleri teşkil edecek özelliklere sahip olduğunu da belirtmek gerekmektedir. Bu nedenle çalışmada deepfake oluşturmanın teknik ihtimallerinin değil, aynı zamanda mikro hedefleme (PMT) ile bağlantılı olarak deepfake kullanmanın potansiyel sonuçlarının da endişe verici olduğunu iddia edilmektedir. Özellikle de mikro hedefleme (PMT) tekniklerinin kullanılmasının, deepfakelerin dezenformasyon etkilerini önemli ölçüde arttıracağı merak konusudur. Deepfakelerin tespit yöntemleri gibi teknik yanlarına ilişkin hatırı sayılır ölçüde literatür bulunmakla birlikte şu ana kadar deepfakeler siyasal iletişim alanı içinde çok az çalışılmış durumdadır. Ancak kişilerin kendilerinin yaptığı mikro hedefli deepfakelerin bireylerin siyasi tutumları üzerindeki etkileri henüz hiç çalışılmamıştır. Deepfake dezenformasyonunu iyice anlamak ve demokratik toplumlarımız için teşkil ettiği tehditlere karşı koymak, örneğin, deepfakeler ile savaşmak için daha bilgili stratejiler oluşturmak için bu etkiler üzerine daha çok bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Buradan hareketle, deepfake teknolojisinin siyasi tutumları nasıl etkileyeceği yönünde yöntemler aktarılacak ve deepfake videoların nasıl işlediğini anlamayı sağlayacak bilgiler derlenecektir. Daha sonra siyasi deepfake videoların etkilerini yanıtlamak için bir araştırma önerisi getirilecektir: Bir siyasetçiyi karalama hedefi güden (mikro hedefli) bir deepfake yurttaşların o siyasetçiye ve partisine karşı olan tutumunu ne ölçüde etkilemektedir?
Chat GPT ve Uretici Yapay Zeka Sistemlerinde Mahremiyet ve Guvenligin Hukuki Boyutu
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2023
Bu çalışma, ChatGPT gibi üretici yapay zekâ modellerindeki mahremiyet ve güvenliğe dair etkileri hukuki açıdan ele alarak; bu konuda ortaya çıkmaya başlayan sorunları ve olası çözüm yollarını tartışmaktadır. ChatGPT, geniş dil modeli (large language model) yapısına sahip olan ve pekiştirmeli öğrenme (reinforcement learning) esası ile sürekli gelişen bir yapay zekâ tabanlı sohbet botudur. Bu sohbet botu, kullanıcılarla etkileşimde bulunarak farklı görevleri yerine getirebilmektedir. Çalışmamızda; ChatGPT ve genel olarak üretici yapay zekâ modellerinin çalışma ilkeleri ve kullanım potansiyeli açıklanarak, bu teknolojinin halihazırdaki ve gelecekteki mahremiyet ve güvenlik riskleri ortaya konulmaktadır. Bu sorunların yürürlükteki ve tasarı aşamasındaki yasal düzenlemeler ışığında tartışılması ve olası çözümlerin belirlenmesi önemlidir. Çalışmamızın ana argümanı, üretici yapay zekâ modellerinin, mahremiyet ve güvenlik risklerinin önceki teknolojilerden daha faklı olduğu, bu nedenle bu risklerin en aza indirgenmesini sağlamanın sadece teknolojik önlemler ile değil etkili yasal düzenlemelerle mümkün olabileceğidir.
Sosyal Medyada Kullanilan Caps’Leri̇n Teli̇f Hukuku Boyutu Ve Yasal Düzenlemeleri̇n Yeterli̇li̇ği̇
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Resim, fotoğraf, film kesiti veya karikatür çizimlerinin esprili bir yazıyla tamamlanmış hali olarak tanımlayabileceğimiz caps'ler hem iletişimin hem de mizahın yeni bir türü olarak dijital kültürdeki yerini çoktan almıştır ve kullanımı özellikle de sosyal medyada yaygınlaşmaktadır. Pek çok yeni olgu gibi caps'ler de bir takım hukuki sorunları beraberinde getirmektedir. Bu makalede, tek başına değerlendirildiğinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında korunan ve başkalarınca izinsiz kullanılması yasaklanan görsellerin, caps görünümünü aldığında telif hukukundaki yerinin ne olacağı tartışılacaktır. Bazı sanat tarihçilerinin sanatın yeni bir formu olarak değerlendirdikleri caps'lerin FSEK kapsamında başlı başına bir "eser" olarak görülüp görülemeyeceği ve caps'e konu olan görsellerin izin almaksızın kullanımının hangi hallerde mümkün olabileceği, çalışmada cevap aranacak sorulardır. Bu bağlamda özellikle, caps'lerin "parodi" ya da "alıntı" niteliğine sahip olup olmadığı tartışılacak ve yeri geldikçe de FSEK'in, başta internet ortamında olmak üzere dünya genelinde hızla değişmekte olan kültür anlayışına cevap vermekte ne kadar yeterli olduğuna değinilecektir.
ChatGPT ve Üretici Yapay Zeka Modellerinde Mahremiyet ve Güvenliğin Hukuki Boyutu
ChatGPT ve Üretici Yapay Zeka Modellerinde Mahremiyet ve Güvenliğin Hukuki Boyutu, 2023
Bu çalışma, ChatGPT gibi üretici yapay zekâ modellerindeki mahremiyet ve güvenliğe dair etkileri hukuki açıdan ele alarak; bu konuda ortaya çıkmaya başlayan sorunları ve olası çözüm yollarını tartışmaktadır. ChatGPT, geniş dil modeli (large language model) yapısına sahip olan ve pekiştirmeli öğrenme (reinforcement learning) esası ile sürekli gelişen bir yapay zekâ tabanlı sohbet botudur. Bu sohbet botu, kullanıcılarla etkileşimde bulunarak farklı görevleri yerine getirebilmektedir. Çalışmamızda; ChatGPT ve genel olarak üretici yapay zekâ modellerinin çalışma ilkeleri ve kullanım potansiyeli açıklanarak, bu teknolojinin halihazırdaki ve gelecekteki mahremiyet ve güvenlik riskleri ortaya konulmaktadır. Bu sorunların yürürlükteki ve tasarı aşamasındaki yasal düzenlemeler ışığında tartışılması ve olası çözümlerin belirlenmesi önemlidir. Çalışmamızın ana argümanı, üretici yapay zekâ modellerinin, mahremiyet ve güvenlik risklerinin önceki teknolojilerden daha faklı olduğu, bu nedenle bu risklerin en aza indirgenmesini sağlamanın sadece teknolojik önlemler ile değil etkili yasal düzenlemelerle mümkün olabileceğidir.
Yeni Nesil Reklam Aracı Olarak Yapay Zekâ Uygulamaları: Reklam Filmlerinde Deepfake Teknolojilerinin Kullanımı Üzerine Nitel Bir Çalışma, 2023
Teknolojik inovasyonlar son 250 yıldır ekonomik büyümenin ana itici gücünü oluşturmaktadır. Buhar motoru, elektrik, içten yanmalı motor gibi teknolojilerin de içinde bulunduğu bu inovasyonların en önemli kısmı “genel maksatlı teknolojiler” olarak adlandırılmaktadır. Bu teknolojilere gün geçtikçe yenileri eklenmekte, geçmişte ortaya çıkan genel maksatlı teknolojiler beraberinde yeni teknoloji ve fırsatları da getirmektedir. İçinde bulunduğumuz çağın en önemli genel maksatlı teknolojisi ise yapay zekâ ve makine öğrenmesidir (Brynjolfsson ve McAfee, 2017). Yapay zekâ, insana ait zekâyı taklit etme yoluyla insanın yerine getireceği her türlü işi kolaylaştırmaya yönelik olarak robotik ve bilgisayar yazılımları gibi yeni teknolojilerden destek alan bir alandır (Telli, 2019: 186). Bu tanımda yapay zekânın rolü, işi kolaylaştırmak olarak ifade edilmiş olsa da günümüzde, kolaylık sağlamak dışında bir işi kendi kendine yapabilen ve kendi kendine öğrenebilen sistemlerin mevcudiyetinden söz etmek mümkündür. Örneğin, Google’a ait Deep Mind şirketi, derin öğrenme (Deep Learning) ile çalışan ve bu sayede kendi kendine öğrenebilen bir yapay zekâ sistemi geliştirmiştir. Yapay zekânın gelecekte süper zekâya evrilerek insan zekâsını aşacağı, kendi kendine düşüneceği ve bağımsız bir şekilde karar verecek düzeye ulaşacağını ileri süren görüşler de bulunmaktadır (Eren, 2020: 88). Yapay zekâ alanında önemli çalışmaları bulunan Amerikalı bilim insanı Ray Kurzweil, makine zekâsının insan zekâsını aştığı noktayı (süper zekâ) tekillik (singularity) olarak adlandırmaktadır. Kurzweil teknolojinin giderek hızlanan bir şekilde gelişmesini öngören ‘Moore Yasası’nı kullanarak tekilliğin 2045 yılında gerçekleşeceğini ileri sürmektedir (Creighton, 2018). Yapay zekâ bugün; fiziksel, biyolojik ve dijital dünyaları bir araya getiren; tüm ekonomileri, endüstrileri, sektörleri ve disiplinleri sarsıcı bir şekilde etkileyen bir teknoloji olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapay zekânın önemli iş kollarında hızlı bir şekilde yaygınlaştığı göz önünde bulundurulduğunda, bu teknolojilerin iş dünyasında yaratacağı dönüşümün geçmişteki genel maksatlı teknolojiler kadar güçlü olacağı düşünülmektedir. Büyük şirketlerin yapay zekâyı yönetmek ve yapay zekâdan en iyi şekilde yararlanabilmek amacıyla süreç ve altyapılara yatırım yapmaları, iş birlikleri ve mükemmellik merkezleri kurmaları, bu düşüncenin gerçekleşmeye başladığını göstermektedir. Yapılan araştırmalar, Amerikan Şirketleri’nin üçte birinin, bir yapay zekâ stratejisine sahip olduklarını göstermektedir. Deloitte (2018) raporunda yer alan başka bir araştırmaya göre, kurumların % 47’si iş süreçlerinde algoritma ve modellemelerin önemine inanmakta, % 24’ü ise günlük işlerde yapay zekâ teknolojilerinden yararlanmaktadır. Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi (TRAI) tarafından yapılan bir araştırmada ise Türkiye’de bankacılık, telekom ve medya sektörünün yapay zekâdan en hızlı etkilenecek sektörler olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Telli, 2019: 193). Sağlık, hukuk, iletişim, ulaşım, eğitim, eğlence ve daha pek çok alanda temel süreç ve iş modellerini doğrudan ve dolaylı olarak dönüştürmeye başlayan yapay zekâ, zaman zaman pozitif zaman zaman ise negatif etki ile varlığını her geçen gün daha fazla hissettirmektedir. Yapay zekânın etkisini hissettirdiği alanlardan biri de reklamcılık alanıdır. 2018 yılında Çin’de gerçekleştirilen “The Conference on Intelligence Science and Advertising Development” adlı konferansta, 50’ye yakın akademisyen ve iletişim uzmanı reklam alanında yapay zekâ kullanımını ve kullanımdan ortaya çıkan sorunları tartışmışlardır. Yapay zekânın dijital reklamcılık alanında en hızlı büyüyen alanlardan biri olması, konferansta ulaşılan önemli bulgular arasında yer almaktadır. Bununla birlikte konferansta, yapay zekânın; tüketici içgörülerini keşfetme, reklam yaratımı, medya planlama, satın alma ve reklam etkisinin ölçümlenmesi gibi konularda pek çok fayda sağladığı ileri sürülmüştür (Li, 2019: 333). Yapay zekâ, dijital reklamcılığı etkilemeye ve dönüştürmeye devam ederken diğer taraftan da geleneksel reklamcılığı etkileyen gelişmelerin yaşandığına şahit olunmaktadır. Bu gelişmelerin merkezinde hiç kuşkusuz yapay zekâ tabanlı bir teknoloji olan deepfake yer almaktadır. Deepfake uygulaması genel anlamıyla herhangi bir kişinin yüzünün ve sesinin dijital ortamda bir bilgisayar yazılımı yardımıyla değiştirilmesi işlemidir. Yakın bir geçmişe kadar araştırmacıların sadece deneyler esnasında oluşturduğu videolarla sınırlı olan deepfake teknolojisine, günümüzde daha düşük maliyetli araçlarla erişilebilmektedir (Comcowich, 2019). Deepfake teknolojisi film, eğitim, dijital iletişim, sosyal medya, oyun ve eğlence, sağlık, e-ticaret gibi farklı iş alanları başta olmak üzere birçok sektörde olumlu kullanımlara sahiptir. Bu araştırmada deepfake teknolojilerinin reklam alanında kullanımı üzerinde durulmuştur. Literatür incelendiğinde reklam sektöründe deepfake kullanımına ilişkin gerek teorik gerek ise uygulamaya yönelik akademik çalışmaların yok denilebilecek kadar az sayıda olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda deepfake teknolojisinin reklam sektöründe kullanımına ilişkin teorik bir alt yapının oluşturulması, kavramların tanımlanması, açıklanması ve çalışma pratiklerinde yarattığı dönüşümün ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu bölümde, işletmelerin hemen hemen tüm fonksiyonlarını etkileme gücüne sahip olan yapay zekâ teknolojilerinin gelişimine ve yapay zekâ alt yapısına sahip deepfake teknolojisinin reklam sektörü üzerindeki etkisineodaklanılmıştır. Bölümün araştırma kısmında ise deepfake teknolojisinin reklamda kullanımına ilişkin mevcut durumu saptamak, olumlu ve olumsuz etkilerini ortaya koymak ve deepfake teknolojisinin gelecekte reklam sektörünü ne yönde etkileyeceğini tartışmaya açmak amacıyla iletişim uzmanlarıyla görüşmeler gerçekleştirilmiştir.